EĞİTİM - 17 Nisan 2017 Pazartesi 10:27

Sınav kaygısını nasıl yenerim?

A
A
A
Sınav kaygısını nasıl yenerim?

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavına sayılı günler kala İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Beyza Ateş kaygıyı azaltmanın yolları ile ilgili önemli ipuçları verdi.

Kaygının sağlıklı bir duygu olduğunu belirten Ateş, “Öncelikle öğrenciye kaygının stres ya da tehlike durumlarında ortaya çıkan, metabolizmayı korumaya yönelik sağlıklı bir duygu olduğunu anlatmak lazım. Ancak seviyesi ve süresi çok önemli. Kaygının çok yüksek ya da çok düşük seviyelerde olması başarıyı olumsuz yönde etkileyebilir. Kaygının bu durum bittikten uzun süre sonra dahi devam etmesi kişinin hayatında sıkıntılara yol açabilir. Mühim olan kaygıyı orta seviyede tutmak ve yeterince yaşamak.” dedi.

Kaygının bedenimizi, zihnimizi ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini bilmek önemli

Stresli ya da tehlikeli bir durumla karşılaştığımızda vücudumuzun kendini savunmak için, ‘kaç ya da savaş’ prensibi olarak da bildiğimiz, tehlikeli ortamdan kaçmak ya da kalıp tehlikeyle savaşmak amacıyla bazı tepkiler verdiğini söyleyen Ateş, “Ayrıca, kaygı zihnimizde, duygularımızda ve davranışlarımızda da bazı değişikliklere yol açar. Örneğin, yoğun kaygı altında kişinin motivasyonu ve dikkati olumsuz yönde etkilenir. Sınavla ilgili olarak, sınav yerini terk etmek, aynı soru üzerinde dakikalarca oyalanmak, sınavı bitirmeye yönelik isteksizlik, soruları okumada ve anlamada problemler yaşayabileceğimiz işlevsiz davranışlardan bazılarıdır. Aslında bu değişiklikler vücudumuzun ‘Dikkatli ol, yolunda gitmeyen bir şeyler var!’ anlamı taşıyan bir uyarısıdır. Vücudumuzun bu uyarısını zamanında okumayı öğrenmek, kaygımızı orta seviyede tutmamıza yardımcı olacak baş etme stratejilerini bilmek ve bu stratejileri uygulamada yeterince deneyim kazanmak sınav öncesinde yapabileceğimiz önemli hazırlıklardan biridir.” dedi.

Sınav hakkında güvenilir kaynaklardan doğru bilgiler edinin

Öğrencilerin öncelikle girecekleri sınav hakkında doğru kaynaklardan yeterli ve güncel bilgilere ulaşmaları gerektiğini vurgulayan Ateş, “Öğrencilerin "Sınav ne tip sorular içeriyor, çoktan seçmeli mi? Yanlış doğruyu götürüyor mu?" gibi bilgileri sınava girmeden önce öğrenmeleri, kulaktan dolma bilgiler ile sınava girmemeleri gerekiyor. İnsan bilmediği zaman daha fazla korkar. Ne kadar iyi biliyorsak o kadar az kaygı duyarız.” dedi.
Bu bilgilere istinaden öğrencilerin sınava girmeden önce bir sınav stratejisi geliştirebileceğini, test çözerken hangi yöntemin kendileri için en iyisi olduğuna sınav öncesinde karar vermenin sınav stresiyle ve ‘geç kaldım’ düşüncesiyle baş etmede faydalı olacağını söyleyen Ateş, şöyle devam etti: "Sınav kitapçığı alındığında tüm sayfaları hızlıca gözden geçirmek, sınava hangi soru ya da bölümden başlanılacağına önceden karar vermek, zor soruları sona bırakmak, aynı soruda çok fazla oyalanmadan sınavdaki tüm sorulara bakabilmek Ateş’ in önerdiği sınav stratejilerinden bazıları. Ayrıca öğrencilerin önceden sınav mekanını ve sınıflarını görmeleri, sınav mekanına ulaşım sağlayacak alternatif yolları belirlemeleri, sınav günü giyecekleri kıyafetlere önceden karar vermeleri sınav günü daha rahat hissetmelerini sağlayabilir."
Olumsuz düşüncelerinizden kurtulun
İşlevsiz kaygının önemli bir diğer nedeninin kişilerin stres kaynağıyla ilişkilendirdikleri, hızlıca ortaya çıkan, gerçekçi bir zemini olmayan olumsuz düşünceler olduğunu belirten Ateş, “ ‘Sınavı geçemezsem dünyanın sonu olur; hayatım kararır; arkadaşlarıma, aileme rezil olurum’, ‘Sınavı geçememek hayatta başarısız biri olduğumu gösterir’ gibi düşünceler kimi zaman aile ve okul tarafından da pekiştirilen olumsuz düşüncelerdir. Beklentiyi sahip olunan bilgi, beceri ve kaynaklar doğrultusunda gerçekçi bir seviyeye çekmek; sınav sırasında aklımıza gelebilecek olumsuz düşünceleri sınav öncesinde keşfedip çürütmek gerekli. ‘Sınavda başarısız olmak dünyanın sonu değil, bir daha hazırlanırım, başka bir okul seçebilirim, başarıya giden birden fazla yol vardır, tek başına bu deneyim benim başarısız biri olduğumu göstermez’ gibi alternatif düşünceler geliştirilmeli.” dedi.

Sınava birkaç gün kala pozitif olun ve günlük rutininize geri dönün

Sınava birkaç gün kala öğrencilerin kaygılarını arttıracak ortamlardan, kişilerden ya da aktivitelerden uzak durmalarının olumlu yöndeki etkisinden bahseden Ateş, “Sınava son birkaç gün kala çocukların kendilerini iyi hissedecekleri ortamlarda bulunmaları, kendilerine iyi gelecek pozitif kişilerle vakit geçirmeleri önemli. Ayrıca yine bu dönemde ailelerin çocuklarını olumlu yönde desteklemeleri, çocukta kaygıyı tetikleyebilecek günlük rutin dışı tutum ve davranışlardan kaçınmaları gerekli. Örneğin, sınava girecek diye çocuğa özel yemekler pişirmek, sosyal aktiviteleri kısıtlamak, ağır egzersiz programları uygulamak ya da dinlensin düşüncesiyle çocuğu rutininden 3 saat erken bir saatte yatırmaya çalışmak gibi özel uygulamalar kaygıyı tetikleyebilir. Ne yapmak gerek? Sağlıklı beslenmeli, normal aralıkta uyumalı, hafif dozlu bir egzersiz yapmalı. Ailece hayatın günlük akışına devam etmeli, sosyal aktivitelere katılmalı, rutini bozmamalı. Tabii bir de son birkaç gün test çözmeyi artık bırakmak, dikkati sınav dışında hayatın farklı yönlerine kaydırmak gerekli.” dedi.

Sınav sırasında kaygıyı yenmenize yardımcı olacak teknikler

Sınav sırasında kaygının üst sıralara tırmandığı zamanlarda, bazı tekniklerle kaygıyı azaltmak mümkün. Bunlar sınav öncesinde de kullanılabiliyor. Beyza Ateş bu taktikleri şöyle sıralıyor: “Öğrenciler nefes düzenleme tekniklerini deneyebilirler. Burundan derin bir nefes alıp nefesinizi birkaç saniye tuttuktan sonra yavaşça bırakmak gibi. Bunun dışında öğrenci kendini en çok rahatlatan, mutlu eden pozitif bir sahneyi düşünüp kafasında bu sahneyi detaylarıyla canlandırarak kaygının seviyesini düşürebilir. Bir de kas rahatlatma teknikleri var. Diyelim omuz bölgemiz kasıldı onu sıkı sıkı kasıp sonra gevşetmek işe yarayabilir.
Kaygının bir nedeni de gelecekte ne olacağına odaklanmaktır. Aklınız hep sınav sırasındaki performansınızda ya da ve bu performansın gelecekle olan ilişkisindeyse bazı teknikler uygulayabilirsiniz. Örneğin, kaygınızın çok arttığını, yutkunmakta bile zorlandığınızı hissediyorsanız sınav ortamında bulunan nesnelerden birini belirleyip birkaç saniye boyunca bu nesneye odaklanarak içinde bulunduğunuz ana geri dönebilir, kaygınızı normal aralığa çekebilirsiniz. Seçeceğiniz nesnenin kaygınızı daha çok tetiklemeyecek bir nesne olması önemli. Örneğin, pencereden görünen bir ağacın dallarına, yapraklarına odaklanmak ya da bulunduğunuz ortamdaki masanın yüzeyine dokunarak bu yüzeydeki detayları hissetmek gibi. Son olarak kendimizle içsel bir konuşma yapmak; ‘Bunu yapabilirim, bunu defalarca yaptım; yine aşabilirim, iyi gidiyorum’ gibi konuşmalarla kendi kendimizi motive etmek işe yarayabilir.”

Aileler sadece sözle değil davranışlarıyla da çocuklarına destek olmalı

Yrd. Doç. Dr. Beyza Ateş, anne-babalar için de çeşitli önerilerde bulundu:

“Ailelere düşen en önemli görev çocuklarına destek olmak; her koşulda onların yanında olacaklarını ve onları seveceklerini hem sözleriyle hem davranışlarıyla onlara hissettirmek. Başarıya giden tek bir yol yoktur. Çocuklarımızdan çok yüksek beklentilerde bulunmak, onlara kendi isteklerimizi, hedeflerimizi ya da hayallerimizi dayatmak doğru değil. Bazen sözlerimizle anlatmasak da davranışlarımızla ve beden dilimizle çok fazla şey söyleriz. Örneğin, sınav sürecindeki ya da günlük yaşam içindeki hal ve hareketlerimizle fark etmeden çocuklarımıza ‘Sana güvenmiyorum, başarılı olacağına inanmıyorum, başarılı olacak donanıma sahip değilsin.’ ya da ‘Kaygı duyman gerekecek kadar zor bir durumla karşı karşıyasın, başarılı olduğun sürece benim için kıymetlisin, sınavda başarısız olursan hayat boyu mutsuz biri olacaksın.’ gibi olumsuz mesajlar veririz.

Çocukların sınavda başarılı olamadıkları ya da sınavı tamamlayamadıkları olumsuz olarak kabul edilen durumlarda bile onların yanında olacağımızı; bu durumların artı ve eksilerini birlikte değerlendirip hayatta mutlu ve sağlıklı bir şekilde yol almaları için onlara destek olacağımızı; hiçbir şeyin onlardan daha kıymetli olmayacağını sözlerimizle olduğu kadar tutum ve davranışlarımızla da hissettirmek gerekli.

