KÜLTÜR SANAT - 09 Eylül 2016 Cuma 11:20

Tatarlı Höyük kazılarında Hitit izleri

A
A
A
Tatarlı Höyük kazılarında Hitit izleri

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Ceyhan ilçesinde sürdürülen Tatarlı Höyük kazılarında Hitit dönemine ait anıtsal yapıda bir kil topağı bulundu.

Çukurova Üniversitesi Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Tatarlı Höyük Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer, bulunan kil toprağının üzerindeki mühür baskılarında Hitit dönemine ait bir isim okunduğunu açıkladı. Çukurova Üniversitesi Tatarlı Höyük kazısının Heyet Üyesi ve Filoloğu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Hititoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Doğan Alparslan’ın mühür baskısındaki ismi okuyarak bu eserin M.Ö. 13. Yüzyıla, yani III. Hattuşili’nin eşi ve Kizzuwatnalı bir rahibin kızı olan ünlü Hitit Kraliçesi Puduhepa’nın da yaşadığı döneme tarihlediğini bulduğunu söyledi.

Çukurova Üniversitesi Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Tatarlı Höyük Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Girginer, Tatarlı Höyük’te gerek arkeolojik ve gerekse interdisipliner araştırmalarda hep kutsal içerikli veriler sunulduğunu belirterek, "Özellikle M.Ö. II. bin yılın tüm dönemlerinde bu husus daha ön plana çıkıyor. Bu dönemlerde silindir ve damga mühürler ile mühür baskı buluntuları ne kadar önemli bir kent ile karşı karşıya olduğumuzu kanıtlıyor. 2008 yılında bulduğumuz ve Hitit kralı Telipinu zamanına ait bir Hititli şahsın, yani Tusutawa ismini okuyabildiğimiz mühür baskısından sonra, yine bir mühür baskısı üzerinde yeni bir şahıs ile karşılaşılmıştır. Bu şahıs daha geç bir döneme, Kizzuwatnalı ünlü kraliçe Puduhepa zamanına aittir. Tüm bu veriler, Tatarlı Höyük ile kraliçe Puduhepa’nın kenti Lawazantiya ilişkisine bizi daha da yaklaştırıyor.”

İstanbul Üniversitesi’nden Hititolog Yrd. Doç. Dr. Meltem Doğan Alparslan ise, “Mühür baskı alanını bir çerçeve gibi saran bezemeden yola çıkarak, bu mührün en yakın benzeri, M.Ö. 14.-13. yüzyıllar arasına tarihlenmiş olan Suriye’deki Ras Shamra’da olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Benzeri bezemeye sahip başka mühür örneklerinin Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Boğazköy/Hattuşa Kazısı’nda da bulunduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Meltem Doğan Alparslan, Tatarlı Höyük’te bulunan bu kil topağı üzerinde başka mühür baskılarının da tespit edildiğini söyledi. Alparslan, “Muhtemelen söz konusu olan aynı mührün birden fazla baskısıdır. Mührün ortasında 'Pati' adı okunmaktadır. Biz bu adı Patti şeklinde çivi yazılı metinlerden de tanımaktayız. Ayrıca yine aynı metinlerde Pattiya şeklinde okunan benzer formlar da bilinmektedir. Kilikya Bölgesi’nde bulunan ve Borowski grubu içinde yer alan bir mühürde de Patiya adı okunmuş ve araştırmacı C. Mora bu isme sahip kadının Puduhepa döneminde yaşayan biri olduğunu ileri sürmüştür. Söz konusu mühür, Pati adını taşıyan bu kadının, bölgede nüfuzlu biri olduğunu ya da mevki sahibi bir görevli olabileceğini düşündürüyor. Mühür baskısının bulunduğu arkeolojik buluntular da göz önünde bulundurulduğunda, Pati’nin dini bir görevli olabileceğini ve acaba majik ritüelleri yöneten, şifa yeteneğine sahip olan ve çiviyazılı metinlerde geçen 'Munussu.gı' mi olduğunu sormamıza neden olmaktadır. Tatarlı Höyük kazılarında bulunacak yeni veriler sayesinde, bu sorulara daha net cevaplar bulunacağı kanısındayım” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.