GÜNDEM - 14 Mart 2016 Pazartesi 15:16

Suriyeli Mülteciler İstanbul Zirvesi gerçekleşti

A
A
A
Suriyeli Mülteciler İstanbul Zirvesi gerçekleşti

Suriye’de yaşanan savaştan kaçarak Türkiye’ye yerleşen Suriyeli genç ve çocukların geleceğine yönelik planlanan çalışmalar, Türkiye’den ve dünyadan göç konusunda uzman isimlerin katılımıyla ‘Suriyeli Mülteciler İstanbul Zirvesi’nde masaya yatırıldı. Zirvede konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel, Avrupa’nın destek olmak yerine pazarlık peşine düştüğünü, Ege sularında asıl batanın bebek bedenleri değil ‘insanlık’ olduğunu ifade etti.

Ankara'da dün akşam saatlerinde gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan zirvede Bahçeşehir Üniversitesi’nden uzman isimler, Amerikan Bilimler Akademisi bünyesindeki Gençlerin Geleceğine Yatırım Forumu üyeleri ile Türkiye’den ve dünyadan göç konusunda uzman isimler yer aldı. Zirvenin Amerikan bilim dünyasından birçok bilim insanı ile Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden gelen göç konusunda uzman kişilerin katılımıyla mülteci sorununu tüm dünyaya duyurmak adına gerçekleştiğini söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, “Avrupa, destek olmak yerine pazarlık peşinde, Ege sularında asıl batan bebek bedenleri değil insanlıktır” dedi. Suriye’deki iç savaşın ilk gününden beri Bahçeşehir Üniversitesi olarak konuyu gündemlerinden düşürmediklerini dile getiren Enver Yücel, “Konuyla ilgili göç merkezleri oluşturduk, saha araştırmaları yaptık. Sadece Türkiye’de değil, Amerika’da, Avrupa’da da her platformda bu konuyu dile getiriyoruz. Amacımız Türkiye’de sadece devletin söylemleriyle değil, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle konunun dünyaya duyurulması” diye konuştu.

“EGE’DE ASIL BATAN BEBEK BEDENLERİ DEĞİL, İNSANLIKTIR”
Avrupa ülkelerinin mülteci sorununa yaklaşımını eleştiren Yücel, “Gelişmiş ülkelerin mülteci ve göçmen konusuna bakışları ortada. Mülteci gelmemesi için sınırlarını kapatıyorlar. Bu Avrupa Birliği’nin (AB) değerlerine uymuyor. Avrupa ülkeleri bu birliğin değerlerine uymalıdır” dedi. Suriye ile sınır komşusu olunması sebebiyle en çok sıkıntıyı Türkiye’nin çektiğini vurgulayan Yücel, açıklamalarına şöyle devam etti: “Dünyaya bu sorunun sadece Türkiye’nin sorunu olmadığını duyurmaya çalışıyoruz, bu küresel bir sorundur. Bütün dünyanın sahip çıkması lazım. Oysa AB bunu desteklemek yerine pazarlık yapıyor, bu hoş değil. Bizler her platformda bu konuyu dünya gündemine taşıyoruz. Çünkü Ege’de asıl batan bebek bedenleri değil, insanlıktır. İnsani değerler yok olmamalı, insanlığı yeniden kurtaracak önlem ve çareler bulmalıyız.” 