Bu amaç doğrultusunda, çocuklar ve ebeveynler birlikte ‘sınav sırasında ve sonrasında sınavla ilgili olarak başlarına gelebilecek en kötü durumu’ hayal edip sınav öncesinde bu durum hakkında detaylı bir şekilde konuşabilirler. En kötü ne olabilir, sonuçları nelerdir konuşup alternatif çözümler üretmek, alternatif yollar bulmak önemli. Bunları konuşmaya başladığımızda kaygı ve korku azalır. Ailece diyaloga açık olmak önemli. Durumu çok küçümsemeden ‘Üzülürüm, evet bazı şeyler olumsuz etkilenebilir ama hala gidebileceğimiz diğer yollar var.’ şeklinde bir tutum sergilemeli. Sınav ‘hayat’ denen yapbozun sadece bir parçası; bunu unutmamak gerekli.” Dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, ABB Başkanı Mansur Yavaş’la görüştü Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile görüştü. Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Türkiye-Almanya diplomatik ilişkilerinin 100. yılı vesilesiyle Türkiye’ye gerçekleştirdiği 3 günlük ziyaretinin son gününde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la da görüştü. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde gerçekleştirilen ikili görüşme yaklaşık 35 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Steinmeier’in görüşmede Yavaş’a “Sadece bu heyettekiler değil, tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor. Almanya’da seçimler ilgiyle izlendi" dediği öğrenildi. Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklama yapan Başkan Yavaş, "İsrail’in Gazze’deki katliamını kınadığımızı belirttik. Ayrıca bölgemizdeki Ukrayna-Rusya savaşının Türkiye’ye etkilerinden bahsettik. Bir diğer konumuz Avrupa Birliği (AB) ile olan ilişkilerdi, Almanya’nın bu konuda ağırlık koyması gerektiği. Bir diğer konu; Türkiye’den çok sayıda öğrenci ve iş dünyasının vize konusunda yaşadığı problemlerden bahsettik. Ancak terör ve mülteci konusuna maalesef giremedik. Kendilerine ayrıca seçimle ilgili bilgiler verdik” ifadelerini kullandı. Görüşmede Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Başkan Yavaş’a aralarında Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz’un da olduğu yaklaşık 10-12 kişilik heyetin eşlik ettiği öğrenildi. Görüşme Türk basınına kapalı şekilde gerçekleştirildi. Alman Cumhurbaşkanına Gazze protestosu Öte yandan Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, görüşmeye geldiği sırada fakülte binası çevresinde toplanan grup tarafından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında Almanya’nın tutumu nedeniyle protesto edildi.
Aydın Aydın’da trafiğe kapanacak yollar belli oldu Bu yıl 59.’su düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun Bodrum-Kuşadası ve Kuşadası-Manisa etapları çerçevesinde tur boyunca trafiğe kapanacak yollar da belirlendi. Türkiye’nin tek uluslararası etaplı yol bisiklet yarışı olmasının yanı sıra dünya genelinde kıtalararası gerçekleşen ilk ve tek etaplı yol bisiklet yarışı olma özelliği taşıyan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu (Tour of Turkey), Antalya’dan başlayıp, İstanbul’da sona erecek. 8 etaptan oluşan turun 5. ve 6. etabı Aydın’dan geçecek. 25 Nisan Perşembe günü gerçekleştirilecek olan Bodrum-Kuşadası etabında sporcular 177,9 kilometre pedal çevirecek. 