GÜNDEM - 28 Şubat 2016 Pazar 11:09

TSK'nın silahsız komandoları ‘DAK taburu’

A
A
A
TSK'nın silahsız komandoları ‘DAK taburu’

Komando birliklerini aratmayan ağır eğitimleri ve tatbikatları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin merhametle uzanan eli olan Doğal Afet Arama Kurtarma Tabur Komutanlığı (DAK) Taburu, Türkiye'nin her bölgesinde göreve hazır bir şekilde eğitiliyor.

TSK'nın silahsız komandoları DAK Taburu, Isparta'daki tatbikatının kapılarını İHA'ya açtı.

1999 Marmara Depremi'nin ardından profesyonel arama kurtarma birliği ihtiyacıyla TSK tarafından kurulan DAK, Türkiye'de 4 birlik ve bir karargahla 7 gün 24 saat her türlü afete karşı hazır durumda bekliyor. TSK İnsanı Yardım Tugayı'nın bir parçası da olan 205 kişilik DAK taburu subay, astsubay ve uzman erbaşlardan oluşuyor.

SİLAHSIZ KOMANDOLAR

Patlama, göçük, çığ, teknik dağcılık, balık adam, kayak, depremde arama kurtarma ve yangında arama kurtarma alanlarında eğitim gören ve tatbikat yapan birlikler, en ağır eğitimlerden biri olan komando eğitimleriyle her duruma hazırlanıyor. Mevsimsel olarak eğitimlerini şekillendiren silahsız birlik, kış aylarında çığ ve temel kayak eğitimlerine ağırlık verirken, bahar ve yaz aylarında ise dağcılık, su altı ve üstü eğitimlerini yapıyor. Birlik, deprem, göçük ve yangın olaylarına ise her an hazır bekliyor. Ayrıca olası bir deprem ve göçük anında ise sağlık ve müdahale konteynırları ile hazırda bekleyen birlik, karargahtan olay yerine en geç 3 saat içerisinde intikal edebiliyor.

ÜÇ AŞAMALI ZORLU SENARYO BAŞARIYLA VE EKSİKSİZ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Isparta Davraz'da kış eğitimlerini ve tatbikatlarını gerçekleştiren birlik, kapılarını İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açtı. Senaryonun ilk aşaması olan kayak eğitiminde ekipler, zorlu parkurda başarılı bir sınav verdi. Senaryonun devamında çığda iki avcının kar altında mahsur kaldığı istihbaratını değerlendiren DAK taburu, hazırlanarak olay yerine intikal etti. İstihbarat ve Harekat Subayı Piyade Binbaşı Çınar Tekin komutasındaki birlik, bölgede kısa süreli keşif yaparak avcıların bulunması muhtemel yerleri tespit etti. Canlıyı kurtarmak için ilk önce arama kurtarma ekibinin bir parçası olan 'Ağar' isimli köpek bölgede serbest bırakıldı ve kısa sürede kar üzerinde yatar vaziyetteki ve hala canlı olan avcıya ulaşıldı. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan avcı, hipotermiden korunması için özel folyolara sarılarak bilincinin canlı tutulması sağlandı. Sedyeye alınan avcıdan diğer afetzede hakkında bilgiler alınarak yeni operasyon için rota belirlendi.

PLS CİHAZI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

İkinci avcı için çalışmalara başlayan birlik, ilk önce çığ altındaki afetzedeye ulaşmak için yine köpekten yararlandı. Ancak Ağar'dan bir yanıt alamayan ekipler, ikinci avcının hayatını kaybetmiş olması ihtimali üzerinde durarak bu defa PLS cihazını kullandı. PLS cihazı taşıyan bir afetzede, birliğin elinde bulunan tarayıcı sayesinde 2 ile 5 dakika arasında bulunabiliyor. 

Cihaz hakkında bilgi veren Binbaşı Tekin, "PLS cihazı sabit bir frekans üzerinden bir sinyal gönderir. Bir afetzedenin üzerinde bu cihaz var ise arama kurtarma birliğinin o şahsa ulaşması 2 ile 5 dakika sürecektir. Ancak bizim ülkemizde dağcılar ve kayakçılarımız bu cihazı yanlarında bulundurmaktan imtina ediyorlar. Çok pahalı bir cihazda değildir" dedi. 

PLS ile de yanıt alamayan birlik son çare sondalarla çığ bölgesinde arama yaparak ikinci avcıyı hayatını kaybetmiş halde buldu. Kar altından küreklerle çıkarılan avcı sedyeye alınarak bölgeden uzaklaştırıldı.

"1 BUÇUK SAATTEN SONRA CANLI KURTARMA ŞANSI YÜZDE 25 AZALIYOR"

Tatbikatın son derece titizlikle ve eksiksiz tamamlanmasını koordine eden İstihbarat ve Harekat Subayı Piyade Binbaşı Çınar Tekin, DAK taburunun Türkiye'nin her bölgesinde göreve hazır bir şekilde eğitildiğini söyledi. Afet denilince Türkiye'de herkesin aklına ilk olarak deprem geldiğini belirten Binbaşı Tekin, "Halkımız büyük depremden sonra 'Afet' denilince aklına ilk olarak deprem geliyor. Ancak depremle sınırlı değil, sel su baskınları toprak kayması, savaş anında yaşanan göçükler gibi türlerde de su altı ya da su üstünde de her zaman göreve hazırdır. Vatandaşlarımız bize ihtiyaç duyduğunda bizi her zaman karşılarında göreceklerdir. Çığ altında kalan bir şahsın herhangi bir açık yarası ya da kırığı yoksa 30 dakikaya kadar yüzde 100 kurtulma şansı vardır. Ancak bu süreden sonra vücut hipotermiye gireceği için geçen her dakika bizim için kayıptır. Dünya genelinde bir buçuk saatten sonra canlı kurtarma şansı yüzde 25'lere düşüyor" dedi. 

