GÜNDEM - 20 Aralık 2014 Cumartesi 23:03

Sümeyye Erdoğan o iftiralara cevap verdi

A
A
A
Sümeyye Erdoğan o iftiralara cevap verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan, babasına fahri danışmanlık yaparken de genel başkan danışmanlığı yaparken de hiçbir zaman maaş ya da ücret almadığını açıkladı.

Betül Soysal Bozdoğan’ın kalem aldığı "Yeni Türkiye’nin Kadınları" kitapçılarda yerini aldı. Bozdoğan’ın “Yeni Türkiye hangi değerler üzerinde yükselecek? Yeni Türkiye nasıl inşa edilecek? Türkiye mozağini yansıtan kadınlar ne düşünüyor? Kim bu kadınlar?” sorularına cevap aradığı kitapta yer alan en ilgi çekici isimlerden biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’dı. İşte kendi ağzından Sümeyye Erdoğan:

İstanbul Kasımpaşa’da 1985 yılında başladı hayat hikayem. Dini ve toplumsal hassasiyetleri yüksek, siyasette aktif, orta sınıf diyebileceğimiz bir ailenin çocuğu olarak doğdum. Bunların yanı sıra, kendimi bildim bileli annem ve babamın yanında, kardeşlerimle beraber siyasi çalışmalara, sosyal faaliyetlere katılırdık. Annem ikişer yıl arayla sahip olduğu dört çocuğuna tek başına bakan bir anne olmasına rağmen sosyal hayattan geri durmamış, bizi de bebekliğimizden itibaren o hayata dahil etmişti.

Babamın ise her zaman olağanüstü yoğun bir çalışma temposu oldu. Doğduğum yıl babam Refah Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığına getirilmişti; onunla ancak geceleri saat 1’e, 2’ye kadar bekleyebilirsek görüşebiliyorduk veya hafta sonları beraber gittiğimiz programlarda.

Benim hayallerim belli bir meslekten ziyade bir şehirde insanlara yardım etmekle ilgili oldu hep. Yoksul mağdur, haksızlığa uğramış insanlar için çalışmak istedim. Ne mutlu ki, şu an gerek devlet eliyle, gerek sivil toplum kuruluşları aracılığıyla dünyanın hemen neresinde bir zulüm, bir haksızlık bir toplumsal sorun varsa oraya ulaşıp karınca kararınca dahi olsa yardım edebiliyorsunuz. Dolayısıyla, büyüdükçe hayallerimi gerçekleştirme imkanı bulurken, bir yandan da hayallerimin sınırının genişliyor olması heyecanımı daha da artırıyor.

HAYATA ÇOK KÜÇÜK YAŞTAN HAZIRLANDIK

Gerek aile, gerekse sosyal ortamlarımızın gündemini ağırlıkla toplumsal ve siyasal hassasiyetler şekillendirdiği için hayata çok küçük yaştan hazırlandık. Çocuktuk ama dinlediğimiz, okuduğumuz, şahit olduğumuz olaylar büyüklerin dünyasına ait şeylerdi, onlarla hep iç içeydik, bu yüzden bizim de gündemimiz çoğunlukla gerçek dünyaya dair oldu. Yaşımız küçük, meselemiz büyüktü. Afganistan’a, Bağdat’a, Bosna’ya, Filistin’e yazılan marşları kalbimizden hissederek söylerdik. Devlet eliyle ötekileştirilmiş, hayat tercihlerine müdahale edilmiş hatta kimi zaman mecralarda tehlikeli görülmüş insanlardık. Bu duygular hem duruşumda hem de benzer kaderi yaşayıp bununla mücadele eden coğrafyalara bakışımda etkili oldu.

HİÇBİR ZAMAN MAAŞ ALMADIM

Aslında, yakın zamana kadar, yani babamın cumhurbaşkanı seçilmesine kadar olan 4 yıllık süreçte babamın özel siyasi danışmanlığını yaptım. Son 1 yıldır da resmen partimizin Genel Başkan danışmanıydım. Hükümetin politikalarıyla ilgili kamuoyunun nabzını da dikkate alan raporlar sunuyordum. İç ve dış basın takibi yaparak Genel Başkanımıza gözden kaçmış olabilecek önemli gelişmeleri aktarıyordum. Yurt gezilerinde insanları dinleyip talepleriyle ilgili partinin ilgili birimlerini bilgilendiriyordum.

Burada söylemekten bile hicap ediyorum ama çok ahlaksızca iftiralar atıldığı için kayıtlara geçsin istiyorum. Gerek fahri danışmanlık gerekse Genel Başkan danışmanlığı yaparken hiçbir zaman maaş ya da başka bir ücret almadım. Babamın cumhurbaşkanlığı görevine gelmesiyle ben de Genel Başkan danışmanlığı görevimden istifa ettim.

Üniversite yıllarında da hayalimde olan ve kendimi en iyi hissettiğim alan olan sivil toplum çalışmalarına ağırlık verip toplum için artık başka bir kulvarda çalışmaya devam edeceğim.

