GÜNDEM - 21 Temmuz 2018 Cumartesi 12:32

Siber saldırganların yeni ilgi alanı kripto para birimleri

A
A
A
Siber saldırganların yeni ilgi alanı kripto para birimleri

STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş.’nin Teknolojik Düşünce Merkezi “ThinkTech” Nisan - Haziran arasını kapsayan ve güncel siber tehditlere dikkat çeken yeni 3 aylık siber tehdit durum raporunu açıkladı.

Raporda, Dünya Kupası’nda futbol seyrini engelleyen siber saldırılar, kullanımı giderek yaygınlaşan ve finansal değer olarak kabul edilen kripto paralara yönelik güncel tehdit ‘Cryptojacking saldırıları’, nesnelerin internetine (IoT) yapılan saldırılar ile akıllı cihazların sesli asistanlarındaki gizli tehditler ön plana çıkıyor.


Kripto parada haksız kazanç!

Gün geçtikçe global ölçekte daha fazla finansal değer kazanmaya başlayan Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH), Monero (XMR) ve Ripple (XRP) gibi kripto para birimleri, dağıtık bir yapıya sahip dijital para/ödeme sistemlerini oluşturuyor. Kripto para birimlerinin oluşumunu sağlayan teknoloji olarak adlandırılan “Blok Zinciri”nin (Blockchain) içeriğinin üretilmesi için trilyonlarca hesaplama yapılıyor. Bu da yüksek performanslı donanımların yanı sıra ciddi miktarda enerji kullanımı gerektiriyor. İşte son dönemde kripto para birimlerine yapılan “Cryptojacking” saldırıları; çeşitli yollarla kontrolü ele geçirilen bu donanımların, sahibinin bilgisi ve isteği dışında, kripto para madenciliğinde kullanılması anlamına geliyor.

Zararlı yazılımlarının bir şekilde hedef sistemlere sızmasını sağlayan saldırganlar yüzbinlerce donanımı ele geçirerek hepsini kendileri için kripto para üreten bir çoğul bilgisayar yapısına dönüştürüyor.

STM ThinkTech’in Raporu’na göre; Cryptojacking saldırılarından korunmak için hem uygulama kurulumu gerektiren hem de tarayıcı üzerinden eklenti yolu ile koruma sağlayan varyasyonlar geliştirilebilir. Söz konusu çözümlerin bir kısmı belirli madencilik türlerine yönelik engelleme yapabiliyor. Madencilik konusunda çalışanların kendi ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen çözümlere ek olarak ziyaret edecekleri tüm sitelerin güvenilirliğine dikkat etmeleri ve farkındalık seviyelerini arttırmaları öneriliyor.

Futbol keyfi siber tehdit altında!

2018 FIFA Dünya Kupası öncesinde ve süresince özellikle dikkat çekmek amacıyla futbolseverlerin, organizasyon firmalarının ve spor kulüplerinin hedeflendiği “oltalama” saldırılarda ciddi miktarda artış gözlemlendi.

Doğal ve orijinal görünen kurgu senaryolar ile kullanıcıları tuzağa düşürmeye çalışan saldırılarda, Dünya Kupası maç biletleri satan siteyi kopyalayan, FIFA’yı ya da etkinlik sponsorlarının markalarını kullanarak yalan kampanyalar sunan, zararlı linklerle cihazlara sızmayı hedefleyen, ücretsiz izleme yazılımları ile sahte erişim noktaları oluşturan yöntemler kullanıldı.

Sesli asistanlar casusluk faaliyetlerinde kullanılabiliyor

Günümüzde müzik dinlemek, trafik durum bilgisi almak, bankacılık işlemleri gerçekleştirmek gibi pek çok uygulamada kullanılan sesli asistanlar hayatımızı her geçen gün daha fazla kolaylaştırıyor. Siri (Apple), Google Now, S Voice (Samsung), Cortana (Microsoft), Alexa (Amazon) ve HiVoice (Huawei) gibi pek çok teknoloji firması tarafından geliştirilen sesli asistanlar rapora göre siber saldırganlar için yeni saldırı platformu haline geldi.

Seslerin içinde komut gizlenmesi, insan duyma eşiği üzerindeki frekansların kullanımı ve seslerin kodlanması yoluyla komut gönderimi sesli asistanların istismar edilebileceği zafiyet alanlarını oluşturuyor. Bu gizli komutlar ile gerçekleştirilebilecek saldırıların başında; zararlı kod indirip çalıştırmak, gizli sesli/görüntülü arama ile casusluk faaliyeti yapmak ve istenmeyen e-posta göndermek geliyor. Sesli asistanların istismarı ile oluşacak saldırılar kullanıcılara gerek maddi gerekse manevi hasar verecek seviyelere ulaştı.

Nesnelerin zafiyeti insan hayatını doğrudan etkileyebilir!

