GÜNDEM - 31 Temmuz 2015 Cuma 09:12

Terör örgütlerinin canlı bomba stratejisi

A
A
A
Terör örgütlerinin canlı bomba stratejisi

Canlı bomba eylemcisinin profilini çizen uzmanlar, terör örgütlerinin canlı bomba olacak kişileri seçerken stratejik bir yol izlediklerini belirtti. Yoksul ve çok çocuklu ailelerin öncelikli olarak hedef seçildiğini belirten uzmanlar, örgütlerin bu yöntemle toplumda korku dalgası oluşturduklarını ve isimlerini daha çok duyurduklarını söyledi.

Kobane’nin ‘yeniden inşa’sı çalışmasına katılmak üzere Suruç’a gelen 32 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan bombalı intihar saldırısını Adıyaman nüfusuna kayıtlı 1995 doğumlu Şeyh Abdurrahman Alagöz gerçekleştirmişti. Geçtiğimiz günlerde Emniyet Müdürlüğü’nden ilçe ekiplerine gönderildiği iddia edilen uyarı metinlerinin sosyal medyada hızla yayılması da gün içinde toplu ulaşım araçlarını kullanan vatandaşları tedirgin etti. Bir genci, canlı bomba eylemcisi yapan bireysel, toplumsal, kültürel ve sosyolojik nedenleri değerlendiren Psikiyatrist Kenan Eren, terör örgütlerinin canlı bomba olacak kişileri seçerken stratejik bir yol izlediklerini belirtti. Yoksul ve çok çocuklu ailelerin öncelikli olarak hedef seçildiğini belirten Kenan Eren, “İntihar eylemcisini hazırlamak ve onları şartlandırıp beynini yıkamak örgütün adından daha çok söz ettiriyor. İntihar eylemcisiyle az bir çaba ile önemli sonuçlar elde edebiliyor ve toplumda oluşturdukları bu korku dalgasıyla isimlerini daha çok duyurmuş oluyorlar” ifadelerini kullandı.

YAŞ ORTALAMASI 22
Canlı bomba eyleminin, toplum nezdinde herhangi bir zaman ayarlı bombadan daha etkili olduğunu söyleyen Kenan Eren, “Zaman ayarlı bir bombanın toplumda oluşturduğu psikolojik etki en fazla 2 saat sürüyor. Fakat bir insanın bedeninin binlerce parçaya ayrılması ise daha etkileyici ve korkutucu” dedi. İntihar bombacısı kişilerin yaş ortalamalarının 22 olduğunu belirten Kenan Eren, “Yoksul ailelerin kendisini dışlanmış hisseden çocukları terör örgütleri için bulunmaz nimet oluyor. Ailesi tarafından kabul edilmeyen, başarısız, benlik saygısı düşük, kendini dışlanmış ve işe yaramaz hisseden çocuklar terör örgütlerinin avucuna düşüyor” diye konuştu.

KADINLAR YÜZDE 40, ERKEKLER YÜZDE 60
Yapılan çalışmalarda kadınların yüzde 40, erkeklerin ise yüzde 60’a yakın bir oranda intihar eylemlerini gerçekleştirdiğini söyleyen Kenan Eren, “1996’da Türkiye’deki ilk canlı bomba eylemini bir kadın gerçekleştirdi. Yapılan çalışmalarda kadınların yüzde 40’ının, erkeklerin de yüzde 60’ının canlı bomba eylemine daha yakın olduğu görülüyor” dedi.

DİNİ ÖRGÜTLERDE ‘ŞEHİTLİK’; SOL ÖRGÜTLERDE ‘KAHRAMANLIK’
Doğu toplumundaki arayış içindeki gençlerin, muhafazakar iklimlerden etkilenerek dini motifli örgütleri tercih ettiğini belirten Kenan Eren, Batı’daki benzer koşullar altındaki gençlerin ise madde bağımlılığı ile kendilerini ifade ettiklerini belirtti. Son dönemdeki intihar eylemcilerinin dini motifli örgütlerden çıkmasına rağmen seküler, sol ve ayrılıkçı örgütlerde de bu tip eylemlerin oluğunu hatırlatan Kenan Eren, “Dini motifli örgütlerde canlı bomba eylemcisi için şehitlik vurgusu öne çıkarken seküler örgütlerde ise daha çok kahramanlık fikri vurgulanıyor. Böylelikle intihar eylemini gençler için daha kolay hale getiriyorlar. Eylemcilerin hakkında şarkılar besteleniyor, şiirler yazılıyor ve fotoğrafları duvarlara asılıyor. Eylemin hazırlık sürecindeki tüm ‘ulvi gerekçeler’ kişileri canlı bomba yapan yolda etkili oluyor” diye konuştu.

