YUSUF SERKAN YILMAZ
BURSA
Hayat kaynağı olan toprağın önemini vurgulamak ve kamuoyunda bu doğrultuda farkındalık oluşturmak için her yıl 11-17 Haziran tarihleri arasında Toprak Haftası kutlanıyor. Konu ile ilgili bir açıklama yapan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ömer Çelik, 4760 sayılı Toprak Bayramı Kanunu'nun 1945 yılında yayımlanarak yürürlüğe girdiğini ifade etti. O tarihten beri her yıl 11 Haziran'ı takip eden ilk pazar gününün ‘Toprak Bayramı’ olarak kutlandığını kaydeden Çelik, hava ve su gibi canlıların yaşaması için vazgeçilmez bir unsur olan toprağın binlerce hatta milyonlarca yılda oluştuğunu kaydetti. Çelik, bu yıl gerçekleştirilecek olan Toprak Haftası etkinliklerinde, "Toprak varsa hayat var" vurgusu yapılacağını söyledi. Toprağın kıymetli bir varlık olduğuna, kaybedilmesi halinde geri kazanımının mümkün olmadığına dikkat çeken Çelik, hafta boyunca toplumsal bilincin güçlendirilmesine yönelik olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca resmi kutlamalar yapılacağını, Bursa'da da bu çerçevede konu ile ilgili çeşitli etkinlikler düzenleneceğini belirtti.
“40 SANTİMETRELİK TOPRAK 20 BİN YILDA OLUŞUYOR”
Çelik, toprağın kayaların ve organik maddelerin çeşitli derecedeki ayrışma ürünlerinden meydana gelen bir yapı olduğunu ifade etti. Toprağın bütün biyolojik varlıklar için vazgeçilmez bir yaşama ortamı olduğuna dikkat çeken Çelik, “Besinlerimizi elde edebilmemiz toprağa bağlıdır. Yani toprak tüm canlıların hem beslendiği hem de barındığı yerdir. Tarıma elverişli 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakası, ortalama olarak 100 ile 1000 yıl arasında oluşur. Elbette 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakasında tarım yapılması mümkün değildir. Yapılan araştırmalara göre 40-50 santimetrelik bir toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 20-25 bin yıllık bir sürenin geçmesi gerekecektir. İnsanların yaşamında çok önemli olan ve tüm canlıların hem beslendiği hem de barındığı yer olan toprağın korunması gerekmektedir” dedi.
Çelik, gerekli zirai şartlara uyulmadan kullanılan toprağın verimliliğinin düşeceğini, hatta bütünüyle ortadan kalkabileceğini kaydetti.
