SAĞLIK - 01 Ekim 2017 Pazar 10:19

Sonbaharda bağışıklık sisteminizi güçlendirin

A
A
A
Sonbaharda bağışıklık sisteminizi güçlendirin

Havaların soğumaya başlaması, iş-okul-çalışma temposunun artması, mevsim geçişine ve yoğun çalışma temposuna ayak uydurmaya çalışılırken halsizlik, yorgunluk ve isteksizlik halinde bağışıklık sisteminin desteklenmeye başlanması önerildi.

Medicana Konya Hastanesi Diyetisyeni Beyza Vural, bu dönem vücut direncinin düşmemesi için bağışıklık sistemini desteklemeye başlamanın tam zamanı olduğunu belirterek, tavsiyelerde bulundu. Vural, “Bağışıklık sistemini desteklemenin, vücut direncini artırmanın en iyi yolu öncelikle doğru beslenmektir. Bunun için tüm besin ögelerinin yeterli alınması gerekiyor. Bir besin ögesinin eksikliği hastalıklara kolaylıkla davetiye çıkarıyor. Meyve ve sebzeler içinde bulunan polifenolik bileşikler sayesinde bağışıklık sisteminin desteklenmesi açısından önemlidir. Günde üç porsiyon yeşil sebze, iki porsiyon meyve tüketimi, düzenli uyku, yeteri miktarda su tüketimi, hareket etmek ve fazla kilolardan kurtulmak bağışıklık sistemimizi güçlendiren başlıca yöntemlerdendir. Bunun yanı sıra bazı önemli bitkisel takviyeler ile mevsim geçişlerinde vücut direncinin artmasına katkıda bulunabilirsiniz” dedi.

Bağışıklık sistemi savunucusu ekinezya

Önemli bir bitki olan ekinezyanın enfeksiyonlara karşı savaşan hücrelerin uyarılmasını sağlayarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini kaydeden Diyetisyen Beyza Vural, “Ekinezya, vücudun enfeksiyonlara karşı direncini artırır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında semptomların hafiflemesinde yaygın olarak kullanılabilir. İçerisinde bulunan polisakkaritler, glikoproteinler ve akrilamitler bağışıklık sistemini canlandırır, virüs ve bakterileri baskılar. Çay olarak tüketmek en pratik seçenektir tabi uzunca süre kullanmamakta fayda var” diye konuştu.

Hastalıklara karşı kalkan oluşturan Beta Glukan

Vücudun savunma elemanlarını uyararak bağışıklık sistemini dengeleyen önemli polisakkarit maddelerden birisinin de ‘Beta Glukan’ olduğunu dile getiren Vural, “Beta glukanın kaynağı yulaf, çavdar, arpa gibi tahıllardır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmenin yanı sıra mikrobiyal enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkilidir. Bu dönemde beslenmenize bir miktar yulaf ekleyebilirsiniz” şeklinde konuştu.

“Vücut direncinin desteklemek için arı poleni”

Beyza Vural, vücut direncinin desteklemesi için günde 1 tatlı kaşığı arı poleni tüketilebileceğini ifade ederek, “Arılar nektar toplayıp kovanlarına geldiklerine çiçeklerden geçen polenler kovan önündeki tel kafeslerden geçerken dökülür. Bu polenler arıcılar tarafından toplanarak arı poleni olarak kullanılır. Aminoasit, karbonhidrat ve polifenolik maddeler içermesi nedeniyle besleyici özelliği yüksektir. Vücut direncini desteklemek amacıyla günde 1 tatlı kaşığı kullanılabilir. Ancak polen alerjisi olanların tüketmemesi gereklidir” dedi.

Bağırsakların sağlığı için probiyotikler

Bağırsakların son zamanlarda ‘ikinci beyin’ olarak adlandırılıp bağırsak sağlığına oldukça dikkat çekildiğini söyleyen Diyetisyen Beyza Vural, “Bağışıklık sisteminin dengelenmesinde probiyotik bakteriler önemli rol oynuyor. Bağırsaklarımızda hali hazırda bulunan, sağlığımıza katkıda bulunan bakterilerdir. Bağışıklık sistemini düzenleyerek hastalık yapan mikrobiyal ajanların büyümesini baskılar. Enfeksiyonların tedavisinde ve enfeksiyonlara yakalanma sıklığının azalmasında mutlaka kullanılmalıdır” tavsiyesinde bulundu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Görenler şaşırdı: Tavuk mu horoz mu Bursa’nın İnegöl ilçesinde mobilya fabrikası sahibinin hobi olarak beslediği yarı tavuk-yarı horoz görenleri şoke ediyor. Sağ tarafı tavuk, sol tarafı horoz özelliklerini taşıyan kanatlı hayvanın Türkiye’de örneği yok. İngiliz bilim adamları, ender rastlanan, erkek ve dişi özelliklerini birlikte taşıyan (jinandromorf/karmaeşeyli) Sam adı verilen yarı tavuk, yarı horoz örneği İnegöl’de yaşandı. Bursa’nın İnegöl İlçesinde hobi olarak kanatlı hayvan yetiştiren mobilya fabrikası sahibi İsmail Şentürk, geçtiğimiz yıl tavuklarının kuluçkaya yattığı yumurtalardan dünyaya gelen yarı tavuk yarı horoz özelliklerini taşıyan hayvanı görünce şoke oldu. Olayı anlatan İsmail Şentürk, "Geçen sene tavukların altından yumurtadan çıkan bir hayvanımız. Gün geçtikçe, büyüdükçe hayvanın cinsiyetiyle alakalı karar verme aşamasında sıkıntılar yaşadık. Bazen horoz dedik bazen tavuk dedik. Tam olarak büyüdüğünde yarı horoz yarı tavuk olduğunu anladık. Bunun araştırmasını yaptık. Dünyada çok az rastlanılan bir vaka. Bizde olması sürpriz oldu. Bunu da paylaşmak istedik. Üreme anlamında bir şey söz konusu değil. Horoz veya tavuklarla eşleşmiyor. Yumurta da yapmıyor. Bunun sonucunda çift cinsiyetli olduğu için yönelme yok. Bundan dolayı yavru alma söz konusu olamaz. İlginç bir durum. Daha önce İngiliz bilim adamlarının önlerine böyle bir durum gelmiş. Bunu üniversitelerde araştırmaya almışlar. Bizim ilgimizi çekti" dedi. Özelliklerinden bahseden Şentürk, "Sağ tarafı tavuk, ibiği tamamen kısa, ince ve tamamen yeşil. Sol tarafında ibiği uzun, tamamen horoz. Sol bacağı sarı, horozların sarı olur genelde. Tavukların yeşilimsi. Aynı özellikleri taşıyor. Vücudunun yarısı da daha az gelişmiş tavuk gibi. Sol tarafı daha iri horozlar gibi. Budunda bile sağ budu daha zayıf, sol budu daha etli. Şu an salıyoruz araya ama eşleşme söz konusu değil. Hem horozlarla hem tavuklarla kavga ediyor. Tamamen farklı bir cinsiyet. İlgi alaka varsa üniversite araştırmak isterse oralara teslim edebiliriz" diye konuştu.