POLİTİKA - 26 Mart 2017 Pazar 17:48

Türkeş: 'Dünyada 51 ülkede seçilme yaşı 18'

A
A
A
Türkeş: 'Dünyada 51 ülkede seçilme yaşı 18'

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, “Bizi eleştiren çoğu Batı hayranı arkadaşlar duysun diye söylüyorum, dünyada 51 ülkede de seçilme yaşı 18” dedi.

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Kırklareli’de bir otelde, iş adamları ve STK temsilcileriyle bir araya geldi. Türkeş, toplantıda yaptığı konuşmada halkın seçtiği bir cumhurbaşkanlığı makamının sembolik olmasının mantıksız olacağını söyleyerek, “Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı halka gittik sorduk arkadaş siz cumhurbaşkanı seçmek ister misiniz dedik? Halk memnuniyetle kabul etti ve halkın rızası alınarak cumhurbaşkanını seçtik. Ama o günkü siyasi çekişmelerin içinde yapısal olarak sıkıntılar devam etti. Yani zaman zaman bunu itiraf etmek lazım. Mecliste aceleye getirdiğimiz işlerde eksik kalan, kısa kalan tarafları oluyor. Bir cumhurbaşkanı iki defa seçilecek ise halk ikinci defasında bir cumhurbaşkanını nasıl seçer? Niye seçer? Yani daha önceki cumhurbaşkanlıklarında olduğu gibi bunu bir temsili makam olarak muhafaza ederseniz, hadi bir defa halk seçti ikincide 5 sene sonra gittiğinde beni bir daha seçer misiniz? Beni bir daha seçin dediğinde ne yaptın sen? Ben hükümetten gelen kağıtlara baktım. Noter gibi damgayı bastım, imzayı attım. Başka ne yaptım, işte yabancı devlet ricali geldiğinde onları karşıladım. Bana ne demez misiniz? Demek ki halkın seçtiği her kademede belediye başkanı gibi, belediye meclisi gibi, milletvekili gibi, hükümet gibi halk seçtiğinde hizmet talep etmek hakkına sahiptir. Cumhurbaşkanını halk seçer. Oldu, bir daha da seçer. Niye seçsin? Adam hizmet etmeyecekse niye seçilecek. Şimdi 16 Nisan’a getirdiğimiz konunun en temel noktası budur. Yani halk seçecek ise halka karşı bir sorumluluğu olması lazım. Cumhurbaşkanı sorumsuzdur. O zaman niye halk seçsin. İki sorumluluğu ne diyorsak, sorumluluğu veriyorsak bir iş yapacak ki sorumluk atfetsin. Bunu aşmak için yapılıyor” dedi.

“DÜNYA’DA 51 ÜLKEDE SEÇİLME YAŞI 18”

Seçilme yaşının 18’e düşürülmesi hakkında bilgi veren Türkeş, “Gençliğe seçme hakkını veriyorsun. Askerlik hükümlüğü getiriyorsun. Her sorumluluğu veriyorsun. Bir tek karar verme mekanizmasında sana yer vermem diyorsun. Bu doğru bir davranış değil. Kaldı ki bizi eleştiren çoğu Batı hayranı arkadaşlar duysun diye söylüyorum, dünyada 51 ülkede de seçilme yaşı 18. Örnek, Almanya, Belçika, Hollanda İngiltere, Finlandiya, Kanada. Yıllardan beri dünyada birçok ülkede seçme ve seçilme yaşı 18. 600 milletvekili de 18 yaşında olacak anlamında değil. Ama bir işin felsefeni yerine oturtmak” diye konuştu.

“DARBE GİRİŞİMİ SIRASINDA TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ DE KENDİ EVİNİN İÇİNDEN VURULDU”

15 Temmuz darbe girişimine değinen Türkeş, “15 Temmuz’da bir hain darbe girişimi yaşadık. Bu hain darbe girişimi sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri de kendi evinin içinden vuruldu. Üst kademeler yüzde 30’a kadar tasfiyeye gitmek zorunda kaldı. Bütün bunlar Temmuz’da yaşandıktan sonra Ağustos’un 23-24’ün de Türkiye’nin sınır güvenliğini temin etmek için kahraman TSK Fırat Kalkanı Harekatı’na başladı. Orada dedik mi? Arkadaşım daha yeni ihtilal oldu da bak bu kadar adamı da emekliye sevk ediyoruz. Savaşamayız. Allah razı olsun demedi TSK. Görevine Fırat Kalkanı’ndan başladı, El-Bab, Membiç devam ediyoruz şuanda. Demek ki işsizlik varken, ekonomiyi kalkındırmaya çalışırken, işsizliğe çare ararken bir taraftan da bir halk oylaması yapabiliriz. Bunun sakıncası yok” şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Türkeş, cumhurbaşkanlığı sistemi halk oylamasının neden şimdi yapıldığı eleştirilerine de cevap verdi. Anayasa tartışmasının yaklaşık 10 yıldır AK Parti’nin gündeminde olduğunu ancak yeterli sayıya, yeterli milletvekili sayısına ulaşamadığından Meclise getiremediğini belirten Türkeş, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin “Başkanlık sistemini Meclise getirin, Meclisten geçirelim. Sonra da bunu halka götürürsünüz” demesi üzerine AK Parti’nin bunu bugün gündeme getirdiğini söyledi.

Kaner Akaner - Yakup Güler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Safrantech TEKNOFEST’te Karabük’ü temsil edecek Karabük’ün Safranbolu ilçesinde lise öğrencileri tarafından geliştirilen ve Safrantech adı verilen elektrikli araç; Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ne (TEKNOSFEST) kabul edildi. Safranbolu Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Teknoloji Takımı tarafından geliştirilen Safrantech aracı, 2022’den beri TEKNOFEST Liseler Arası Elektrikli Araçlar Yarışmasında dereceler elde etmeye devam ediyor. Karabük’ten TEKNOFEST’e kabul edilen tek araç olan Safrantech, TEKNOFEST tarafından ilk senesinde "Tanıtım ve Yaygınlaştırma Ödülü" alırken, ikinci senesinde de "İvmelenme Kategorisinde Türkiye İkincisi" oldu. Safrantech EC Takımı, Bilişim Teknolojileri öğretmeni Cumhur Torun danışmanlığında hazırladığı TEKNOFEST 2024 Liseler Arası Elektrikli Araçlar Yarışması Gelişme Raporu, 17 başlık altında aracın mekanik, elektrik, elektronik ve yazılım kategorilerinde değerlendirildi. Safrantech EC Takımı, taban puanın 849 olduğu değerlendirmeden 1450 tam puan aldı. Aldığı puan ile yarışmaya katılmaya hak kazanan Safrantech EC Takımı, TÜBİTAK tarafından TÜBİTAK MAM’da düzenlenecek "Elektrikli Araç Eğitim Kampına" katılım sağlayacak ve TÜBİTAK uzmanlarının vereceği eğitimleri alacak. Safrantech EC Takımı, Ağustos-Eylül 2024 tarihlerinde TÜBİTAK Gebze Kampüsünde yapılacak yarışmada, mesleki eğitimde kazandığı uygulamalı eğitim ve beceriyi, alacakları teorik bilgiler ile birleştirip tüm gücünü piste göstermeyi hedefliyor. Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul idaresini, Bilişim Teknolojileri öğretmeni Cumhur Torun ve Safrantech EC Takımı’nı elde ettikleri başarılardan dolayı tebrik eden İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, "Devletimizin eğitime sunduğu güçlü imkanlar çerçevesinde öğrencilerimiz, gençlerimiz ulusal ve uluslararası başarılara imza atmaya devam ediyor. Gençlerimiz hayallerine koşuyor. Büyük ve güçlü Türkiye’mizin teknolojiyi üreten ve geliştiren bir topluma dönüşmesi noktasında gençlerimiz önemli çalışmalar gerçekleştirmektedir. Türkiye yüzyılını inşa ettiğimiz bu süreçte tüm okullarımız, sadece meslek liselerimiz değil; fen liselerimiz, Anadolu liselerimiz, bilim sanat merkezlerimiz, diğer taraftan özel eğitim okullarımız, tüm öğrencilerimiz bu üretim, inovatif yaklaşımlarla fikrî mülkiyetle ilgili çalışmalar gerçekleştirmektedir. Düzenlenen yarışmalarda 2024 yılı içerisinde elde edilen başarı sayımız bir yıl önceki yılın başarı grafiğine geçerek 31 rakamını yakaladı. Okul idarecilerimizin, öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin ve velilerimizin istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü çalışmaları ile bu başarı ivmesi daha yükseklere çıkacaktır. Çok şükür, Karabük eğitim ailesi olarak akademik, sosyal, kültürel, sportif, bilimsel alandaki yaptığımız çalışmaların meyvesini toplamaya devam ediyoruz" dedi.
Antalya Rektör Özkan: "2 yıl içinde Araştırma Üniversitesi olma hedefine ulaşacağımıza yürekten inanıyorum" Akdeniz Üniversitesi’nde, üstün performans gösteren öğretim üyelerine teşekkür belgesi verildi. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, yayın sayısındaki artışın Araştırma Üniversitesi olma hedefi için önemini vurguladı. Akdeniz Üniversitesi’nde, bilimsel araştırma ve yayınlarda üstün performans gösteren öğretim üyelerinin başarıları Senato Salonu’nda düzenlenen törenle kutlandı. Üstün performans gösteren öğretim üyeleri teşekkür belgelerini Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın ellerinden aldı. Düzenlenen törene Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şükrü Özen, Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker ve üstün performans gösteren öğretim üyeleri katıldı. Sağlık Bilimleri, Ziraat, Mühendislik, Fen Bilimleri ve Su Ürünleri, Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler, Eğitim Bilimleri, Spor Bilimleri ve Mimarlık, Planlama ve Tasarım Temel Alanlarındaki H-index’e göre en başarılı sıralamaya sahip öğretim üyeleri, SCI-E dergilerdeki yayın sayılarına göre başarı sıralaması en yüksek olan öğretim üyeleri ile Hukuk, İlahiyat ve Güzel Sanatlar Temel Alanlarındaki yayın sayısı en yüksek öğretim üyelerine Rektör Özkan tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi. “Attığımız adımların olumlu sonuçlarını görüyoruz” Akdeniz Üniversitesi’nin bilimsel gelişimine katkıda bulunan öğretim üyelerinin bir araya geldiği törende konuşan Rektör Özkan, göreve geldiği ilk günden itibaren çıktı odaklı, katma değer sağlayacak, nitelikli bilimsel çalışmaların üretilmesine büyük önem verdiğini vurgulayarak, “Bu doğrultuda, bilimsel araştırma projeleri yönergeleri, atama yükseltme kriterleri ve stratejik plan güncellendi ve bilimsel üretimi teşvik eden bir sistem oluşturuldu. Bugün, attığımız adımların olumlu sonuçlarını görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Üniversitemizin uluslararası iş birliğiyle gerçekleştirilen SCI yayın sayısının bin 420’ye yükseldiği ve Q1 ve Q2 dergilerdeki yayın ortalamasının yüzde 75’e çıktığına hep birlikte şahitlik ediyoruz. Uluslararası iş birliğiyle yapılan yayın sayısının yüzde 25’e ulaştığını görmek de bizleri ayrıca memnun etti” diye konuştu. “Araştırma üniversitesi olma hedefine inançla ilerliyoruz” Yayın sayısındaki artışın Akdeniz Üniversitesi’nin Araştırma Üniversitesi olma hedefine güç verdiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Geçtiğimiz yıl Yükseköğretim Kurulu’nun başlattığı ‘Araştırma Üniversiteleri’ uygulaması kapsamında aday izleme programına dahil edilen 6 üniversiteden biri olduk. Öğretim üyelerimizin özverileri ve emekleriyle 2 yıl içinde Araştırma Üniversitesi olma hedefine ulaşacağımıza yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Ankara TSE Ankara Kalite Kampüsü’nün inşaatı yüzde 80 seviyesine ulaştı Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) içerisinde 7 adet laboratuvarı barındıracak olan Ankara Kalite Kampüsü’nün inşaatı yüzde 80 seviyesine ulaştı. TSE’nin kurumsal sosyal medya hesabı X üzerinden yapılan paylaşımla TSE Ankara Kalite Kampüsü’nün inşaatının yüzde 80 seviyesine ulaştığı duyuruldu. Yapılan paylaşımda TSE’e Başkanı Mahmut Sami Şahin’in açıklamalarına ve binanın son durumuna dair videolara da yer verildi. “Yeni laboratuvarlarımız ile teknolojik bilginin ülkemizde kalması, ülkemize transfer edilmesi de sağlanacak” Kampüs hakkında yaptığı açıklamada Ankara Kalite Kampüsü’nün Türkiye’nin en büyük uygunluk değerlendirme kampüsü olacağını ve bu sayede Türkiye’nin rekabet gücünün artacağını söyleyen TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, “Tamamlandığında verimliliğin ve sürdürülebilir ekonominin önemli paydaşlarından biri olacak son teknolojilerle donatılmış laboratuvarlarıyla sanayicilerimize her türlü test hizmetini ülkemizde verecek olan TSE Ankara Kalite Kampüsü inşaatı, şu anda yüzde 80 seviyesine ulaşmış durumda. Ülkemizin en büyük aynı zamanda da dünyanın sayılı uygunluk değerlendirme kampüsü olacak bu projeyle, ülkemizin küresel rekabet gücünü arttıracak ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımıza aynı zamanda yeni nesil teknolojilerin adaptasyonuna diğer taraftan dijital dönüşümüm ortaya çıkarttığı temel ve ileri teknolojilere de katkı sağlayacak. Mevcut ekosistemimizi çok daha ileriye taşımayı bu şekilde hedeflemiş oluyoruz. Yeni laboratuvarlarımız ile teknolojik bilginin ülkemizde kalması, ülkemize transfer edilmesi de sağlanacak. Yerli sermayenin yurt içinde kalması bu sayede gerçekleşmiş olacak. Yine yerli ve milli yetkinliklerin oluşması ve insan kaynağının da geliştirilmesi gibi önemli stratejik kazanımların önü açılmış olacak” ifadelerine yer verdi. Kampüsün yapımının tamamlanmasının ardından Yapı Malzemeleri Laboratuvarı, Kimya Laboratuvarı, Gıda Laboratuvarı, Elektroteknik Laboratuvarı, Enerji Teknolojileri Laboratuvarı, Metal ve Kalibrasyon Laboratuvarı olmak üzere toplam da 7 adet laboratuvar hizmete sunulacak. Bu laboratuvarlar sayesinde sanayicilerin test ve belgelendirme ihtiyaçları için yurt dışında harcamak zorunda kaldıkları büyük meblağların Türkiye’de tutulması planlanıyor.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Kayseri, Türkiye’nin tarımsal üretim merkezi olacak" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; kırsal mahallelerden biri olan Hasancı’da çiftçiye dağıtılan nohut tohumlarının ekimini yaptı. Tohumları toprakla buluşturan Başkan Çolakbayrakdar, dünya genelinde tarımsal üretimin stratejik olarak öne çıktığını, bundan dolayı da Kocasinan’dan başlamak üzere bütün ilçelerde tarımsal üretimi artırarak, Kayseri’yi bir tarımsal üretim merkezi haline getireceklerini söyledi. Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, AK Parti Kocasinan İlçe Başkanı Selçuk Melekoğlu, Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Duran Safrantı ve Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş ile birlikte Hasancı’da çiftçilerle bir araya gelen Başkan Çolakbayrakdar, onlarla sohbet etti. Daha sonra mibzer adı verilen tohum ekme makinasına nohut tohumlarını yerleştirildikten sonra traktör kullanan Başkan Çolakbayrakdar, tohumları toprakla buluşturdu. Çiftçinin her zaman yanında olduklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, “Anadolu’nun bereketli topraklarında ekmeğini topraktan çıkartan hemşehrilerimize bol bereketli sezon diliyorum” dedi. Tarımsal üretime verilen desteği artırarak sürdürdüklerini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar; "Kocasinan, Kayseri’nin metropol ilçesidir ama bir o kadar da 48 kırsalı ve köyü olan bir yerleşim bölgesidir. Şehrin tarım, hayvancılık ve ziraatın yüzde 20’sini Kocasinan yapıyor. Büyük bir coğrafyamızda eken, üreten çiftçi kardeşlerimiz var. Bütün çiftçi kardeşlerimize bereketli olsun diyorum. Son yıllarda bizim bölgemizde artarak devam eden nohut ekimini yaptık. Gömeç’in fasulyesinin yanında inşallah yeni bir ürün olarak Kocasinan’ın nohutu olacak. Kocasinan’dan başlamak üzere bütün ilçelerimizde tarımsal üretimi artırarak, Kayseri’yi bir tarımsal üretim merkezi haline getireceğiz. Sanayi, endüstri, turizm ve ticaret gibi her alanda Kayseri’miz örnek olsa da ciddi bir potansiyeli olan şehrimizin tarımsal üretiminde de yeni hedeflere doğru yolumuza devam ediyoruz. Bu noktada en önemli paydaşlarımız çiftçilerimizdir. Çiftçilerimiz olmasa yaptığımız hizmetlerin bir anlamı yok. Bu işin en önemli aktörü olan çiftçimizi tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz. Çiftçilerimiz yeter ki eksin biz destek olmaya ve çiftçimizin yanında olmaya her zaman varız. Özellikle ‘Köyümde Hayat Var’ projelerini de hayata geçireceğiz. Genç çiftçiler için proje hazırladık. Kentten kırsala göç sağlayan gençlerimizin eğitiminden üretimine kadar her alanda destek vereceğiz. Çiftçimizi geleceğe taşıyacak projeler üretiyoruz ve destekçisi oluyoruz. İnşallah yeni dönemde ektiğimiz tohumlar daha bereketli olsun" ifadelerini kullandı. Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav ise üretim yapan çiftçilere teşekkür ederek; "Bakanlık olarak her zaman çiftçilerimize destek oluyoruz. Tarım Arazilerini Etkinleştirme Projesi kapsamında her sene tohum dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Bu sene Büyükşehir ve Kocasinan Belediyesi ile bakanlığımızın destekleriyle 700 ton tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Aspir, yeşil mercimek, nohut, sorgum sudanotu ve kuru fasulye dağıtımı yaptık. Her sene olduğu gibi belediyelerimiz destek verdi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Başkan Çolakbayrakdar’ın her zaman çiftçinin yanında olduğunu belirten Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş de, “Büyükşehir Belediyesi, Kocasinan ve Tarım Müdürlüğünün dağıtmış olduğu tohumları, toprakla buluşturuyoruz. Kocasinan, zaten Kayseri ilçeleri arasında en çok nohut ekimi yapılan ilçesidir. Stratejik bir ürün olan nohuttan çiftçilerimizin yüzü gülüyor. Belediye başkanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Çiftçiler de her zaman çiftçiye destek veren ve yanında olan Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür etti.
Eskişehir Millî Mücadele’de Türk Ocakları’nın katkısı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Murat Kaya, Türk Ocakları’nın kuruluşundan beri Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün bu topraklardaki en önemli savunucuları olduğunu belirtti. Eskişehir Türk Ocağı’nda “Milli Mücadele’de Türk Ocakları” konulu sohbete katılan Kaya, Türk Ocakları kurulduğu 1912 yılından itibaren Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün bu topraklardaki en önemli savunucuları olduğunu anlattı. Türk Ocağı’nın, Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki faaliyetleriyle topluma Türklük bilinci aşılamış, Türkçe’nin korunmasına, Türk tarihinin gelişmesine büyük katkı sağladığını anlatan Murat Kaya, “Cemiyet ilk kurulduğu günden itibaren kendisini siyasi faaliyetlerden uzak tutarak daha çok kültür faaliyeti göstermiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra, Osmanlı Devleti’nin toprakları işgal tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde işgallere karşı tepki gösterenlerin başında Türk Ocakları ve Türk Ocaklılar gelmektedir. İzmir’in işgal söylentileri kulaktan kulağa yayılırken, İzmir Türk Ocağı’nda yapılan toplantılar neticesinde Reddi İlhak Heyeti Milliyesi oluşturulmuş ve bu heyet Maşatlık Mitingi’ni düzenlemiştir. İzmir’in işgalinin ardından Anadolu’da ve İstanbul’da düzenlenen protesto mitinglerinde Türk Ocakları öncü rol oynamıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerinde milliyetçilerin Meclis’e girmesi için yoğun gayret gösterilmiştir. Mîsâk-ı Mîlli’nin kabulünde Türk Ocakları üyeleri yoğun gayret sarf etmiştir. İstanbul’un resmen işgal edilmesinin ardından, İtilaf Devletleri’nin ilk işgal ettiği binalardan birisi İstanbul Türk Ocağı olmuştur. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Türk Ocağı üyelerinin bazıları Malta’ya sürgüne gönderilirken, bazılarıysa Anadolu’ya geçip Mustafa Kemal Paşa’nın yakmış olduğu Kurtuluş meşalesine güç vermiştir. Türk Ocakları, daha ilk günden itibaren Millî Mücadele’nin içerisinde yer almıştır” dedi. Konuklar tarafından ilgiyle takip edilen konuşmanın sonunda konuşmacı çok sayıda soruları cevaplandırdı. Eskişehir Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın konuşmacıya şükran beratı takdimi ile program sona erdi.