POLİTİKA - 13 Ocak 2017 Cuma 15:01

Emniyet'ten kovulan FETÖ'cüler askere alınacak

A
A
A
Emniyet'ten kovulan FETÖ'cüler askere alınacak

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, FETÖ soruşturmaları emniyet teşkilatından ihraç edilenlerin askere alınmalarına ilişkin, “Kamuoyunun eskiden ‘Sakıncalı Piyade’ diye bildiği askerlik yapması noktasında bir takım sıkıntıların olduğu isimlerle ilgili geri hizmet ve idari faaliyetlerde bunlar daha çok görevlendirilecek. Nöbetler, silahsız ve mühimmatsız nöbetlerde bulunacaklar ayrıca gözetim ve kontrol altında askerlik hizmetlerini ifa edecekler” dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Milli Savunma Bakanı Fikri Işık bakanlıklar arası Siber Güvenlik İşbirliği Protokolünü imzaladı.

Bakanlıkta gerçekleşen protokol imza töreninde konuşan Bakan Arslan, günümüzde bilgi ve iletişim sistemlerinin güvenliğinin sağlanması hem ulusal güvenliği hem de rekabeti önemli boyutta etkilediğini kaydederek, “Bu kapsamda özellikle gelişen ve değişen teknolojiler doğrultusunda gerek, kamu güvenliği ağı gerek kamu entegre verim merkezleri gerek internet değişim noktaları gibi önemli projelerin çalışmalarını başlattık. Özellikle siber güvenlik alanlarında tedbirlerin alınması çok önem kazanmış durumda. Bakanlığımız bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarında bu çalışmaları yaparken yetkinlikleri olan kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, onların tecrübelerinden yararlanmak, onların imkanlarından yararlanmak amacıyla işbirlikleri yapıyor. Bu işbirliğinin özellikle siber güvenliğe yönelik kısmını Milli Savunma Bakanlığımızla yapacağımız bir protokol ve devamında da Haberleşme genel Müdürlüğümüzle HAVELSAN’ın yapacağı bir işbirliği çerçevesinde pekiştirmiş olacağız. Milli Savunma Bakanlığı ile bu protokolü imzalarken siber güvenlik, e-devlet hizmetleri, elektronik haberleşme alt yapısı ve üst yapısı, kamu güvenliği ve acil yardım haberleşmeleri konuları ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti alınması ve teknolojinin geliştirilmesine yönelik olarak bir işbirliği yapacağız. Özellik Haberleşme Genle Müdürlüğümüz ve HAVELSAN arasında imzalanacak protokol ile de siber güvenlik konularında ulusal boyutta ihtiyaç duyulacak güvenlik yazılımlarının daha da geliştirilmesi ve bu uygulamanın bakanlığımız Ar-Ge çalışmaları kapsamında desteklenmesi, HAVELSAN’da kurulmuş olan siber güvenlik operasyon merkezi hizmetlerinden faydalanmaya ilişkin bir işbirliğini getiriyor. Ortak hedefimiz ülkemizin bu alanda ihtiyaç duyduğu iş ve işlemleri yapmak” ifadelerini kullandı.

