ASAYİŞ - 22 Mayıs 2018 Salı 13:12

Taksici şiddetine uğrayan genç kadın, dehşet anlarını anlattı

A
A
A
Taksici şiddetine uğrayan genç kadın, dehşet anlarını anlattı

Ümraniye’de taksici şiddetine maruz kalan Canan Ay, yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Küçük kız kardeşi ile ekmek almak için evden çıktıktan sonra yolda taksici ile tartıştıklarını söyleyen genç kadının anlattıkları şok etti.

Taksicinin önce kendisine kafa attığını ve darp ettiğini söyleyen Canan Ay, "Ben de polis çağırdım ve kaçmasın diye yarım şekilde aracın arka koltuğuna oturdum. Aniden hareket etti. Beni içeri çekti. Bir süre sonra da bacaklarımdan tutarak dışarı attı" ifadelerini kullandı.

Ekmek almak için çıktı kısa sürede kendini takside buldu 

Dış Ticaret Uzmanı Canan Ay, evden küçük kardeşi İlayda Bayar için evden ekmek almak için çıktıktan kısa bir süre sonra kendini inanılmaz bir olayın içerisinde buldu. Kaldırımda kardeşi ile yürürken araç parkları nedeniyle ilerleyemeyen Canan Ay, kardeşi ile yol kenarında yürümeye başladı. Bu sırada yoldan geçen bir taksi ise Canan Ay’a korna basarak tepki gösterdi. Yanlarından geçen taksi bir süre ilerledikten sonra durdu ve taksi sürücüsü Canan Ay’a küfretti. Bu küfrün ardından başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Bir ara Canan Ay’a kafa atan taksici, Canan Ay’ın polisi arama girişimi ile direksiyona geçerek kaçmaya çalıştı. Yediği kafanın acısı ile telefona sarılan Canan Ay ise, bir taraftan polisi aramaya çalıştı diğer taraftan taksici kaçmasın diye arka kapıyı açarak yarım bir şekilde kendini araca attı. Canan Ay’ın pes etmeyeceğini anlayan taksici aracı hareket ettirdi. Arabada yaşanan tartışma sonrasında taksici genç kadını bacaklarından tutarak dışarı attı. 

“Ağza alınmayacak küfürler etti ve bana kafa attı” 

Yaşadığı inanılmaz olayı anlatan Canan Ay, “Dün ben 10 yaşındaki kardeşimle beraber evden çıktık sokaktan yürüyoruz. Kaldırımda arabalar park etmiş ve bizde hafif şekilde yoldan yürüyoruz. Bir taksi geldi arkamızdan ve bize bir hayli korna bastı. Biraz ilerledi ve ilerde bizi beklemeye başladı. O anda kardeşimle yürüyoruz ve bize bir baksana dedi. Bende efendim dedim ve ardından ağza alınmayacak şekilde küfrederek, bilmem ne gibi niye yoldan yürüyorsunuz dedi. Ben de bakar mısınız kaldırımda yer yok tabi ki buradan yürüyeceğim dedim. Tekrar ağza alınmayacak küfürler etti. Bende sinirlendim. Adam zaten direk taksiden indi bana kafa atmaya başladı. Sanki karşısında bir erkek varmış gibi. Tabi kadın erkek diye bir ayrımda bulunmuyorum ama direk bana kafa attı. Kafa atınca bende kendimi korumaya çalıştım. Ben vuramadım tabi ki. Tuttu beni ve bana bayağı vurdu. Gözümde gözlük vardı, gözlük uçtu gitti. Ufak kardeşim de bu arada korkudan bağırıp ağlıyor. Ve bir kişi bile yardım etmedi” dedi. 

“Beni bacaklarımdan çekti, attı ve bastı gitti” 

Canan Ay, “Kolum da yara var. Dilim kesildi. Kalçamı söylemiyorum bile. Hepsi darp raporunda var zaten. Ben bayağı bir şiddet gördükten sonra artık polisi arayacağım dedim. Vatandaşlar polisi aramayınca ben polisi aramaya çalıştım. Ve taksi gitmesin diye taksinin kapısını açtım. O sırada beni taksici itti. Elimden telefonu almaya çalıştı. Ve kapı açık bir şekilde gitmeye başladı. Caddeyi indi, arkasını dönerek beni içeri çekmeye çalışıyor. Ben de bir ayağımı dışarı çıkartmaya çalışıyorum beni kapatmasın içeri diye. Sonra bir tane minibüs şoförü taksinin önünü kesti. Yolu kesilince indi taksiden beni bacaklarımdan çekti, attı ve bastı gitti” şeklinde konuştu. 

Çevrede gören vatandaşların yardım bile etmediğini belirten Canan Ay, darp raporu alarak polise şikayetçi olduğunu söyledi. 

10 Yaşındaki kız çocuğuna yumruk 

Yaşanan olaya tanık olan Canan Ay’ın 10 yaşındaki küçük kardeşi İlayda Bayar ise, yoldan geçen bir minibüs sürücüsünden yumruk yedi. Yaşadığı olayın şokunda olduğu görülen 10 yaşındaki İlayda Bayar, yaşadıklarını anlattı. İlayda Bayar, “Ablama küfretti ve kafa attı. Ablam da vurmaya çalıştı ama boyu yetişmediği için vuramadı. Daha sonra ablam bekleyin polisle çözelim bu sorunu dedi. Ablam tam polisleri arıyordu ablam gitmez belki diye taksinin arkasına oturdu. Kapı açıkken o birden gitmeye başladı. Annemi çağırmaya giderken, bir adam minibüsüme sürtün diye biri bana yumruk attı. Dudağım patladı. 50-60 yaşlarında biri. Daha sonra polisler geldi ve hastaneye gittik” diye konuştu. 

Olayın ardından hem taksici tarafından taksiden sürüklenerek atılan Canan Ay, hem de minibüsüne sürttüğü için yumruk yiyen kardeşi 10 yaşındaki İlayda Bayar, darp raporu alarak polise şikayetçi oldu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da “Kuru Fasulye ile Beyaz Bahar” projesi hayata geçiriliyor Konya’da aralarında Beyşehir, Hüyük ve Derbent’in ilçelerinin de olduğu 10 farklı ilçede “Kuru Fasulye ile Beyaz Bahar” projesi kapsamında çiftçilere toplam 58 bin 700 kilo sertifikalı fasulye tohumu dağıtılmaya başlandı. Projenin Beyşehir’deki ilk dağıtım töreninde yüzde 36’sı çiftçi katkılı geriye kalanı hibe destekli 10 ton sertifikalı fasulye tohumu düzenlenen törende üreticilerle buluşturuldu. Törende konuşan Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi” projesi çerçevesinde, ekim programında olmayan ve nadasa ayrılan alanlar ile işlemeli tarıma uygun olmayan sahalar öncelikli olmak üzere uygun tarımsal üretim teknikleri ile değerlendirilerek bitkisel üretimin artırılması, bitkisel ürünlerde arz güvencesinin sağlanması ve sektör taleplerine uygun sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesinde farklı projeler yürütüldüğünü belirtti. Konya’da da arz açığının azaltılması, yeni çeşitlerin üretimi alınması, münavebe kültürünün yaygınlaştırılması ve toprak yapısının düzeltilmesi için kuru fasulye üretim alanlarının artırılması çalışmalarının devam etmekte olduğunu da anlatan Seçen, “Bakanlığımızın 2024 yılı yatırım programı dahilinde İl Müdürlüğümüz tarafından hazırlanarak Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğüne sunulan ve ilimizde uygulanması uygun görülerek başlatılan ‘Kuru Fasulye ile Beyaz Bahar Projesi’ toplam 5 milyon 937 bin 500 liralık bütçe ile yüzde 64’ü bakanlığımız ve yüzde 36’sı çiftçi katkısı ile yürütülmektedir. Proje kapsamında yaklaşık 59 ton Sertifikalı Kuru Fasulye tohumu teslimi gerçekleştirerek, 10 ilçemizde yaklaşık 5 bin dekar alanda tohumların toprak ile buluşması sağlanacaktır. 58 bin 700 kilogram sertifikalı fasulye tohumu; Ahırlı, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Çumra, Derbent, Doğanhisar, Hüyük, Kadınhanı ve Selçuklu ilçelerindeki çiftçilerimizle buluşturulacaktır. Teslimi yapılan sertifikalı tohumlar ile bölgemizde arz açığının azaltılması, yeni çeşitlerin üretime alınması, münavebe kültürünün yaygınlaştırılması ve toprak yapısının düzeltilmesi için ve kuru fasulye üretim alanlarının artırılması yaklaşık 5 bin dekar alanda ekilmesi amaçlanmıştır. Teslim törenini yaptığımız Beyşehir ilçemize yaklaşık 10 ton sertifikalı fasulye tohumu teslimini gerçekleştiriyoruz. Projeye dahil olan üreticilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, üreten, üretilene değer katan, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan tüm çiftçilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini temenni ediyorum” dedi. Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır da hayata geçirilen projeler ile devletin her daim çiftçinin yanında olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından çiftçilere protokol mensupları tarafından fasulye tohumları dağıtımı gerçekleştirildi.