GÜNDEM - 27 Temmuz 2017 Perşembe 14:02

Sezaryen Oranlarının Azaltılmasında Etkili Yöntemler Sempozyumu

A
A
A
Sezaryen Oranlarının Azaltılmasında Etkili Yöntemler Sempozyumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Ülkemizdeki yüzde 53 sezaryen oranını Fransa’daki yüzde 20, Hollanda’daki yüzde 15’ler seviyesine indirmek için büyük bir seferberlik başlatmalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen ‘Sezaryen Oranlarının Azaltılmasında Etkili Yöntemler’ konulu sempozyuma katıldı. Burada konuşan Emine Erdoğan, son yıllarda dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de sezaryen oranlarının arttığını kaydederek, “Doğumevleri çoğu insanın hayata gözlerini açtığı özel mekanlardır. Burada yaşananları özellikle anneler hayatları boyunca asla unutmazlar. Dünyaca ünlü doğum uzmanı Michel Odent, doğum şeklinin ve ortamının medeniyeti şekillendirdiğini söylüyor. Doğal ve fıtri bir doğum süreci insanlığın saf ve duru bir medeniyet inşasına da vesile olacaktır. Doğum tecrübesi kadınlara büyük bir bilgelik kazandırır. Tüm kadınlarımız bu tecrübeyi en güzel şekilde yaşamayı hak ediyorlar. Fakat ne yazık ki modern dünya kadınlarımızı bu doğal deneyimden uzaklaştırıyor. Bir hayat kurtarma ameliyatı olarak bilinen sezaryen artık tercih edilebilir bir doğum şeklini almıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün yüzde 15 olarak açıkladığı makul sezaryen oranı ülkemizde makul sınırları aşarak yüzde 53’lere yükselmiştir. Yani her iki çocuktan birisi sezaryenle doğmaktadır. Sezaryen, elbette zorunlu sebeplerle yapıldığında hayat kurtarır fakat bir kolaylık olarak görülüp, müdahalesiz normal doğumun yerine tercih edildiğinde anne ve bebek adına kayıplara neden olmaktadır. Uzmanlar, normal doğumun hayat boyu sağlık rotanızı belirlediğini söylüyorlar. Doğum fizyolojisi ile emzirme fizyolojisi arasındaki güçlü bağa işaret ederek doğum şeklinin emzirmenin kalitesini ve sürecini belirlediğini ifade ediyorlar. Normal doğumun sayısız faydaları vardır” ifadelerini kullandı.

“Gelişmiş ülkelerde eğitim seviyesi arttıkça normal doğum tercih edilirken, bizde durum ne yazık ki tersine işliyor”

“Nefes egzersizleri, akupunktur gibi doğumu kolaylaştıran uygulamalarla kadınlarımızı doğal yöntemler konusunda cesaretlendirmek gerekiyor” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğumhanelerin ışıklı ve gürültülü ortamı yerine rahat, güvenli ve konforlu ortamların hazırlanması inanıyorum ki kadınlarımızı rahatlatacak, doğum sürecini daha da kolaylaştıracaktır. Türkiye’nin sağlık alanındaki en büyük projelerinden biri olan Şehir Hastanelerimiz bu konuda önemli bir vizyon ortaya koyuyor. Nitekim bu hastaneler koğuş sistemi yerine her hastaya özel oda esasına göre tasarlanıyor. Özellikle doğum sürecinde anne adaylarımızın bu imkana çok büyük ihtiyacı vardır. Zira özel oda sadece bir konfor meselesi değil, mahremiyetin korunması noktasında bir ihtiyaçtır aynı zamanda. Mevcut doğumhanelerimizin bu bakış açısıyla gözden geçirilmesi, sağlık personelinin mahremiyet konusunda eğitilmesi zaruridir. Sağlık Bakanlığımız, sezaryen oranlarını düşürmek ve anne sağlığını korumak için ciddi takipler yapıyor. Özellikle anne sağlığı konusunda çok önemli adımlar attılar. Anne ölüm oranı son 15 yılda 100 binde 64’ten 100 binde 14’e gerilemiş durumda. Nitekim bu rakam Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma da başarı örneği olarak da gösterilmiştir. Aynı başarıyı sezaryen oranlarının düşürülmesinde de yakalamayı temenni ediyorum. Yeni Sağlık Bakanımızın bu alanda çok başarılı çalışmalar yapacağına tüm kalbimle inanıyorum. Ülkemizdeki yüzde 53 sezaryen oranını Fransa’daki yüzde 20, Hollanda’daki yüzde 15’ler seviyesine indirmek için büyük bir seferberlik başlatmalıyız. Gelişmiş ülkelerde eğitim seviyesi arttıkça normal doğum tercih edilirken, bizde durum ne yazık ki tersine işliyor. Üniversite ve kamu hastanelerimiz işbirliği yaparak bu oranları düşürmek için etkili yöntemler üzerinde çalışmalılar. Doğum yapan kadın ve yeni doğan bebeğin ihtiyaçlarını doğru tespit ederek kadınlara güvenilir ortamlar sunmalılar. Yeni bir doğum öğretici, hekim yaklaşımı ve hasta bilinci inşa etmeliyiz. Bugün açılışını yapacağımız gebe okulunun bu anlamda önemli işlevler üstleneceğine inanıyor hayırlı olmasını diliyorum. Kadınlarımıza güven ve cesaret verecek bir hasta-doktor ilişkisini tesis etmek, ebelik sistemini bilimsel çerçevede yeniden değerlendirmek gerek. Anne ve bebek arasındaki sevgi bağının kurulduğu doğum sürecini doğru şekilde planlamak nesillerimizin geleceği adına son derece önemlidir. Böylesine önemli bir konuda toplumumuzun sizlerin rehberliğine ihtiyacı var. Bilim insanları olarak kadınlarımıza sezaryenin bir talep konusu değil, zorunluluk gereği olabileceğini lütfen anlatın.”

