GÜNDEM - 29 Mart 2012 Perşembe 17:16

Türkiye'de ilk: Başörtülü avukat ruhsat aldı

A
A
A
Türkiye'de ilk: Başörtülü avukat ruhsat aldı

Türkiye'de ilk kez Elazığ Barosu'nda başörtülü stajer avukat Esra Soylu, başörtülü olarak ruhsat aldı.

EROL KARA
ELAZIĞ 
 
Avukat Soylu, "Yeminimi başörtülü yaptım. Ruhsatımı aldım. Bundan sonra melsem hayatıma başörtülü devam edeceğim. Duruşmalara da başörtülü gireceğim. Çok mutlu oldum. Aslında normal olan bir şey. Bu hakkımız olan şey bize lütufmuş gibi geliyor" dedi.

Elazığ Barosu'na bağlı stajyer Avukat Esra Soylu, Elazığ Baro Başkanı Avukat Adnan Demir'in makam odasında gerçekleşen yemin töreninde avukatlık ruhsatnamesini baro başkanının elinden aldı. Soylu'ya avukatlık cübbesini bizzat giydiren ve tebrik eden Başkan Adnan Demir, başörtüsü sorunun Türkiye'nin kanayan bir yarası olduğuna dikkat çekerek, 21.yüzyılda bu konuyu tartışacak ülkenin zamanının olmadığını söyledi.

Demir, "Kangrene dönüşen bir konu kısır döngü tartışmalar yapılmış ve yeterince çözüme kavuşturulmamıştır. Bu yemin töreni ile biz tartışmalara ve hukuka aykırılığa son vermişiz diye düşünüyorum. Özgürlüklerin temsilcisi olan baroların başörtüsüne engel olması düşünülemez. Bayan avukatların başörtüsü takmaları inanç özgürlüğü gereğidir. Bu kapsamda avukatlık mesleğine engel olan her hangi bir hüküm yoktur. Özellikle Danıştay içti atıyla yasa sürdürülmeye çalışılmaktadır. Hukukçuların özgürlükleri genişletmesi gerekirken daraltmaya çalışmasını biz kabul edemeyiz. Barolar insanların dinini, inancını, görüşünü, sorgulayamaz. Her üyesine eşit yaklaşarak savunmayı sınırsız bir şekilde elinden geleni çabayı sergilemek zorundadır. Bu uygulama Türkiye de ir ilktir. Umarım, Elazığ Barosu'nun bu uygulamasıyla bu sorun ortadan kalkar" diye konuştu.

"SORUN YAŞANMAYACAĞININ SÖZÜNÜ VERDİK VE BARODA YEMİN TÖRENİ DÜZENLEDİK"

Başörtüsünden dolayı sorun yaşatmayacaklarını bizzat Soylu'ya ilettiklerini belirten Demir, "Baromuz mensubu Esra hanım stajı bitikten sonra kendisine bir tören yapmak istedim. Baro salonunda yemin töreninin yapılmasını istemedi. Baro başkanının makamında yemin istedi. Biz de kendisine başörtüsünden dolayı sorun yaşamayacağını yemininin toplantı salonunda yapılması gerektiğini ve sorun yaşamayacağını söyledik ve bizim böyle bir engelimizin olmadığını belirterek, baroda yemin töreni düzenledik" şeklinde konuştu. Elazığ Barosu'nu onurlu davranışından dolayı kutladığını aktaran avukat Esra Soylu, ilk olmanın heyecanını yaşadığını söyledi. Soylu, "Hukuken hiçbir engel olmamasına rağmen tamamen 28 Şubat ürünü olan fiili bir uygulamaya son veren ilk olmanın verdiği heyecanı yaşıyorum. Mutlu ve heyecanlıyım. Şunu belirteyim ki, bundan sonra duruşmalara başörtülü girebileceğiz diye düşünüyorum. Bu ilk adım atıldı. Bu konuda da ilk olmak istiyoruz. Bu anlamda destek veren herkese teşekkür ederim. Duruşmalara başörtülü girmenin hukuken bir engeli yok" ifadelerini kullandı.

"DURUŞMALARA DA BAŞÖRTÜLÜ GİRECEĞİM"

Başörtüsü sorunun ciddi bir insan hakkı ihlali olduğunu aktaran Esra Soylu, "Gittiğimiz yerlerde tedirginlik yaşıyoruz. Ancak bunu bizi kimsenin yaşatmaya hakkı yok. Baro başkanımıza yemin ederken sıkıntı olup olmayacağını sordum. Bana her türlü desteği vereceğini ve dik duruşunu bozma dedi. Bende gelip yeminimi ettim. Ben çok mutlu oldum. Aslında normal olan bir şey. Bu hakkımız olan şey bize lütufmuş gibi geliyor. İçimi acıtan şu, normal olan şeyin Türkiye'de gündeme oturması. Yeminimi başörtülü yaptım. Ruhsatımı aldım. Bundan sonra melsem hayatıma başörtülü devam edeceğim. Duruşmalara da başörtülü gireceğim" dedi.

Konuşmaların ardından Baro Başkanı Adnan Demir, stajyerliği biten avukat Esra Soylu'ya cüppesini giydirip ruhsatını verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.