GÜNDEM - 01 Aralık 2016 Perşembe 14:30

Türkiye’deki yangın merdiveni kapılarının kilitli olmasının nedeni

A
A
A
Türkiye’deki yangın merdiveni kapılarının kilitli olmasının nedeni

Adana’daki bir yurtta çıkan yangında çok sayıda öğrencinin hayatı kaybetmesi sonrası gündeme gelen ‘yangın merdivenleri nasıl olmalı?’ ve ‘yangın merdivenlerinin kapıları neden kilitleniyor?’ sorularına, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen yanıt verdi.

İHA’ya açıklamalarda bulunan Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen, öncelikle Adana’da yaşanan felaketi hatırlatarak, tüm ailelere baş sağlığı dileklerini iletti. Türkiye’deki yangın merdivenlerinin durumundan bahseden Mergen, “Binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik, kendini sürekli rehabilite eden bir yönetmeliktir. Ancak bu yönetmeliğe ne kadar uyulmakta? Elbette ki bir yapının ruhsatını alması için bu yönetmelik doğrultusunda uygun yangın merdivenini tesis etmesi gerekiyor. Bunu yapıyor diyelim ama sorunumuz şudur; yapılarda tesis edilen yangın merdivenleri kilitlenmektedir. Bütün yapılarda bu görülüyor. Aslında Türkiye’nin en büyük sorunu budur. Bunu Adana’daki bina için değil genel anlamda söylüyorum. Peki neden? Hırsızlık olayları. Yangın merdivenleri için en büyük sıkıntı hırsızlık olayları. Fakat tesis ettiğimiz yangın merdivenin kapısının da standarda uygun olması gerekiyor. Eğer bir PVC tarzı bir kapı veya içeriye yönelik açılan bir kapı tesis edersen bu standarda uygun bir yapı değildir. Pekala ne olabilir? Panik barlı dışarıya doğru açılan yangına dayanımlı kapılar tesis edilirse, bunlar olası bir yangında kaçış için hem uygundur hem de dışarıdan giriş için hırsıza sıkıntı oluşturur. Çünkü onlar sadece içeriden dışarıya doğru açılabilen kapılardır. Güvenlik önlemleri adına ise, madem böyle bir yurdu tesis ediyorsun, hırsızdan korkuna kilitliyorsun. O zaman ne yapabilirsin? Hırsıza karşı önlemler alabilirsin. Oradaki yangın merdiveni, tamamen şekil ve ruhsat amaçlı durmaz. Gerçekten işlevini yerine getirmek adına olası bir yangın afetinde içerideki insanların tahliyesini sağlamak için tesis edilir. Yangın merdivenleri, işlevini yerine getirebilmesi açısından uygun tesis edilmesi gerekmektedir” dedi.

“Yangın felaketinin farkındalığı için can mı vermemiz gerekiyor?”
Türkiye’deki denetimlere de değinen Mergen, şöyle devam etti:
“Bir yapı, müteahhit firmanın aldığı ruhsat gereği kişiye tesis ediliyor. Ondan sonrası tamamen binayı alan kişinin sorumluluğundadır. İşçi sağlığı, iş güvenliği uzmanları olsun, binayı teslim alan kişi olsun. Burada ise tamamen duyarlılık ön plana çıkıyor. Türkiye’de biliyoruz ki bir şey hemen yerine cuk diye oturmuyor. Bunun için bir zaman gerekiyor. Dolayısıyla kişilerin yangın felaketinin farkındalığı için can mı vermemiz gerekiyor? Elbette ki hayır. İtfaiyenin geçmişine bakacağımız zaman yıllar önce Tuzla’da çok büyük bir yangın olmuştu. Bu Tuzla’daki yangından sonra itfaiyeye ve yangın afetine bakış değişti ve itfaiye teşkilatları yapılandırılmaya başlandı. Böyle bir afetin mi olması gerekiyordu ki yangın merdivenlerine veya bir yangının farkındalığının arttırılması için? Gerçekten bunlar çok üzücü. Ama maalesef Türkiye’de bazı şeyler hemen oturmuyor. Standartlar, yönetmelikler bunu belirtiyor ama uygulama açısında sıkıntı yaşıyoruz. Umarım ileriye dönük olarak bu farkındalığımız artar ve gidişat düzelir.”
Açıklamanın ardından Yangın Güvenlik Uzmanı Mergen, yönetmeliğe tam anlamıyla uygun yangın merdivenlerini yerinde göstererek, olması gerekenleri anlattı.
Öte yandan, Eskişehir’de bazı binaların yangın merdivenlerinin kapılarının hala kilitli olduğu görülürken, bazı binaların ise yangın merdivenlerinden yere inmenin mümkün olmadığı görüldü.

Kadir Çetin - Aydın Sarıoğlu

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya UCLG Başkanı Altay: “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” Dünya Belediyeler Birliği olarak bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika’da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısına başkanlık etti. Başkan Altay, “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” dedi. Kosta Rika San Jose Ulusal Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nın Resmi Açılış Töreninde dünya belediyelerine seslenen Başkan Altay, konuşmasının başında Kosta Rika hükümetine sıcak misafirperverlikleri için teşekkürlerini iletti. “Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır” Kosta Rika’da yalnızca yönetim kurulu toplantısı için değil, teşkilatın 20. yılını kutlamak amacıyla da bir araya geldiklerini kaydeden Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güzel buluşmada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz günler benim açımdan çok önemliydi. Hemşehrilerimizin büyük desteğiyle Benim Şehrim Konya’nın Belediye Başkanlığına yeniden seçildim. Hepinizin tahmin edebileceği üzere, şehrimde yaşayan vatandaşlarımızın güvenine sahip olmak büyük önem taşıyor ve UCLG’de aktif olarak yer almam için bana güç veriyor. Bu güzel ve tarihi yerde bir araya gelirken, birlikteliğimizi ve köklü iş birliğimizi sağlayan geçmiş mirasımız üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Şehir diplomasisi ile şehirler ve bölgeler arasındaki iş birliği yeni bir olgu değildir. Hatta Birleşmiş Milletler ve Milletler Cemiyeti gibi küresel kurumlardan bile daha eski bir geçmişe sahiptir. Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır. Onlar, çok düzeyli yönetişimin küresel zorluklara karşı çözümün bir parçası olacağı bir dünya hayal etmişlerdi. Halkla iç içe ve barış içerisindeki hükümetlerin, dayanışmayı ve kolektif ilerlemeyi teşvik edebileceğini öngördüler. Parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduğum UCLG, her gün ve her çalışmasında bu değerli amaç için çabalıyor.” “Teşkilatımızın kurulması, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur” Bugün, silahlı çatışmaların gölgesinde ve yaklaşan iklim felaketiyle, uluslararası sistemin felç olduğunu ve karşı karşıya oldukları karmaşık krizleri ele almakta zorlanır duruma geldiklerine dikkati çeken Başkan Altay, “Bu sebeple, hareketimizin ve temsil ettiği ilkelerin önemi hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024 yılında, Dünya Teşkilatımızın şu anki yapısıyla kuruluşunun 20. yılını kutluyoruz. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın 2004 yılında Paris’te kurulması ve dünyanın dört bir yanından başlıca yerel ve bölgesel yönetim birliklerini bir araya getirmesi, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur. UCLG, kendisinden önce gelen yüzyıllık belediye hareketinin doğrudan mirasçısıdır” diye konuştu. “Sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız” Kutuplaşmanın uluslararası ilişkileri derinden etkilediği bir dönemde birliğin yenilenen amacına da zaman ayıracaklarını vurgulayan Başkan Altay, “Bu yönetim kurulunun sloganı olan ‘insanların gücü’, yerel ve bölgesel yönetimlerin dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirme gücünü yani; bizim gücümüzü yansıtmaktadır. Yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcisi olarak sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız. Adanmışlığınız, tutkunuz ve ortak vizyonumuza olan sarsılmaz bağlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hep birlikte ‘iyiye doğru olan değişimin mimarları’ olmaya devam edelim, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayalım” ifadelerini kullandı. Toplantıya Kosta Rika Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Stephan Brunner, San Jose Belediye Başkanı Johnny Araya, yeni dönemde San Jose Belediye Başkanlığı yapacak Kelvin Cruz, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz ve üye belediye başkanları katıldı. Başkan Altay UCLG ana tüzük komitesi toplantısına başkanlık etti Açılış konuşmalarının ardından Başkan Altay, 7 kıtadan yönetim kuruluna üye belediye başkanlarının da yer aldığı UCLG Ana Tüzük Toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Altay, UCLG dönem başkanlığı görevini kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü ifade ederek, “Şu anda ülkemizden çok uzak bir coğrafyada Kosta Rika’da bulunuyoruz. UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantımızı icra ettik. Şehirlerimizin problemi olan başta iklim değişikliği ve göç konuları olmak üzere diğer konularla ilgili istişarelerde ve değerlendirmelerde bulunduk. Ayrıca bulunduğumuz her yerde Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunmak için burada görüşlerimizi beyan ediyoruz. UCLG Kosta Rika Yönetim Kurulu toplantımızın şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Prof. Dr. Şahiner, Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı Medical Point Gaziantep Hastanesi, akademisyenlerden oluşan uzman ekibini genişletmeye devam ederek, kadrosuna Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner’i dahil etti. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şahiner, 2002’de Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2011’de Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Uzmanlık eğitimini tamamlayan Şahiner, 2015 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde (Laparoskopik Kolon & Rektum Cerrahisi), 2016 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde (ÇAPA) tam zamanlı Fellowship öğretim üyesi olarak (Karaciğer Nakli ve İleri Safra Yolları Cerrahisi) eğitimini tamamladı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaklaşık 10 yıl (2014-2023) öğretim üyeliği yaparak birçok tıp doktoru ve uzmanlık öğrencisine eğitim verdi. Başta karaciğer, safra yolu, pankreas kanseri ve ileri laparoskopik cerrahi yöntemler olmak üzere çeşitli özellikli ameliyatları gerçekleştirerek bölge halkının sağlığına kavuşmasında önemli rol aldı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcılığı, Genel Cerrahi Yoğun Bakım Sorumlu Hekimliği, Ameliyathane Sorumlu Hekimliği, Genel Cerrahi Klinik ve İdari Sorumlu Hekimliği, Bilimsel Araştırmalar Komisyon Başkanlığı, AR-GE Kurucu Üyesi ve Başkanlığı, Beslenme Destek Timi Kurucu Üye ve Başkanlığı, Klinik Araştırmalar Etik Kurul Üyeliği ve Başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği, Mezuniyet Öncesi Eğitim Komisyon Üyeliği gibi birçok klinik ve idari görevi başarı ile gerçekleştirdi. Şahiner, çok sayıda ulusal ve uluslararası kongrede davetli konuşmacı ve oturum başkanlığı yaptı. 2017 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yılın hekimi ödülüne layık görülen Dr. Şahiner’in bilimsel dernek ve meslek kuruluşlarından da ödülleri bulunmaktadır. Türk Cerrahi Derneği, Türk Hepato-Pankreato-Biliyer Cerrahi Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Ulusal Endoskopik & Laparoskopik Cerrahi Derneği, Türk Dâhili ve Cerrahi Yoğun Bakımlar Derneği ve Ankara Cerrahi Derneği gibi saygın mesleki kuruluşlara üyelikleri bulunmaktadır.