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayı düzenlendi Kastamonu Üniversitesi’nde Veteriner Fakültesi ile Orman Fakültesi işbirliği ile “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayı gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Vahşi Yaşamı Araştırma ve Koruma Öğrenci Topluluğu ve Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü işbirliği ile Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayını Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Veysel Doğan düzenledi. Çalıştaya, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF-World Wide Fund for Nature) Türkiye Yaban Hayat Danışmanı Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü ve Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin konuşmacı olarak katıldı. Çalıştayda konuşan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF-World Wide Fund for Nature) Türkiye Yaban Hayat Danışmanı Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, 1975 yılında kurulan ve birçok alanda faaliyet veren Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) tarihçesine kısaca değinerek Türkiye’de ve Dünyada yaban hayatı rehabilitasyonu faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın çalışmalarından ve projelerinden de bahseden Kütükçü, yürütülen faaliyetlerin kurtarma, ilk yardım ve tedavi, bakım ve rehabilitasyonun yanı sıra eğitim gibi konuları kapsadığını söyledi. Veteriner Hekim Kütükçü, yaban hayvanlarının immobilizasyonu ve nakilleri hususunda doğru yöntemlerin hassasiyetle kullanılmasının gerekliliğine de vurgu yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekoloji ve Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin ise, yaban hayatı kavramını merkeze alan bir konuşma yaptı. “Yaban Hayatı Yönetimine Genel Bir Bakış” konusunun üzerinde duran Dr. Öğretim Üyesi Evcin, Türkiye’de 160 binden fazla omurgasız hayvan türü, 500’den fazla balık türü, 30 iki yaşamlı, 120 sürüngen, 500’e yakın kuş ve 160 memeli türünü görülebileceğinden bahsetti. Yaban hayatı konusunda katılımcılara video gösterimi yapan Dr. Öğretim Üyesi Evcin, sorulan soruları cevaplayarak sunumunu tamamladı. Türkiye’nin biyoçeşitliliği açısından dünyada önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Dr. Öğretim Üyesi Evcin, bu çeşitliliğin korunması için önlemlerin acilen alınması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Öğretim Üyesi Evcin’den sonra yeniden söz alan Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, National Geographic tarafından hazırlanan kurtarma ve nakil sürecinde bulunması gereken kurtarma nakil aracı, narkotik tüfek ve hayvan kurtarma ekipmanlar hakkında bilgi verdi. Yabani hayvanlara hassas davranılması gerektiğini ifade eden Kütükçü, kaya sansarı, kerkenez, alaca baykuş, hazar yılanı, çulluk, leylek, kirpi, bıldırcın kılavuzu, küçük kumru hayvanlarının bakım ve rehabilitasyon yaptıklarını söyledi. Sunumun sonunda canlandırma yapan Kütükçü, yabani hayvanı tutarken uyulması gereken kurallardan bahsetti. Çalıştay Veteriner Fakültesi ve Orman Fakültesi öğrencilerinin sorularının cevaplanmasıyla sona erdi. Çalıştayın ikinci gününde de Ilgaz Dağı Milli Parkı’nda gerçekleştirilen arazi uygulamasında doğa yürüyüşünün ardından yaban hayvanlarının doğrudan ve dolaylı gözlem yöntemleriyle izlenmesi ve fotokapanlar üzerine uygulamalı olarak çalışma gerçekleştirildi. Sahada yaban hayvanlarına ait iz ve dışkıların tespit edilmesi, tanınması ve fotokapan yöntemiyle izlenmesi üzerine Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin ve Veteriner Hekim Dr. Ahmet Emre Kütükçü tarafından bilgilendirmeler yapıldı.