STM ThinkTech’in Siber Tehdit Raporu’nda insan hayatına giderek daha fazla giren ve 2020 yılında 20,4 milyara ulaşması öngörülen IoT’ler üzerindeki siber tehditlere özel bir yer ayrılmış. İnsan hayatını kolaylaştıran ve tak-çalıştır şeklinde sunulan nesneler; ölçeklenmesi zor bir büyümeyi ve güvenlik zafiyetini beraberinde getiriyor. Evlerden, endüstriyel mekanlara kadar her yerde kullanımı olan nesnelerin zafiyetleri geleneksel siber güvenlik saldırılarından farklı olarak insan hayatını doğrudan olumsuz etkiliyebiliyor. Saldırgan tarafından ele geçirilen endüstriyel kontrol üniteleri, hastanelerdeki görüntüleme cihazları, hasta insülin cihazları, havalandırma/iklimlendirme sistemleri, akıllı ev sistemleri, akıllı enerji ölçüm cihazları ile kişi ve kurumlara fiziksel zarar verilebiliyor. IoT alanında cihaz ve alan çeşitliliği siber saldırganlara karşı geleneksel bilgi güvenliği yöntemlerinin uygulanmasını ve standartların oluşmasını engelliyor.


STM ThinkTech hakkında;

Savunma&güvenlik ile mühendislik&teknoloji alanlarında var olan bilgi birikimi ve insan kaynağıyla bölgesel-küresel stratejiler, teknolojik öngörüler, olası senaryolar ve karar destek sistemleri geliştiriyor. Türkiye’nin gelecek vizyonuna uygulanabilir, düşünsel ve pratik katkılar sunan ThinkTech, başta savunma olmak üzere havacılık, enerji, ulaştırma, eğitim ve sağlık alanlarında teknoloji odaklı analizler ile özgün çözümler sunuyor; veri işleme yeteneğiyle raporlar yayımlıyor. STM ThinkTech; öngörüler ve stratejik çözümler için akademisyenler, vakıflar, üniversiteler, yüksek teknoloji üreten firmalar, kamu kurumları ve karar vericilerle işbirliği gerçekleştiriyor.

STM hakkında;

