TEKNOLOJİ - 30 Ocak 2017 Pazartesi 11:23

Sosyal medya ve anlık mesajlaşma uygulamaları insanı yalnızlaştırıyor

A
A
A
Sosyal medya ve anlık mesajlaşma uygulamaları insanı yalnızlaştırıyor

İnsanların artık yüz yüze ilişki kurmak yerine, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden ilişki kurduklarına dikkat çeken uzmanlar, sosyal medyanın ve anlık mesajlaşma uygulamalarının bireyleri sosyalleştirmek yerine yalnızlaştırdığını söyledi.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bireyler arasındaki iletişimin boyutu da değişmeye başladı. Cep telefonlarının insan hayatında büyük yer kaplamasıyla birlikte insanlar önce birbirlerini telefonla arayarak iletişim kurmaya başladı. Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte de gerek sosyal medya gerekse anlık mesajlaşma uygulamaları iletişim kurmada önemli bir noktaya geldi. İnsanlar birbirlerini aramak ya da yüz yüze buluşmak yerine birbirlerini sosyal medya üzerinden takip ederek, anlık mesajlaşma uygulamaları ile iletişime geçiyor.

Uzmanlar ise bu durumun insanları sosyalleştirmek ve iletişimi arttırmak yerine, yüz yüze iletişimde kaygıya neden olduğunu ve yalnızlaştırdığına dikkat çekti.

"Sosyal ihtiyaçlar sosyal medyadan görülüyor"
Sosyal medyanın insan hayatı üzerinde büyük bir yer kaplamasıyla birlikte insanların yabancılaşıp yalnızlaştığına dikkat çeken Psikolog Selcen Etyemez, "Sosyal medyanın kullanılmasıyla insanlar, yabancılaşıp yalnızlaşıyorlar. İletişim kurma ihtiyacı hissetmemeye başlıyorlar. Eve kapanmıyor. Gerekli ihtiyaçlarını sağlamak için illaki dışarıda, sokakta. Ama onun ihtiyacı haricindeki bir şey için vakit ayırıp harcamıyor. Sosyal medyanın kullanıldığı en yoğun şey sosyalleşmek. İnsanlar oradan birbirlerini takip ediyor. Tanışıyor. Ailelerini bazen oradan takip ediyor. En yakınıyla ilgili önemli haberi bile oradan alıyor. Bunun sebebi birbirini aramamak sormamak. Çünkü bu yaşamını devam ettirmesi için çok önemli bir durum değil birini aramamak. O yüzden o temel ihtiyacı olarak hissetmediği için sosyal medyadan hayatı yürütmeye çalışıyor. Öyle olunca da yalnızlaşıp yabancılaşıyoruz iletişime" dedi.

Yüz yüze iletişim kurmada kaygı artıyor
İnsanların iletişim kurma alışkanlıklarının anlık mesajlaşma uygulamaları üzerinden gelişmesi, yüz yüze iletişim kurmada kaygıya neden olduğuna dikkat çeken Etyemez, "Sosyal medyanın olumlu yönleri tabi ki var. İş aracı olarak kullanan insanlar var, sosyalleşmek adına ciddi anlamda adım atan insanlar var bu gerçekten olumlu amacı. Olumsuz yönü kontrolsüz kullanımda ortaya çıkıyor. Kontrolsüz kullanımda yüz yüze iletişim becerilerimizde düşüş başlıyor. Çünkü kaygı seviyemiz yükseliyor. Bir rutine oturtuyoruz ilişki kurmayı. Yüz yüze ilişki kurmamaya başladığımız için insan o aynı kişiyle yüz yüze geldiğinde 'Beni beğenir mi? Hareketlerimi tasvip eder mi? Etmez mi? Dışlanır mıyım?' kaygısı yükseldiği için iletişim kurmada zorluk çekmeye başlıyoruz. Toplumsal etkileri de olumsuzlaştırıyor haliyle" diye konuştu.