EYÜP SULTAN AŞIĞI

Arkadaşlarımla uzun yıllardır belli aralıklarla cemaatle sabah namazında bir araya geliriz. Fırsat buldukça farklı farklı camilerde ama en çok da Eyüp Sultan’da namaz kılar, duaya katılır sonra da vaktimiz varsa çıkışta simidimizi alır Pierre Loti’de gündoğumunu izler veya caminin çıkışındaki lokantalardan birinde çorbamızı içer ayrılırız. Buna sonradan bir de Tefsir okumalarını ekledik ki, bu toplanmalarımızın tadını başka bir şeyde bulamıyorum.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu Ziraat Odası tarafından Düzceli çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 Yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi. (SA-ALI-
Aydın Aydın inciri için zorlu mesai başladı Dünyanın en kaliteli incirinin yetiştiği Aydın’da sarılop incirinin üretimi için çiftçilerin zorlu mesaisi başladı. Küresel iklim krizi nedeniyle toprağın tavının kaçmaması için adeta zamanla yarışan Aydınlı çiftçiler, Aydın dağlarını ilmek ilmek işliyor. Traktör işlemediği için atlarla sürülen arazilerde eli kolu tutan herkes toprağı en iyi şekilde işlemek için çalışıyor. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’ın incir üretimi yapılan sarp arazilerinde motorlu taşıtlar iş görmediği için halen toprak karasabanla işleniyor. Her türlü teknolojik imkana ve ekonomik güce sahip olmasına rağmen köylüler yamaç olan arazilerini sadece atlarla sürüp işleyebilirken, bir çift at ile çalışanlar aylık 75 bin TL ile 90 bin TL arasında kazanıyor. Çalışan herkese adeta mühendis maaşından fazla ücret ödenen Aydın dağlarında çalışan da çalıştıran da durumdan memnun iken çiftçilerin en büyük sorunu dolgun ücrete rağmen çalışacak kişi bulunmaması. Büyük Menderes Nehri’nin kuzey ve güney yamacında bulundan verimli Aydın dağlarında motorlu araçların iş görmemesi nedeniyle halen atlarla toprağı işlemek zorunda olduklarını belirten çiftçi Hayati Kuruş, bu işe hevesli olan kardeşi ile mesai yaptıklarını belirtti. Küresel iklim krizi nedeniyle son yıllarda mevsimlerin değişerek iklim şartlarının kıştan direkt yaz mevsimine döndüğü için toprağı işleme süresinin azaldığını belirterek adeta zamanla yarıştıklarını söyledi. Boyundan büyük sabanla toprağı işliyor Son yıllarda incir ve zeytinyağı fiyatlarının adeta altınla yarışması nedeniyle tarım sektöründe çalışmanın daha cazip hale geldiğini belirten ve küçük yaşına rağmen mahareti ile görenleri şaşırtan 14 yaşındaki Tunahan Kuruş, boyundan büyük işi başarıyor. Çocukluğundan beri tarla bahçe işlerinin içinde olduğunu belirten Küçük Tunahan, babasının kendisine hediye ettiği atlarla boyundan büyük sabanı atlara koşup çift sürüyor. Aylık 75-90 bin TL arasında para kazandığını ve halinden memnun olduğunu belirten Tunahan, görenlerin şaşırdığını söyledi. Kendisinin çift süreceğine inanmadığı için çalışırken izlemeye gelenlerin bile olduğunu belirten Tunahan Kuruş, çalışıp kazanmanın mutluluk verici olduğunu söyledi. Kardeşi ile birlikte dağlarda çift süren 24 yaşındaki Hayati Kuruş ise, mesleği babasından öğrendiğini çok meraklı ve istekli olduğu için kardeşine de öğrettiğini belirterek, “Aydın dağlarında üretim yapmak arazi yapısı nedeniyle zor. Yamaç olduğu için traktörün işlemediği bu incir bahçelerini atlarla sürüyoruz. Kardeşim Tunahan, bu işe çok meraklı ve oldukça da becerikli. Israrla kendisine at alınmasını istedi. Bizler gibi o da atlarla çift sürüyor” diye konuştu.
Düzce Düzceli atıcılardan tam isabet Atıcılar, hedefi 12’den vurarak, Türkiye şampiyonasına gitme hakkı kazandı Türkiye Atıcılık federasyonu tarafından organize edilen Havalı Silahlar Bölgesel Atıcılık Bölgesel Egemenlik Kupası’nda Düzceli sporcu gençler hedefini tam vurarak Türkiye Şampiyona’na gitme hakkı kazandı. Düzce Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler, atıcılıkta Türkiye’nin en iyisi olacak sporcuları yetiştirmek için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Düzce, avcılık ve atıcılık alanında genç yeteneklerin gelişimine tanık oluyor. İl Temsilcisi Ali Süler’in rehberliğinde, Düzce’nin genç erkek ve kız atıcıları, Sakarya’da düzenlenen Bölgesel Egemenlik Kupası’nda önemli başarılar elde etti. Genç kızlar kategorisinde Hayrunisa Gözütok bölge şampiyonu oldu. Ayrıca şampiyona sonunda genç erkekler kategorisinde Bülent Eryakalı, genç kızlar kategorisinde ise Şeymanur Koyuncu, Hayrunnisa Gözütok ve Tuğçe Nurşar Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına gitmeye hak kazandı. Derece yaparak başarı kazanan genç sporcular Haziran Ayı’nda Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Havalı Silahlar Şampiyonası’nda Düzce’yi temsil edecek. Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler yaptığı açıklamada; “Bu başarı, sadece bireysel yeteneklerin bir göstergesi değil, aynı zamanda Düzce’nin sporcuları destekleme ve onları ulusal düzeyde rekabet edebilecek seviyeye getirme konusundaki kararlılığının da bir kanıtıdır. Ben ve ekibimin özverili çalışmaları, genç sporcuların yeteneklerini keşfederek potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına imkan tanımaya çalışıyoruz. Düzce’nin genç atıcıları, disiplin, odaklanma ve tutkuyla donatılmış olarak, gelecekteki yarışmalarda daha da büyük başarılar elde etmeye hazır görünüyor. Onların bu başarısı, diğer genç sporcular için de ilham kaynağı olacak ve Düzce’nin avcılık ve atıcılıkta bir merkez olarak ününü artıracaktır. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim” dedi.