POLİTİKA - 01 Mart 2017 Çarşamba 19:04

Devlet Bahçeli'den Barzani açıklaması

A
A
A
Devlet Bahçeli'den Barzani açıklaması

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk vatanında sözde Kürdistan bayrağı dalgalanıyorsa, buna niçin sessiz kalalım, bunu nasıl sineye çekip görmezden gelelim?" dedi.

MHP lideri Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Denge için duruş, duruş için dağınıklığın ve durgunluğun aşılması, aşınması, buruşturulup bir kenara atılması gerekir. Hareketin olduğu yerde arzu, arayış, çaba, devamlı yenilenen, devamlı yükselen bir mücadele azmi görülür veya beklenir. Kararsızlık ve kötümserlik; hareketin engeli, denge ve düzenin ekarte edilmesi gereken hendeğidir. Engele ve hendeğe takılmak akılsızlıktır. Altını üstünü bilmem; ama devlet akıl ve Türk adayışıdır" ifadesini kullandı.

"Millet beşeri bir anıt, bayrak ise milli varlığın bağımsızlık arı ve aminidir" diyen Bahçeli şunları kaydetti:
"Bayrak derken egemenliği anlarız. Hür yaşamayı anlamlandırırız. Bağımsızlığın sembol ve timsali olduğunu anlatırız. Bayrak;milli namus ve şerefin göklerde dalgalanan itibar ve görkemidir. Peki 26-27 Şubatta İstanbul ve Ankara’ya astırılan bez parçası nedir? Türkmenlere kan kusturmuş, teröre destek vermiş, işlenmiş suç ve cinayetlere ortak olmuş birisinin bayrağı olsa ne yazar, olmasa ne çıkar? Türk vatanında sözde Kürdistan bayrağı dalgalanıyorsa, buna niçin sessiz kalalım, bunu nasıl sineye çekip görmezden gelelim? Çok şükür milli onurumuzu kaybetmedik, geçmişi ve gerçekleşmiş ihanetler serisini zihnimizden kazıyıp atmadık.Ucuza ağırlık, küçüğe azizlik,değersize anlayış olmaz. Olur diyen varsa ya aklını kontrol ettirmeli,milli müktesebatını gözden geçirmelidir. Nasıl övelim malum kötü kişiyi? Nasıl dileyelim yapılan kötü işi? İstanbul-Ankara’ya sözde bayrak asılıyorsa, Türk bayrağı inmiştir! Sayın Başbakan, talihsiz şekilde, ‘bugünlerde bir bayrak hikayesidir gidiyor’ dedi. Bilmelidir ki, bayrak hikaye değildir, haya ve hakikattir.Bu hakikat ise şerefli Türk bayrağıdır; ona eş tutulmaya kalkılan ise basit bir bez parçasıdır."

Bahçeli şöyle devam etti:

"Irak Anayasa’sına göre Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıymış. Doğru, anılan Anayasa’nın 117. maddesi buna amirdir. Söz konusu bölgesel yönetimin parlamentosu, başbakanı, bakanları, ayrı bir bayrağı varmış. Ben de diyorum ki, bu Türkiye’nin meselesi değildir. Irak Anayasası’nı açtım baktım; Barzani’ye özgü bir bayrak tanımı görmedim. Olsa bile bizi bağlamaz, bağlayamaz görüşündeyim. CHP sözcüsü, konuyla ilgili anlatacağımız şeyleri merak ediyordu. Fakat kendi liderinin suskunluğunu görmemiş olacak ki es geçmiştir. Biz dün konuştuk, yine konuşur; inanmışlıkla eleştirilerimizi yaparız. CHP sözcüleri siz gidin PYD, PKK, FETÖ’yle dertlenin, derdinize yanın. Bize laf sokuşturmaya, parmak sallamaya çalışanlara bir baksanız arı gibiler, ağızlarından bal damlıyor, ama kuyruklarında da zehir. Sayın Başbakan Barzani paçavrasını gündeme getirmenin iyi niyetlilik olmadığını söylüyor.Kötüye kötü demenin neresi iyi niyetlilik değildir? Ne oldu da Barzani Türkiye’de, hem de şu nazik ve hassas dönemde ağırlandı? Hangi bölgesel ve küresel politikanın yörüngesine girildi? Eğer Barzani, bize tercih ediliyorsa, ki bu da bir tercihtir, asıl bunu iyi niyetle yorumlayamam, samimiyetle okuyamam. Sayın Başbakan’a millilik övgüleri yaparken, mahcup olacağımız, yüzümüzü kara çıkaracak misal ve eylemlerle karşılaşmaktan üzülüyoruz. Güzele güzel diyoruz naz ediyor; çirkine güzel diyoruz haz ediyor. Nasıl iştir, anlamak, anlam vermek mümkün değil? Barzani’nin bez paçavrası daha önce de asılmış! İyi ya o zamanda aynı şiddetli ve tavizsiz tepkiyi göstermedik mi? Uyuşup karanlığa mı uyalım? Cenap Şehabettin diyor ki; yuvasını yakmadıkça yılanın kökü kesilmez. Yuva da bellidir yılan da. Bunları yok saymak yenilgi ve yıkımdır. Dikkat edelim; bir çivi yüzünden bir nal, bir nal yüzünden bir at, bir at yüzünden bir süvari, bir süvari yüzünden bir ordu kaybedilebilir. İbni Sina derki: Zaman acıları unutturur, intikam duygusunu söndürür, öfkeleri yatıştırır, kinleri boğar,geçmişi unutturur. Ama biz unutmadık."

"MHP’yi, Kürt kökenli kardeşlerimin karşısında göstermeye çalışan bir zavallı kalem yobazı da, şahsımı mahkemeye verecekmiş. Durmasın" diyen Bahçeli şunları ifade etti:

"Değil bu dünyada, Mahkem-i Kübra’da bile bin yıllık kardeşliği bozmaya çalışanlardan asıl ben davacıyım.Bunlarla da millet adına yüzleşeceğim.Türk-Kürt ayrımını kışkırtanlardan, MHP’ye kara çalanlardan alacaklıyım. Toprak olsam yine peşlerindeyim, yakalarından tutacağım. Yusuf Has Hacib’in; “sabır erenlerin tavrı, sabırlı ol.Sabreden insan göğe bile bulur yolu” sözü aklımdadır.Ama sabrın da bir sınırı vardır. Kalemini yüreklere batırıp vicdanlara saplayanlarla; cümlelerini silah gibi kullanıp bozgunculuğa heves edenlerle hesabım mahşere kadardır.Biz 16 Nisan’da millet için evet, devlet için evet, Türklüğün bekası için evet diyeceğiz. Ve hakkın hukukun safında evet diye yağacağız. Yemin ettik, dönmeyeceğiz. Döndürmeye çalışanlara bakmayacağız. Tuzak kuranlara aldanmayacağız, üzerimize oynayanlara kanmayacağız.“Acele yapılan çiğ olur, acele pişen aşı yiyen hasta olur” diyor Yusuf Has Hacib. Acele etmedik, hasta değiliz, sadece haysiyetliyiz."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gölbaşı Belediyesi sokak hayvanlarını aşıladı Gölbaşı Belediyesi ekipleri, sokak hayvanlarına kuduz aşısı uygulaması gerçekleştirdi. Gölbaşı Belediyesi, sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirirken, sokak hayvanlarının ve halk sağlığının korunması için de çalışmalarını sürdürüyor. Gölbaşı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, mobil aşılama araçlarıyla sokak hayvanlarına yönelik sağlık taraması gerçekleştirdi. Uygulama kapsamında devletin zorunlu tuttuğu her köpeğe yılda bir kez yapılması gereken kuduz aşısı, alanında uzman veteriner hekimler tarafından yapıldı. Aşılama işlemi Gölbaşı Belediyesi tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Kuduz aşısı hayvanları ölümcül hastalıklardan korurken, halk sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Gölbaşı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından insan sağlığını tehdit eden, insanlara bulaşabilen hastalıkları önlemek amacıyla aşılama, muayene, tedavi, kısırlaştırma, ameliyat ve parazitlerle mücadele gibi konularda hizmet veriliyor. “Gölbaşı’nda yaşayan her canlı bize emanet” Sokak hayvanlarının bir emanet olduğunu belirten Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, şunları kaydetti: “Belediyemiz sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirirken, halk sağlığını korumaya yönelik de çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Aşılamalarını yaparak onların sağlığını koruyoruz. Yıl boyunca ekiplerimiz can dostlarımızın sağlığı için kuduz aşısı başta olmak üzere birçok çalışma yapıyor. Mobil aşılama merkezlerimiz de her gün sahada. Kırsal mahallerimizde yıl boyu patili dostlarımızın sağlığı için çalışıyor. Gölbaşı’nda yaşayan her canlı bize emanet. Onlar için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.”
Konya Rus turizmcilerinden Karatay’a büyük ilgi Türkiye’nin turizm potansiyelinin Rusya pazarına daha iyi tanıtılması için çalışmalarını sürdüren Rus seyahat acenteleri yetkililerinden oluşan 60 kişilik bir heyet, Karatay’ı ziyaret etti. Savatra Antik Kenti ve Tarihi Obruk Hanı’nı gezen heyete Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca da eşlik etti. Her iki rota hakkında Rus yetkililere bilgi veren Hasan Kılca, özellikle son yıllarda yürüttükleri çalışmalar ve projelerle Karatay’ı büyük bir turizm merkezine dönüştürdüklerini söyledi. Konya’nın merkez Karatay Belediyesi, birbirinden zengin ve binlerce yıllık kültürel varlığı hem turizme kazandırmak hem de gelecek nesillere taşımak amacıyla birçok proje yürütüyor. Karatay Belediyesi’nin girişim ve destekleriyle yürütülen birçok arkeolojik çalışmalar yeni yapıların gün ışığına çıkarılması adına bir yandan arkeoloji dünyasını heyecanlandırırken; diğer taraftan ortaya çıkan eserler yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra turizm yetkililerinin de dikkatini Karatay’a çekiyor. Bu alanda Konya ve Karatay’ın Rusya’da daha geniş kitlelere tanıtılması ve turizm alanındaki iş birliğinin güçlendirilmesi hedefliyle Rusya’dan gelen 60 kişilik seyahat acente şirketlerinin yetkilileri, Savatra Antik Kenti ve 800 yıllık Obruk Hanı ile Kızören Obruğu’nu ziyaret ettiler. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca da, Türkiye’nin turizm potansiyelinin Rusya pazarına daha iyi tanıtılması için çalışma yapan heyete eşlik etti. Başkan Hasan Kılca, heyete Savatra Antik Kenti’ni ve Obruk Hanı’nı anlattı. Yurtdışından gelen misafirleri ağırlamaktan mutluluk duyduklarını aktaran Hasan Kılca; yüzlerce yıllık geçmişiyle arkeoloji meraklılarının yanı sıra yerli-yabancı turistlerin de ilgi odağı haline gelen Savatra Antik Kenti ve Obruk Hanı’nın turizme kazandırılması için büyük çaba harcadıklarını aktardı. Savatra ilk turistik kafilesini ağırladı Başkan Kılca; “Konya, tarihi ve turistik alanlarıyla içerisinde Hazreti Mevlana’nın medfun bulunduğu ve Selçuklu’nun başkentliğini yapan çok önemli bir şehir. Yine ilk tarımın yapıldığı topraklar olarak kayda geçmiş olan şehrimizde bulunan Boncuklu Hüyük’te kazı çalışmaları gerçekleştirdik ve Çatalhüyük’ten bin yıl daha eski olan bu alanda yaptığımız yeni kazı çalışmaları sonrasında tarımın Avrupa’ya buradan gittiği belirlendi. Karatay; sahip olduğu kültürel, tarihi ve doğal zenginlikleriyle ziyaret edenlerin kendisinden ve insanlık tarihinden bir iz bulabileceği kadar özgün ve yılın her mevsimi turizme uygun özel bir ilçedir. Bu zengin tarihe ve kültüre ev sahipliği yapan ilçemizde bugün yurt dışından gelen misafirlerimizi ağırlıyoruz. Aynı zamanda Savatra’da tarihi bir gün yaşıyoruz. Çünkü misafirlerimiz, Savatra’nın ilk turistik gezisini de yapmış oldular. Savatra’da 3 yıldır kazı çalışması yapıyoruz. 5 bin yıllık bir geçmişi var. Burada amfi tiyatrolar, mozaikler, anıt eserler ve daha birçok tarihi gün yüzüne çıkarmaya başladık. Sizleri Konya’mızda misafir etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Özellikle son yıllarda yürüttüğümüz daha birçok çalışmalar ve projelerle Karatay’ımızı büyük bir turizm merkezine dönüştürdük, bu gayretimiz artarak devam edecek” dedi.
Mersin 65 yaş üstü hastalar hastane bahçesinde egzersiz yaptı Mersin Şehir Hastanesi bünyesindeki Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nde takip altındaki 65 yaş üstü hastalar, fizyoterapist eşliğinde egzersiz yaptı. Sağlıklı Yaş Alma Merkezi tarafından hastaların sosyal aktivitelere katılması, bazı alışkanlıklar kazanması ve sosyal ilişkilerini geliştirmeleri amacıyla etkinlik düzenlendi. Hastane bahçesinde bir araya gelen yaşlılara fizyoterapist İlknur Ceylan Sarıgül tarafından önce egzersiz eğitimi verildi, ardından yaşlarına uygun egzersiz yaptırıldı. Renkli görüntülerin oluştuğu etkinlikte yaşlılar, yanlarında getirdikleri yiyeceklerle de piknik yaptı. Pikniğe Başhekim Doç. Dr. Bahar Aydınlı’nın yanı sıra bazı doktor ve yöneticiler de katıldı. Başhekim Doç. Dr. Aydınlı, Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’ne gelen tüm yaşlılarla aktiviteler yapmaya devam ettiklerini söyledi. Bugün de önce nefes egzersizi, ardından fiziksel aktiviteler ve sonunu piknikle tamamladıkları bir etkinlik gerçekleştirdiklerini anlatan Aydınlı, "Yaşlanan bir nüfusa sahip bir Türkiye ve bu yaşlıların sağlıklı yaşlanmasını istiyoruz. O yüzden sesimizi duyurmak istiyoruz. Biz buradayız. Ne kadar yaşlımız varsa onları da bu aktivitelere dahil etmek istiyoruz. Kendileriyle konuştuğumuzda ’Buraya gelirken hastaydım, şu an kendimi çok iyi hissediyorum’ diyen yaşlılarımız oldu" dedi. "Etkinlikler ilaçtan daha etkili" Başhekim Yardımcısı İbrahim Yimsek de Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nin en önemli farklılığının yaşlı hastaların randevu almayla uğraşmasını önleyen bir sistemle çalışması olduğunu söyledi. Yaşlı hastaların istedikleri zaman, hatta hiç randevu almadan merkeze uğrayabildiklerini ifade eden Yimsek, "Hekimlerimiz bu hastalara dünya standartlarında süreler ayırıyor. Hastaların hem şikayetleri dikkate alınıyor hem de bugüne kadar bilmedikleri hastalıkları tespit ediyoruz. Bütün yaşlı hastalarımızı misafir etmek istiyoruz. Hepsi çok rahat bir şekilde istedikleri zaman herhangi bir prosedürle uğraşmadan Sağlıklı Yaş Alma Merkezimize başvurabilirler" diye konuştu. Etkinliğe katılan hastalardan 75 yaşındaki Ethem Türk, merkezin düzenlediği etkinliğe daha önce de katıldığını belirterek, kendilerine bu imkanı sağlayanlara teşekkür etti. Merkeze gelmeye başladıktan sonra hayatında bir takım değişiklikler olduğunu dile getiren Türk, "Bu etkinlikler doktorların verdiği ilaçtan daha iyi geliyor, ilaçtan daha etkili" dedi.