KENT HABERLERİ - 18 Eylül 2014 Perşembe 13:22

Topbaş: 'İstanbul'da kişi başına 400 metrekare düşüyor'

A
A
A
Topbaş: 'İstanbul'da kişi başına 400 metrekare düşüyor'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “İstanbul’un bazı noktalarına mevcut imar haklarının çok daha üzerinde bir yapılanma ortaya çıkması sebebiyle mevcudu koruma imkanı olmayan yerlerde belki de ‘imar hakları transferi’ gibi bir sistem getirmek mümkün olabilir” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 'Şehrin Geleceği, Geleceğin Şehri' Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne katıldı. WOW Hotel’de gerçekleştirilen zirveye Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve yöneticiler katıldı.

Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, günümüz dünyasında şehir yaşamının hızla geliştiğini bu yüzden de kentlerde dengesiz ve plansız bir gelişmenin meydana geldiğini söyledi. Geçmişte İstanbul’un kent yerleşimi konusunda baskı altına geldiğini hatırlatan Topbaş, İstanbul’da planlı bir süreç sağlanmış, yeni uydu yerleşim alanları ortaya çıkarılmış olsaydı; tarihi bölgeleri, kentin hafızaları muhafaza edilseydi bugün başka bir İstanbul’u yaşayabileceklerini dile getirdi.

“İSTANBUL’DA KİŞİ BAŞINA 400 METREKARE ALAN DÜŞÜYOR”
İstanbul’un 5 bin 400 kilometrelik bir alanı olduğunu söyleyen Topbaş, İstanbul’da kişi başına 400 metrekare bir alan düştüğünü, bu alan içerisinde de park, stantlar ve sosyal alanların da dahil olduğunu ifade etti.
Dünyanın birçok yerinde doğal afetlerin söz konusu olduğunu kaydeden Başkan Topbaş, “İstanbul ve Türkiye’de deprem riskiyle karşı karşıyayız. Bizler kentlerin ve ülkelerin yenilenmesi için bir fırsat olarak görerek hataların düzeltmek adına yeni adımlar atabiliriz. Bunu da yasanın verdiği imkanlar doğrultusunda ve yerel yönetimler başta olmak adına burada bu konuyla ilgili uzmanlar başta olmak üzere kentlerimizi yeniden ele alma imkanımız var” dedi.

“İMAR HAKLARI TRANSFERİ GİBİ BİR SİSTEM GETİRMEK MÜMKÜN OLABİLİR”
Kentsel dönüşümü farklı boyutlarla değerlendirilmesi gerekildiğini ifade eden Başkan Topbaş, “Bir kentsel dönüşüm çöküntü alanlarında, sanayi bölgesinde, tarihi bölgede çıkabilir. Orada saygılı ve insan odaklı bir dönüşüm prensibini ortaya koymak lazım. Yoksa bir rant hesabını ortaya koyan, birilerine fırsat veren ve daha da kenti yaşamaz hale getirecek bir dönüşümü asla kabul etmemek gerekiyor. Şunu da biliyoruz ki sizin oraya getireceğiniz yoğunlukla mevcut yaşam alanı ciddi anlamda risk etmekte. Bütün alt yapı desteğinizden, ulaşımına kadar her şeyini gözden geçirmek gerekiyor. Bu bakıma mutlaka orada insani odaklı yaşam standardını öngören bir sistemi ortaya koymak lazım.

Bu çerçevede belki bazı bölgeler var ki tarihi yarımada başta olmak üzere bu alanlarda bir takım yoğunluklar getirme imkanımız olmadığına göre hatta İstanbul’un bazı noktalarına mevcut imar haklarının çok daha üzerinde bir yapılanma ortaya çıktığı için mevcudu koruma imkanı olmayan yerlerde belki de imar hakları transferi gibi bir sistem getirmek mümkün olabilir. Yani bunu bir yasal düzenleme ile oradaki imar haklarını bir başka yerde kullanabilecek bir fırsat, bir değer olarak verilebilir. Oradaki uygun görülen yoğunluğun dışındaki fazlalıkları bir değer olarak başka yerde yürütecek olan yatırımcılar da o bölgenin de rahat nefes almasını ortaya çıkartabilir” dedi.

"ŞEHİRLERDE GÜVENLİK SORUNU ORTAYA ÇIKABİLİR”
‘Kaçak göçmenler’ diye bahsedilen hareketliliğin kentleri ciddi anlamda baskı altında tuttuğunu dile getiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, uluslararası toplantılarda dile getirdiğini hatırlatarak, gelecekte şehirlerde, kentlerde en büyük problemlerin güvenlik sorunu olarak ortaya çıkacağını vurguladı.
Topbaş, “Eğer kırsalda yaşayan insanların temel ihtiyaçları karşılanmaz, doğal kaynaklar doğal korunmaz ve dengeli korumazsa gelecekte bütün şehirlerde belki 2030 ve sonrasında en büyük problemin başında bir güvenlik problemi ortaya çıkacak. Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz gibi insanlar şehirlerde kanallarda yaşayıp, göçmenler ve kaçaklar gece çıkıp hayatlarını sürdürmek için bir takım hareketler edeceklerdir. Bu yüzden dünya insanlığının, şehir yöneticilerinin gelecek adına böyle bir problem bırakmamak için çalışma yapmak zorundayız” diye konuştu.

“BAŞBAKANA PLAN YAPMA YETKİSİNİN KALKMASINI SÖYLEDİM”
İstanbul ile ilgili özeleştiri yapmak istediğini söyleyen Topbaş şöyle konuştu: "İstanbul üzerinde ben sayın Başbakanımız ile görüştüğümde bahsettim de. İstanbul çok farklı bir kent. 500 yıllık bir geçmişi var. Dünyaya karşı sorumluluğu olan bu kentin biraz daha farklı olması gerektiğini biliyoruz. Bir takım bakanlıkların ve bazı kurumların İstanbul’daki plan yapma yetkisinin de kalkmasını söyledim. Tek yönetimde, tek anlayışta bu yetkiler toplanmalı. İstanbul’a yapılan bir çok yatırımın yerel yönetime kesilmekte ve yerel yönetimler tarafından yapıldığı zannedilmekte bunların doğru olmadığını biz her yerde söyleme imkanımızda olmuyor.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bu yıl bütçelerinin 8 buçuk milyar dolar olduğunu ancak bugüne kadar 60 milyarlık yatırım yaptıklarını, bunlardan yüzde 55’inin ulaşımla ilgili olduğunu dile getirerek metroları dünyada yapan tek belediyenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğunu belirtti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.