SAĞLIK - 11 Mayıs 2018 Cuma 12:19

'Türkiye'de tanısı konulmuş 25 GNE Miyopati hastası bulunuyor'

A
A
A
'Türkiye'de tanısı konulmuş 25 GNE Miyopati hastası bulunuyor'

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Süleyman Kuş, bilinen iki yüze yakın nöromüsküler hastalıktan birisi olan HIBM-GNE’nin (Herediter Inkluzyon Body Miyopati), başlangıcından itibaren yaklaşık yirmi yıl içinde özellikle bacaklarda ve kollarda ciddi kas güçsüzlüğüne neden olan, nadir görülen otozomal resesif aktarılan genetik bir hastalık olduğunu söyledi.

HIBM GNE Miyopati (Herediter Inkluzyon Body Miyopati) hastalığı hakkında araştırmalar yürüten ve farkındalık oluşturmayı amaçlayan Türkiye Kas Hastalıkları Derneği (KASDER), İstanbul Üniversitesi Engelli Araştırma ve Uygulama Müdürlüğü (ENUYGAR) ve Neuromuscular Disease Foundation (NDF) işbirliği ile düzenlenen HIBM-GNE Miyopati İstanbul Buluşması 7-8 Mayıs 2018 tarihinde İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Doktora Salonu’nda gerçekleşti. 

İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Pediatrik Rehabilitasyon Polikliniği Sorumlusu, Prof Dr. Resa Aydın’ın desteği ile İstanbul Üniversitesi Engelli Araştırma ve Uygulama Müdürlüğü' nün (ENUYGAR) ev sahipliği yaptığı toplantıya, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Başkanı Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir (KASDER), İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Süleyman Kuş (Antakya), Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Piraye Oflazer (Koç Üniversitesi), Moleküler Genetik Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Stella Rosenbaum (İsrail Haddassah Üniversitesi), Nörolojik Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. İpek Yeldan (İstanbul Üniversitesi), İsrail Haddassah Üniversitesi, Nöroloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Zohar Argov (National Human Genome Research Institue), National Institute of Health Dr. Nuria Carillo, Tıbbi Genetik Uzmanı Doç. Dr. Serdar Ceylaner (Ankara) Neuromuscular Disease Foundation (NDF) Kurucusu Lale Welsh Jakson (NDF USA), İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Nörolojik Rehabilitasyon Polikliniği Sorumlusu Prof.Dr. Ayşe Yalıman, Nöroloji Klinik Şefi Kas Hastalıkları Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Vildan Yaylaoturum başkanları olarak toplantıda yer aldılar.

GNE Miyopati’nin kalp, akciğer gibi hayati organları ve yutma yeteneğini genellikle etkilemediğini söyleyen Dr. Kuş, “Hastalığın ayırt edici bir özelliği olarak, çoğu hastada bacağın ön üst kısmındaki dörtlü kas gurubu (quadriseps) kasları korunmuştur. Hastalık dünya çapında birçok popülasyonda görülür. Fakat İran Yahudileri, Japonlar, Koreliler ve Hintliler arasında daha yaygındır. GNE Miyopati'nin şimdilik kesin bir tedavisi yoktur" dedi.

"Türkiye'de tanısı konulmuş 25 GNE Miyopati hastası bulunmaktadır" 

Kuş, “9’uncu Kromozomda bulunan GNE geninde, bu gen tarafından kodlanan proteinin aktivitesini azaltan bir takım farklı mutasyonların sonucunda oluşur. GNE proteini vücudumuzun tüm hücrelerinde ve dokularında bulunan sialik asit adı verilen küçük bir şekerin üretilmesinde rol oynar. Bu gendeki mutasyonlar sialik asit eksikliğine yol açar ve öncelikle kas hücrelerini etkiler. Erken belirtileri düşük ayak, buna bağlı takılıp düşmeler, yürüme ve koşmada zorlanma, denge kaybı, merdiven çıkma güçlüğüdür. İleriki dönemlerde güçsüzlük parmak, el, omuz ve boyun kaslarında da görülür. Türkiye'de tanısı konulmuş 25 GNE Miyopati hastası bulunmaktadır” diye konuştu.

"GNE Miyopati'nin şimdilik kesin bir tedavisi yoktur" 

Dr. Süleyman Kuş, "Bilinen iki yüze yakın nöromüsküler hastalıktan birisi olan HIBM-GNE (Herediter Inkluzyon Body Miyopati), başlangıcından itibaren yaklaşık yirmi yıl içinde özellikle bacaklarda ve kollarda ciddi kas güçsüzlüğüne neden olan, nadir görülen otozomal resesif aktarılan genetik bir hastalıktır. 9. Kromozomda bulunan GNE geninde, bu gen tarafından kodlanan proteinin aktivitesini azaltan bir takım farklı mutasyonların sonucunda oluşur. GNE proteini vücudumuzun tüm hücrelerinde ve dokularında bulunan sialik asit adı verilen küçük bir şekerin üretilmesinde rol oynar. Bu gendeki mutasyonlar sialik asit eksikliğine yol açar ve öncelikle kas hücrelerini etkiler. Erken belirtileri düşük ayak, buna bağlı takılıp düşmeler, yürüme ve koşmada zorlanma, denge kaybı, merdiven çıkma güçlüğüdür. İleriki dönemlerde güçsüzlük parmak, el, omuz ve boyun kaslarında da görülür. Türkiye'de tanısı konulmuş 25 GNE Miyopati hastası bulunmaktadır. GNE Miyopati kalp, akciğer gibi hayati organları ve yutma yeteneğini genellikle etkilemez. Hastalığın ayırt edici bir özelliği olarak, çoğu hastada quadriseps kasları korunmuştur. Hastalık dünya çapında birçok popülasyonda görülür. Fakat İran Yahudileri, Japonlar, Koreliler ve Hintliler arasında daha yaygındır. GNE Miyopati'nin şimdilik kesin bir tedavisi yoktur" dedi. 

Toplantıda ‘nadir’ görüldüğü kabul edilen HIBM GNE Miyopati’nin, bilinen iki yüze yakın nöromüsküler hastalıktan birisi olduğu belirtildi. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden ve yurt dışından HIBM GNE Miyopati hastalarının ve temsilcilerinin katıldığı toplantıda önemli noktalara değinildi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Burası ne Colorado Kanyonu ne de Kapadokya Su ve rüzgar erozyonunun etkisiyle milyonlarca yıllık doğa harikası Narman Peri Bacaları ya da yöre halkının ifadesiyle Kırmızı Periler Diyarı, saklı güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Görenlerin ilk bakışta Kapadokya sandığı ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları artık doğaseverlerin ve gezginlerin uğrak duraklarından birisi oldu. Narman Peri Bacaları, uzun zaman önce (2,5-3 milyon yıl) rüzgar ve erozyonun yumuşak volkanik kayaçları aşındırmasıyla oluştu ve şekillendi. Topraktaki demirin oksitlenmesi sonucu kırmızı rengi aldı. Bu jeolojik oluşumlar Doğu Anadolu Bölgesi’nde sadece bu yörede görülüyor. Erzurum’un ekoturizminin önemli destinasyonlarından biri olan kanyonda yaz aylarında; çadır kampları, doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve foto safari gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Peri bacalarının hemen yanı başında bir sosyal tesis ve piknik alanı da bulunuyor. Peri bacaları Erzurum’un Narman ilçesinin güneyinde, Narman-Pasinler otoyolunun 7’nci kilometresinde yer alıyor. Toplam 62 kilometre uzunluğunda üç vadiden oluşan bölge, doğaseverler ve fotoğraf meraklılarının bölgedeki uğrak yerlerinden biri oldu. Colorado Kanyonu’na benziyor Kırmızı rengi ve ilginç yeryüzü şekilleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları “Kırmızı Periler Diyarı” olarak anılmaya başlandı. Peri Bacaları’nın yer aldığı vadi, Amerika’da Colorado Grand Kanyon’a benzerliği ile de dikkat çekiyor. Narman Peribacaları’nı koruma altına alarak ülke turizmine kazandırmak için yaz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenirken, yerli ve yabancı turistlerin bölgeye ilgisi her geçen dönem artış gösteriyor. Kapadokya’daki Peri bacaları ile Narman’daki Peribacaları, oluşumları bakımından birbirinden ayrılıyor. Kapadokya’daki Peri Bacaları volkanizma sonucu oluşurken, Narman’da bulunanlar ise günümüzden 2,5-3 milyon yıl önce, akarsuların bir çökelme havzasına taşıdığı malzemelerin zamanla aşınması sonucunda oluştu. Kırmızı peribacalarının bu rengi almasının nedeni ise tortullardaki kırmızı renk demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmesi olarak açıklanıyor. Bu doğa harikası bölgede, sadece etkileyici Peri Bacaları değil, aynı zamanda çevresindeki vadiler, yerel flora ve fauna gibi doğal zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan sağlık personeli Berna Çetintaş, Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser Mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde ’Cadı atölyesi’ adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar ?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da , İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim ? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinden katıldığı Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde "Cadı atölyesi" adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da, İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.