Savunma sanayiine mühendislik, teknoloji ve danışmanlık alanlarında çeyrek asırdan uzun bir süredir hizmet veren STM, bugün sahip olduğu temel kabiliyet ve teknolojilerini askeri deniz platformlarından uydu çalışmalarına, siber güvenlikten büyük veri analitiği ve yapay zekâ uygulamalarına varan stratejik alanlarda kullanarak ülkemizin ihtiyacı olan kritik alanlarda çalışmalar yürütmektedir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van YYÜ’de gala konseri büyük beğeni aldı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Akademik Orkestrası, gerçekleştirdiği gala konseri ile büyük beğeni aldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri, lisans, lisansüstü öğrencileri, Van Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli kurumlarda görev yapan müzik öğretmenleri ve Hakkari Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan Van YYÜ Akademik Orkestrası tarafından gala konseri düzenlendi. Cengiz Andiç Kültür Merkezinde gerçekleşen konsere Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ve eşi Duygu Şevli, İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu, Van Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Nayif Süer, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Yükrük, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Yükrük, akademik ve idari personel ile birçok öğrenci yer aldı. Konserde, çoksesli Türk müziği ve klasik batı müziğinin seçkin eserlerinden oluşan 9 sanat eseri icra edildi. Konser sonrasında Şef Fatih Marufoğlu’na çiçek takdiminde bulunan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın 2023 yılının ekim ayından itibaren çalışmalara başladığını ifade etti. Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın şehrin ve bulunduğu bölgenin sanatsal-kültürel yaşamında önemli bir yer edineceğini belirten Şevli, “Bugün Van Yüzüncü Yıl Üniversitemizin tarihindeki dönüm noktalarından biri. Çünkü üniversitemiz bugünkü konserle birlikte bilimsel çalışmalar, araştırmalar ve elde edilen başarılarının yanı sıra sanatsal yetkinliğini ortaya koymuş bulunmaktadır. Elbette sanatçı ortaya koyduğu sanatın seyirciler veya izleyiciler tarafından beğenildiğini görmek, hissetmek ister. Bilim insanları olarak bizler bir makale yazdığımızda çalışmalarımız atıf aldığında büyük mutluluk duyarız. Bu, çalışmalarımıza başkaları tarafından değer gösterilmiş olmasının göstergesidir. Sizlerin de beğeni ile konseri izlemesi, ilgi göstermesi hem sanatçılarımızı hem de bizleri çok memnun etmektedir” dedi. Üniversitenin Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünden Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı ve Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı lisans programlarının Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (EPDAD) tarafından 2+3 yıllığına akredite edildiğini ifade eden Rektör Şevli, her başarının disiplinli ve sürekli bir ekip çalışması ile elde edildiğini vurguladı. Konserin bu aşamaya gelinceye kadar birçok kez prova edildiğine ve hem sahne önü hem de sahne arkasındaki ekibin büyük fedakarlıklarla çalıştığına şahitlik ettiğini belirten Rektör Şevli, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Gaziantep Diyetisyen kadrosu genişletiliyor SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde de uzman kadrosunu genişletiyor. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran ve Diyetisyen Meltem Demirci, SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran 1999 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve ortaokul eğitiminin ardından 2017 yılında Yasemin Erman Balsu Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. 2017 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, çeşitli polikliniklerde stajyer diyetisyen görev alarak 2021 yılında bölüm birincisi olarak mezun oldu. Aynı yıl özel bir üniversitede yüksek lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, “Obezite” konusunda tez hazırladı. 2023 yılında yüksek takdir derecesiyle mezun olarak ‘Uzman Diyetisyen’ unvanını aldı. Eğitim hayatı boyunca birçok konferans, seminer, sempozyum ve kursa katılan Uzm. Diyetisyen Demirkıran 2024 yılı Nisan ayı itibariyle SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyetisyen Meltem Demirci 1998 yılında Gaziantep’te doğdu. 2016 yılında Vedat Topçuoğlu Anadolu Lisesi’nden, 2020 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. 2018 yılında özel bir sağlıklı yaşam merkezinde staj yapmaya başlayan Diyetisyen Demirci, 2019 yılında Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Engelsiz Yaşam Merkezi Aktif Yaşam Merkezi, 25 Aralık Devlet Hastanesi ve SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde stajyer diyetisyen olarak görev yaptı. Nisan 2021’den bu yana SANKO Üniversitesi Hastanesinde Diyetisyen olarak görev yapan Demirci, Nisan 2024 itibariyle Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyabette Beslenme, Gebelik ve Emziklilik Döneminde Beslenme, Kilo Alma Programları, Besin İntoleranslarında Beslenme, Kalp Damar Hastalıklarında Beslenme, Böbrek Hastalıklarında Beslenme, Nörolojik Hastalıklarda Beslenme, Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme, Yeme Bozukluklarında Beslenme, Organ Naklinde Beslenme, Cerrahi Hastalıklarda Beslenme, Enteral-Paranteral Beslenme ve Çocuk Hastalıklarında Beslenme ve Yaşlılık Döneminde Beslenme alanlarında çalışmaları sürmektedir. Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD), Klinik Enteral Paranteral Nütrisyon Derneği (KEPAN), Pediatrik Diyetisyenler Derneği (PEDİDER) üyesidir. Karbonhidrat-Protein-Yağ Sayımı Eğitimi (Tip1-Tip2 DM) Obezite Cerrahisi ve Bariatrik Diyetisyenliği, Yaşlılarda Tıbbi Beslenme Tedavisi Eğitimi, Renal Diyetisyenlik Kurs Programı, ISO 18001 Eğitimi, ISO 14001 Eğitimi, ISO 9001 Eğitimi, Güncel Yaklaşımlarla Klinik Nütrisyon Kursu ve Bilimsel Fitoterapi Eğitimi sertifikaları bulunmaktadır.
Kayseri UND Başkan Yardımcısı Bilen: “Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi” Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıların AB ile yapılan ticareti durma noktasına getirdiğini söyleyerek, sorunun çözülmesi çağrısında bulundu. UND Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Sıkıntılardan dolayı AB ile ticaretin durma noktasına geldiğine dikkat çeken Bilen, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmelerini talep etti. “Bu haksızlığa son verin” diyen Bilen, “AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünler Türk vatandaşı profesyonel tır sürücülerine uygulanan Schengen vize sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle teslim edilemiyor. Türkiye’den AB’ye gerçekleştirilen ihracatın yüzde 50’si, Türkiye’de yatırım yapmış olan AB sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu malların sahibi AB şirketleri olduğu için AB, kendi firmalarını ve tüketicilerini cezalandırmaktadır. Türkiye’nin AB’ye, AB’nin Türkiye ile Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu’ya ihracatını karayoluyla taşıyan uluslararası eşya taşımacılığı sektörü vize sürecinde zorluklar ve zaman kayıpları yaşamakta, bu durum ticari malların hareketini kısıtlamaktadır. Büyük potansiyel taşıyan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan bu tutumun faturasını Türkiye kadar AB de ödemektedir. Pandemi ile başlayan tedarik zincirindeki kırılmalar, Rusya-Ukrayna savaşı ve bölgede yaşanan siyasi konjonktür ile pekişen küresel ekonomik durgunluk daha da ağırlaşmıştır. Yaşanan kaybın kazanca dönüştürülmesi için sorunun acilen çözülmesi kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı. Türk tır sürücülerinin vize alamadığını kaydeden Ergün Bilen, “Tüm Avrupa sürücü eksikliği ile mücadele ederken, Schengen ülke misyonları yeni sürücülerin vize başvurularına ret veriyor. Yılların sürücülerine de Schengen vize kurallarına aykırı olarak ya kısa süreli vize veriliyor ya da ret veriliyor. Schengen misyonlarının tutarsız uygulama engellemeleri ile karşı karşıya kalan Türk tır sürücülerine ayrımcılık yapılıyor. Türk tır sürücülerinin çalışma hakları ellerinden alınıyor, mesleklerini icra edemedikleri için bu süreçten aileleri de olumsuz etkileniyor. Türk taşımacılık firmalarının lojistik maliyetleri artıyor, teslimatları gecikiyor ve taşıma taahhütleri yerine getirilemiyor. Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi. Profesyonel tır sürücülerine uygulanan vize engelinin bir an önce kaldırılması, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmesi için tüm taraflara destek çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.