"Duygular ön süzgeçten geçirilmeden yansıtılıyor"
Sosyal medya üzerinden iletişimde kaygı seviyesi olmaması, iletişimde duyguların ön süzgeçten geçirilmeden yansıtıldığını sözlerine ekleyen Psikolog Etyemez, "Sosyal medyanın kullanımının yaygınlaşması öfke kontrollerimizi de etkiliyor. Kaygı seviyemiz olmadığı için sosyal medyada oradan büyün duygularımızı ön süzgeçten geçirmeden yansıta biliyoruz. Ama normal iletişim kurduğumuzda, ben birine kızmışsam ve ya mutluysam o dışlanmak istememeden dolayı ön süzgeçten geçirip bu tepkiyi verdiğimde karşımdan ne göreceğimi düşündüğüm için daha toplumsal davranıyorum. Ama orada hem siyasi, hem sosyal, hem ekonomik bütün etkilerini görüyoruz. İnsanlar düşüncelerini süzgeçten geçirmeden sosyal medyadan iletmekle meşguller. Böyle olunca da toplumda daha çok kaos ortamı oluşturuluyor" diye konuştu.

Bu gibi durumların önüne geçmek için önce bireyin kendisinin farkına varması gerektiğini belirten Etyemez, "İlk adım bunun farkına varmak. Bunun hayatımızda çok fazla yer kapladığını ve sanal bir ortam olduğunu fark edip kendimizi o sosyal medyadaki sosyalliğimizin gerçek hayattaki sosyalliğe çekmemiz gerekiyor. Bu artık insanların sosyal etkinlikleri çok azalmış durumda. Kendi ilimizde de bir basketbol turnuvası, müzik, kitap fuarı, kitapla ilgili etkinlikleri çok fazla duyamıyoruz. Nedeni gerçek hayatta sosyalleşmeye ihtiyaç duymuyoruz ki. Sosyaliz zaten. Belki önce farkına vararak bu durumun insan ilişkilerini olumsuz etkilediğini amacından ya da kontrolsüz bir yere gittiğini farkına vararak ilk adımı atabiliriz" dedi.
Bazı vatandaşlar sosyal medyanın ve anlık mesajlaşma uygulamalarının iletişimi ve ilişki kurmayı olumsuz etkilediğini savunurken bazıları ise insan hayatı için olmaz olmaz olarak nitelendirdi. 

Aykut Yeniçağ - Önder Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kredi kartı Bonus 24’üncü yaşını 18 milyon kullanıcısıyla kutluyor Garanti BBVA’nın kredi kartı Bonus’un, platformdaki 8 banka iş birliği ile 18 milyon kullanıcıya ulaştığı açıklandı. Garanti BBVA’nın kredi kartı Bonus, 24’üncü yılını kutluyor. Çeyrek asra yaklaşan geçmişiyle kredi kartı platformu olarak da hizmet veren Bonus, platformdaki 8 banka iş birliği ile 18 milyon kullanıcıya ulaştı. Bonus halen Türkiye’de e-ticaret harcamalarında en çok tercih edilen kredi kartlarından biri olma özelliğini korurken, online platformlardaki her 4 alışverişten biri Bonus ile yapıldığı belirtildi. Kredi kartı kullanıcılarının bugün, Garanti BBVA’nın Türkiye çapındaki 800 binden fazla üye işyerinde günde 3 milyonun üzerinde işlem gerçekleştirdiği vurgulandı. Kredi kartı, müşterilerini her ay 300’den fazla kampanyayla buluşturup bonus kazanma imkânı sağlarken, bankanın bireysel kredi kartı markalarının tümü düşünüldüğünde ise kullanıcılara yılda 7 binden fazla kampanya sunuluyor. Bankadan yapılan açıklamaya göre, dünyada ödeme sistemleri alanında gelişmeleri ve trendleri yakından takip ederek müşterilerine değer oluşturan en yenilikçi, en kolay ve hızlı çözümleri sunan Bonus, ‘Türkiye’nin en sevilen kredi kartı’ olarak 24 yılda birçok yeniliğe imza attı. Kasım 2015’te hayata geçen, Türkiye’de ilk defa kart kullanıcılarının kartları ile ilgili tüm ihtiyaçlarına, nakit ürünlere ve kartsız ödeme çözümlerine tek platformdan erişmelerini sağlayan mobil uygulama BonusFlaş, bugün kampanyaların ana uygulaması olarak yılda 100 milyonun üzerinde kampanya katılımına aracılık ediyor. Ayrıca, QR, Mobil temassız ödeme, BP araçta ödeme ve internet alışverişlerinde hızlı ve güvenli ödeme çözümü GarantiPay ile cüzdan ve kart plastiğine ihtiyaç olmadan, her an her yerde alışveriş yapabilme özgürlüğü sağlıyor. Milyonlarca müşterinin cep telefonunda olan BonusFlaş, yurt içi ve dışı dijital platform üyeliklerinin takibi ve harcama kontrol fonksiyonlarıyla finansal sağlık alanında da kullanıcılarını desteklemeye devam ediyor. Türkiye’de ilk kâğıt slip yerine dijital slip alma tercihini de sunarak doğa dostu çözüm sağlıyor. Bonus’un 24’üncü yılı vesilesiyle konuşan Garanti BBVA Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ) Ürün, Marka Yönetimi ve Pazar Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı Ulaş Erdur, “Türkiye’nin en sevilen kredi kartı Bonus ile ödeme sistemleri sektöründe 24 yılı geride bırakırken, Garanti BBVA öncülüğünde birçok ilke imza atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Müşterilerimiz Türkiye’nin ilk çipli ve çok markalı kredi kartından ilk şeffaf kartına, ilk temassız kredi kartından ilk çevreci karta kadar pek çok yeniliği Bonus ile yaşadı. Bonus birbirinden ünlü reklam yüzleri, zihinlere yerleşen eğlenceli müzikleri, ünlü peruğu ile Türkiye’nin yıllardır ‘En Sevilen’ kredi kartı markası olmaya devam ediyor. Kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştıran ‘Bonuslu olma’ ayrıcalığını her yıl yeni değer önerileriyle güçlendirerek sürdürüyoruz. Sektörde yine bir ilk olan kampanyalar için ana kanalımız BonusFlaş ile de müşterilerimize ayrı bir değer oluşturuyoruz. Bonus müşterilerimiz her ay 300’den fazla yeni kampanya içinden kendilerine uygun olanları seçerek 7 bin TL’ye varan bonus kazanabiliyor. Bu kapsamda müşterilerimize sunduğumuz faydayı geçtiğimiz yıla göre iki katına çıkardık. Bonus, hem toplam yapılan alışverişlerde hem de e-ticaret alışverişlerinde sektörde en fazla kullanılan ve en çok taksit yapan kredi kartı olma özelliğini de koruyor. Kredi kartımızı tercih eden müşterilerimizi hayatlarına değer ve kazanç katacak yenilikçi ürün ve hizmetlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Kredi kartımızı bugünlere taşıyan tüm kullanıcılarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.
