SAĞLIK - 14 Eylül 2017 Perşembe 09:11

'Sinir sisteminizi doğal bitkilerle rahatlatın'

A
A
A
'Sinir sisteminizi doğal bitkilerle rahatlatın'

Kimya Mühendisi Nigar Yıldırım, sinir sistemine etki eden bitkilerin bilinçli kullanımının birçoğu uyuşturma etkisine sahip olan antidepresan kullanımı en aza indirilebileceğini söyledi.

Stres, yorgunluk, uykusuzluk, maddi ve ailevi sıkıntılar kişiyi ruhsal bunalıma hatta depresyona iletebilir. Bu gibi durumlarda kişide uykusuzluk, ruhsal dengesizlik, yeme bozuklukları ve sonuçta kalitesiz yaşam şekli meydana gelebilir. Birçok hastalığa da davetiye çıkaran ruhsal bunalım halleri, kişinin mutsuzluğuna ve hayattan zevk almaması ve intihara kadar sürüklenecek durumları ortaya çıkarabilir.

Son yıllarda yapılan araştırmalar ve bitkilere artan ilgi sebebiyle, ruhsal bunalımlarda da kullanılacak bitkiler imdadımıza yetişmektedir. Uzmanlar, sarı kantaron, melisa otu ve kediotu bitkilerinin ruhsal bunalıma iyi geldiğini kaydediyor. Aksuvital Ar-Ge merkezinden Kimya Mühendisi Nigar Yıldırım, konu ile ilgili açıklamasında, "Sinir sisteminizi doğal bitkilerle rahatlatın. Bu tür sinir sistemine etki eden bitkilerin bilinçli kullanımının birçoğu uyuşturma etkisine sahip olan antidepresan kullanımı en aza indirilebilir. Bu tür bitkiler antidepresan ilaçlarıyla birlikte kullanılmaması gerektiği de unutulmalıdır" dedi.
Nigar Yıldırım, bitkileri ile ilgili şu açıklamayı yaptı:

Sarı kantaron (Hypericum Perforatum)

17'nci yüzyılda Amerikan bitkisel tıbbında öne çıkan sarı kantaron bitkisi sinirsel anksiyete ve depresyon tedavisinde kullanılmıştır. Son yıllarda faydaları derinlemesine araştırılan sarı kantaron bitkisi, yara iyileştirici ve tahriş olan cilt tedavisinde kullanılma özelliklerinin yanı sıra, modern tıpta hafif ve orta dereceli depresyon tedavisinde de sıkça kullanılarak adından söz ettirmektedir. Sarı kantaron bitkisinin genellikle çiçek kısımları kullanılmaktadır. Antidepresanlara göre yan etkisi daha az olan ve uykusuzluk, çocuklarda alt ıslatma gibi sinirsel problemlerde çokça kullanılan sinirsel rahatlama etkisine sahip olan sarı kantaron bitkisi uzman kontrolünde tüketilmelidir.

Melissa Otu-Oğul Otu (Melissa Officinalis)

Melissa ve halk arasında oğul otu olarak da bilinen melissa bitkisinin tanınması 9'uncu yüzyıla kadar uzanmaktadır. Kalp rahatsızlıkları, sindirim sorunları ve hipertiroid içinde kullanılan oğul otunun son yıllardaki anksiyete ve streste etkisinden ötürü kullanılmaya başlanmıştır. Ballıbabagiller familyasından olan melissa bitkisi mutluluk verici olarak ta bilinmektedir. Ayrıca sinirsel kaynaklı mide ve bağırsak sorunlarında hazmı kolaylaştırıcı etkisiyle kullanılabilmektedir. Yapılan araştırmalarda kediotu bitkisi ile birlikte kullanımında uykusuzluğu azalttığı ve sinirsel rahatlamalara olanak sağladığı gözlemlenmiştir. Oğul otu bitkisi, diğer tüm bitkilerde olduğu gibi uzman denetiminde kullanılmalıdır.

Kediotu (Valeriana Officinalis)

Kediotu bitkisi, yaban ortamda yetişen Mayıs ayında çiçekleri açan bitki çeşididir. Birçok faydası olan kediotu bitkisinin köklerini kedilerin ve farelerin severek kullanmasından ötürü ismi kediotu bitkisi olarak anılmaktadır. Günümüzde kediotu bitkisi diyet takviyesi olarak da kullanılabilmektedir. Sinir bozukluğu, depresyon, uykusuzluk gibi ruhsal durumlarda kullanılan kediotu bitkisi bu etkilerinin yanında sindirim sistemi rahatsızlıklarında, idrar söktürücü olarak da kullanılabilmektedir. Yapılan araştırmalarda kediotu ve şerbetçi otu karışımlarının uykuya dalmayı hızlandırdığı ve geceleri kalkma sorununu azalttığı görülmüştür. Kediotu bitkisinin de uzman kontrolünde kullanılması gerekmektedir". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye’de çiftçilere soya tohumu desteği Osmaniye’de tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde, 340 çiftçiye 34 ton soya tohumu dağıtıldı. Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde düzenlenen programa Vali Erdinç Yılmaz, Tarım Kredi Kooperatifi Mersin Bölge Müdürü İsa Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş ve üreticilerimiz katıldı. Programda bilgi veren Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş, "Kıymetli bir baklagiller bitkisi olan soya toprağın dinlenmesini sağlar. Köklerinde yaşayan bakteriler vasıtasıyla toprağa azot bağlar. Ayrıca hasat artıkları kıymetli bir hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Soya yüzde 40-45 oranında protein, yüzde 18-20 oranında da yağ içermektedir. Gıda ve yem sanayinde oldukça fazla kullanılan kıymetli bir endüstri bitkisidir. Bakanlığımız çok kullanılan ama yeterli üretime sahip olmayan soya üretimini teşvik etmek için sertifikalı tohum desteği, ilave gübre mazot desteği, yüksek ürün prim desteği vererek soya üretimini artırmaya çalışmaktadır. 2023 yılında toplam ekim alanımız 18 bin dekara ulaşmıştır. 2024 yılında ekim alanının artacağı tahmin edilmektedir. Bugün bu projeyle 340 çiftçimize 34 ton soya tohumu dağıtılacaktır. Toplam proje bütçesi 2 milyon 400 Bin TL olup, 1 milyon 800 bin TL’si Bakanlığımız tarafından karşılanmıştır" dedi. Soya üretiminde Osmaniye’nin önemli bir yeri olduğunu söyleyen Vali Erdinç Yılmaz, "Bakanlığımızın destekleriyle, arkadaşlarımızın gayretleriyle hep beraber sizlere nasıl faydalı olabiliriz, ne kadar destek olabiliriz, bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Size destek olabiliyorsak ne mutlu. Bu desteklerimizi her zaman sürdüreceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; tarım, gıda toplumumuzun, Ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz. Hamdolsun Osmaniye olarak da bereketli topraklardayız. Biz bu bereketli topraklarımızı, Allah’a şükredip en güzel şekilde değerlendirmeyi ve milletimize sunmayı bir görev biliyoruz. Soya üretiminde de Osmaniye’miz en önde gelen illerden birisi. İnşallah bu dağıtacağımız soya tohumu desteğinin de sizler açısından en güzel şekilde değerlendirileceğini, inşallah bereket olup kazanç olup sizlere dönmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu mübarek Ramazan gününde Ramazanınızı kutluyorum. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya da çok gayret ediyoruz. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından çiftçilere soya tohumu dağıtıldı.
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.