SAĞLIK - 14 Eylül 2017 Perşembe 11:38

Tarağınızı kimseyle paylaşmayın...

A
A
A
Tarağınızı kimseyle paylaşmayın...

Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, tarağınızı kimseyle paylaşmayın önerisinde bulundu

Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, "Vücutta meydana gelen mantar hastalığı bir deri hastalığıdır. Hastalık, üzerlerinde çok fazla kıl olmayan derilerin düz kısımlarını etkiler. Genelde kırmızı pul pul bir nokta ile başlar. Bu nokta zamanla dışa doğru yayılır. Bu döküntü çoğunlukla kaşıntılıdır. Döküntünün merkezi iyileşmeye başlayıp bir halka şeklini alabilir. Saçlı deride, gövde, kol, bacak derisinde, tırnakta meydana gelebilir. Saçlı deride; çocukluk çağında kötü hijyen koşullarında yaşayanlarda gözlenir. Gövde, kol ve bacak derisinde gözlenen mantar enfeksiyonları daha çok evcil hayvanlar, büyük-küçük baş hayvanlar ve topraktan bulaşır. Tek veya çok sayıda yuvarlak, kırmızı, kepekli lezyonlarla seyreder" diye konuştu.

Mantarın bulaşıcı bir hastalık olduğunu kaydeden Dr. Ata Nejat Ertek, şöyle konuştu: "Tarak, havlu ve yatak gibi kişisel kullanım malzemelerine temas yoluyla da yayılabilir. Çocuklarda yetişkinlerden daha fazla yaygındır. Tırnak mantarı daha sıklıkla ayak tırnaklarında uç ve yan kısımlarından başlayan tırnakta kalınlaşma ve sararma ile seyreder. Mantar hastalığında kaşınan yeri kaşımamanızda fayda vardır. Çünkü kaşıma sırasında derinizi zedeleyebilirsiniz. Bunun sonucu da başka enfeksiyona neden olabilir veya parmaklarınızdaki mantar vücudunuza yayılabilir. Tedavi hastanın klinik durumuna göre değişkenlik göstermektedir." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Geçmişten geleceğe uzanan el Kayseri’de 440 yıldır hizmet veren Nasrullahzade Vakfı; Ramazan Ayı boyunca her gün 350 kişilik iftar yemeği veriyor. 1584 yılında kurulan Nasrullahzade Vakfı; Mustafa Germirli İmamhatip Ortaokulu’nda Ramazan Ayı süresince iftar yemeği veriyor. Her gün 350 kişiye verilen iftar yemeğinin yanında vakıf tarafından çeşitli yardım ve hayırlar da yapılırken, Vakıf Çalışanı Mehmet Soyaslan; "Nasrullahzade Vakfı; Osmanlı döneminde 1584 yılında Nasrullahzade Mehmet Efendi tarafından kurulan bir mülhak vakıftır. O günden bu güne kadar 440 yıldır vakfımız hizmetlerine devam etmektedir. Kayseri’de vakfiyemiz gereği şartlar var. Bunlar fakir ve fukaraya yardım, aşure gününde aşure yaptırmak, Yasin hatim okutturmak gibi şartları yerine getiriyoruz" dedi. Vakfın faaliyetleri hakkında bilgiler veren Soyaslan; "Vakıf Mütefevelisi Dr. Mehmet Köseoğlu’nun öncülüğünde hizmetlerimize devam ediyoruz. Bu sene 1 ay boyunca fakir ve muhtaç insanlara 1 ay boyunca yemek veriyoruz. Onun yanında 3 bin torba 25 kiloluk un dağıtımımızı yaptık, bunu her yıl yapıyoruz. Kandil gecelerinde etli pilav yaparak ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Altınoluk mahallesinde bulunan ve mülkiyeti vakfımıza ait Nasrullahzade Cami’nin her türlü gideri vakfımız tarafından karşılanıyor. Bunun haricinde yıllık 5 tane proje hafızlık orta okullarına gıda yardımı ve her türlü ihtiyaçlarına gücümüzün yettiğince yardımcı oluyoruz. Ayrıyeten diyanet tarafından verilemeyen, eksik kalan belletmenlere de belletmen ücreti vererek hayır şartlarımızı yerine getiriyoruz" ifadelerini kullandı. "Dışarıdan bağış almıyoruz" Vakıf bünyesinde bağış almadıklarını da sözlerine ekleyen Mehmet Soyaslan; "Nasrullahzade Vakfı dışarıdan herhangi bir bağış almamaktadır. Vakfımızın 1584 yılından kalan gayrimenkullerini günümüz şartlarında değerlendirerek elde etmiş olduğumuz gelirler çerçevesinde bu yardımları yapmaktayız. Şuan içinde bulunduğumuz bina vakfımızın bir dönem gayrimenkulü olan bir bina. 440 yıl önce vakfeden şahsın ruhuna buradan her gün dualar gidiyor. 680 tane kiracımız var, piyasa şartlarında kiraya veriyoruz. Buradan gelenlerle vakfımızın amaçları doğrultusunda hizmet ediyoruz" diye konuştu.