“Kendi milli işletim sistemimiz kullanırsak siber güvenlik alanında çok büyük bir avantaj elde ederiz”
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ise, dijital devrimden sonra çok önemli fırsatlara sahip olunduğunu söyleyerek, “Dünyanın dönüş hızı adeta daha da arttı, pek çok imkana daha kolay ulaşır olduk. Bu fırsatların yanında önemli tehditler de oluşmaya başladı. Bu tehditlerin başında da güvenlik geliyor, şu anda adeta siber güvenlik alanı milli güvenlik alanı haline gelmeye başladı. Eşyalar akıllandı, şebekeler akıllandı, silahlar akıllandı, her şeyin akıllandığı bir dünyada bu akıllı cihazın, silahın, şebekenin, materyalin güvenliği de artık birincil derecede önem kazanmaya başladı. Bu noktada devletimiz kamuyu ilgilendiren boyutta bu işin koordinasyon ve sorumluluğunu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımıza bıraktı. Bu alan bizim açımızdan milli güvenlik konusu haline geldiği için de bütün Biz kurumlarımızın, bütün bakanlıklarımızın en temel görevi öncelikle kendi üzerine düşeni en iyi şekilde yapmak ve koordinasyon kurumu olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımıza gerekli her türlü yardımı, desteği vermek. Biz Milli Savunma Bakanlığı olarak, bu konuda elimizdeki bütün imkanları kullanarak ülkemizin siber güvenliğini sağlamak için gayret gösteriyoruz. Eğer biz kendi milli işletim sistemimiz kullanırsak siber güvenlik alanında çok büyük bir avantaj elde ederiz. Dünyada çok kullanılan, yaygın işletim sitemleri bir o kadar da güvenlik açığı içeriyor, bunun önüne geçmenin de en önemli yollarından biri bize ait bir milli işletim sisteminin yaygınlaştırılması. Askeri projelerde gerçek zamanlı işletim sistemimizin geliştirilmesi talimatını da verdim. Burada Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için siber savunma konseptini özellikle hazırladık. 16 Aralık 2016 tarihinde Savunma Sanayi Müsteşarlığımızca komutanlık bünyesinde Siber Savunma Merkezi kurulma projesini de başlatmış olduk. Özellikle elektronik harp noktasına da Türk Silahlı Kuvvetlerimizin imkan ve kabiliyetlerini geliştirmek için çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

“FETÖ soruşturmaları sebebiyle emniyet teşkilatından 1590 kişi ihraç edildi”
Bakan Işık, bir gazetecinin FETÖ soruşturmaları kapsamında emniyet teşkilatından ihraç edilenlerin askere alınmalarına ilişkin sorusu üzerine, “FETÖ ile mücadele çerçevesinde maalesef polis teşkilatımızın içine sızan pek çok FETÖ mensubu şu anda ihraç edildi. Şubat 2011 yılında polisler 10 yıl süreyle görev yaparlarsa askerliğini de yapmış sayılacaklarına yönelik bir kanuni düzenleme yapmıştık. Bir polis askerliğini yapmadan polisliğe başlarsa 10 yıl polislik mesleğine devam ederse askerliğini de yapmış sayılıyor. Bu kanına göre 10 yılını tamamlamadan FETÖ soruşturmaları sebebiyle emniyet teşkilatımızdan, polis teşkilatımızdan ihraç edilenlerin askerlik yapma zorunluluğu var. Emniyetin şu anda bize ilk etapta gönderdiği sayı bin 590 ancak çalışmalar devam ediyor, tespitler yapıldıkça askerlik görevini ifa etmesi için bu isimler bize gönderilecek ve biz de bu isimleri askere almak için gerekli çalışmaları yürüteceğiz. Peki bunlar bir terör örgütü mensubu olduğu için ihraç edildi, bunlar nasıl askerlik yapacaklar? Sorusu da son derece önemli bir soru. Nasıl askerlik yapacakları konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin geçmişe dayanan ciddi bir birikimi var. Kamuoyunun eskiden ‘Sakıncalı Piyade’ diye bildiği askerlik yapması noktasında bir takım sıkıntıların olduğu isimlerle ilgili geri hizmet ve idari faaliyetlerde bunlar daha çok görevlendirilecek. Nöbetler, silahsız ve mühimmatsız nöbetlerde bulunacaklar. Ayrıca gözetim ve kontrol altında askerlik hizmetlerini ifa edecekler. Kanuni şartları taşıyan her erkek Türk vatandaşının askerlik yapmak zorunluluğu olduğu için bunlar da askerlik yapmak zorundalar ama geri hizmette ve idari faaliyette olacaklar” cevabını verdi.

“Son günlerde atılan küçük adımları yetersiz bulmakla birlikte önemsiyoruz”
Bir gazetecinin, “Rusya Federasyonu Hava Kuvvetleri ile Türk Hava Kuvvetleri arasındaki mutabakata ilişkin Genelkurmay Başkanlığı dün bir açıklama yaptı. Özellikle Suriye hava sahasında koordinasyonlu işbirliğinin yapılmasına ilişkin. Bunun ayrıntılarını alabilir miyiz bir de Şam rejimi hava savunma unsurları da bu mutabakat çerçevesinde değerlendirilebilir mi?” soruları üzerine de Bakan Işık, “Tabii ki değerlendirilir. Şu anda Rusya Federasyonu ile yapılan mutabakat koordinasyonu içeriyor bu koordinasyon çerçevesinde Suriye’de bir Türkiye veya Rusya’nın hava unsurlarının karşı karşıya gelmemesi için gerekli koordinasyon sağlandı. Koalisyon ile ilgili de böyle bir koordinasyon sağlanıyor. Çok yetersiz olmakla birlikte koordinasyondan hava desteği alımına da başlandı ancak şu anda çok başlangıç aşamasında. Biz, koalisyonun özellikle bu noktada koordinasyonu ve hava desteğini arttırmasını bekliyoruz. Türk kamuoyu bu noktada çok hassas. DEAŞ’la mücadele ortak hedefse bu konudaki hava desteğinin verilmesi de kaçınılmaz. Bu noktada son günlerde atılan küçük adımları yetersiz bulmakla birlikte önemsiyoruz” açıklamasını yaptı.

Siber Güvenlik Yasa Tasarısı
Ulaştırma Bakanı Arslan ise Siber Güvenlik Yasa Tasarısının detayları ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Siber Güvenlik Yasa Tasarısı, bütün kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Kasım 2016’da Başbakanlığa arz edildi, daha sonra Başbakanlıkta da bütün tarafların, kurum ve kuruluşların da katıldığı bir çalışmayla nihai haline getirildi. İnşallah Meclise sevk edilecek böylece Mecliste de yasalaşarak hizmete girecek. Tasarı, etkin denetimi kapsıyor, sır saklama yükümlülüğünü kapsıyor, siber olaylara müdahale ekiplerimiz var bu ekiplerin görevlerinin yasayla belirlenmiş olması adına bunu kapsıyor, operasyon merkezlerinin usul ve esaslara bağlanması ve bunların yasa ile geçerlilik kazanmasını sağlıyor. Ayrıca bunun yanı sıra kamunet uygulamalarına ilişkin de usul ve esasların belirlenmesi önemli bunlar da hazırlandı. Yasal zeminde bütün eksikliklerimizi tamamlamış şu an yürüttüğümüz mücadeleyi daha net bir şekilde yasaya bağlı yürütmüş olacağız ve yakın zamanda da çıkacaktır çünkü hükümetimizin iradesi bu yönde.”
“İDO’nun bizim sözleşmemizle, bizim ücret indirmemizle direk veya dolaylı hiçbir şekilde bir bağları yok”
“Osmangazi Köprüsü geçiş ücreti indirimi konusunun İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) tarafından tahkime götürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de Bakan Arslan, “Osmangazi Köprüsü’nün yapılma amacı insanımıza hizmet etmek. İDO apayrı bir kuruluş, apayrı bir hizmet veriyor, verdikleri hizmete de saygı duyuyoruz. Biz, Osmangazi Köprüsü’nü hizmete soktuğumuzda rekabet çerçevesinde onlar bir takım adımlar attılar. Biz onlara niye bu adımları atıyorsunuz demedik, saygı duyduk. Biz, özellikle insanların köprüyü kullanmasını arttırmak, köprüyü kullanma alışkanlığını refleks haline getirmek adına ücreti düşürdük. Şu an yaklaşık yüzde 30’luk körfezden giden araçlar, köprüye yönelmiş durumda. Sürücülerimiz, İstanbul’da depolarını dolduruyorlar, yola çıkıyorlar, köprünün olduğu yere geldiklerinde şöyle bir kıyaslama yapıyorlar: ‘Köprüden geçersem 65 liraya giderim, körfezi dolaşırsam sanki para vermem’. Tamam deponda benzin var ama onu da sen verdin, böyle bir psikolojik etkisi var. İnsanlarımızdan istirhamımız oraya geldiklerinde şunu düşünsünler: ‘Körprüden geçtiğimde 4-5 dakikada ben karşıya geçmiş oluyorum, körfezi dolaşmıyorum, yakıt tasarrufu aynı zamanda ülkemiz açısından, milli servet açısından bir tasarruf, zaman tasarrufu önemli, karbondioksit salınımının azaltılması önemli, çok daha önemlisi 90 kilometrelik seyir mesafesinde trafik riski alıyorsunuz, bütün bunları bir arada değerlendirsinler köprünün çok daha uygun olacağını görecekler ve köprünün devamında Gemlik ve Bursa arasındaki otoyol kısmı da bitti. İnşallah bugünlerde onun da açılışını yapacağız. Böylece Bursa’ya kadar kesintisiz hale getirmiş olacağız, insanlarımız burayı kullanacak. Bizim bu indirimimizden sonra İDO tahkime gitmiş. Bizim İDO sözleşmesiyle herhangi bir şekilde taraf olmamız, muhatap olmamız söz konusu değil nasıl ki onlar bizim sözleşmemizin bir tarafı değilse. Onlar kendi sözleşmeleri çerçevesinde tahkime gidiyorlarsa da gitme olayına saygı duyuyoruz ama bizim sözleşmemizle, bizim ücret indirmemizle direk veya dolaylı hiçbir şekilde bir bağları yok” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından iki bakan arasında protokol imzalandı.

Goncagül Özcan

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep “Antep işi nakışı” insanlığın ortak mirası olma yolunda Gönülden geçen duyguların ilmek ilmek işlendiği “Antep İşi Nakışı” 2025 yılında yapılacak 20’inci Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite Toplantısı’nda değerlendirilmek üzere Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nde (UNESCO) aday gösterildi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde daha önce “Antep İşi Nakışı’nın UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesi için hazırlanan dosyanın yazım çalıştayı sonrası Türkiye, UNESCO’nun yolunu tuttu. Bu kapsamda 2025 yılında yapılacak komite toplantısında Kültür ve Turizm Bakanlığınca UNESCO’ya sunulan Antep İşi Nakışı’nın tüm dünyaya tanıtılması ve ecdat yadigarı bu kadim kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor. GASMEK’lerde bugüne kadar bini aşkın kursiyere Antep işi nakışı üzerine eğitimler verildi Teli çekilebilen kumaşlar üzerine model işlenen ve kenarı motiflerle süslenerek hazırlanan, gelinlerin çeyizlerini süsleyen Antep İşi Nakışı’nın bilinirliliğinin artırılması için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı GASMEK’lerde eğitimler veriliyor. Bu çerçevede 2015’ten bu yana kursiyerlere elde Antep İşi tekniklerine uygun desen araştırıp hazırlayabilme, araç-gereci işlemeye hazırlayabilme ve iğne tekniklerini uygulayabilme bilgi ve becerisi kazandırılıyor. Bugüne kadar toplamda 1010 kursiyere ücretsiz eğitim verildi. Mesleğin gerektirdiği yeterlikleri kazanan bireylere, el sanatları teknolojisi, turistik ve hediyelik eşya, desen üretimi yapan işletmelerde, çeyiz, el nakışı üretimi yapan atölyelerde ve moda evleri gibi alanlarda istihdamın yolu açıldı. “Bizim amacımız, tekrar bu sanatımızın gün yüzüne çıkmasını kolaylaştırmak” Helvacıkara - Kıymık Geleneksel El Sanatları Merkezi birim sorumlusu Yelda Kına Antep İşi Nakışı kültürünün tarihine ve kullanım amaçlarına değinerek, “Bizim kültürümüzde önemi çok eski tarihlere dayanıyor. Yaklaşık 400 yıl öncesinde bile Antep İşi Nakışı’nın işlendiğini gösteren örnekler günümüze ulaşmıştır. Çok eski tarihlerde günlük yaşamlarda kullanılan özellikle süsleme amaçlı genç kızların çeyizlerinde, giyim eşyalarında kullanılan bir tekniktir. Fakat günümüzde bu olabildiğince kısıtlı imkanlarla kısıtlı alanlarda kullanılmaktadır. Eski önemini artık kaybetmeye başladı. Zaten bizim amacımız da UNESCO’ya bunu dahil ederek, tekrar bu sanatımızın gün yüzüne çıkmasını kolaylaştırmaktır” diye konuştu. Antep İşi Nakışı’nın tekniklerini anlatan Kına açıklamasının devamında, “Antep İşi Nakışı çeşitli iğne teknikleriyle 101 farklı nakış tekniğiyle iplik çekilerek, sarma yapılarak ve doldurularak işlenebilen bir nakış çeşididir. Kullanılan malzemeler doğal malzemelerdir. İpekli iplikler, pamuklu kumaşlar bahsettiğimiz 101 teknik üzerine kullanılmaktadır. Bizde gerek kurslarımızda gerek Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki çeşitli faaliyetlerle biz bunları yaşatarak, özellikle gençlerin günlük kullanımlarına uygun hale getirerek günümüzde bunların devamlılığını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun içinde çeşitli takı, terlik, çanta vb. günlük kullanım ürünlerinde bunları kullanarak günlük hayata adapte etmeye çalışıyoruz. Gençlerde merak ediyorlar, benimsiyorlar ve kendileri kullanmak için çaba sarf ediyorlar. Çünkü özellikle kursiyer başvurularımızda gençlerin daha çok olduğunu görüyoruz ve bu bizi çok mutlu ediyor” şeklinde konuştu.
Bursa Bursaspor Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder: “Hata lüksümüz yok” Bursaspor Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder, 25 Nisan Perşembe günü yapılacak olan Divan Kurulu Toplantısı’nı işaret ederek, “Hata lüksümüz yok. Seçilecek başkan ve ekibini geçmişin sorumluluğu ile tek başına bırakma rehavetine girme şansımız yok” dedi. Sakder ayrıca toplantıya Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de katılacağını belirtti. Bursaspor Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder, şu açıklamayı yaptı: "Büyük Bursaspor Camiası’, başarının etrafında bir araya gelenlerin oluşturduğu alelade bir topluluk değil; ‘şampiyonluğa giden süreçteki gibi’ en zor günlerinde ‘Şehrin Bütünleşmesi’ ile imkansız denilenleri, gerçek başarı hikâyelerine dönüştürmüş güçlü iradenin ta kendisidir. Bugün de geçmişte olduğu gibi, çıkış yolumuzu kent birlikteliğiyle açacağımız yeni süreci yönetecek ‘Lider bir Başkan ve Ekip’ yönetiminin göreve gelmesine ihtiyaç duyulan belki de bugüne kadarki en önemli seçimin arifesindeyiz. 25 Nisan Perşembe günü saat 18.00’de, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde, bağımsız Denetim Kurulumuz tarafından Kulübümüzün mevcut durumunun etraflıca anlatılacağı, Kulübün geleceğine dair istişare hüviyetinde bir Divan Toplantısı gerçekleştireceğiz. Daha önce defaten destek vererek Bursaspor’un yanında olacağını vurgulayan, aynı zamanda Divan Kurulu Üyemiz de olan Bursa Büyükşehir Başkanımız Sn. Mustafa Bozbey’in de kendisine yapılacak bilgilendirmeler sonrası bu toplantıdaki paylaşımlarını oldukça önemsiyoruz. Hata lüksümüz yok. Seçilecek başkan ve ekibini geçmişin sorumluluğu ile tek başına bırakma rehavetine girme şansımız yok. Her üyemizin göreve talip olması nasıl ki en tabi hakkı ise; iş bilen liyakat sahibi bir aday çıkması halinde bu yönetim etrafında katkı sağlamanın da göreve talip olmak kadar önemli olduğunun farkında olmalıyız. Üyelerimiz ilk defa bu seçim sürecinde noterde aday göstermek yerine Kulüp’te imza verecekler. Aday adayları ise noter masrafı ödemek yerine bu tutarı Kulübümüze bağış yaparak dekont / makbuzunu başvuru dosyasına ekleyecekler.” Aday adaylarından ricamız, gerçekleştireceğimiz toplantıda net olarak ortaya konacak mevcut tabloyu görerek kendi çözüm yollarını ‘nasıl’ları ile birlikte tarttıktan sonra başvuruda bulunmaları; Basın mensuplarımızdan ricamız, adayım diye isim duyurmaya çalışana, kulaktan dolma ifadelere değil aday adaylarına proje - ekip ve gerçekçi çözümlerine göre yer vermeleri; Üyelerimizden ricamız ise borç yönetimi - plan - program - ekip değerlendirmesi ile aday göstermek üzere gelmeleri olacak. Başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer Belediye Başkanlarımızı da hayırlı olsun ziyaretlerimizde kendilerini bu toplantıya davet edeceğiz. Yine; Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız, Ticaret Borsamız, Organize Sanayi Bölgelerimiz ile Bursaspor için mücadele veren sivil toplum kuruluşlarımızın başkanlarını davet edeceğiz Geçmiş dönemlerde sorumluluk üstlenen Bursaspor Kulübü Başkanlarımız ve yöneticilerimizi de bu birliktelik toplantısında yanımızda görmek istiyoruz. Biz de Divan Kurulu bünyesinde tüm bu paydaşlarımız ile birlikte oluşturacağımız ‘Risk Yönetimi Komitesi’nde, Kulübün geleceğini ilgilendiren şirketleşme ve diğer önemli gündemleri de hemen seçim sonrası, aktif katılımlı bir süreç ve ortak akılla olgunlaştırdığımız strateji raporlarımızla seçilecek yönetimin yanında yer alacağız.”
Gaziantep Tekstil sektörünün Brüksel çıkarması Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Fikret Kileci ve beraberindeki heyet, Belçika’nın Brüksel kentinde düzenlenen Dünya Döngüsel Ekonomi Forumu (WCEF) 2024 etkinliğine katıldı. Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı ve Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Fikret Kileci ve beraberindeki heyet, 15-18 Nisan 2024 arasında Belçika’nın Brüksel kentinde düzenlenen Dünya Döngüsel Ekonomi Forumu (WCEF) 2024 etkinliğine katıldı. Kileci başkanlığındaki Türk heyeti “Döngüsel Vizyonları Eyleme Dönüştürmek” temasıyla dünyanın dört bir yanından 1.000’i aşkın kişinin katıldığı etkinlikte iş insanları, politika yapıcılar ve uzmanlar ile temaslarda bulundu. Finlandiya İnovasyon Fonu Sitra tarafından düzenlenen ve Döngüsel Ekonomi Vakfı (Circle Economy Foundation), Uluslararası Kaynak Paneli (International Resource Panel) ortaklığı ile uluslararası pek çok kuruluşun iş birliğindeki WCEF2024 forumunun ilk iki gününde 4 ana oturum ve 16 paralel oturum gerçekleştirildi. Ana