EĞİTİM - 09 Şubat 2018 Cuma 18:07

Sınav kaygısı öğrencileri olumsuz etkiliyor

A
A
A
Sınav kaygısı öğrencileri olumsuz etkiliyor

Psikolog Mustafa Güral, sınav kaygısının öğrencileri olumsuz etkilediğini, yapılandırılmış müdahaleler ile bu kaygının üstesinden gelmenin mümkün olduğunu söyledi.

Sınav kaygısı hakkında bilgi veren VM Medical Park Samsun Hastanesi Psikoloji Kliniğinden Psikolog Mustafa Güral, “Sınav Kaygısı, sınav sonucunda elde edeceğimiz yetersizliğe odaklanıp, bu olumsuz durumu genelleyerek kişiliğinin başarısız, değersiz, yetersiz olması anlamında bir değerlendirme yapması ve bu yönde gelişen algılamalarla kişinin mevcut potansiyelini açığa çıkarmasına engel teşkil ettiği, günlük rutinleri sırasında etkinliğinin azalmasına yol açtığı ve hayattan zevk almasını engellediği aşırı kaygı durumu olarak tanımlanabilir” dedi.

Sınav kaygısının belirtileri
Sınav kaygısının belirtilerine değinen Güral şunları söyledi: “Zihinsel belirtiler: Katastrofik (felaket yorumları) düşünceler, bedene yönelmiş aşırı ilgi, unutkanlık, dikkat ve konsantrasyon problemleri, okuyup anlamada ve düşünceleri organize etmede yaşanan güçlükler.

Fizyolojik belirtiler: Kalp çarpıntısı, ellerde titreme ve/veya terleme, yorgunluk hissi, uyku problemleri, mide-bağırsak şikayetleri, nefes alıp vermede güçlükler.

Duygusal belirtiler: Endişe, huzursuzluk, sinirli olma, hassas alıngan ve daha duyarlı birey haline gelme, çaresizlik, panik.

Davranışsal belirtiler: Ders çalışmaktan kaçınma, erteleme davranışları, kolay sıkılabilme, sınavarda dona kalma, sınav sonuçlarında dalgalanmalar.”

“Kaygı düzeyi normal olan kişiler sınav durumlarını, başarılarının test edileceği bir fırsat olarak değerlendirirken, kaygısı normalin üzerinde olan kişiler bu durumları bir tehdit olarak algılarlar” diyen Psikolog Güral, “Sınavla ilgili durumlarda kendileriyle olumsuz bir diyalog içine girerler. Gerçek dışı ve karamsar bir düşünce tarzını seçerler. Sınav öncesi ve sonrası fizyolojik uyarım dereceleri aynı olduğu halde, normal düzeyde kaygı yaşayan kişiler, bu uyarımı sınavda daha fazla çaba göstermeye yönelik bir ipucu olarak algılarken, kaygısı yüksek olanlar yaşadıkları endişe yüzünden, bunu olumsuz bir durum olarak görmektedirler. Buradan da anlaşılacağı gibi, endişe faktörünün (sınav durumuna ve sınav sonucuna ilişkin olumsuz düşünce, inanç ve beklentiler) sınav başarısına olan etkisi, uyarılma faktörünün (fizyolojik uyarım sinyalleri) oluşturduğu etkiden daha fazla ketleyicidir. Yapılan araştırmalar, sınav kaygısı yüksek olan kişiler için en büyük sorunun, daha önce öğrenilenleri sınav sırasında hatırlayamamak olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca, kaygısı yüksek olan kişilerin kaygısı düşük olanlara kıyasla ders çalışmaya daha çok zaman ayırdıkları görülmektedir. Bu bulgular da sonuçtaki düşük performansın, bu kişilerin ders çalışma sürelerindeki yetersizliğe değil, olumsuz düşüncelerinin kendilerinde oluşturduğu, başa çıkılamaz derecedeki kaygıya bağlanabileceğini göstermektedir.”

Sınav kaygısının üstesinden gelmenin yolları
Sınav kaygısının üstesinden gelmenin yolları hakkında bilgi aktaran Psikolog Mustafa Güral şunları kaydetti: “Sınav kaygısını oluşturan etmenlerin başında düşünceler olduğuna göre öncelikli hazırlığımız zihinsel hazırlık olmalıdır. Bunun için kendi potansiyelimizi etraflıca ailemizce gözden geçirip sınavın bizim için anlamını konuşmak ve hedeflerimizi buna göre planlamak, sınava dair olumsuz senaryolara odaklanmamak, kullandığımız cümleleri kendi yararımıza çevirebilmek (mesela ‘başaramayacağım’, ‘herkes benden daha iyi’, ‘eğer sınavda başarılı olamazsam mahvolurum’ yerine ‘başarabilirim’, ‘çalışırsam üstesinden gelebilirim)’, fizyolojik belirtilerimizi doğru yorumlayabilmek (‘ellerim terledi’, ‘kalbim çarpıyor kontrol edemiyorum’ yerine bedenim olağan tepkiler veriyor, biraz sonra geçeceğini biliyorum, kontrol edebilirim, güvendeyim gibi), kendinizi kimseyle kıyaslamamak -unutmayın tüm insanlar eşsizdir- önemlidir. Zamanı etkin-doğru kullanmayı öğrenin ve programlı olun. Kendi kaynaklarınızı keşfedin ve kendinize özgüven aşılayın. Ayrıca gevşemeyi (bedeninizi gevşetmeyi öğrenin, nefes egzersizleri yapın) sağlamak kontrol algınızı güçlendirecektir unutmayın. Kaygınızı bastırmak yerine onu kabul ederek tanımaya çalışın ve son olarak sorunlarınızı pencereden fırlatmak yerine kapıdan uğurlayın. Tüm bu çabalarınıza rağmen üstesinden gelemediğiniz durumlar için profesyonel yardım almaktan kaçınmayın. Sınav kaygısı yapılandırılmış müdahaleler ile üstesinden gelinebilen bir durumdur.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.