EKONOMİ - 24 Mart 2018 Cumartesi 08:11

'Türkiye’de üretilen araçlardaki yerlilik oranını artırmamız gerekiyor'

A
A
A
'Türkiye’de üretilen araçlardaki yerlilik oranını artırmamız gerekiyor'

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Ülkemiz araç üreticisi firmalar için kapılarını ardına kadar açıyor. Fakat üretilen araçlardaki yerlilik oranı yüzde 40 ile 60 arasında seyrediyor. Türkiye’de üretilen araçlardaki yerlilik oranını artırmamız gerekiyor" dedi.

İstanbul Sanayi odası (İSO) ’Otomobil Çalıştayı’ Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem’in katılımıyla gerçekleşti.
Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, otomotiv üretiminde yerlilik vurgusu yaptı.

Otomotiv sektörünün Türkiye’nin kalkınmasına öncülük eden bir sektör olduğunu belirten Özlü, "Otomotiv sektörü ihracattan katma değere istihdamdan üretim yelpazesine kadar sanayimizin liderliğini teknolojinin öncülüğünü üstleniyor. Türkiye otomotiv sanayiinde 50 yılı aşkın tecrübesiyle dikkat çekmeye göz doldurmaya devam ediyor. Otomotiv ihracatımız 2017 yılını rekorla kapattı. Yaklaşık 29 milyar dolarlık bir ihracatımız var. İhracat-ithalata dengesinde artı veren bir sektörden bahsediyoruz. AB’nin ithal ettiği her 5 araçtan biri Türkiye’den gidiyor. Otomotiv ana sanayimizdeki istihdam her geçen yıl artarak 60 binli rakamlara ulaştı. Ayrıca 2017 yılında üç sektörde yaptığımız ihracatla tüm zamanların rekorlarını kırdık. Yüzde 19 artarak 28 buçuk milyar dolara ulaşan otomotiv yüzde 15 artarak 1 milyar dolar olan makine ve yüzde 4 artarak 1.7 milyar dolar olan savunma ve havacılık sektörlerinde ihracat rekorlarına imza attık" dedi.

23 sektörde bir milyar dolarlık ihracat barajının aşıldığını söyleyen Özlü, "Diğer yandan 23 sektörde bir milyar dolarlık ihracat barajını aştık. Bir milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 29’dan 33’e çıktı. 81 ilimizden 16’sı bir milyar dolar barajının üzerinde ihracat gerçekleşti. Ülkemiz araç üreticisi firmalar için kapılarını ardına kadar açıyor. Fakat üretilen araçlardaki yerlilik oranı yüzde 40 ile 60 arasında seyrediyor. Türkiye’de üretilen araçlardaki yerlilik oranını artırmamız gerekiyor. Hükümet ve bakanlık olarak Türk otomotiv yan sanayimizi yüksek teknolojiye geçiş programımızın önemli bir paydaşı olarak görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye’nin kalkınması için 5 ana odak sektör belirlediklerini söyleyen Özlü, "Başarılı bir sanayi atılımı için imalat sanayimizdeki katma değeri 2 katına çıkaracak olan 5 odak sektörden biri de motorlu kara taşıtları sektörüdür. Türkiye’nin odaklanması gereken 5 ana odak sektör kimya ve ilaç, yan iletkenler ve elektronik, motorlu kara taşıtları, makina ve teçhizat, gıda ve içecek. Bunu bir yıllık bir çalışma sürecinde belirledik. Otomotivde küresel bir oyuncu olma hedefimizin önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz yerli marka otomobil projemizdir. Türkiye yerli otomobile her bakımdan hazırdır. Büyüyen Türkiye’ye yerli marka otomobil çok yakışacaktır. Türkiye’de üretim yapan, istihdam yapan, ekonomiye katkı yapan her üretim bandı bizim için yerlidir. Meseleye sermaye açısından bakmıyoruz" diye konuştu.

Filyos Endüstri Bölgesi

Bakan Özlü, otomotiv sanayicilerine Filyos Endüstri Bölgesi’ni işaret etti. Özlü, "Filyos Endüstri Bölgesi batı Karadeniz’de büyüyen, gelişen güçlü ve büyük Türkiye’nin sembol eserlerinden birisi olacak. Bu bölge dünya sanayi bölgeleri arasında parlayan bir yıldız olacak. burada bir liman inşa ediyoruz. Gönlümüz arzu eder ki siz otomotiv yan sanayicileri bu bölgeyi değerlendirin. Bu bölgeyi sizlere tahsis edelim. Biliyorsunuz endüstri bölgesi konseptinde arazi satışı yapmıyoruz. Kullanım hakkı veriyoruz. Burası geniş güzel bir alan bütün alt yapıyı da biz yapıyoruz. Ben burasının otomotiv sanayicileri için cazip bir bölge olacağı kanaatindeyim" diye konuştu.

YERLİ OTOMOBİLİN ÜRETİM YERİ 1.5 YIL İÇİNDE BELLİ OLACAK

Bakan Özlü bir gazeteciden gelen ’Yerli otomobille birlikte bir istihdam hedefiniz var mı? Yerli otomobilin üretileceği bölge belli oldu mu?’ sorusuna "Bir teknik ve mali analiz çalışmasını bitirmek üzereyiz şuan bu rakamları vermek için erken. Yer konusu da gelecek bir yıl içerisinde belli olacak" şeklinde cevapladı.

Adem Gürer - Ali Canberk Özbuğutu 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.