GÜNDEM - 04 Ağustos 2015 Salı 11:10

Sıcak hava en çok onların yüzünü güldürüyor

A
A
A
Sıcak hava en çok onların yüzünü güldürüyor

Gaziantep'te sıcak hava en çok, kurutmalık denilen oyulmuş ve kurutulmuş sebze işi yapanların yüzünü güldürüyor.

Osmanlı mutfağının vazgeçilmezi olan kurutmalık sebzeler yüzyıllardır Türk mutfağındaki yerini hiç kaybetmiyor. Özellikle kışın tüketilmek için sadece evlerde üretilen kurutmalıklar son yıllarda toplu halde üretilip dünya pazarına sunulmaya başlandı. Türk mutfak geleneği olan kurutmalık sebzeler, Gaziantep'ten dünyaya ihraç ediliyor ve hem yurt dışındaki Türklerin hem de doğunun damak tadını merak eden Avrupalıların sofralarında yerini alıyor. Kurutmalığın merkezi olan Oğuzeli ilçesinde her gün milyonlarca sebze oyularak, kurutulmak için çatı olarak adlandırılan sırıklarda güneşe bırakılıp kurutuluyor. Aralarında patlıcan, biber, kabak gibi sebzelerin bulunduğu kurutmalıklar yüzlerce kişi için geçim kaynağı da oluyor.
Kurutmalıklar için en az 40 derece sıcaklık gerekirken, havaların serin ve güneş ışığının az olduğu dönemlerde ise kurutmalık yapan vatandaşlar zorluk çekiyor. Bunun için hava sıcaklığı en çok onları mutlu ediyor. Güneşe bırakılan kurutmalıklar bir ila iki hafta sonra toplanıp Adana, Mersin ve İstanbul’dan gelen tüccarlara satılıyor. Genç kızlar ve kadınların oyduğu sebzeler, 50’şerli olarak iplere geçiriliyor. Araçlarla çatı denen arazilere götürülen oyulmuş sebzeler, genç kızlar tarafından dikkatli bir şekilde sırıklara bağlanıyor. Kuruduktan sonra ise çürükleri ayrılıyor ve ambalajlanıyor.

Özellikle kışın tüketilmek amacıyla hazırlanan ve biber, kabak, patlıcan gibi sebzelerden oluşan kurutmalıkların hazırlanması ise büyük emek gerektiriyor. Kurutmalıktan geçimini sağlayan Kadriye Çabık, ”Bizim bu memlekette acur oyuyorlar, kabak uyuyorlar, patlıcan ve biber oyuyorlar. Ücretle oyan oluyor. Bin tane patlıcanı 20 liraya oyuyorlar. Acuru 10 liraya oyuyorlar. Kabak da öyle ucuz oluyor. Parasıyla oyuyorlar. Herkese bir gelir oluyor. Günde 2 bin tane, 3 bin tane oyan olur. Elleri çabuk olan 3 bin tane, 4 bin tane oyar. Bazı aileler kalabalık oluyor, onlar 5 bin tane oyuyor” dedi.

Havva Sefil de "Biz acuru kendimiz yetiştirip kendimiz oyuyoruz. Bağını 8 lira 50 kuruşa veriyoruz. Toptan da veriyoruz. Kendimiz üretip kendimiz katıya seriyoruz. Bizim oyduklarımız yurt dışına da gidiyor" ifadelerini kullandı.

Mehmet Sefil ise sebzeleri tuzlayıp oyduklarını belirterek, “Oyuyoruz, tuzluyoruz. Kendimiz götürüp çatıya seriyoruz. Sonra da gidip topladıktan sonra toptancılarına devrediyoruz, satıyoruz. Hepsi akrabam. Biber, patlıcan, kabak oyuyorlar. Buranın geçimi yazın bununla oluyor” şeklinde konuştu.

Birçok yerden kurutmalığı daha yeşilken alan Yunus Karakuş ise "Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde bugüne kadar yaptığımız işler, patlıcan, acı biber, tatlı biber üretimi yapıyoruz. Köylüden yaş olarak alıp kendimiz oydurup burada gördüğünüz gibi kendimiz serimini, kurutumunu yapıp ve Türkiye genelinde kendi çapımızda iç piyasa dediğimiz piyasaya satışını, pazarlamasını yapıyoruz. Biz burada günlük 100 bin tane biber üretiyoruz. Günde aynı şekilde 100 bin adet patlıcan kurutuyoruz. Bizim Oğuzeli ilçesinde günlük patlıcan ve biber olarak toplam üretimimiz, adetini sorarsak ortalama bir milyonu aşıyor. Bunu Oğuzeli’nin bir geçim kaynağı olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Tezgahlara giden kurutmalıklar vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor. Pazardan toplu halde alınan kurutmalıklar başta dolma olmak üzere çeşitli lezzetlerle sofralardaki yerini alıyor. 

MEHMET BULUT - ŞİNASİ İNAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.