300 BİN SURİYELİYE TÜRKÇE DERSİ
Suriyeli mülteciler sorununa ilişkin yapılması planlanan projeye değinen Bahçeşehir Üniversitesi Göç ve Kent Çalışmaları Merkezi Kurucusu Yrd. Doç. Dr. Ulaş Sunata ise, Türkiye’nin artık sev sahibi ya da barındıran ülke konumunda değil direk olarak alıcı ülke konumuna geçtiğinin farkına varılmasını amaçladıklarını belirtti. Alıcı ülke olarak bütüncül bir entegrasyon politikası geliştirmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Ulaş Sunata, “Bu bağlamda da Bahçeşehir Üniversitesi olarak önceliğin eğitimde olduğuna inandık. Çünkü eğitim birçok başlığı çözebilen bir olgu. Örneğin güvenlikle ilgili birçok soruna eğitimle çözüm yolu bulabiliriz. Ya da sağlık, farklı eğitim olanakları ve iş hayatına erişebilmeleri için eğitim şart. Eğitim içinde de birincil başlığımız Türkçe. Bu yaz itibariyle eğiticilerin eğitimlerini tamamlayarak 300 bin Suriyeliye Türkçe öğretme konusunda büyük bir seferberlik başlattık diyebiliriz. 7 bin 500 öğretmenle 15 bin derslikte bunu gerçekleştireceğiz” açıklamalarında bulundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Portakal Çiçeği Karnavalı renkli görüntülere sahne oluyor Adana’da bu sene 12’ncisi düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı renkli görüntüleri sahne olmaya devam ediyor. Karnavalda kimisi yöresel kıyafetler kimisi de kral kostümüyle dolaşıyor. Portakal çiçeği kokusunun insanlar üzerinde oluşturduğu mutluluk, heyecan, sevgi ve aşk duygusunu tüm Türkiye’nin yaşaması fikriyle ortaya çıkan 12’nci Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı 13 Nisan’da başladı. 21 Nisan tarihine kadar sürecek karnaval bu yıl ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye Kültür Yolu Festivalleri iş birliğiyle daha zengin içerikle oluşturuldu. Her yıl büyüyen karnaval kapsamında stantların da sayıları artırılarak Atatürk Parkı ve Merkez Park’a yayıldı. Yiyecek stantları Atatürk Parkı’nda, hediyelik eşyalar ise Merkez Park’ta yer aldı. Vatandaşlar akın etti Çok sayıda ziyaretçi, stantları gezip hatıra fotoğrafı çekildi. Dron ile görüntülenen festival alanında kimisi yöresel kıyafetler kimisi de kral kostümüyle dolaşıp renkli görüntüler oluşturuyor. Esnaf da, vatandaş da mutlu Karnavalda stant açan esnaf mutlu olurken, karnavala katılanlar da doyasıya eğleniyor. Karnavalda stant açan esnaftan Zafer Geyik İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Geyik, “Karnaval çok güzel ve keyifli geçiyor. İnsanlar çok mutlu, esnaf çok mutlu. Herkes sürekli oynuyor ve yurt içi ve yurt dışından binlerce insan alana akın ediyor. Çok güzel ve huzurlu bir karnaval geçiriyoruz” dedi. “Herkesi bekliyoruz” Gökhan Kaya isimli vatandaş ise karnavalın çok güzel geçtiğini belirterek, “İnsanlar çok güzel eğleniyor. Herkesi buraya bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Karnavalda kral kostümüyle gezen Hüseyin Şen, “Kral kostümüyle gezdiğimi görenler gelip fotoğraf çekiliyor. Festival çok renkli geçiyor. Yurt içi ve yurt dışından binlerce insan şimdiye kadar geldi. Hafta sonu bu yoğunluğun daha da artacağına inanıyoruz” diye konuştu. Kebapçı esnafından Sezar Yiğit ise karnavalda en çok tüketilen yemeğin Adana Kebap olduğunu ve herkesin kebaba rağbet gösterdiğini söyledi.
Mersin Çocuklar, 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali’nde buluşacak Mersin Büyükşehir Belediyesi, çocukları 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali’nde buluşturacak. Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 20-23 Nisan arasında gerçekleştirilecek etkinlikler kapsamında spor, kültür, sanat ve eğlence dolu bir dizi etkinliğe imza atacak. Çocuklar, festival boyunca spora, sanata, kültüre ve eğlenceye doyacak. Tarsus, Silifke ve Anamur’un yanı sıra kent merkezinde bulunan Özgecan Aslan Barış Meydanında binlerce çocuğun buluşacağı etkinliklere 21 Nisan’da alışveriş merkezlerinde yapılacak lansmanla start verilecek. Konserler, dans gösterileri, çocuk atölyeleri ve sahne etkinliklerinin yanı sıra çocuk koşusu ve Tarsus’ta çocuk bisiklet şenliği de düzenlenecek Uluslararası Çocuk Festivali 23 Nisan’a kadar sürecek. "Çocuklara unutulmaz bir 3 gün yaşatmayı hedefliyoruz" Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, çok arzu ettikleri festivali gerçekleştirmekten dolayı mutlu ve heyecanlı olduklarını belirtti. Mersin’in dört bir yanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı coşkuyla kutlayacaklarını ifade eden Özdülger, "Uluslararası Çocuk Festivalimize 14 ülkeden 350 çocuğumuz gelecek. Aynı zamanda ülkemizden de özellikle deprem bölgelerinden çocuk halk dansları toplulukları gelecek" dedi. Planlanan program hakkında da bilgi veren Özdülger, danslarla, spor faaliyetleriyle ve kültürel etkinliklerle çocuklara unutulmaz bir 3 gün yaşatmayı hedeflediklerini kaydetti. "Spor ve sanat, vatandaşların en önemli tutkalıdır" Amaçlarının halkı kültür, sanat ve sporla bir araya getirmek olduğunu dile getiren Özdülger, "Spor ve sanat, vatandaşların en önemli tutkalıdır. Onları bir araya getirip sadece bir duygu üzerinden yoğunlaşmasını sağlayan, izledikleri spor karşılaşması veya sanat çalışmasıyla bir araya gelmesini sağlayan en önemli unsur. Bunu bilinciyle çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. Hedefimiz halkımızı, sporla, sanatla ve kültür etkinlikleriyle daha fazla buluşturarak güzelliğimizi, paylaşmak ve tüm dünyaya sunmak" diye konuştu. Çocukların enerjisinin ve güzelliğinin yansıyacağı festivali pek çok etkinlikle taçlandıracaklarını vurgulayan Özdülger, Mersin’e yaraşır bir festival olacağını belirtti. İlkini gerçekleştirecekleri festivalin devamını getirmek istediklerini vurgulayan Özgülder, gerçekleştirecekleri şenliğe tüm vatandaşları davet etti.
Hatay Depremzede vatandaşlar TOKİ konutlarına taşındılar HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Abik ailesi, yeni yuvalarında yaşamanın heyecanını hissediyorlar. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, on binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan Abik ailesi, yeni evlerinin heyecanını yaşıyorlar. Depremzede Hatice Abik, "Yeni evime yerleşerek ilk gün kurban kestim ve ailemi ağırladım. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun" dedi. "Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan, emeği geçenlerden" 83 yaşındaki Mustafa Abik, yeni yuvasında emeği olanlara teşekkürlerini dile getirerek, "Allah o günleri göstermesin gerçekten çok büyük bir felaket oldu. Evlerimiz böyle gitti geldi. Merdivenin bütün şeyleri yere düştü. Kontrole gelip ağır hasarlı bu binanın yıkılması lazım sonra geldiler yıktılar. Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden. Devletimizden Allah razı olsun gerçekten. Büyük bir mükafat bu bizim için Allah razı olsun" dedi. "Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim" Evine bayramın birinci günü yerleştiğini ve ardından kurban kestiğini dile getiren 70 yaşındaki Hatice Abik, "Gece sahura kalktık, oturduk ancak bir gürültüyle mübarek geldi. Kapıya zor kalkıp gittim, kapıdan tutundum. Kapıdan tutundum böyle elimi vura vura elim kırılmış başka yerde bitmiş, sabahtan kalktım elim böyle şişmiş. Takside kaldık 2-3 gece, takside kaldık sonra oğlan geldi bizi Ankara’dan aldı gitti. Ankara’ya götürdü, 1 ay orada kaldık. Hamdolsun Allah’a binlerce şükürler olsun yüce Mevla’ma. Devletimizden, milletimizden ya Rabbim yapanlardan Allah razı olsun. Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim. Yemek yaptım çoluğu çocuk hepsini çağırdım, bayramın 1. günü hepsine burada yedirdim. Belki 50 kişi erkek, 25 kişi de kadın vardı. Memnun oldum Allah razı olsun oğlum, yapanlardan, edenlerden, emeğe geçenlerden Allah razı olsun hepsinden de” ifadelerini kullandı.