Malatya Engelsiz Yaşam Merkezi Öğrencilerinden şehitlik ziyareti Battalgazi Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencileri Şehitler Haftası dolayısıyla şehitliği ziyaret etti. Battalgazi Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi’ndeki özel ihtiyaçlı öğrenciler, 14-20 Nisan tarihleri arasında anılan Şehitler Haftası dolayısıyla şehitliği ziyaret etti; okunan Kuran-ı Kerim’i dinleyip dualar ederek şehitlerin kabrine çiçek bıraktı. “Bayram Taşkın’a hayalimi gerçekleştirdiği için teşekkür ediyorum” Şehitlik ziyaretinde kabirlerin başında dualar ederek duygusal anlar yaşayan özel öğrenci velilerinden Fethullah Özbağ’ın annesi Fadime Özbağ, “Bu etkinliği düzenledikleri için başkanımızdan Allah razı olsun. Çok memnun etti bizi. Biz engelli anneleri olarak böyle şeylerden çok memnun oluyoruz” dedi. Özel öğrencilerden Taha Yasin Ilkın, “Buraya geliyoruz, duygulanıyoruz. Her geldiğimde dua ediyorum. Kabirlerin temizliklerini yapıyorum. Ailelerle dertleşiyoruz. Hayalim vardı. Belediye başkanımız Bayram Taşkın’a bu hayalimi gerçekleştirdiği için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Özel öğrenci Muhammet Kayhan ise, “Ben hep buraya gelmek istemiştim. Bizi koruyan kollayan güvenlik kuvvetlerimize teşekkür ederiz. Beni getirdikleri için başkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Allah razı olsun” ifadelerini kullanırken özel öğrenci velisi Tülay Ersekmen ise, “Rabbim bütün şehitlerimizin ailelerine sabırlar ihsan eylesin. Hepsinin mekanı cennet olsun. İlk defa geliyoruz biz. Battalgazi Belediye Başkanımız Bayram Taşkın’a çok teşekkür ederim böyle bir şeyi düşündüğü için; bizleri buraya getirdiği için” diye konuştu.
Gaziantep Yılmaz’dan çocuklara özel davet Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ücretsiz organize edilecek, yüzme etkinliği, resim sergisi, konser ve tiyatro etkinliklerine tüm çocukları davet etti. Şehitkamil Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle gerçekleştirilecek 4 farklı etkinlik organize edilecek. İlk organizasyon, 20 Nisan 2024 Cumartesi günü ve 21 Nisan 2024 Pazar günü Alleben 1 Yüzme Havuzu’nda yapılacak. 22 Nisan 2024 Pazartesi günü saat 18.00’da Şehitkamil Sanat Galerisi’nde “Çocuk Resim Sergisi” açılışı yapılacak. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 11.00, 14.00 ve 16.00’da 3 farklı seansta Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Küçük Prens Çocuk Tiyatrosu” sahnelenecek. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 19.00’da Şehitkamil Sanat Merkezi’nde “Çocuk Orkestrası 23 Nisan Özel Konseri” icra edilecek. “Sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” Tüm organizasyonların ücretsiz düzenleneceğini belirten Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, “Şehitkamil Belediyesi olarak çocuklarımızın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklarımız için birbirinden eğlenceli etkinlikler hazırladık. Çocuklar, bayram gününü bizimle paylaşmak için ailenizle gelip, etkinliklerimize katılabilirsiniz. Unutulmaz bir 23 Nisan gününü birlikte geçirmek için sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” ifadelerini kullandı.
Sivas Üniversite eğitimini tamamlayıp toprağına döndü Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde yaşayan Ahmet Almalı, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra köyüne dönerek baba toprağını işlemeye başladı. Gazetecilik alanında dört yıl eğitim gören 26 yaşındaki Ahmet Almalı, okuldan mezun olduktan sonra alanında çalışmak yerine köyüne dönüp toprağını işlemeye karar verdi. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yıl da iş aramak istemediğini belirten genç çiftçi, köyünde ki arazileri ekip biçerek tarımsal faaliyetlerini sürdürüyor. Baba toprağını işlemek, aile geleneğimize uygun bir adım olduğu kadar benim için de büyük bir gurur kaynağı diyen Almalı, köyündeki verimliliği artırarak hem ailesine hem de köy halkına katkıda bulunmayı amaçlıyor. "Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim" Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra okuduğu bölümü yerine ata yadigarı toprakları işleme kararı aldığını ifade eden genç çiftçi Ahmet Almalı, “Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde doğdum büyüdüm. Eğitim hayatım nedeniyle Sivas’a geldim. Liseyi ve üniversiteyi Sivas’ta tamamladım. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun oldum. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yılda iş aramak istemedim. Bunun yerine ata toprağıma döndüm. Şimdi çiftçilikle uğraşıyorum. Genellikle buğday, arpa ve yulaf ekiyorum. Çiftçiliği çok seviyorum. Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim. Üretici de olabiliriz, çiftçi de olabiliriz. Üretmemiz gerekiyor. Üretmeliyiz ki kalkınalım. Hem biz kalkınalım hem devletimiz kalkınsın. Üretmeden hiçbir şey elde edemeyiz. Böyle bir imkânı olan baba toprağı olan varsa köyüne dönüp çiftçilik yapsın. Böyle baba toprağı olmayanlar için de devletimizin teşvik ettiği kurumlar var. Teşvik alarak üretici olabilirler” dedi.