26 Nisan Cuma günü devam edecek olan Kuşadası-Manisa etabında ise sporcular 160,1 kilometre pedal çevirecek. Bu çerçevede tur boyunca trafiğe kapatılacak yollar da belirlendi. Konu ile ilgili Aydın Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre organizasyon boyunca, 25 Nisan Perşembe günü Didim’de Atanaj Caddesi, Akbük-Didim istikameti gidiş ve geliş, Aydın il yolu, Söke Didim istikameti geliş ve gidiş, Cumhuriyet Caddesi, Didim ilçe merkezi geliş ve gidiş, İnönü Caddesi, ilçe merkezi geliş ve gidiş, Güllübahçe yolu, Didim Akköy istikameti geliş ve gidiş, Söke’de Milas-Söke karayolu, Yenidoğan dönel kavşak ile Novada kavşağı arası, Söke Kuşadası karayolu, Novada kavşağı, Ankara evleri kavşağı, Ağaçlı kavşağı, Yaylaköy kavşağı, Soğucak kavşağı ve Davutlar yol ayrımına kadar olan karayolu, Kuşadası’nda ise Süleyman Demirel Bulvarı İzmir istikameti, Turgut Özal Bulvarı İzmir istikameti, Atatürk Bulvarı, Gazibeğendi Bulvarı eski Kuşadası Selçuk yolu, Rıza Saraç caddesi 12.00-16.30 saatleri arasında trafiğe kapatılacak. 26 Nisan Cuma koşulacak olan Kuşadası Manisa etabında ise Kuşadası’nda Turgut Özal Bulvarı İzmir istikameti, Atatürk Bulvarı, Gazibeğendi Bulvarı eski Kuşadası Selçuk yolu, Rıza Saraç caddesi 10:00-12:00 saatleri arasında trafiğe kapatılacak.
Kayseri Ersoy: "Burada hakkımızı savunduk ve bir oyumuzu da heba ettirmedik, ettirmeyeceğiz" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; Pınarbaşı’ndaki seçimin iptal edilmesine yönelik, "Biz normal şartlar altında zaten bu seçimi kazandık ama sanki CHP kazanmışta biz orada kavga ile seçimi iptal ettirmişiz. Her kavgayla seçim iptal olursa herkes bir yerde kavga eder ve herkes seçim kazanır. Kavgayla seçim iptal ettirilmez" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; İl Başkanı Seyit Demirezen ve MHP Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı Menduh Uzunluoğlu ile beraber il binasında düzenlediği basın toplantısında iptal edilen ve 2 Haziran’da tekrarlanacak olan Pınarbaşı’ndaki seçime ilişkin konuştu. İlk olarak kendilerinin sözlü ve fiziki saldırıya uğradıklarını kaydeden Ersoy; algı yapıldığını söyleyerek, "Pınarbaşı’nda bize göre önde olduğumuz seçimde gidip bizzat şehir olduğumuz olaylar neticesinde il, ilçe ve yüksek Seçim Kurulunun ortak kararı ile ve 15 hakimin bulunduğu heyetlerde 15 hakiminde lehimize karar vermesiyle partimiz haklı bulundu ve seçimler 2 Haziran’da tekrar yapılacak. Biz isterdik ki kazandığımız seçimi bir daha sandığa taşımayalım ama bu kadar hukuksuzluğun, usulsüzlüğün ve hırsızlığın olduğu yerde bir de suç bastırır gibi, sanki biz suçluymuşuz gibi bir algı operasyonu yapmaya çalıştılar. Bunun adı her şeyden önce ahlaksızlıktır. Benim yapımı herkes bilir. Ben yapmış olduğum bir şeye “yaptım” derim. Orada kurdukları bir yapı var, onu işletiyorlar. Biz oylarımızı birleştirme tutanaklarında başka yerlere kaydırıyorlar. Bunlar tutanaklarda var. Mühürsüz oy çuvalları ortada geziyor. Gece gidip imza attırmaya gayret gösteriyorlar ki değiştirdikleri tutanakları legal hale getirmek için. Biz bunlara “dur” demek için gittiğimizde de hem fiziki olarak saldırıyorlar hem de sözlü olarak saldırıyorlar. Öncelikle kurduğum sinkaflı kelimelerden dolayı bütün milletimizden özür diliyorum. Bizi o hale getirecek kim varsa da onların yapmış oldukları davranışlardan dolayı bugün yine aynı tavrı gösterseler aynı reaksiyonları vereceğimizin de altını çizmek istiyorum. Size fiziki olarak saldıracaklar, bir milletvekiline küfredecekler, “kimsin lan” sen diyecekler ama biz gidip tepki gösterdiğimizde videoya alınan bir yapı var" ifadelerini kullandı. "Biz ’hırsız var’ dedik" Ersoy; "Bunların hepsini kamuoyu izledi. Biz kavga çıkarttığımız için seçimler iptal olmuş gibi algı yapmak isteyenlere şunu