"Türkiye Amerika'nın gözünde spastik ortak"

METİN DEMİR/SAKARYA

MHP Genel Başkan Yardımcısı Kutluata, partisinin Sakarya İl Başkanı Mehmet Erdoğan ve il yönetimiyle birlikte Tuna Tan Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi. Kutluata, Türkiye'nin ABD'nin dünyayı şekillendirme çabalarının sonuçlarından büyük oranda etkilendiğini ifade ederek, "Ortadoğu'daki yapılanma Amerika'nın kendince köklü şekil verme arzusu ve Türkiye'nin bunun içinde yer almış olması bizi çok derinden ilgilendiriyor. Ülke yönetiminin bu şekillendirmede yer alması ilk bakışta Türkiye'nin lehine olan bir durum olarak değerlendirilmesi gerekir, ama sonuçlarına baktığımız zaman sadece Amerika'nın çabalarının icabı olarak ülkemize çeşitli roller biçildiğini görüyoruz.

Dünyayı kapitalizmin temsilcisi olarak kontrolü altına almış olan Amerika, ekonomik krizden kendisi devletçi politikalara dönmüş olmasına rağmen dünyaya yön vermeye kapitalist politikalarla devam ediyor. Amerika, temsilcisi olduğu kapitalist politikanın mahzurlarını devletçi politikalarla gidermiştir ama Türkiye gibi ülkeler halen kapitalizmin turunu tamamlama peşindedir. Amerika karşısında Çin gibi bir güç çıktı.

Dünya ekonomisi çökerken Çin'in büyümeye devam ettiğini görüyoruz. Dünyanın müreffeh güçleri, tasarrufu yüksek, tüketimi sınırlı tutan, yatırımı arttırarak dünya pazarlarını ele geçiren Çin ile işlerin gitmeyeceğini söylüyorlar. Çin'e tüketim tavsiye ediyorlar, kendi toplumlarına tasarruf tavsiye ediyorlar" dedi.

Amerika ve AB ile ilişkilerin Türkiye'yi zorladığını ifade eden Kutluata, "AB ile ilişkilerde önemli bir gelişme görülemiyor. Fasıllar açılamıyor ve açılan fasıllar da kapatılamıyor. AB'ye gireceğiz iddiasını canlı tutmak suretiyle hükümet, AB'nin taleplerini yerine getirmekle aklı sıra kendi elini rahatlatıyor. Amerika ile ilişkilerde stratejik ortak kelimesi kullanılıyordu. Stratejik ortaklık döneminde stratejik ortak olan Amerika idi. İsrail ile gerçekten stratejik ortak, ikisinin hedefleri birlikte ele alınıyor. Başka bir stratejik ortağı da İngiltere. Üçüncü stratejik ortağı da Türkiye. Amerika'nın menfaatleri uygulanıyor ama Türkiye'nin hiçbir talebi dikkate alınmıyor. Bu ortaklıkta stratejik ortak Amerika, spastik ortak ise Türkiye'dir. Bu duruma bir çare buldular. Obama, Meclis'te model ortaklık kavramından bahsetti.

Model ortaklıktan anladığım; bir ortaklık şekli ortaya çıktı. Türkiye talepleri yerine getirecek ve sonunda denilecek ki; Türkiye ile yapılan ortaklığımız güzel bir ortaklıktı, bu da size model olsun denilecek" diye konuştu.

Kutluaata, hükümetin 29 Mart yerel yönetim seçimlerinde azımsanmayacak oranda oy kaybettiğini belirterek, "Oy kaybeden iktidarın yapacağı iş millete dönerek hizmetlerini arttırıp, oy kaybını telafi etmek olmalıydı. Böyle bir faaliyet olmadığını gözlemledik. Ermeni ve Kürt açılımı gündeme getirildi. Türkiye'yi ayrıştırmaya getirecek bir noktaya gelindi. Nasıl oluyor da hükümet oy kaybederken bu tür yollara gidiyor. Türkiye'nin açılım adı altında çözülme siyasetinin içine girdiğini görüyoruz.

Türkiye'de 5 ay önce başlayan açılım faaliyetini göz önüne aldığımızda 5 ay önce mi bölücü örgüt daha kendinden emin ve güçlü görünüyordu yoksa şu anda mı? 5 ay önce mi Türkiye'de bölünmenin lafı edilebiliyordu yoksa şu anda mı? Gelinen noktada Türkiye büyük zemin kaybetmiştir. AK Parti'nin devreye girmesiyle terör örgütünün yok edilme ümidi ortadan kalktı. Terör örgütü elinde silah 'benim taleplerime göre işini yap, ben göreyim' demiş olmuyor mu? İstekleri yerine geliyor mu? Geliyor. Milleti ihmal eden, iktisadi durumunu ihmal eden hükümetle karşı karşıyayız" dedi.

2010 bütçesi ile ilgili görüşlerini de açıklayan Kutluata, "Bu yıl bir bütçe yaptık. Bu bütçenin hiçbir ciddiyeti olmadığını her vesileyle söyledik. Bir önceki yıl 2009 yılı bütçesi kabul edildi, yüzde 4 büyüme hedefi kondu. Ekonomi küçülüyor dedik, ama ısrar ettiler. 2009 yılının başında ekonomimiz yüzde 14.7 daraldı. Böyle bir bütçenin ardından bu yıl getirilen bütçede hiçbir tedbir yok. İşsizlikle, yatırımla ilgili, ihracatın gelişeceğine dair tedbir yok. işsizlikle ilgili hiçbir tedbir yok.

Yüzde 15'lere çıkmış işsizliği şu anda nasıl çözecekleri yönünde bir şey yok. Orta vadeli planda işsizliğin çözümü özel sektörün yatırımlarıyla olacağını söylüyor. Bütçede şu anda 51 milyar lira açık var. 51 milyar lira açık demek, hükümetin bankalardaki parayı kullanacağı anlamına gelir. Dolayısıyla özel sektörün kullanabileceği kaynak yoktur. Bütçenin kendi oranı içinde yüzde 6.6 kamu yatırımı görülüyor. Fevkalade yetersiz. Kamu yatırımı yok ki işsizlik azalsın, yabancı sermaye yatırımı yok ki işsizlik azalsın.

Türkiye'de bildiğiniz gibi her gün değişen bir gündem ve her gün yoğunlaşan sorunlar var. Yaşanmakta olan sorunların her gün çok daha derinleştiğini hissediyoruz. Herkes bunları değerlendirmekte gerçekten zorlanıyor" şeklinde konuştu.