GÜNDEM - 18 Mayıs 2018 Cuma 10:10

Suriye’deki 1 milyon kişiye Ramazan yardımı

A
A
A
Suriye’deki 1 milyon kişiye Ramazan yardımı

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Ramazan ayı boyunca Suriye'nin çeşitli bölgelerinde bulunan yaklaşık bir milyon kişiye yardım ulaştırmayı planlıyor.

İHH Suriye Çalışmaları Medya Sorumlusu Selim Tosun, yaptığı açıklamada, Suriye'deki ailelere Ramazan sevinci yaşatmak istediklerini söyledi. 

Suriye’nin çeşitli bölgelerindeki ailelere gıda, hijyen paketi, ekmek ve iftarlık kumanya dağıtımı yapılacağını belirten Tosun, "Suriye’de 8 yıldır yol alan iyilik kervanımız bu yıl da Ramazan ayında savaş mağduru aileleri yalnız bırakmayacak. Ramazan çalışmalarımıza 'Paylaşmanın tam vakti' diyerek başladık. Ramazan ayında ihtiyaç sahibi yetim ve dullar başta olmak üzere Suriyeli kardeşlerimizin sofralarının tebessümle geçmesine vesile olmak istiyoruz" ifadesini kullandı. 

Tosun, Suriye'de bir milyona yakın kişiye Ramazan yardımını ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek, "Ramazan ayı içerisinde Suriye’nin İdlib, Hama ve Halep kırsallarının yanı sıra Afrin’de de gıda kolisi ve iftar kumanyası dağıtımlarımız olacak. Özellikle Doğu Guta’dan göç eden ailelerin yaşadıkları kamplarda ve yetim çocukların bulunduğu çeşitli yerlerde toplu iftar organizasyonları düzenleyeceğiz. Yine bu süreçte savaş mağduru ailelere yönelik kıyafet desteği de vereceğiz. Özelde Türkiye’nin 81 ilinden, genelde ise dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen yardımları savaş mağdurlarına ulaştırmayı planlıyoruz" dedi.  

Ecevit Cemiloğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.