BANU EZBER

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Futbolcunun ailesi maç çıkışında saldırıya uğradı Denizlispor’da futbolcular maaş alamadıklarını, takıma sahip çıkılması konusunda çağrıda bulunarak sosyal medyada paylaşımlarda bulunup antrenmanlara çıkmama kararı aldı. Ayrıca futbolculardan Mehmet Ali Ulaman ise geçtiğimiz hafta ailesinin taraftarlar tarafından saldırıya uğradığını, konu hakkında mücadele edeceğini bildirdi. Denizlispor’da, geçtiğimiz hafta TFF 2. Lig’in 35. haftasında sahasında karşılaştığı 68 Aksaray Belediyespor maçının ardından futbolcular takım otobüse bineceği sırada futbolcu Mehmet Ali Ulaman’ın ailesi ve kız arkadaşı taraftar grubu tarafından saldırıya uğradı. Denizlispor futbolcuları, antrenmanlara çıkmama kararı aldığını sosyal medyalarında paylaştı. Paylaşımda dikkat çeken oyuncular, maaş, maç başları ve primlerini alamadıklarını ayrıca Somaspor maçı galibiyet primi çekinin karşılıksız çıktığını belirttiler. Denizlispor’un sahipsiz kaldığını anlatan futbolcular, “Bu takım Denizli şehrinin takımı olsun ve genç değerlerine sahip çıksın” şeklinde çağrıda bulundular. “Bu alçakça saldırının arkasından mücadele edeceğimi biliniz” Sosyal medyada paylaşımda bulunan Denizlispor oyuncusu Mehmet Ali Ulaman, “Geçtiğimiz Pazar oynadığımız Aksaray maçının akabinde, anneme babama ve kız arkadaşıma kendi taraftarımız demekten utandığım Karaordu denilen grubun çirkince ve insanlık dışı saldırısından sonra, bir açıklama yapma gereğinde hissediyorum. İki kadının üstüne yürüyüp hakaretler sarf edecek kadar insanlıktan nasibini almamış, bir futbolcunun annesini yerde sürüklemekle yetinmeyip, 57 yaşındaki babamın kafasında davul parçalayıp darp etmekten çekinmeyen, kendini bilmez şahısların, taraftarlık adı altında bizlerin yanında olma gibi bir niyetinin olmadığını tekrardan anlamış oldum. Benim ve ailemin durumu gayet iyi. Yanımızda olan herkese çok teşekkür ederim. Bu alçakça saldırının arkasında olanların en kısa sürede cezalarına kavuşması için elimden geleni yapıp mücadele edeceğimi biliniz” şeklinde açıklamada bulundu. “Konuyla alakalı kimseyle muhatap bulamadık” Futbolcular ise aldığı ortak kararlarını sosyal medyadan paylaşmaya devam ediyor. Denizlispor, İskenderunspor maçına kadar antrenmanlara çıkmama kararı alan ekip, Denizli’ye seslendi. Denizlispor futbolcularının yaptığı açıklamada, “Bu açıklamaları yapmak için son ana kadar büyük bir sabırla ve hiçbir mücadeleden kaçmadan bekledik ama artık başka bir çaremiz kalmadı. Herkesin Denizlispor’un ne kadar sahipsiz ve tek başına bırakıldığını bilmesini istedik. Hak edişimiz olan 4 maaş, maç başları, 4 primi alamadığımız gibi, içerde kazandığımız bizim için çok anlam ifade eden Somaspor maçı galibiyet primi için verilen çek karşılıksız çıktı. Bu konuyla alakalı kimseyle muhatap bulamadık. Manevi olarak yanımızda hiçbir şekilde bir itici güç hissedemedik. Seçim var dediler bekledik, seçilen, belediye başkanımızın mitinglerini izlediğimizde, ‘Denizlispor benim çocukluğumun takımı, ben bu takımın maçlarını izleyerek büyüdüm! Avrupa’da oynamasından her zaman gurur duydum’ cümlelerini duyduğumuzda bize maddi ve manevi destek olacağına inandık ama bugüne kadar o desteği de ne aldık ne de hissedebildik. Ramazan bayramı ve öncesinde de hiçbir şekilde bir ödeme alamadık. Her yıl gerçekleşen kulübümüzdeki bayramlaşma dahi yapılmadı. Çaresizlikten federasyona verip hakkımız olanı istediğimizde en kötü biz olduk. Her şeyi bir kenara bırakıp mücadelemizle ve takım arkadaşlarımızla ligde kalma umutlarımızı her ne kadar kimse bize inanmasa da bugüne kadar sürdürdük. Maçlara giderken hiç kimse elimizi sıkıp, sırtımızı sıvazlamadı. Maçlardan önce ya da devre aralarında kimse soyunma odamıza gelmedi” denildi. “Denizli şehrine ve bu şehrin ileri gelen insanlarına seslenmek istiyoruz” Takım arkadaşlarına destek veren futbolcular, Ulaman’ın yaşadığı sıkıntıyı da dile getirdi. Antrenmana çıkmama kararı alan Denizlispor oyuncuları, “Tesisimize gelip kayıtsız şartsız her zaman bize destek olacağını söyleyen Grup kara ordu taraftar grubu maç sonunda takım arkadaşımızın annesi, babası ve kız arkadaşına çok çirkin bir saldırıda bulunup yaralanmalarına sebep oldu. Bu kadar sıkıntı yaşamamıza rağmen futbolcular, teknik ekip ve personel bir yumruk olup, var olma mücadelemize devam ettik. Bundan sonrada devam edeceğiz. Her ne kadar bir şeylerin değişmeyeceğini bilsek de İskenderunspor maçına kadar antrenmanlara çıkmama kararı aldık. Biz Denizli şehrine ve bu şehrin ileri gelen insanlarına seslenmek istiyoruz. Bu kulüp çok yalnız ve sahipsiz, bu oyuncular daha iyi şartlarda çalışmayı hak ediyor. Sırtımızı yaslayabileceğimiz insanlar istiyoruz. Bizler bundan sonra burada olmayabiliriz. Bu takım Denizli şehrinin takımı olsun ve genç değerlerine sahip çıksın” dediler.
