GÜNDEM - 01 Temmuz 2016 Cuma 12:01

Sosyolog İsmail Öz: “Bu coğrafya için tarihteki hiçbir dönem bugünden daha güvenli değildi”

A
A
A
Sosyolog İsmail Öz: “Bu coğrafya için tarihteki hiçbir dönem bugünden daha güvenli değildi”

Sosyolog İsmail Öz, Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen terör saldırısı sonrası toplumda oluşabilecek panik ve güvensizlik hissine karşı “Bin yıllık tarihimizle bu ülkeyi kendimize vatan yapmışız. Hiçbir dönem bu günlerden daha fazla güvenli değildi. Bu coğrafya her zaman korunması zor bir coğrafya olmuştur. Bizlere düşen tetikte olup gördüğümüz her şüpheli olayı güvenlik güçlerine bildirerek onlara yardımcı olmaktır. Ama bu tetikte olma eylemi kesinlikle ‘paranoya’ olarak algılanmamalıdır” dedi.

 Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen terör saldırısının ardından açıklamalarda bulunan Sosyolog İsmail Öz, “Yaşanan acılar hepimizin acısıdır. İçinde bulunduğumuz günler yüreklerimizde hüzünler bırakarak geçip gidiyor. Fakat her şeye rağmen yaşamak, ayakta kalmak ve normal hayatımızı sürdürmek durumundayız. Bin yıllık tarihimizle bu ülkeyi kendimize vatan yapmışız. Hiçbir dönem bu günlerden daha fazla ya da daha az güvenli değildi. Bu coğrafya her zaman korunması zor bir coğrafya olmuştur. Bizlere düşen tetikte olup gördüğümüz her şüpheli olayı güvenlik güçlerine bildirerek onlara yardımcı olmaktır. Ama bu tetikte olma eylemi kesinlikle ‘paranoya’ olarak algılanmamalıdır. Paranoya oluşursa ve insanlar gündelik rutinlerine devam etmezlerse işte o zaman Allah korusun teröristlere istedikleri tabloyu çizmiş oluruz ve güzel ülkemizi Irak gibi Suriye gibi bir noktaya taşırız ve kendimizi şiddete teslim etmiş oluruz” diye konuştu.

“GÜVENLİK ZAFİYETİ VAR DEMENİN AKILLA İZAHI YOKTUR”
“Güvenlik zafiyeti var demek güvenlik güçlerinin görevlerini yerine getirmiyor olmaları demektir ve bunun da akıl ile izahı yoktur” diyen Öz açıklamalarına şöyle devam etti: “Ülkemizin huzuruna ve bütünlüğüne kasteden düşmanların ilk hedef noktası elbette onların karşısında duran güvenlik güçlerimizdir. Bu noktada öncelikle kendi canını, ardından ailesinin ve milletinin canını korumak için hiçbir korku duymadan en önde giden güvenlik güçlerimize görevlerini yerine getirmiyorlar demenin ne tür bir izahı olabilir? Bizim güvenliğimizi korumak durumunda olan insanların kendi hayatlarını hiçe sayarak kendi evlatlarına ailelerine olan sorumluluklarını da yerine getirmedikleri şeklinde çizilen bir tablonun akla sığan bir tarafı yoktur. O insanların da canları, aileleri ve hayatları var dolayısıyla bu insanlar teröristlerin istedikleri atmosferi onlara bırakmamak üzere ne gerekiyorsa bizden ve herkesten daha önce canlarını ortaya koyarak çabalıyorlar. Engellenemeyenlerin yanında onlarca, yüzlerce yakalama hadisesi yaşandı. Bu tür eylemler zaten böyle bir zeminde gerçekleştiği için adı terör oluyor. Terör, ne zaman nerede ve ne şekilde ortaya çıkacağı kestirilemeyen, şiddet içeren eylem demektir. Bize düşen bu noktada gözlerimizi dört açarak yaşamaktır. Elbette devletin yetki verdiği kişiler güvenliğimizi sağlamaktadır. Fakat burada sivil vatandaşlara da görev düşüyor. Gördükleri, şüphelendikleri hadiseler olduğunda bunları güvenlik birimlerine aktarmaları gerekiyor. Bu güvenlik tedbirlerine toplumun artık topyekun kendi meselesi olarak bakması gerekiyor. Ancak bir paranoya halinin olması doğru değildir. Bu dünyada kaçacak yerimiz yok. Dünyanın her yerinde benzer hadiseler söz konusu. Bunlar sadece Türkiye’yi bağlayan şeyler değildir, küresel bir terörle karşı karşıyayız. Acımızı içimize gömerek yaşantımızı devam ettirmek zorundayız. Önümüzdeki mübarek bayramlar kaynaşma açısından yakınlaşma açısından birbirimize çok ihtiyacımız olan bu dönemlerde güzelliklere vesile olacaktır.”

BETÜL KARABACAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir