SPOR - 12 Haziran 2018 Salı 12:00

Transfer piyasası suskun

A
A
A
Transfer piyasası suskun

Futbolda 1. transfer ve tescil döneminin 9 Haziran Cumartesi günü başlamış olmasına rağmen piyasada adeta ölüm sessizliği var.

Özellikle UEFA'nın Finansal Fair Play (FFP) uygulamalarını da göz önünde aldığımızda transferdeki durgunluk geçtiğimiz yıllara nazaran bu sene kendini daha da hissettirecek gibi duruyor. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi Süper Lig'in önde gelen kulüplerinin yaşadığı mali sorunlar ve bu sorunlara bağlı olarak gelebilecek cezalar da düşünülerek transferde adeta ince elenip sık dokunuyor.
Mali sorunların yanında 14 Haziran'da Rusya'da başlayacak olan 2018 Dünya Kupası da transferdeki sessizliğin en büyük etkenlerinden.

FFP kulüpleri zorluyor

Spor Toto Süper Lig'de geçmiş yıllarda kulüplerin düşüncesiz harcamaları, büyük transfer bütçeleri ve futbolcu maaşlarının astronomik rakamlara ulaşması nedeniyle mali sorunlar had safhaya ulaşmış durumda. UEFA, FFP uygulamaları sonucunda kulüplerle anlaşmalar yapmaya başladı. Bu anlaşmalara uymayan kulüplere ise yüklü para ve Avrupa'dan men cezası gibi büyük yaptırımlar uygulanıyor.
Geçtiğimiz yıllarda UEFA Finansal Fair Play Direktörü Andrea Traverso, Türk kulüpleriyle ilgili olarak, "Ücretlerde ve transferlerde aşırı harcama var. Türk kulüpleri diğer kulüplere kıyasla aşırı harcıyorlar. Alman kulüplerinde maaş yüzde 52, Türk kulüplerinde ise yüzde 80 oranında. Transfer sonuçları da iyi tablo çizmiyor" açıklamalarında bulunmuştu.

Galatasaray UEFA'dan haber bekliyor

Ligde 2017-2018 sezonunu şampiyon bitirmesine rağmen mali açıdan sorunlar yaşayan Galatasaray, transfere başlamak için UEFA'dan gelecek haberi bekliyor. Yeni bir FFP anlaşması imzalayan sarı-kırmızılılara bu kapsamda çeşitli kısıtlamalar gelecek. Önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek olan Galatasaray'ın 'sattığın kadar al' ve bütçe düşürme cezaları alabileceği belirtiliyor.
Cimbom, tüm bu faktörler göz önüne alındığında büyük yıldız transferlerinden çok elindeki kadroyu koruyarak nokta atışlar yapmayı planlıyor.

Fenerbahçe tedbiri elden bırakmayacak

Sarı-lacivertli kulübe tam 20 yıl başkanlık yapan Aziz Yıldırım'ın yerine Ali Koç'un gelmesiyle Fenerbahçe camiasında beklentiler de oldukça yükseldi. Takımın başına dünyaca ünlü bir teknik adam gelmesini ve yıldız transferlerle kadronun güçlenmesini bekleyen taraftarın bu beklentilerinin ne kadar karşılanacağı ise merak konusu. Öyle ki 2016 yılında UEFA Mali Kontrol Komitesi ile yapılandırma anlaşması imzalayan Fenerbahçe, 2015-2016 sezonu için azami 30 milyon Euro, 2016-2017 sezonu için de azami 20 milyon Euro hesap açığı vermeyi taahhüt etmişti. Ayrıca sarı-lacivertli kulüp, gelecek sezonlar için de personel giderleri/toplam gelirler oranında ve futbolcu haklarına ait amortisman giderlerinde getirilen sınırlandırmalara uymayı taahhüt etmişti.
UEFA'nın yakın takibinde olan Fenerbahçe ise taraftarın tüm beklentilerine rağmen tedbiri elden bırakmadan kendini zora sokmayacak şeklide hareket edecek.

Beşiktaş kemer sıkacak

Süper Lig'de 2015-2016 ve 2016-2017 sezonlarının şampiyonu Beşiktaş da yıldız transferlerini bir kenara bırakacak. Bu sezon ligi 4. sırada bitiren ve Şampiyonlar Ligi'nde de son 16 turunda Bayern Münih'e elenen siyah-beyazlılar, UEFA'dan herhangi bir ceza almamak için geçtiğimiz yıllara nazaran transferde kemer sıkma politikası uygulayacak gibi duruyor. Özellikle geçtiğimiz sene takıma kazandırdığı dünyaca ünlü futbolcularla dikkatleri üzerine çeken Kartal, FFP kriterlerine uymak adına transferde öncelikli olarak kiralık yöntemine başvuracak. Beşiktaş, bonservis konusunda da yüksek fiyatlar vermekten kaçınacak.

Anadolu kulüpleri ince eleyip sık dokuyor

Türkiye Ligi'nin köklü kulüplerinin yaşadığı bu mali sıkıntılar Anadolu kulüplerinin de en büyük sıkıntısı. Üç büyüklere oranla sponsor bulmakta zorlanan, stat gelirlerinde beklentilerin altında kalan Süper Lig'in orta halli kulüpleri, transfer sezonunu sessiz karşıladı. Henüz ciddi bir girişimde bulunmayan kulüpler, genelde bonservisi elinde olan oyunculara yöneliyor.

Kayserispor, Eskişehirspor'dan ayrılan Hasan Hüseyin Acar'ı ve Antalyaspor'dan Sakıb Aytaç'ı kadrosuna katarken, Kasımpaşa da yine aynı yöntemle Gençlerbirliği ile yollarını ayıran Khalili'yi renklerine bağladı. Sivasspor Uğur Çiftçi ile anlaşırken, Medipol Başakşehir de Akhisarsporlu Soner Aydoğdu'yu aldı.
Tüm bu transferlerin ortak özelliği ise bonservissiz şekilde gerçekleşmeleri. Futbolcu maaşlarını ödemekte dahi zorlanan kulüpler, transfere para harcamaktan kaçınıyor.

Dünya Kupası sonrası piyasa hızlanacak

Rusya'da 14 Haziran-15 Temmuz arasında düzenlenecek Dünya Kupası da transferde sessizliğin güçlü etkenlerinden. Süper Lig'den tam 22 futbolcu bu yaz Dünya Kupası'nda ülkelerinin milli takımları için ter dökecek. Bu oyuncuların kulüpleri de futbolcularının organizasyonda sergileyeceği performansa göre transfere şekil verecek. Kupada yıldızını parlatacak oyuncuları için yüksek bonservis bedelleri belirleyecek olan kulüpler, olası bir satış durumunda da transferden gelecek parayla kadrolarını güçlendirecek.  

Uygar Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı yargılanmanın devam edeceğini belirtmesi üzerine tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan’a söz verdi. “Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı” Suçlamaları kabul etmeyen sanık Kaplan, “Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. 7-8 aydır atılan iftiralar karşısında şaşkınlık içindeyim. Kaçarken yakalandığım söylendi. Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı, geri zekalı mı? Kaçacak adam kendi pasaportu, kendi arabasıyla gider mi? Ben kendi şahsi aracımla yola çıktım. Havalimanına girişte yavaşladım. Bir şeylerin ters gittiğini anladım. Araçtan ellerim havada bir şekilde indim. Polisler beni direkt yere yatırdı. Nefes alamadığımı söyledim. Polis ‘dur ben sana daha neler yapacağım’ dedi” ifadelerini kullandı. Yere yatırılarak gözaltına alınmasının tamamen şov amaçlı olduğunu, gözaltında da kötü muamele gördüğünü iddia eden Kaplan, “Polisler burada. Kameraların olmadığı oda ve koridorlarda ellerimiz arkadan kelepçeli, dizlerimizin üzerine çökerttiler, iddiasında bulundu. Sorguda bazı bürokratlar hakkında bilgi vermesinin istendiğini söyleyen Kaplan şu ifadelere yer verdi: “Birçok kez mülakata aldılar. En son 7-8 sayfalık bir dosya getirdiler. Bunları kabul ettiğim zaman sadece Erkan Doğan suçlamasından sevk edileceğimi, en fazla 1 yıl hapis yatacağımı söylediler. Baktım, akla hayale gelmez şeyler, tanımadığım isimler. İmzalamayacağımı söyleyince, ‘Sen bilirsin’, ‘üzerine üç cinayet çıkarmazsak’, ‘sana selam vereni yakmazsam’ denildi. Millete nasıl iftira atayım? Son ifadem 8-10 saat sürdü. 40-50 kişilik liste verip tanıdıklarımı sordular. Tanıdıklarımı söyleyince, ‘Örgüt olduğunu kabul ediyorsun’ dediler. ‘Hayır, ben tanıdıklarımı söylüyorum’ dedim. İfadelerim üzerinde oynamalar var.” “Polis tutuklanacağımı biliyordu” Adliyede savcılık ifadesi öncesinde polislerin arasında konuştuğunu söyleyen Kaplan, “Bizi adliyeye getirdiler. Her yerde polis vardı. Sözde bana suikast yapacaklarmış. Benim böyle bir durumum yoktu. Sırf şov yapmak için her yerde polisler vardı. Polisler adliyeye geldiğimizde aralarında konuşuyorlardı, tutuklanacağımı biliyorlardı. Ben hepsini duydum” diye konuştu. İddianamede adı geçen hiç kimseyle bir örgüt kurmadığını söyleyen Kaplan, sözde mekanlara çökmüşüm. Ankara ’da 100 civarı eğlence mekanı var. Hepsiyle samimiyim. Hepsi dostumdur. Ben kurulu bir mekan almadım, kimsenin mekanına çökmedim" diye konuştu. Kaplan, tape kayıtlarında geçen "büyük abi" tabirinin kendisine ait bir sıfat olmadığını belirtti. Hiçbir cinayet işlemediğini ve azmettirmediğini belirten Kaplan, "Çevrem genişledikçe sanat camiasından, spor camiasından, iş adamlarından arkadaşlarım oldu. Paylaşımlar fotoğraflar atıldı. Arkadaşlarım attı ben attım. Ben ünlendikçe bunu kaldıramadılar" dedi. İşlenen cinayetler ve mekanlardan zorla haraç alınması gibi suçlamaları kabul etmeyen Kaplan şunları dile getirdi: "Dosyada ismi geçen Muhammed Kaplan ve Semih Aslan bu işletmelerde valeydiler. İki kişi aynı anda bir kaç mekana bakar. Çünkü mekan sahibi gidip de vale aramaz vale gider, mekanda valelik yapar. Semih Aslan’la Mahfuz Tatar tartışmışlar hakaret etmişler. Ama suç benim üzerime atıldı ben anlamıyorum. Olay yerinde öldürülen Tatar’ın akrabaları bile benim orda olmadığımı söylüyor. Ama üstünden zaman geçtikten sonra biri çıkıp ’hayır ordaydı’ diyor. Yalan tanıklık yapıyor.” Kaplan, dönemim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile herhangi bir bağlantısının olmadığını da sözlerine ekledi. Duruşma verilen 1 saatlik aranın ardından devam edecek.
Bursa Bursa PERDER’de Haşim Kılıç güven tazeledi Bursa PERDER’in yeni döneminde de başkanlığa aday olan Haşim Kılıç, oy birliğiyle yeniden başkan seçildi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu üyesi olan Bursa PERDER seçimli olağan genel kurul çerçevesinde bir araya geldi. Buttim Uluslararası Tekstil ve Ticaret Merkezi’nde bulunan Bursa PERDER ofisinde yapılan seçime tek aday olarak giren Bursa PERDER Başkanı ve yeni dönem başkan adayı Haşim Kılıç oy birliğiyle başkan seçilerek güven tazeledi. Bursa PERDER Başkanlığı görevinde dördüncü dönemini geçirecek olan Kılıç, önümüzdeki iki yıl boyunca Bursa PERDER’in başkanlık görevini üstlenecek. Başkan Kılıç, seçim öncesi geçmiş dönemin idari ve mali tablosunu açıkladı. Bursa PERDER üyelerini tarafından oy birliğiyle mali ve idari olarak ibra edilen Başkan Kılıç, geçmiş dönemi değerlendirerek, Ramazan ayı boyunca Bursalı vatandaşlara uygun fiyatlı ve kaliteli et sunduklarını dile getirdi. "Yüksek enflasyona rağmen kaliteli gıdayı uygun fiyata sunarak bütün bütçelere hitap etmekte kararlıyız" diyerek sözlerine devam eden Başkan Kılıç, et fiyatlarındaki indirimin süreceğinin altını çizdi. Aynı zamanda yeni dönemi yeni projelerle karşılamak istediğini dile getirerek, "Güçlü birlikteliğimizi yeni projelerle, uygun fiyatlarla hissettirmek istiyoruz" dedi. Bursa PERDER üyelerinin teveccühüne de kayıtsız kalmayan Haşim Kılıç, “Değerli üyelerimizin temsil hakkı için bizleri değerlendirmesini mutlulukla karşılıyorum” diyerek, yorulmadan çalışacaklarını belirtti.