ALPARSLAN ÇINAR- ADEM AKALAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Öğrencilerin geliştirdiği bu proje ile binalar 8 şiddetindeki depreme dayanıyor Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’na Nevşehir’den katılan öğrenciler, binaları 8 şiddetindeki depremde dayanıklı hale getiren çift yönlü sismik izolatörü tanıttı. Kayseri, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat olmak üzere 7 ilden 101 proje, Süleyman Demirel Spor Salonu’nda ziyaretçilerle buluştu. 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’na Nevşehir Halil İncekara Bilim ve Sanat Merkezi’nden katılan 5. sınıf öğrencileri Beren ve Duru, depremde koruyucu etkisi daha yüksek olan çift yönlü sismik izolatöre sahip prototip binalarını tanıtırken, geleceğin mühendislerine de yaptıkları çalışmalarla ilham olmak istiyor. Projenin amacı hakkında bilgi veren Beren Çakacı, “Bu projemizin amacı okullarda deprem afet bilincinin hayata geçirileceği, çocukların mühendislik sürecini takip ederek, simülasyon ortamlarında yaparak ve yaşayarak öğrenecekleri, soruna çözüm ürettiği sağlam, özgün, yıkılmayan bina prototipleri oluşturmalarına katkı sağlamaktır. Bu projede binalar 8 şiddetinde depreme kadar dayanabilecek. Deprem değil, bina öldürür” dedi. Projede görev alan 5. sınıf öğrencisi Duru Karakaya da, geliştirdikleri sistemle geçen yıl yaşanan depremde bile binaların ayakta kalabileceğini düşündüklerini söyleyerek, "Burada görünen izolatörler depremin enerjisinin kuvvetini absorbe ederken, rezonans etkisini de engellemeye çalışırlar. Normal binalarda burada görünen bilyeler oyuk şeklindeki yuvaların içindeyken, bizim binamızda düz yuvaların içinde duruyorlar. Aslında binalarda ya sadece bilye sistemi ya da sadece yay sistemi kullanılabilir. Eğer sadece yay sistemi kullanılırsa da bu sadece yatay düzlemde işlevseldir. Fakat biz bu bina prototipimizde hem bilyeleri hem de yayları kullanarak hem yatayda hem de dikeyde işlevsel olan bir bina prototipi oluşturduk. Geçen sene yaşadığımız Kahramanmaraş depremi de kötü bir tesadüf oldu. O deprem de hem yatay hem de dikeyde meydana gelen bir depremdi. Bu yüzden bu stabil bina prototipimizin Kahramanmaraş depreminde yıkılmadan ayakta kalabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Karakaya, “Binamızın alt temelinde 5 tane kolon bulunmakta. Bu 5 kolonun 4’ünün etrafında tavana 45 derecelik açıyla sabitlenmiş yerler var. Bu yerlerin sabitlendiği kolonların üst kısmında sürtünme sarkacı adını verdiğimiz bilye sistemlerimiz bulunmakta. Bu bilye sistemleri de tüm kolonların üstünde bulunmakta. Ortada da ağırlık merkezinden esinlendiğimiz bir kolon daha bulunmakta. Dünyadaki her şey, hatta dünya bile taneciklerden oluşmaktadır ve tanecikler dünyanın üst kısmına yani kuzeye doğru gittikçe hafiflemektedir. Dünyanın en bilinen yapılarından biri olan Pisa Kulesi’nin ağırlık merkezi deplasman alanının yani temas alanının dışına çıkacaktır. Eğer ağırlık merkezi kulenin deplasman alanının dışına çıkarsa kule yıkılacaktır. Bu yüzden halatlarla sabitlenmiştir. Biz binamıza yapay bir deprem vermek için altında ’salınım tabakalı titreşim aracı’ adını verdiğimiz bir spor aleti var. Bu alet binamıza yapay bir deprem veriyor ve bu yapay depremi ölçmek için de bir aplikasyon var. Bu aplikasyonla titreşim aracının ne kadar büyüklükte bir deprem verdiğini ölçebiliyoruz” dedi.
İzmir Sporda Bayraklı farkı Spora ve sporcuya yaptığı yatırımla katıldığı müsabakalarda yüzlerce derece alarak fark oluşturan Bayraklı Belediyesi, başarılarına yenilerini ekledi. Bu kapsamda tekvando ve kick boks şampiyonasında toplam 7 derece kazanan Bayraklılı sporcular, ilçenin gururu oldu. Çiğli Spor Salonunda gerçekleştirilen yıldızlar il birinciliği tekvando müsabakası ve İzmir Afet Evleri Spor Salonunda düzenlenen İller arası kick boks şampiyonasına katılan Bayraklı Belediyesi sporcuları, başarılarıyla müsabakalara damga vurdu. Bayraklılı sporcular kazandıkları 5 madalya ile yıldızlaştı. 330 sporcunun katıldığı yıldızlar il birinciliği tekvando müsabakasında Bayraklı Belediyesi sporcuları, toplam 5 madalya kazanarak yarışmaların yıldızı oldu. Feyzasu Sarıkaya birinci, Ege Kovanlık ve İsmail Yahya Topaloğlu ikinci, Kerim Söylemez ve Yaren Toktor ise üçüncü oldu. İzmir Afet Evleri Spor Salonunda yapılan 8 ilden 240 sporcunun katıldığı iller arası kick boks şampiyonasına iki sporcu ile katılan Bayraklı Belediyesi Spor Kulubünün kick boks takımında yer alan Nehir Yaman Genç, “Bayan K-1 Stil” kategorisinde ikinci olurken, Serap Ceylan ise “Full Contact” kategorisinde üçüncülüğü elde etti. Bayraklılı sporcuların başarılarıyla gurur duyduklarını belirten Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bayraklı’da gençlerimize ayrı bir önem veriyoruz. Onların her alanda başarılı olabilmesi için eğitimden spora, kültür-sanattan gençlik projelerine kadar her alanda yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Biz elimizden geleni yaparken inanıyoruz ki onlar da başarılarını her geçen gün daha da büyütecek. Bu kapsamda son müsabakalarda ilçemizi gururlandıran sporcularımızı tebrik ediyor, tüm sporcularımıza başarılar diliyorum” dedi.
Erzurum Özakalın; “Kalkınma Yolu Projesi bölge için değerli” Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz başkanlığında gerçekleştirildi. ETSO Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantı, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantıda daha sonra ETSO’nun Mart Ayı Mizan ve Bütçe İzleme Raporu görüşülerek onaylandı. Sonrasında, Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, yönetim kurulunun nisan ayı faaliyetleri hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdi. Özakalın konuşmasının başında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonuçlarının ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu. ETSO Yönetimi olarak seçimlerin ardından Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerine tebrik ziyaretinde bulunduklarını ifade eden Başkan Özakalın şunları söyledi; “Demokratik bir olgunluk içerisinde tamamlanan bu sürecin sonunda halkımızın oylarıyla seçilen; belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve muhtarlarımızı tebrik ediyor, görevlerinde başarı diliyorum. Artık seçim sürecini geride bırakıp, iş dünyamızın ve halkımızın öncelikli gündemi olan ekonomiye ve çalışma hayatımıza ilişkin yapısal reformları öncelikli olarak ele alacağımız bir döneme adım atmak mecburiyetindeyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha güçlü bir Türkiye ve daha müreffeh yarınlar için her zamankinden daha fazla çalışmak ve daha fazla üretmek zorundayız. ETSO olarak, TOBB’un çatısı altında şehrimizin, bölgemizin ve ülkemizin kalkınması ve istikrarı için tüm kurumlarımızla ortak akıl ve istişarenin hakim kılındığı bir ortamda birlik ve beraberlik içerisinde görev yapmayı sürdüreceğiz.” “İş dünyamızın meselelerini gündeme taşıdık” Konuşmasında, iş dünyasının sorunlarını ve beklentilerini, 2. Dönem İl Koordinasyon Kurulu ve Ekonomi Toplantısı’nda gündeme getirdiklerini kaydeden Başkan Özakalın, “O toplantıda, şehrimizin ekonomisi, ticareti ve sanayileşmesi anlamında Odamızın yürüttüğü çalışmalarla ilgili bilgiler verip, sahada yaşanan sorunların çözümüne yönelik düşüncelerimizi paylaştık. Yatırımcılarımızın arsa taleplerinin karşılanması için OSB arazilerinin genişletilmesine yönelik girişimlerden de söz ettik, 1. OSB’de DSİ tarafından 1 milyon 300 Bin metrekare alanda yürütülen toplulaştırma çalışmaları ile 2. OSB 3. Etabın genişletilmesiyle ilgili çalışmaların en kısa sürede tamamlanmasının önemini vurguladık. Ayrıca, ilimizin kuzeyindeki Dallıkavak ve Kırık, güneyindeki Çirişli tünellerinin, gerekli ödenekler sağlanıp hızlı bir şekilde tamamlanması gerektiğini belirterek, bu projelerin kentin ve bölgenin ekonomisine, ticaretine doğrudan etki edeceğini hatırlattık” diye konuştu. Kalkınma Yolu Projesi’nin Önemini Vurguladı Meclis toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretinin iki ülke arasındaki ekonomi ve bölge güvenliği anlamındaki işbirliği ve ilişkileri daha da güçlendireceğini ifade eden Özakalın, dünyanın doğusu ve batısını birbirine bağlayacak en güvenli koridor olacak Kalkınma Yolu Projesi’nin bir an önce hayata geçmesinin bölgenin kalkınmasında büyük rol oynayacağını vurguladı. Özkakalın, “Basra Körfez’inden kara ve demir yollarıyla ülkemize buradan da Avrupa’ya ulaşacak olan Kalkınma Yolu Projesi, bölgesel anlamda Irak ve Türkiye’yi birbirine bağlarken, küresel anlamda da önemli bir ticari koridor oluşturacak. Dolayısıyla bu önemli projenin, şehrimizin ve bölgemizin de ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendireceğine ve iş dünyamızın ulusal ve uluslararası ticareti ve lojistiği artıracak bu projeden payına düşeni alacağına inanıyoruz” dedi. Başkan Özakalın konuşmasında daha sonra IPARD 3 destekleriyle ilgili yatırımcıların bilgilendirilmesi, ETSO Vakıf Merkezi inşa edilmesiyle ilgili yürütülen çalışmalar, 3. Erzurum Çalıştayı hazırlıkları ve Oda’nın stratejik planında yapılacak revizyonlar gibi ay boyunca yürütülen diğer faaliyetlerle ilgili Meclis’e bilgi sundu. ETSO Meclisi’nin Nisan ayı toplantısı, Meclis üyelerinin dilek ve temenniler kısmında yaptığı konuşmaların ardından sona erdi.
İstanbul Başakşehir’de “çocuklarla felsefe zirvesi” yapıldı Başakşehir Belediyesi, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte uzman eğitmenler eşliğinde çocuklar için felsefe alanında yeni çözümlerin üretileceği, Çocuklarla Felsefe Zirvesi düzenledi. Zirvede çocukların gelişimine katkı sağlayacak birçok konu başlığı masaya yatırıldı. Başakşehir Belediyesi, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte çocukların zihinsel gelişimine katkı sağlamak amacıyla Çocuklarla Felsefe Zirvesi düzenledi. Çocuklar için felsefe alanında yapılan ve yapılabilecek olan çalışmalar alanında uzman akademisyenlerle birlikte konuşuldu. Empati dili ve doğru iletişim Zirvede, çocukların gelişimine en doğru ve yerinde katkı sağlanmasının detayları konuşuldu. Çocukların gelişim süreçlerindeki empati dili ve doğru iletişim yöntemleri de ele alındı. Ayrıca, çocukların aile içi süreçlerinden okul çağı dönemlerine kadar, etkili iletişim ve doğru yönlendirmelere de dikkat çekildi. Özel oturumlar yapıldı 7 konu başlığında yapılan Çocuklarla Felsefe Zirvesi’nin birinci özel oturumunda “Neden Çocuklarla Felsefe?”, ikinci özel oturumunda “Çocuk Edebiyatından Örneklerle Çocuklarla Felsefe Uygulamaları” ele alındı. Çalıştay masalarının birincisinde ise “Eğitimde Felsefenin Rolü”, ikinci çalıştay masasında “Eleştirel Düşünme ve Çocuklar İçin Felsefe”, üçüncü çalıştay masasında, “Sınıf İçinde Çocuklarla Felsefe Uygulamaları”, dördüncü çalıştay masasında Zihinsel Etkinlikler ve P4C”, beşinci çalıştay masasında “Çocuklar için felsefe ve Oyun” konuları görüşüldü.