SAĞLIK - 24 Kasım 2014 Pazartesi 16:48

SGK'dan MEDULA açıklaması

A
A
A
SGK'dan MEDULA açıklaması

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), MEDULA uygulamasının hiçbir zaman yüzde 100 hizmet veremez duruma gelmediğini bildirerek, uygulamanın aşırı yüklenmeden dolayı hizmet sınır limitlerine ulaşması sonucu bu limitin üzerinde kalan kesim için kısmi ve geçici olarak hizmet sağlanamadığını açıkladı.

SGK'dan yapılan yazılı açıklamada, 1 Ekim 2014 tarihinden itibaren vatandaşların sigorta borçlarına ilişkin yapılandırma başvuruları alınmaya başlandığı ve başvuruların SGK sistemine normalin çok üzerinde yük getirdiği kaydedilerek,

"Borç yapılandırma uygulamalarının getirdiği yükün yanı sıra, vatandaşlarımızın son başvuru gününde yoğun işlem yapmaları sonucunda sisteme aşırı yüklenme gözlemlenmektedir. Bugün son işlem günü olan e-bildirge uygulamasına olan aşırı talepten dolayı kısmi bir aksaklık yaşanmıştır" denildi.
Açıklama şöyle devam etti:

"77 milyon vatandaşımıza sağlık alanında hizmet eden MEDULA uygulaması hiçbir zaman yüzde 100 hizmet veremez duruma gelmemiştir. MEDULA aşırı yüklenmeden dolayı hizmet sınır limitlerine ulaşmış, bu limitin üzerinde kalan kesim için kısmi ve geçici olarak hizmet sağlanamamıştır.

420’den fazla uygulamaya sahip kurumumuzun en öncelikli uygulaması MEDULA’dır. Sistemde yoğunluk yaşandığında sistem kaynaklarının tümü MEDULA uygulamasının hizmetine tahsis edilmektedir. SGK bilgi sistem alt yapısı ve uygulamaları hizmet vermeye devam etmektedir."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.