söylüyorum. Hırsızlık yaptınız, usulsüzlük yaptınız, algı yaptınız ve buna şahit tuttuğum milletvekili bazında bir kişi de kendi partisinin baskılarıyla farklı şeyler söylüyor. Ben “karakolda doğru söylüyor, mahkemede şaşıyor” diyorum, “benim hayatım boyunca mahkemeyle hiç işim olmadı” diyor. Ben ondan bahsetmiyorum. Herkes oradaydı. Hakim ve savcı odadaydı. Neler söylediğini hepimiz biliyoruz. Kendisinin bu seçimlerin bu şartlarda olmaması gerektiğini, gerekiyorsa yeniden yenilenmesi gerektiğini söyledi. Yalan söylemeyeceğimi de herkes bilir. Şunu yapsa daha etik olur. “Seçimlerde bu atmosferde doğru bir sonucun çıkması mümkün değildi, bende bunu ifade ettim” dese kendisine saygı duyarız" dedi. "Biz normal şartlar altında zaten bu seçimi kazandık ama sanki CHP kazanmışta biz orada kavga ile seçimi iptal ettirmişiz" Biz şeffaf, herkesin demokratik iradesini ortaya koyduğu ve ortaya koyduktan sonra sandıktan çıktığı bir yapı istiyoruz" diyen MHP’li Ersoy; "Bizim istediğimiz bu, başka bir şey istemiyoruz. Biz normal şartlar altında zaten bu seçimi kazandık ama sanki CHP kazanmışta biz orada kavga ile seçimi iptal ettirmişiz. Her kavgayla seçim iptal olursa herkes bir yerde kavga eder ve herkes seçim kazanır. Kavgayla seçim iptal ettirilmez. Biz orada bulunan usulsüzlüklere tepki verdik ama biz “ne oluyor” diye sormaya başladığımızda fiziki saldırı ve küfür CHP’liler tarafından yapıldı. Bu kısmı bizim arkadaşlarımız kayda almadı. Biz tepki vermeye başladıktan sonra ondan sonra kamera görüntüleri çıktı. Siz yaptığınız şeyleri neden söylemiyorsunuz. Orada kabul ettiklerini niye şimdi söylemiyorsunuz. Zaten kamuoyu anlayacağını anladı. Biz hukukla ilerdik. Benim tarafımdan bir hakimin mağdur edildiğini düşünen CHP’li arkadaşlarımız var ama 15 hakimin vermiş olduğu karara bir türlü saygı göstermiyorlar ve “bu siyasi karar” diyorlar. MHP’nin Yüksek Seçim Kurulunda ret aldığı onlarca başvuru var. Bu kararı verenlerde aynı hakimler oldu, ona niye bir şey demiyorsun. Kavgayla bir şey olmaz ama usulsüzlükler tespit edilmiş ve yapan arkadaşlar belirli. Onun için burada hakkımızı savunduk ve bir oyumuzu da heba ettirmedik ve ettirmeyeceğiz. Yarın farklı bir sonuçta çıkabilir. Bu seçimdir. Seçimin garantisi olmaz. Biz bu seçimin sonuçlarına ne çıkarsa çıksın saygı gösteririz ama hukuk çerçevesinde. Milletimizin iradesi bizim başımızın tacı ama MHP’nin oylarını çalmaya çalıştığınızda biz de buna tepki gösteririz" şeklinde konuştu. "CHP’nin riyakârlıkla bezeli siyaseti Pınarbaşı da ayyuka çıkmıştır" MHP İl Başkanı Seyit Demirezen de, "Gerçekleşen yerel seçimlerde aziz milletimizle beraber Kayserili saygıdeğer hemşerilerimiz de demokratik iradelerini göstermiştir. Bununla beraber ne yazık ki Pınarbaşı ilçemizde CHP’li bazı görevlilerin siyasi ahlak ve nezaketle uzlaşmayacak, hukuk dışı eylemleri de tatsız olaylara sebebiyet vermiştir. Bilindiği üzere; CHP’nin Pınarbaşı seçimlerinde yapmış olduğu hukuksuzluklar sebebiyle seçimler iptal edilmiş, CHP’nin riyakârlıkla bezeli siyaseti Pınarbaşı da ayyuka çıkmıştır. Ne yazık ki CHP’li malum görevlilerin usulsüzlükleri, gayri yasal tutumları ve demokratik olmayan yaklaşımları seçimlere şaibe düşürmüştür. Bunun neticesinde ise 2 Haziran’da seçim yenilenme kararı alınmıştır. Pınarbaşılı hemşerilerimiz ve dava arkadaşlarımız müsterih olsunlar, MHP’ye verilen her bir helal oyun takipçisi olduk, olmaya da devam edeceğiz. İnşallah Pınarbaşılı hemşerilerimiz 2 Haziran’da bir ve beraber olarak