Batman Bitlis Eren ve Batman Üniversitelerinden yeni kelebek türü keşfedildi Batman üniversitesi ve Bitlis Eren Üniversitesinde görevli akademisyenlerin Elazığ’ın Maden ilçesinde yaptığı çalışma sonucunda iki yeni güve türü tespit edildi. Yeni türler, Pyraloidea üst familyasına ait olup, bilimsel yayın dergisi Zootaxa’da yayımlandı. Yaklaşık 17 yıldır kelebekler üzerine araştırmalar yürüten Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Seven ile Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kesran Akın yeni bir kelebek türü keşfetti. Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seven, “Hyperlais cinsi dünyada 18, Türkiye’de 6 tür ile biliniyordu. Elazığ’ın Maden ilçesinden toplanan tek bir örnek üzerindeki detaylı incelemeler sonucunda, türün mevcut bilinenlerden çok farklı ve bilim dünyası için yeni bir tür olduğu belirlendi. Yeni türe, 2017 yılında yüksek lisans çalışmaları sırasında örneği toplayan öğrenci ‘Abdullah Çakır’ ismine ithafen Hyperlais cakiri adı verildi ve bilimsel açıdan prestijli bir dergide yayımlandıktan sonra dünya literatürüne kazandırıldı” dedi. Popülasyonu çok az ve nadir olan yeni türün, sonraki yıllarda aynı lokasyonda yürütülen araştırmalara rağmen henüz ikinci bir örneğinin bulunamadığını ifade eden Doç. Dr. Seven, “Şu an dünyada sadece Maden ilçesinden bilinen tür hakkında çok az veri bulunmaktadır. Türün yaşam alanı, sonraki araştırmalar için ve biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip olduğundan korunmalıdır” diye konuştu.
İstanbul Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan: “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya davet ediyorum” Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya yatırım yapmaya davet ediyorum. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasında dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi. Tanzanya’dan 14 yıl sonra Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyareti yapan Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan bugün İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Tanzanya İş Forumu’na katıldı. Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nun açılış konuşmasını yapan Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, iki ülkenin ticaret potansiyelinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti. Hassan, Tanzanya’nın Türkiye gibi coğrafi açıdan çok güzel bir konumda olduğunun altını çizerek, Tanzanya’da yatırım yapmanın başka bölgelere de ulaşmayı kolaylaştıracağını söyledi. Cumhurbaşkanı Hassan konuşmasına şöyle devam etti: “Tanzanya alt yapısı ile 8 komşu ülkeye bağlanmıştır. Demir yollarını da geliştirerek daha da hızlı ağır yük taşımacılığı olacaktır. Taşıma maliyetleri de azalacaktır. Türkiye merkezli inşaat şirketi demir yolu projesini yapmaktadır. Türkiye Tanzanya’nın gelişmesine yardımcı olmaktadır. Tanzanya’nın nüfusu dinamik ve gençtir 30 yaş altı yaklaşık 65 milyonluk nüfusuyla yeniliklere ve girişimlere her zaman açığız. Bizim çok uygun politikalarımız var ve siyasi istikrar mevcut. Tanzanya hükümeti de yatırımcılara teşvik sunmaktadır. Tanzanya’nın kültürel ve doğal kaynakları dünyada çok önemli yerlerden biridir. Ülkemize gelen turist sayısını artırmayı hedefliyoruz” “Türkiye güvenilir bir partnerdir” Türkiye ile yakın ekonomik ilişkiler kuracaklarını belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, Tanzanya’nın güvenilir bir partneridir” dedi. Cumhurbaşkanı Hassan, “bütün kalbimle sizi Tanzanya’ya davet ediyorum. Haziran ayında Darusselam’da düzenlenecek fuara hepinizi bekliyoruz. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasının dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi.