GÜNDEM - 21 Mayıs 2018 Pazartesi 11:18

'Türk dünyası ile ilişkiler daha da gelişecek'

A
A
A
'Türk dünyası ile ilişkiler daha da gelişecek'

İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı, gazeteci-yazar Seyfullah Türksoy, ''Türk Dünyası'nın öneminin her geçen gün artıyor. Önümüzdeki süreçte bu önem daha da artacak . Türkiye ile Türk Dünyası arasında her alanda çok güçlü işbirlikleri olacak'' dedi.

Uzun yıllardan bu yana Türk dünyası eksenli çalışmalarıyla tanınan İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı, gazeteci-yazar Seyfullah Türksoy, Türk Dünyasının öneminin her geçen gün arttığına işaret ederek, ''Önümüzdeki süreçte bu önem daha da artacak. Türkiye ile Türk Dünyası arasında her alanda çok güçlü işbirlikleri olacak. Dilde, fikirde, işte birlik ideali kapsamında çok önemli gelişmeler yaşanacak. Türkiye olarak stratejilerimizi bu gerçeğe göre yapmak zorundayız'' dedi. Türksoy, Türkiye ile Türk Dünyası arasındaki ilişkileri değerlendirdi. 

Özbekistan'la uzun yıllardan beri devam eden soğukluğun sona ermesinin önemine işaret eden Türksoy, ''Son yılların en sevindirici gelişmesi Türkiye ile Özbekistan arasındaki siyasi ilişkilerin yeniden başlamasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özbekistan ziyareti bu bakımdan tarihi bir milattır. İki kardeş ülkenin liderleri, birlik beraberlik adına çok önemli mesajlar vermişlerdir. Çeşitli sektörlerde 25 ayrı anlaşmanın yapılması ve 5 milyar dolarlık bir ticaret hedefinin öngörülmesi çok sevindirici ve ümit vericidir'' şeklinde konuştu.

Sovyetler Birliği'nin dağıldığı ve Türk Cumhuriyetleri'nin bağımsızlıklarını ilan ettikleri 1991 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'nin çok hazırlıksız olduğuna işaret eden Seyfullah Türksoy sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğer Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak geçmişte Başbuğ Atatürk'ün ve Başbuğ Türkeş'in öngörülerini ve tavsiyelerini dikkate almış olsaydık, Türk Dünyası gerçeğine daha hazırlıklı olurduk. Bugün çok daha farklı bir manzara ortaya çıkmış olurdu. Enerji, ekonomi, eğitim, kültür, akademi, medya ve diğer sahalarda çok daha şuurlu ve stratejik hazırlıklar yapılabilirdi. Bunlar yapılmadığı için maalesef pek çok alanda istenen gelişmeler sağlanamamıştır. Fakat son yıllarda sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır. Başta TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü, Başbakanlık Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Türksoy, Türk Konseyi, Türk Dünyası Parlamenterler Asamblesi gibi resmi kuruluşlar çok önemli çalışmalar yapmaktadırlar. Türk Dünyası'nın dilde, fikirde, işte birlik ideali asrımızın en önemli gerçeğidir. Türkiye Cumhuriyeti bunun önemini fark etmiştir. Gelecekte bu önem daha artacak ve her alanda işbirliklerimiz gelişecektir''.

''Türkiye ile Azerbaycan arasında finansal boyutu 40 milyar doları bulan devasa projelerin gerçekleşti''
Bakü-Tiflis-Ceyhan, Tanap ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu başta olmak üzere Türkiye ile Azerbaycan arasında finansal boyutu 40 milyar doları bulan devasa projelerin gerçekleştiğine işaret eden Türksoy, ''Aynı şekilde Orta Asya'nın yıldız ülkesi Kazakistan'la da çok önemli stratejik ortaklıklarımız söz konusu. Orta Asya'nın en önemli ülkelerinden Özbekistan'la 25 yıl aradan sonra kurulan müsbet ilişkiler ve 25 ayı sektörde yapılan anlaşmalar da ortak geleceğimiz adına sevindiricidir. Türk Cumhuriyetleri'nde yaşayan halklar Türk atanın balalarıdır ve kardeştir. Bu kardeşliği her alanda gerçekleştirmek herkesin yararınadır. Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan Cumhuriyetleri; kardeşliğimizin yanı sıra, petrol, gaz, uranyum, altın gibi yeraltı ve yer üstü zenginliklerine sahip ülkelerdir. Türkiye'nin öncülüğünde Türk Cumhuriyetleriyle gelişen müsbet ekonomik ve kültürel ilişkiler, Balkanlar'dan Rusya Federasyonuna, Ortadoğu'dan Çin Halk Cumhuriyetine kadar dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan ve kimliklerini yaşatma mücadelesi veren kardeş toplulukları da çok olumlu etkileyecektir. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk Dünyasıyla ilgili 25 yıllık, 50 yıllık ve 100 yıllık yeni stratejiler ve hedefler belirlemesi; bu hedefleri gerçekleştirecek idari ve bürokratik kadroları şimdiden oluşturması elzemdir'' diye konuştu.

İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin yanı sıra Dünya Karapapak Türkleri Birliği Genel Başkanlığı görevini de sürdüren Seyfullah Türksoy, 24 Haziran seçimlerinde AK Parti'den İstanbul 3'üncü bölge milletvekili aday adaylığı için başvurduğunu ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye ile Türk Dünyası arasındaki kardeşlik bağlarını yeni proje ve stratejilerle güçlendirmeyi hedeflediğini belirterek, ''30 yılı aşkın bir süredir Balkanlar'dan Kafkaslara, Ortadoğu'dan Orta Asya'ya ve Sibirya'ya kadar Türk milletinin farklı boylarının yaşadığı tüm coğrafyaları dolaştım. Türksoy'la İpekyolu başta olmak üzere yaptığım binlerce belgesel ve haber programıyla, düzenlediğimiz kurultay, çalıştay ve sempozyumlarla, çıkardığımız dergilerle Türk Dünyası gerçeğini hafızlara kazımaya çalıştım. İnşallah bundan sonra da Türk Dünyası'nın Gönül Elçisi misyonunu layıkıyla sürdürmeye çalışacağım'' açıklamalarında bulundu.

''Türkiye'nin öncülüğünde büyük Türk Birliği'nin er veya geç kurulacağına inanıyorum'' 

Dünya Karapapak Türkleri Birliği olarak, şimdiye kadar Türkiye'nin pek çok şehrinde, Türkiye'den ve Türk yurtlarından onbinlerce kişinin katıldığı dev kurultaylar düzenleyerek ülkemizin ve milletimizin birlik- beraberliği konusunda dünyaya anlamlı mesajlar verdiklerini belirten Türksoy sözlerini şöyle sonlandırdı: ''Türkiye'nin öncülüğünde büyük Türk Birliği'nin er veya geç kurulacağına inanıyorum. O bakımdan önümüzdeki süreçte Türk Dünyası'ndan sorumlu bir bakanlığın veya müsteşarlığın mutlaka kurulması gerektiğini ifade ediyoruz. Dünyanın en önemli enerji, maden ve tarım kaynakları ile beraber genç ve dinamik bir nüfus Türk Cumhuriyetleri'nde bulunmaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de en büyük hayali olan Türk Birliği'nin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dirayetli liderliği ile mutlaka gerçekleşeceğine inanıyorum. Ekonomi, eğitim, yayıncılık, kültür ve sanat bu birliğin temelini teşkil edecektir. Cumhurbaşkanımızın Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan Cumhuriyetleri'nin devlet başkanlarıyla ve Avrasya coğrafyasındaki diğer liderlerle kurmuş olduğu sağlam dostluk ve kardeşlik ilişkileri gelecek adına ümit vericidir. Mazlum milletlerin ümit kapısı olan güçlü Türkiye; Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi; Alevi ve Sünnisiyle, tüm etnik unsurlarıyla bir bütündür. Farklılıklar zenginliğimiz ve gücümüzdür. Tıpkı ecdadımız gibi bizler de ırk, din, dil ayırımı yapmadan bu milletin tüm unsurlarını kucaklayarak güçlü Türkiye'nin ve büyük Türk Dünyası'nın inşası için var gücümüzle çalışacağız''.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.