GÜNDEM - 15 Şubat 2018 Perşembe 13:32

Türkiye, Kardak'ın gözetleneceği adaya ilk kazmayı vurdu

A
A
A
Türkiye, Kardak'ın gözetleneceği adaya ilk kazmayı vurdu

Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliğe neden olan Kardak kayalıklarının 2 mil uzağında olan Çavuş Ada'da, Türk Sahil Güvenlik ekipleri tarafından termal kameralarla gözetleme yapılacak kulelerin inşaatına başlandı. Deniz yolu ile getirilen iş makineleri, adaya ilk kepçeyi vurdu.

Yaklaşık 2 yıl önce projesi tamamlanan ve geçtiğimiz günlerde ise ihalesi yapılan gözetleme kulesi için deniz araçlarıyla adaya iş makineleri taşındı. Kardak kayalıklarına 2 mil uzaklıkta bulunan Çavuş Ada'ya inşa edilecek gözetleme kulesi için sabah saatlerinde iş makineleri adaya ulaştı. Deniz aracı ile getirilen iş makineleri adaya çıktı. Gümüşlük sahilinden kalkan deniz aracı, yaklaşık 1 saatte adaya vardı. 

Kardak kayalıkları 24 saat izlenecek

İş makinelerinin ilk kazmayı vurmasıyla, Kardak kayalıklarını 24 saat izleyecek olan Türk askeri için Çavuş Ada'ya kule inşası başladı. Yasa dışı göçlerin geçişini, sınır ihlallerinin yapılmasını engellemek amaçlı kurulacak olan kulede bulunacak kameralarla Kardak kayalıkları da 24 saat izlenebilecek.

Öte yandan, Kardak kayalıkları bölgesinde Türk Sahil Güvenlik ekiplerine bağlı 2 bot ve Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı 2 hucum bot bekleyişini sürdürüyor. 

Eren Ayhan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.