ASAYİŞ - 07 Ocak 2018 Pazar 09:08

Tokat’ta keçi hırsızlığı

A
A
A
Tokat’ta keçi hırsızlığı

Tokat’ın Niksar ilçesinde 90 tane gebe keçisi çalınan 41 yaşındaki Ferit Bekar, "Bu hayvanlar benim hem geçim kaynağım hem de hobimdi, bunlar benim evimdeki iki evladım gibidir" dedi.

Niksar’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Ferit Bekar, hırsızlık şoku yaşadı. Edinilen bilgiye göre, 2 Ocak Salı günü meydana gelen olayda, Ferit Bekar cep telefonu ile çevre köyden tanıdıkların aradığını ve yaklaşık 10 tane keçisinin köy civarında bulunduğunu öğrendi. Apar topar ilçe merkezinden yaklaşık 6 kilometre mesafede bulunan ve 130 tane keçinin bulunduğu ağıla giden Bekar, büyük bir şok yaşadı. Ağılda keçilerin çalındığını ve diğer keçileri de çevreye dağılmış vaziyette gören Bekar, durumu jandarma ve polise haber verdi.

1996 yılından bu yana yaklaşık 21 yıldır hayvan yetiştiriciliği yaptığını belirten Bekar, “Olaydan bir gün evvel hayvanlarımı otlattım, daha sonra ağıla koydum ve sonra yaklaşık 6 kilometre uzakta olan evime döndüm. Beni birisi takip mi etti ne oldu anlamadım. Olay akşam 19.00 ile sabah 07.00 saatleri arasında oldu hayvanları gece götürmüşler muhtemelen. İlçeye bağlı Ardıçlı köyünden köylüler beni arayarak köyde keçilerin olduğunu bildirdiler ben de apar topar hayvanların ağılına gittim. Çalındıklarını anlayınca hemen durumu polise ve jandarmaya bildirdim. Hayvanların ağılını köpekler bekliyor ama köpeklerden sadece birisi kimseyi yaklaştırmıyor ama ona da ya vurdular ya da ekmek et gibi yiyecek vererek sakinleştirmiş olmalılar, diğer köpeğimi de almışlar götürmüşler” dedi.

Keçilerin karanlıkta yürümediğinin altını çizen Bekar, “Toplamda 130 tane keçim vardı, 100 kadarını götürmüşler ama karanlıkta bir kısmı ormana dağılmış kaçmış, kaçanlar da burada dağlarda tek tük kayalar arasında çıktı. Karanlık bastıktan sonra keçi hayvanı yol gitmez, ağılının yüz metre çevresine bile gitmez. Bu hayvanların karanlıkta gidebilmesi için şiddet görmüş olmaları lazım, belki de yolda öldürdükleri bile olmuştur. Normalde ben çoğunlukla hayvanların yanında ağılda kalıyorum, erzak almak için traktörle ya da at sırtında ilçe merkezine gittiğim zamanlar oluyor, bazen de eve gidip ertesi gün geldiğim zamanda oluyor, bunu fırsat bilmiş olabilirler. Hayvanlara eziyet ederek vurarak sürükleyerek buradan götürmüşler. Sonra izleri takip ettiğimde mezarlık kenarında muhtemelen arabalara koyarak götürmüşler” diye konuştu.

“Bu hayvanlar benim hem geçim kaynağım hem hobimdi'

Bekar, çalınan keçilerin gebe olduğunu da belirterek, “Bu hayvanlar benim hem geçim kaynağım hem de hobimdi, bunlar benim evimdeki iki evladım gibidir. Kendi çocuklarım gibi severdim ben bunları, bir metre karda bile ben bu yolları yürüyerek gelip hayvanlarımla ilgileniyordum. Her türlü hizmetlerini yapıyordum. 130 tane keçim vardı 90 tanesi çalındı. Çalınan keçilerin hepsi 2,5 aylık yüklüydü gebeydi, Mart ayının 25’inde doğumları başlayacak o hayvanların bunları kesmeye vicdanları el verebilecek mi, şu an iki ayı var o hayvanların doğurmaya, hepsinin karnında yavruları var hepsi de doğuracaktı. Çok mağdur oldum, ben yaklaşık 90 bin TL kredi çekerek bu hayvanları bu hale getirdim. Hayvanlar gitti, 90 bin TL kredim bankada yatıyor, şimdi yaklaşık 80 bin TL değerinde hayvanlarım da çalındı, benim zararım ve mağduriyetim ikiye katlandı. Şimdi ben bu krediyi nasıl öderim onu düşünüyorum. Hayvanlarımın bulunmasını ve bunu bana yapanların bir başkasına yapmaması için tüm yetkililerden yardım bekliyorum” şeklinde konuştu.
Hayvanların ağıldan çıkarıldıktan sonra ormanlık alana götürüldüğünü ve kamyona bindirildiğini savunan Bekar, hayvanlarının kesilmeden önce bulunması için dua ediyor.

Olayla ilgili inceleme başlatıldı.  

Sedat Özata
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.