ÇEVRE - 11 Ekim 2018 Perşembe 13:56

Tesadüf başarı getirdi

A
A
A
Tesadüf başarı getirdi

Tekirdağ’da 10. sınıf öğrencisi, dedesinin çiftliğinde gezerken tesadüfen gördüğü sütleğen bitkisinin sıvısını çeşitli yöntemlerde enjekte ettiği kumaşla ödül kazandı. Yanmayan, buruşmayan, boyasını akıtmayan kumaş yapmayı başaran öğrenci, bilim insanı olmak istiyor.

Uluslararası INSPO 2018'de sağlık, çevre, enerji ve mühendislik alanlarında yapılan yarışmaya 358 proje başvurdu. 10 farklı ülkeden 55 projenin finale kaldığı yarışmaya Tekirdağ'da özel bir okulda okuyan 10. sınıf öğrencisi Ayşenaz Uzun, Dr. Gülsemin Savaş Tuna danışmanlığında hazırladığı kumaşların bazı mekanik özelliklerinin doğal maddeler kullanılarak geliştirilmesi adlı projeyle katıldı. Proje, yarışmada 2. oldu.

Sütleğenin özünü kullandılar
Proje hakkında bilgi veren Tekirdağ’daki özel bir okulda Danışman Öğretmen Dr. Gülsemin Savaş Tuna, "Bizim projemizin sütleğen otu kullanılarak kumaşların bazı mekanik özelliklerinin geliştirilmesi. Mekanik özellikler derken de, buruşmazlık, sürtündüğünde dayanıklılık, rengi akıtmama ya da daha uzun sürede alev alma, yanmazlık gibi. Biz ilk o özelliklerine baktık Tekirdağ Uçmakdere’de sütleğenleri topladık. Onu kendimiz kuruttuk. Trakya Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden de yardım alarak sütleğen bitkisinin tür tarihini yaptık. Kurutmamızın ardından kaynatma yöntemi denilen özel bir yöntem kullandık. Tabi bu yöntemlerin hiçbirinde kimyasal madde kullanmadık. Amaç zaten o, kimyasal madde kullanmadan daha sağlıklı kumaşlar elde etmek. Çorlu’da kimyasal maddelerle ilgilenen bir fabrika var onlar bize laboratuvarlarını açtılar. Biz orada sütleğen özütüyle polimer alkali karıştırarak bir baz elde ettik. Bu bazı da kot, polyester, yün gibi birçok kumaş türü ile denedik. En iyi polyesterle uyum sağladı. Ardından özel bir yöntemle kumaşa emdirme işlemi uygulandı. Ve yıkandığında bir daha çıkmıyor o madde. Sonra yine özel bir cihazlarla aşınma, yaş sürtme ve kuru sürtme, yanma gibi aşamaları denedik. Elde ettiğimiz baz ile yanmayla ilgili mesela 10 saniye sonrası alev alıyorsa yanmaya dayanıklı olarak kabul ediliyor. Bizimki 14 saniye sonra alev almaya başladı. Dolayısıyla kumaşın yanma etkisini de azaltmış oluyoruz" dedi.

Yanmayan, buruşmayan, boyasını akıtmayan kumaş yaptı
Kumaşın geç yandığını, buruşmadığını, boyasını akıtmadığını söyleyen Tuna, "Sütleğen özütüyle yanmayan, buruşmayan, boyasını akıtmayan kumaşlar elde etmiş oluyorsunuz. Peki bu ne avantaj sağlıyor? Hem ekonomik hem sağlık açısından avantaj sağlıyor. Bir tişörtü yeni aldınız. 2 kez yıkadınız ne oldu? Rengi aktı o zaman yeni alacaksınız. Sonra bir yere dayandınız sürtündü yine yeni alacaksınız. Burada buruşmazlık özelliği nedeniyle ütülemeye ihtiyaç olmadığı için elektrikten de tasarruf sağlamış oluyoruz. Genellikle üretilen kumaşlarda bu özellikleri artırmak için hep kimyasal madde kullanılıyor. O maddeler insanda kansere sebep oluyor. İtfaiyecilerin kıyafetlerinde de bu maddeler kullanılıyor. Isıya karşı dayanıklı olsun diye. Bu durumda ne yapmalıyız? Bu doğal maddeleri kullanarak sağlıklı dayanıklı, yanmaya dayanıklı bir kumaş elde ediyorsunuz. Sütleğenden direkt kendimiz elde ettik ürünümüzü ve tamamen organik oluyor. Daha çok kumaş üzerinde çalıştık. Çünkü en çok kullanılan ürünlerden bir tanesi bu. Sütleğen normalde elimize değdiğinde aşındırıcı bir etkiye sahiptir. Fakat tam tersi bir durum da var: deride yara, siğil, iltihaplanma olduğunda da yara iyileştirici bir etkiye sahip. Kişinin aklına gelebilir ‘Ben bu ürünü 1 gün giyersem cildime zarar verebilir’ diye. Ama biz bu ürünleri denedik. Cilde tahriş etmedi" dedi.