kenetlenecek, hırsıza, arsıza ve Pınarbaşı’nın huzurunu kaçırmaya çalışan CHP ve anarşist zihniyetine fırsat vermeyecek, iradesiyle MHP ve Cumhur İttifakı’nın yanında yer alarak Sayın Memduh Uzunluoğlu’nu yeniden ve yüksek bir oyla göreve getirecektir" diye konuştu. Milli Yol Partisi seçimde MHP’yi destekleyecek Milli Yol Partisi Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı Servet Kantekin de, 2 Haziran’da yapılacak olan seçimde MHP’yi destekleyeceğini belirterek, şunları söyledi: "1 Mart 2024 tarihinde yapılan seçimlerde Pınarbaşı belediye başkanlığına Milli Yol Partisi’nden aday olarak bin 617 oy aldım ve seçimde oy kullanan hemşerilerimizin yüzde 10.59’unun teveccühüne mazhar oldum. Bilindiği üzere tespit edilen usulsüzlükler nedeniyle ilçe seçim kurulu, il seçim kurulu ve yüksek seçim kurulu tarafından iptal edilen Pınarbaşı belediye başkanlığı seçimi 2 Haziran tarihinde yenilenecek. Pınarbaşı’nda belediye başkanlığı yapan dedem rahmetli gibi güzel ilçemizin daha iyi bir geleceğe kavuşması adına belediye başkanlığına aday olduğum seçimlerdeki sonuç ve bugün gelinen noktada Pınarbaşı’mızın geleceği için bir karar almam gerekti. Tekrarlanacak olan seçimde ilçemizin aydınlık geleceğine yol açmam gerektiğine inandığım için. Yarınlarımızın teminatı olan güzel Pınarbaşı’mızın geleceğinin kararmaması için. Dünya görüşümüzü şekillendiren Ülkücü hareketin siyasi temsilcisi olan, gönül dünyamda da kıymetli bir yeri bulunan Milliyetçi Hareket Partisi lehine, MHP Belediye Başkan adayı Menduh Uzunluoğlu’nu desteklemek üzere çekilme kararı aldım. Pınarbaşı ilçemizde birliğin, beraberliğin, huzurun, güvenin sağlanması dışında hiçbir beklentimiz ve talebimiz olmaksızın yapmış olduğumuz birçok istişare sonucunda vermiş olduğumuz bu kararımızın Pınarbaşı ilçemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" hepinize saygılarımı sunuyorum."
Konya Gölde yasak döneme rağmen balık avı için tatlı sulara serilen metrelerce ağ ele geçirildi Konya’nın Beyşehir ilçesinde, Beyşehir Gölü’nde süren su ürünleri avlanma yasağına rağmen balık avlamak maksadıyla göl sularına serildiği değerlendirilen onlarca metre balıkçı ağı ele geçirildi. Gölde üreme mevsimi olması dolayısıyla tatlı su ürünleri neslinin korunmasına ilişkin olarak 15 Mart 2024 tarihinde başlayan su ürünleri avlanma yasağı sürüyor. 15 Haziran’a kadar devam edecek olan yasak dönemde balık neslini korumaya yönelik olarak denetimlerini yoğunlaştıran Beyşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı ekiplere bölgede jandarma unsurları da destek veriyor. Denetimlere, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hüseyin Özver de eşlik ediyor. Su ürünleri kontrol görevlileri tarafından hem göl kıyı şeridinde hem de tatlı sularda yürütülen denetimlerde av yasağı dönemine rağmen göl içerisine serildiği belirlenen ağlar toplatıldı. Bu çerçevede balık avı için göl sularına serilen 5 bin metre ağ ele geçirilirken, diğer av malzemeleri ile bunlara da birlikte el konuldu. Yasaklara uymadığı tespit edilen ilgili kişilere cezai işlem uygulandı. Beyşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden yürütülen denetim ve kontrol çalışmalarına ilişkin olarak yapılan açıklamada, Beyşehir Gölü’nü korumaya ve kaçakçılığa geçit verilmeyeceğine dair kararlılık vurgusunda bulunuldu. Açıklamada, “Gölümüzdeki balıkların sağlıklı bir üreme dönemi geçirmesi, nesillerinin korunması ve balık stoklarımızın azalmaması için, mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmaya devam edeceğiz. Beyşehir Gölü etrafındaki tüm karaya çıkış noktaları, sazlık alanlar, balık ve sülük avlak sahaları ekiplerimiz tarafından gözlem altında tutulmaktadır. 15 Mart-15 Haziran tarihleri arasında uygulanan av yasağı süresince denetimlerimiz haftanın 7 günü aralıksız olarak havadan, karadan ve teknelerimizle göl içerisinden yapılmaya devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.
İzmir Göztepe Basketbol, Başatrenör Şahin Ateşdağlı ile 2 yıllık sözleşme imzaladı Göztepe, erkek basketbol takımının başına Başantrenör Şahin Ateşdağlı’nın getirildiğini ve 2 yıllık sözleşme imzalandığını açıkladı. Önümüzdeki sezondan itibaren Türkiye Basketbol 2. Ligi’nde mücadele edecek olan Göztepe Erkek Basketbol Takımı, Başantrenör Şahin Ateşdağlı ile anlaştı. Gürsel Aksel Stadyumu’nda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Ateşdağlı, "Büyük bir camiada tekrar çalışacağım için çok mutluyum. Sizler gibi bu kadar bu işin içerisinde olan yıllarca bu kulübe hizmet etmiş ve dışarıdan basın olarak desteklemiş olan insanların önünde olmak benim için gerçekten çok keyifli ve gurur verici bir şey. Benim için yaklaşık 20 yıl önce burada eksik kalmış bir şey var. Bir hikaye var. O hikayeyi tamamlamak için ilk konuşmamızda sonra burada olmayı hiç uzatmadan kabul ettim. Ben yarım kalan hikayeyi bitirmek için burada olmak istediğimi ifade ettim. O açıdan benim için çok önemli bir yer olacak burası. Burada olduğum için çok mutluyum" ifadelerini kullandı. Şahin Ateşdağlı: "İnanılmaz bir ekip var" Doğru bir yapılanmayla nelerin yapılabileceğini yıllardır Göztepe’nin gösterdiğini dile getiren Şahin Ateşdağlı, "Şimdi basketbolda da başkanımla beraber uzaktan olsa da takip ettiğim bir yapılanma var. 3 senelik ve altı dolu ilerleyen bir sistem var. O sistem bizimle beraber tabii ki burada sadece tek başıma ben değil, kuracağımız ekiple beraber birlikte ilerleyeceğiz. Ama aynı zamanda Göztepe’yi çok yukarıya çıkaracağını düşündüğüm teknik ve idari ekip olacak. Burada en önemli şey de şu; buraya geldikçe her gün yeni bir yüzle tanışıyorum. Ama bu işin bu taşın altına elini sokmuş, burada inanılmaz çok sayıda insan var ve bu insanların hepsi çok enerjik, çok üst düzeyde bu işe enerji harcayan insanlar. Bu da çok keyif verici bir şey. Biz antrenörler açısından baktığımızda, bu enerjiyi bizim de sahada sizlere vereceğimizi, taraftarlara vereceğimizi ve hep beraber Göztepe’nin hak ettiği yer olan en üst ligde kalıcı bir şekilde altı dolu bir şekilde olacağımızı düşünüyorum. Bu konuda da bana düşen ne varsa ben elimden geleni ve aynı şekilde sahaya çıkan herkes elinden gelen her şeyi yapacak" dedi. Başladıkları maceranın uzun bir maraton olduğunu söyleyen Başantrenör Ateşdağlı, sözlerini şöyle noktaladı: "Bunun da göz ardı etmememiz gerekiyor. Çok kolay olmayacak bazı şeyler. Ama dediğim gibi doğru yapılanma, doğru bir yönetim ile sahada düzgün bir şekilde temsil edilerek en iyi şekilde Göztepe’yi hedeflediğimiz noktaya getireceğimizi düşünüyorum.” Atakan Atalar: "50 kişilik ekip var" Çok heyecanlı olduklarını dile getiren Göztepe Basketbol Şube Başkanı Atakan Atalar, "Biz gençlere önem vereceğiz. Onlar bizim için her şey. Gelecek sezondan itibaren de keyif verecek takım kuracağız. Göztepe Basketbol’un başarılı olması için arka tarafta çalışan 50 kişilik bir ekip var. Biz çok iyi bir sezon geçireceğimizi düşünüyorum. Göztepe’yi 100. yılda da şampiyon yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.