GÜNDEM - 22 Ağustos 2014 Cuma 14:00

Sınır lojistik üs gibi

A
A
A
Sınır lojistik üs gibi

Suriye’de yaşanan iç kargaşa nedeniyle ülkenin temel ihtiyaç malzemesi Türkiye’den temin edilirken, Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı lojistik üs haline geldi.

Türkiye’nin dört bir tarafından gönderilen yardım malzemeleri, Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’nda Suriyeli araçlara yüklenerek Suriye’de temel ihtiyaç malzemesi sıkıntısı çekilen bölgelere gönderilirken, ticari amaçlı çimento ve diğer ihtiyaç malzemeleri de aynı yöntemle ulaştırılıyor.

Türkiye’nin çeşitli kentlerinde düzenlenen kampanyalarla toplanan yardım malzemeleri, TIR ve kamyonlarla Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’na getiriliyor. Gümrük sahasında Suriye plakalı kamyon ve TIR’lara aktarılan yardım malzemeleri, temel ihtiyaç malzemelerinin temininde sıkıntı çeken Suriye vatandaşlarına ulaştırılıyor. Günde ortalama 200 ila 400 kamyon veya TIR Öncüpınar Gümrük Sahası’na giriş yaparken, bu malzemeler aktarmaları yapıldıktan sonra Suriye’ye gönderiliyor. Son zamanlarda yardım taşıyan TIR ve kamyonların sayısında geçen yıla oranla düşüş yaşanırken, daha çok ticari amaçlı yükler taşınıyor. Suriye’ye en çok ülkenin inşaatı için çimento gönderiliyor.

Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’nın karşısında bulunan Suriye’nin Esselame (Babul Selam) Sınır Kapısı’ndan Halep’e uzanan 40 kilometrelik güzergahın çeşitli muhalif grupların elinde bulunması nedeniyle ulaşımın asfalt yoldan değil, köy yollarından sağlandığı, bu nedenle gümrük sahasında aktarma yapılan Suriye plakalı TIR’ların zaman zaman ülkedeki çatışmalar nedeniyle gelmekte zorluk çektikleri iddia edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Davanın peşini bırakmadı, kızını sosyal medyada taciz eden sapığı 4 yıl sonra yakalattı İzmir’de yaşayan kız çocuğuna sosyal medya üzerinden cinsel içerikli mesajlar atarak taciz eden sapık, 4 yıl süren teknik takip sonucu kıskıvrak yakalandı. Yapılan telefon incelemesinde çok sayıda çocuğa ve yetişkine cinsel içerikli mesajlar gönderdiği belirlenen zanlı, çıkarıldığı mahkemece örnek bir ceza olarak yüzde 50 ağırlaştırılmış, ertelenemez ve para cezasına çevrilemez hapis cezası aldı. Çocuğu sosyal medyadan taciz edilen Çocuk Gelişim Uzmanı ise ailelere önemli tavsiyelerde bulundu. İzmir’de yaşayan ve 2020 yılında online eğitim aldığından dolayı sosyal medya ile tanışan 7 yaşındaki S.S., ’baranshsjd’ kullanıcı adıyla birinin mesajını gördü. Kendisini yaşıtıymış gibi tanıtan kullanıcı daha sonra küçük kıza ’Sevgilimden ayrıldım, çok mutsuzum, senin sevgilin var mı ve olgun erkeklerden hoşlanır mısın?’ diye mesaj attı. Küçük kızın tepkisinin ardından kullanıcı, cinsel içerikli mesajlar atmaya başladı. Daha sonra S.S., gelen mesajları ailesine gösterdi ve aile bilişim suçları ve savcılığa giderek konuyu yargıya taşıdı. Onlarca çocuğu ve yetişkini taciz etmiş Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından taciz içerikli mesaj atan kişinin Van’ın Erciş ilçesinde yaşayan İ.O. (41) olduğu tespit edildi. Yakalanan İ.O.’nun telefonuna yapılan teknik incelemede ise, çok sayıda küçük çocuk ve yetişkin kadınlara sosyal medya üzerinden cinsel içerikli mesajlar gönderdiği belirlendi. Gözaltına alınan İ.O., emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Örnek karar Zanlının Mart ayında gerçekleşen karar duruşmasında ise ’Çocuğa Karşı Cinsel Taciz’ suçunu işlediği sabit görüldü ve 6 ay hapis ile cezalandırılmasına, sanığın eylemini iletişim araçlarının kolaylığından faydalanmak suretiyle gerçekleştirdiğinin anlaşılması nedeniyle de, cezanın yüzde 50 artırım yapılarak 9 ay hapis cezasına çevrilmesine karar verildi. Öte yandan verilen cezanın ertelenemez ve para cezasına çevrilemez olduğu kararı da verildi. Yaşıtı gibi davranmış Sosyal medya üzerinden tacize maruz kalan S.S.’nin annesi Çocuk Gelişim Uzmanı Beyin Terapisti Pınar Yeşiltay Sevim (40), tacizcinin kızıyla yaşıt gibi davrandığını ve olaydan nasıl haberdar olduklarını anlattı. Yeşiltay Sevim, "Kızım 2’inci sınıfta ve 7 yaşındayken online eğitim aldığı için internet ve sosyal medya ile tanıştı. Bu süreçte kızıma bir kişi sosyal medya üzerinden mesaj göndererek tanışıyor. Kendisini kızımın akranı gibi gösterince kızım da kendi yaşıtı zannedip yazdıklarına cevap veriyor. Bir süre sonra karşı taraftaki kişi sevgilisinden ayrıldığını, çok mutsuz olduğunu söyledikten sonra taciz boyutuna varan mesajlar gönderiyor. Kızım da benim verdiğim eğitimle, mahremiyet içeren mesajları bana ve babasına göstermek zorunda olduğunu söyleyerek yazışmaları bize gösterdi. Konuyla ilgili derhal bilişim suçlarına başvurarak şikayetçi olduk" dedi. "Uğraşma, sonuç elde edemezsin dediler" Dava sürecinde kendisine bir çok kişinin davayla uğraşmaya değmeyeceğini çok uğraşacaklarını söylemesine rağmen işin peşini bırakmadıklarını söyleyen Pınar Yeşiltay Sevim, "Bu süreçte bir çok kişi bize sonuç alamayacağımızı, uğraşacağımızı söylemesine rağmen ben kızımın hakkını aramasını öğretmek istediğim için davamda ısrarcı oldum. O süreçte kızım pedagog eşliğinde emniyette ve adliyede ifadesini de verdi. Aradan uzun zaman geçtikten sonra biz davanın sonuçlanmayacağına inanmaya başladık ancak bu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tarafımıza gelen bir tebligatla kızımı taciz eden kişinin bulunduğunu öğrendik. Zanlının yapılan telefon incelemesinde de, benim kızım gibi onlarca küçük çocuğa taciz içerikli mesajlar attığı, yetişkin kadınlara da cinsel içerikli mesaj gönderdiği tespit edilmiş ve kişi tutuklanmış" diye konuştu. "Adalete güvensinler, çocuklarını mutlaka dinlesinler" Kendisi de bir Çocuk Gelişim Uzmanı olan Pınar Yeşiltay Sevim, herkesin bu tarz durumlara maruz kalabileceğinin altını çizerek ailelere önemli tavsiyelerde bulundu. Yeşiltay Sevim, "Mahkeme sürecinde ise kızımla birlikte diğer tacize uğrayan kişilerin de dosyaları birleştirilerek zanlıya örnek bir karar uygulandı. Karar duruşmasında yüzde 50 ağırlaştırılmış, ertelenemez ve para cezasına dönüştürülemez hapis cezası aldı. Gerçekten örnek bir karar oldu ve bu yüzden de çok mutluyum. Ben de bir çocuk gelişim uzmanı olarak bu tarz durumlara maruz kalan ailelere konunun peşini bırakmamaları, şikayetlerinde ısrarcı olmalarını tavsiye ediyorum. Adalete güvensinler, çocuklarını mutlaka dinlesinler. Çünkü her zaman çocuklarımızın yanında olamayabiliyoruz. Zaman zaman okulda ya da dışarıda da bu tarz durumlara maruz kalabilirler. Mutlaka kendilerini ifade etme becerilerinin gelişmesi için mahremiyet eğitimi verilmeli ve kendilerini koruması için de devam etme konusunda teşvik edilmeliler. Böyle bir şeye maruz kalacağım hiç aklıma gelmezdi. O yüzden her ne kadar bilinçli çocuk yetiştiriyor olsanız bile mutlaka çocuklarınızın teknik cihazlarını, telefonlarını zaman zaman kontrol etmenizi ve onlarla bu konuyla ilgili sohbet etmenizi öneriyorum. Çünkü inanın ’En son benim başıma gelir’ dediğinizde bile başınıza gelebiliyor. İçinde bulunduğumuz yüz yılda çocuklarımız dijitale çok sık maruz kaldığı için, bu dijital kirliliğin önüne geçmek için de farkındalık konusunda lütfen çocuklarımızla sohbet etmeye devam edelim" açıklamasında bulundu.