Tesadüfen gördü ilham kaynağı oldu
Projesinin ilginç bir hikayesi olan 10. sınıf öğrencisi Ayşenaz Uzun, "Dedemin tarlasında gezerken elime sütleğen otunun özü bulaştı. Ben de internette dolaşırken, bu özün cildi tahriş ettiğini, siğilleri iyileştirdiğini öğrendim. Hatta bu özün balık avlamak için kullandığını öğrendim. Bu özün suya bırakıldığında oksijeni azalttığından dolayı balıkların su yüzüne çıktığını öğrendim. Ben de eğer oksijeni azaltıyorlar yanmayı da önler mantığı ile yanmaz kumaş üretme fikrine karar verdim. Hocalarımın da desteğiyle kumaşı üretmeyi başardık. Bana katkı sağlayan başta aileme, hocalarıma ve okuma teşekkür ederim" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Kuyruğun sebebini duyan şaştı kaldı Düzce(İHA) – Düzce’de çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu almak isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Türkiye ekonomisi küresel ve bölgesel zorluklara rağmen olumsuzlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam etmektedir” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye ekonomisi küresel ve bölgesel zorluklara rağmen olumsuzlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam etmektedir” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) binasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kazakistan Başbakanı Olzhas Bektenov, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ve iş adamlarının katılımıyla Türkiye-Kazakistan İş Forumu düzenlendi. Forumda Türkiye ve Kazakistan arasında geçmişte yapılan ve gelecekte yapılması planlanan iş birlikleri ve ortaklık anlaşmaları ele alındı. Forumda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Türkiye ekonomisi küresel ve bölgesel zorluklara rağmen olumsuzlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam etmektedir. Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisinde ilk defa 1 trilyon dolar eşiği aşıldı ve Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tarihte ilk kez 1,1 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Kişi başına düşen gelirimiz ise 13 bin dolar seviyesini geçti. Kazakistan’ın milli geliri ile bizim milli gelirimizi topladığımızda 1,4 trilyon dolarlık bir büyüklükten bahsediyoruz. Bu da hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu. “Türkiye ve Kazakistan’ın gösterdiği büyüme performansı takdire şayan” Yılmaz, “Önümüzdeki dönem bir taraftan iki kardeş ülke olarak büyümeye devam edeceğiz. Diğer taraftan da aramızdaki ekonomik ilişkileri büyüteceğiz. 2023 yılında Orta Vadeli Programımız çerçevesinde az da olsa hedefimizin üstünde büyüdük. 4,5 oranında bir büyüme kaydettik. Kazakistan’da geçen yıl yanlış hatırlamıyorsam yüzde 5 oranında bir büyüme kaydetti. Dünyanın bu zor şartlarına rağmen Türkiye ve Kazakistan’ın gösterdiği büyüme performansı takdire şayan. Böylece 14 çeyrektir aralıksız büyümeyi sürdürüyoruz. Büyüme performansı açısından ülkemiz 2023 yılında Avrupa Birliği ülkeleri ve OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Dış ticaretimiz de yukarı yönlü ivmesini sürdürmektedir. Geçen yıl ihracatımız 256 miyar dolarla rekor bir seviyeye ulaştı. Bu yılki hedefimiz 267 milyar dolara ulaşmak. 2026 hedefimiz ise 300 milyar doları aşan bir ihracat performansı sergilemek” şeklinde konuştu. “Türk ve Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum” Ticaret ve ekonomide yakaladıkları pozitif atmosferin dost ve kardeş ülke Kazakistan ile ikili ticaretlerine de olumlu yansıdığını gördüklerini belirten Yılmaz, “Sayın cumhurbaşkanlarımız geçmişte 10 milyar dolar ticaret hedefi koymuşlardı. 2023 yılında bu hedefi aşmış durumdayız. Artık yeni hedefler belirleme zamanı. Bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 civarında bir atış oldu ticaretimizde. Bu konu da iş dünyamızın, ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın büyük bir katkısı var. Ben sizlerin huzurunda Türk ve Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise yaptığı konuşmada, “Biz Kazakistan ile ilişkilerimize tek millet iki devlet olarak bakıyoruz. Kazakistan’ın güçlü oluşu, zenginliği ve uluslararası arenadaki saygınlığı bize hep gurur vermiştir” değerlendirmesini yaptı. “Türkiye ile Kazakistan ikili ve transit taşımacılık geçiş belgesi sayısı ihtiyaca cevap verecek düzeye mutlaka çıkarılmalıdır” Hisarcıklıoğlu, “Biz TOBB ve Türk iş dünyası olarak ata yurdumuz Kazakistan’a daha fazla yatırım yapmaları için desteğimizi sürdüreceğiz. Rusya-Ukrayna savaşından sonra aslında Kazakistan enerji kaynaklarının daha iyi değerlendirilmesi için ciddi fırsatlar da ortaya çıkmıştır. Türkiye ile Kazakistan ikili ve transit taşımacılık geçiş belgesi sayısı ihtiyaca cevap verecek düzeye mutlaka çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı. Yatırım çekme konusunda Kazak yetkililerin çok iyi çalıştığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: “Enerji dışı yatırımlarda Türkiye, Kazakistan’da 5 milyar doları bulan doğrudan yatırım sağladı şu ana kadar. Neredeyse her hafta bir firmamızdan Kazakistan’da yatırım haberleri alıyoruz. Ayrıca kurulan şirketler sıralamasında Kazakistan’da iki numaraya yükseldik. Kazakistan’da 5 bine yakın kurulu şirketimiz var. Kazak firmalarını da ülkemize sanayii üretimi dahil büyük ölçeklerde yatırım yapmaya davet ediyoruz.”