oturumlarda, küresel katılımcı kitlesi için tematik konular ele alınırken, paralel oturumlarda döngüsel ekonominin ilham verici, pratik ve ölçeklenebilir örnekleri üzerinde duruldu. Foruma dair görüşlerini belirten Başkan Kileci, “Tekstil sektörü üretim bakımından zor günler geçiriyor. Rakamlar da bunları gösteriyor bizlere. Bizim yeni bir çıkış kapısı bulmamız lazım. Eskiyle yeniyi birleştireceğimiz bu çıkış kapısında katıldığımız bu forum büyük önem arz ediyor. Gerçekleştirdiğimiz toplantılar neticesinde bir kez daha anladık ki döngüsel ekonomi sadece geri dönüşümden ibaret değil. Kaynak kullanımlarının azaltılması, döngüsel yeni işlerin oluşturulması ve bunun için ihtiyaç duyulan yeşil yeteneklerin yetiştirilmesi hepimizin malumudur. Biz de GATHİB olarak bu cumartesi günü Gaziantep Üniversitesi ile pilot bir proje başlatıyoruz. Üniversitemizin farklı branşlarından akademisyenlerle 4 hafta boyunca Avrupa Yeşil Mutabakatına ilişkin hususları konuşacağız. Onların yetiştireceği genç dimağlar, yeşil yetenekler sektörümüzün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacaktır. Daha sonra bu pilot uygulamayı Türkiye geneline yayabileceğiz” dedi. Program çerçevesinde Avrupa Birliği Nezdinde Türkiye Daimî Temsilcisi Büyükelçi Sn. Faruk Kaymakçı ve TİM Brüksel Temsilcisi Sn. Mehmet Tan ile de görüşmeler gerçekleştiren Kileci ve beraberindeki heyet, Türkiye ve AB ilişkileri ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’na dair güncel konular hakkında istişarelerde bulunuldu.
Gaziantep SANKO Park 23 Nisan’a özel ödüllü resim yarışması düzenliyor Gaziantep’in yaşam alanı Sanko Park Alışveriş Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel ödüllü resim yarışması düzenliyor. Sanko Park AVM 11. Geleneksel 23 Nisan Resim Yarışması kayıtları 18 Nisan’da itibariyle başladı. 5-8 ve 9-12 yaş grupları olmak üzere iki kategoride düzenlenecek yarışmada 5-8 yaş grubunda birinci bisiklet, ikinci tablet, üçüncü akıllı saat ile ödüllendirilecek. 9-12 yaş kategorisinde ise birinciye oyun konsolu, ikinciye elektrikli scooter, üçüncüye laptop armağan edilecek. Yarışmaya başvurular, 26 Nisan 2024 tarihine kadar Sanko Park AVM danışma bankosundan yapılabilecek. Resim yarışması katılım şartları Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cevat Atalay, Dr. Öğretim Üyesi Tuğrul Alparslan Damgacı, Arş. Gör. Bekir Baba ve Sanko Holding Basın Yayın Müdürü Cengiz Halil Çiçek’in jüri üyeliğinde gerçekleştirilecek Sanko Park 11. Geleneksel Resim Yarışmasının şartları ise şöyle, Yarışmaya 5-12 yaş arası çocuklar katılabilecek. Her katılımcının yalnız bir resimle katılabileceği yarışmanın teması serbest olarak belirlendi. Resimler pastel boya kullanarak 35x50 boyutlu kağıda çizilecek. Katılımcıların ad, soyad ve yaş bilgilerinin eksiksiz olarak resim kağıdının arkasına yazılması gerekmektedir. Yarışma başvuruları 18-26 Nisan tarihleri arası Sanko Park AVM danışma bankosundan yapılacaktır. Yarışmaya son başvuru tarihi olan 26 Nisan 2024 itibarı ile 5 yaşından küçük, 12 yaşından büyük olmamak kaydıyla; (doğum tarihi 1 Ocak 2012’den sonra doğanlar ve 31 Aralık 2019’dan önce doğanlar) katılabilecektir. Yarışma 27 Nisan tarihinde 11.00-18.00 saatleri arasında Sanko Park Ana Etkinlik Alanında canlı gerçekleştirilecektir. (Katılımcıya seansı kayıt sırasında bildirilecektir). Yarışmanın sonucu 2 Mayıs 2024 tarihinde açıklanacaktır. Kazanan yarışmacılara ödülleri 6-7 Mayıs 2024 tarihlerinde teslim edilecektir.