Kayseri İlk yerli ve milli evirici Solarex Fuarı’nda görücüye çıkıyor Uluslararası sertifikasını alarak tescillenen ilk yerli ve milli evirici Pixel Solar Evirici, 4-6 Nisan 2024 tarihlerinde Solarex İstanbul Enerji Fuarı’nda görücüye çıkıyor. Enerji sektöründe ilk defa bir evirici için sertifika almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Milsan Elektronik Sanayi Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, “Pixel Solar Eviricileri ileri teknolojisinin uluslararası sertifikasını alarak tescillendiğini ve ilk defa enerji sektöründe bir evirici için sertifika alarak dönüm noktasına tanıklık etmenin mutluluğunu paylaşıyoruz. Türkiye’nin merkezine konumlanan ’yerli-milli, yenilikçi’ üretim yönetimi çerçevesinde 2 yıllık yoğun Ar-Ge çalışmalarının ardından, yerli üretim ve tasarım ilkeleriyle geliştirdiğimiz Pixel Solar Evirici ile Türkiye’nin enerji vizyonuna önemli bir katkı sunmaktan gurur duyuyoruz. Bu önemli teknolojik gelişme, sadece yerli üretim ve tasarım alanında değil, aynı zamanda enerji dönüşümü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik atılmış önemli bir adımdır. Yoğun Ar-Ge çalışmalarımız, ülkemizin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve enerji sektöründe yerli ve milli bir marka oluşturmak amacıyla gerçekleştirildi. Bu proje, sadece teknolojik bir adım değil, aynı zamanda yerli üretim, tasarım ve yazılım ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak gerçekleştirilmiştir. Pixel Solar Evirici, sadece enerji verimliliğine odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir bir enerji geleceğine katkı sunmaktadır” dedi. “Sanayici olarak üzerimize düşeni yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz” Nursaçan, milli gelirin atağa kalkması adına çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyerek, "Türkiye Yüzyılı çerçevesinde, ülkemizin enerji sektöründe yerli ve milli üretimin uluslararası gücünü artırarak, milli gelirin atağa kalkmasına katkı sağlamak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünü, ülkemizin genç mühendisleri ve işçileri ile birlikte ortaya konulmuştur. Bu ürün, uluslararası alanda da rekabet gücümüzü artırarak Türkiye’nin enerji sektöründeki yerini daha da güçlendirecek, ithalatı kısacak, milli gelire ivme katacak bir hamleyi temsil ediyor. Ar-Ge çalışmalarımızın başarısının bir yansıması olarak, invertörlerimiz için ’Yerli Malı Belgesi’ ve uluslararası geçerliliği olan sertifikayı da almış bulunuyoruz. Bu belgeler, ürünlerimizin kalitesini ve yerli üretim niteliğini tescil etmektedir. Bu önemli ürünümüzü, 15-17 Kasım 2023 tarihleri arasında düzenlenen İstanbul Enerji Zirvesi ve Fuarı’nda büyük bir heyecanla tanıttık. Fuarda, sektördeki önde gelen isimlerle buluşarak ürünümüzü detaylı bir şekilde paylaşma fırsatı bulduk ve geri dönüşlerle dolu bir deneyim yaşadık. Hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Biz, Pixel Solar İnvertörleri ile, Türk mühendisliğini global bir marka haline getirme hedefiyle hareket ediyoruz. İthal edilen yüksek teknolojiyi kısa sürede ve emsallerine göre teknik avantajlarla donatarak bu amacımıza adım adım ilerliyoruz” ifadelerini kullandı. Enerji sektörünü daha güçlü bir geleceğe taşımak için çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyen Tahir Nursaçan, “Türk mühendisliğini, bir Alman veya Japon mühendisliği gibi dünya çapında tanınan bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz. Ürettiğimiz invertörlerle, Türkiye’nin enerji dönüşümü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine destek olmayı hedefliyoruz. Bu ürünler, Türkiye’nin yüzyıl vizyonuna uyum sağlamak üzere tasarlanmıştır. Yerli ve milli üretimi, yerli ekonomiye katkı sağlamak ve teknoloji alanında bağımsızlığı artırmak açısından önemli buluyoruz. Yerli ve milli üretim, ekonomimizin güçlenmesine, teknoloji bağımsızlığımızın artmasına ve enerji sektöründeki dışa bağımlılığımızın azalmasına katkı sağlamaktadır. Bu gelişmeyi, ülkemizin enerji geleceğine yönelik önemli bir hediye olarak değerlendiriyoruz. İnvertör teknolojisindeki yerli ve milli üretimimizle, enerji sektörümüzü daha güçlü, daha sürdürülebilir bir geleceğe taşımak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Bu büyük başarıyı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyor, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, tüm dostlarımızı 4-6 Nisan 2024 Solarex İstanbul Enerji Fuarı’nda buluşmaya davet ediyoruz” dedi.