“Sezaryen, anne ve bebek sağlığı için gerektiğinde hayat kurtarıcı tıbbi bir müdahaledir”

Sağlık Bakanı Demircan ise, doğumun fizyolojik bir olay olduğunu, insan fizyolojisinin normal doğuma uygun yaratıldığını belirterek, “Normal doğum gerek anne, gerekse bebek açısından pek çok faydalar içermektedir. Normal doğumlarda bağışıklık sistemi daha gelişmiş olur, anneyle bağlantı kurması daha kolay olur, çocuğun anneyle cilt teması daha iyi olur, hızlı gelişir, bu da anneye bağlanmakta ve gelişmesi açısından çok önemlidir. Hastanede kalış süreleri kısadır, başarı ve güven duygusu annede gelişir. Sonraki doğumlar açısından ise sağlıklı bir bünye oluşur. Elbette ki sezaryen çok sayıda doğum yapma hakkını adeta elinden almaktadır annenin. Anne ölümleri sezaryene göre daha azdır. Doğum sonrası ağrı şikayeti azdır ve normal hayata dönüşü çok kısa sürer. Sezaryen bir doğum yolu, yöntemi değildir, bir cerrahi müdahale, bir ameliyattır. Ancak endikasyon olduğunda başvurulacak bir uygulama olmalıdır. Anne ve bebek sağlığı için gerektiğinde hayat kurtarıcı tıbbi bir müdahaledir elbette. Sezaryenin normal doğumdan daha fazla kullanılması gerçekten düşündürücüdür. Şu anda ulaştığımız rakamlar; sezaryen, normal doğumun önüne geçmiştir. Bu bizi düşündürmeli, biz tarihe dönüp baktığımızda o zaman insan nesli çoğalmamalıydı, sezaryen daha yeni bir hadise. Böyle bakmakta fayda görüyorum” şeklinde konuştu.

“Biz bakanlık olarak bütün sorunlarımızı el birliğiyle çözmeye hazırız”

Bu sonucun bilimle uygun bir sonuç olmadığını söyleyen Bakan Demircan, “Endikasyonu koyan hekimlerimizin bu konuyu bilim açısından değerlendireceklerine inanıyorum. Kendilerini bilim açısından da sorgulayacaklarına da sorguladıklarına da inanıyorum. Ülkemizdeki hekimlerin bu olumsuz girişimden rahatsız olduklarına da inanmak istiyorum muhakkak ki rahatsızlar. Burada demek ki düzeltilmesi gereken bir nokta var. Onun üzerinde durup bunu düzeltmek zorundayız. Hekimlik bilgi ve sanatını edinmiş doktorlarımızın bu sorunu bakanlığımızla birlikte çözeceklerine inanmak istiyorum. Tarihte ve bugün hekimlikte dünyaya hizmet etmiş, yol göstermiş bir medeniyetin çocukları olan hekimlerimize buradan seslenmek istiyorum; biz bakanlık olarak bütün sorunlarımızı el birliğiyle çözmeye hazırız. Bu sorunu da çözmek için sizlerin önerilerinizi dinlemek, değerlendirmek ve el birliğiyle bu çözüm yolunda adımları atmak boynumuzun borcu. Bunu birlikte çözeceğiz. Ne kurum olarak bakanlık tek başına çözebilir ne de hizmeti veren siz değerli kardeşlerimiz ama el birliği yaparsak ‘bu bir sorun dersek’ ve bu sorunun üzerine gidersek, bilimi de arkamıza alırsak çözemeyeceğimiz bir sorun yoktur, bunu çözeriz ve çözeceğimize inanıyorum. Sağlıkta ve diğer bütün alanlarda ülkemiz 2023 hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Bunun yanında bu kadar büyük yatırımları yaparken hem sağlık çalışanlarımızın memnuniyetini arttıracak tedbirleri almak hem de bu alanda yapmakta olduğumuz büyük harcamaların ülkedeki sağlık enstitüsünün gelişmesine vesile olmasını sağlayacak hem istihdamı hem ülkenin dışa ekonomik kan kaybını önlemek, istihdamı arttırmak, dışarıya sağlık ürünleri satar hale gelmek için üzerimize düşeni el birliğiyle yapacağız” açıklamasını yaptı.

“O hastanelerde bütün bu coğrafyaya ve dünyaya sağlık hizmeti üreteceğiz”

Şehir hastanelerinin bu ülkenin insanına hizmet etmek için kurulan kuruluşlar olduğunun altını çizen Bakan Demircan, “Biz büyük bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu coğrafyada dünyanın her yerindeki insanlara kazandığımız bu tecrübelerden tutun elde ettiğimiz, ürettiğimiz imkanları da onların hizmetine ve yararlanmasına sunarak o hastanelerde bütün bu coğrafyaya ve dünyaya sağlık hizmeti üreteceğiz. Bunu sağlık mensupları ile üreteceğiz. Bundan sonra inşallah elbirliğiyle bu yolda da koordineli bir şekilde çalışacağız” dedi.
Konuşmaların ardından fotoğraf çekimi gerçekleştirildi. 

Goncagül Özcan - Emre Yüzügüldü 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.