POLİTİKA - 16 Nisan 2018 Pazartesi 10:41

Türkiye'den Fransa'ya sert cevap!

A
A
A
Türkiye'den Fransa'ya sert cevap!

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin Suriye’deki kimyasal tesislerin vurulmasına yönelik desteğine ilişkin, “Türkiye doğruyu ve ilkeleri kim savunuyorsa onlarla yan yana gelmekten çekinmemektedir" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Katar’da gazetecilerin sorularına yanıtladı. Bozdağ, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un "Suriye saldırısı ile Türkiye ile Rusya’yı ayırdık" sözlerine "Suriye politikamız, herhangi bir ülkenin yanında veya karşısında olma politikası değildir, hakkın ve doğrunun yanında olma politikasıdır" diye yanıt verdi. Suriye’de sivillerin yerinden yurdundan edilmesine karşı, bölgede yuvalanan terör örgütlerine karşı mücadele edildiğini anlatan Bozdağ, “Rejimin sivil masum insanları öldürmesine yerinden yurdundan edilmesine karşı çıkıyoruz. Rejimin desteklenmesine terör örgütlerinin desteklenmesine karşı çıkıyoruz” dedi.

“TÜRKİYE DOĞRUYU VE İLKELERİ KİM SAVUNUYORSA ONLARLA YANYANA GELMEKTEN ÇEKİNMEMEKTEDİR”
Türkiye’nin ABD ile PKK-PYD-YPG-KCK terör örgütlerine verdiği destek noktasında anlaşamadığını ifade eden Bozdağ, “Onlara DEAŞ terör örgütüyle mücadelede başka terör örgütlerini kullanılmasının yanlış olduğunu her defasında ifade ediyoruz. Biz bu noktada ABD ile politika birliğine sahip değiliz. Türkiye’nin bu tutumu değişmemiştir” diye konuştu. “Rejimin kayıtsız şartsız desteklenmesine de Türkiye karşı çıkmaktadır” ifadelerinin kullanan Bozdağ, “Bazı ülkeler Esad rejimini kayıtsız şartsız desteklemektedir. Türkiye bu noktada rejimin değişmesine bu kadar suçu işleyen bu rejimin ayakta durmasının yanlış olduğunu ifade ediyor. Biz bu politikamızda da Rusya’yla İran’la farklı bir noktada duruyoruz. Türkiye ne Rusya ve İran’la aynı hedeflere koşan bir ülkedir. Ne de ABD ile aynı hedeflere koşan bir ülkedir. Biz bölgedeki doğrular, Rusya İran’la birlikte hareket etmemizi gerektiğinde onlarla beraber hareket etmekten çekinmedik. Amerika ile hareket etmemiz gereken durumlarda Amerika ile birlikte hareket etmekten çekinmedik. Türkiye burada doğru ve ilkelerden yana bir tavır koymaktadır. Bu doğru ve ilkeleri kim savunuyorsa onlarla yan yana gelmekten çekinmemektedir. Bizim burada yaptığımız tamamen budur. Doğru ne diyorsa biz onu savunuyoruz. Onlarla beraber oluyoruz. Bölgede yaşanan sorunlardan en fazla zarar gören ülke olmamız da bunu zorunlu kılmaktadır” şeklinde konuştu.

“BİZİM İSTEDİĞİMİZ ŞEY ARTIK KANIN DURMASI”
Türkiye’nin bölgede yaşanan çatışmaların daha fazla sürmesinden rahatsız olduğunu vurgulayan Boğdağ, “Bölgenin uluslararası güçlerin bazı devletlerin güç, çıkar, nüfuz kavgasına kurban edilmesinden rahatsızız. İç politik dengeler değiştirmek için bölgede farklı farklı atraksiyonlar yapılmasından rahatsızız. Bizim istediğimiz şey artık kanın durması göz yaşının bitmesi, çatışmaların sona ermesi, huzur barış ve istikrarın kalıcı bir şekilde tesis edilmesi siyasi çözümün hayata geçirilmesidir” dedi.

“ESAD’IN BÜTÜN YAPTIKLARINI YOK SAYARAK ADETA ESAD’A ÜSTÜ KAPALI DESTEK VERMEKTİR”
CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Esad’a iyi ki bomba attılar diyenin yüreğinde insanlık yoktur. İnsanın öldürülmesinden zevk alınmaz” açıklamalarına ilişkin Bozdağ şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nu anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Suriye’de milyonlarca insan yerinden yurdundan edildi. Yaklaşık 3 buçuk milyonu Türkiye’de bulunuyor. Başka ülkelerde de var. On milyonu aşkın insan yerinden yurdundan edildi. 800 bini aşkın sivil masum savunmasız ve çaresiz insanda Esad’a bağlı güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Esad’ın kurduğu gayrimeşru milisler tarafından öldürüldü. Ben sayın Kılıçdaroğlu’ndan Esad’a karşı bölge bir laf söylendiğini duymadım” diye konuştu.
Şuanda Suriye’de mevcut pek çok ülke olduğunu söyleyen Bozdağ, “Esad’ın kendi ülkesinde pek çok yerinde hakimiyeti yok. Kendi ülkeni başka ülkelerin bu kadar at oynatmasına imkan verir hale nasıl düşürdün diye keşke Esad’a karşı kükreseydi. Ama bakıyoruz bunu yapmıyor. Ne yapıyor. Kendi milletvekillerini Esad’a gönderiyor. Onunla fotoğraf çektiriyor. Öte yandan da Esad’ın bütün yaptıklarını yok sayarak adeta Esad’a üstü kapalı destek vermektir. Şuanda yaptığı budur. Ben buradan soruyorum. Esad’ın kimyasal silah kullanması insanlık suçu mudur değil midir? Eğer bu bir suçsa kabul edilemez bir durumsa o zaman Esad’a karşı yaptırım uygulamanın neresi yanlıştır” şeklinde konuştu.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ TARİHİ BİR DEĞİŞİM”
Cumhuriyet tarihi boyunca anayasada çok köklü değişiklikler yapıldığını vurgulayan Bozdağ, “Bu değişikliklerin içerisinde en önemlisi hangisidir” diye sorarsak bana göre en önemlisi Parlamenter Hükümet Sisteminden, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçişi sağlayan anayasa değişikliğidir. Bu tarihi bir değişim ve dönüşüm olmuştur ve Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 100 sene sonra Türkiye yeni yüzyıla, yeni bir yüzyıla kapı aralarken parlamenter hükümet sisteminden vazgeçerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile girmeye karar vermiştir. Tabii Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Yasama ve yürütmenin birbirinden tam ayrı olması birbirine karşı tam bağımsız olmasını sağlamaktadır. Ayrıca güçlü yasamayı, güçlü yürütmeyi ve millet iradesinin her ikisini de güçlü bir şekilde tahinli zorunlu kılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi siyasi istikrarı kalıcı ve güçlü iktidarı sürekli bir şekilde sistemin doğal sonucu olarak ortaya koymaktadır. Parlamenter sistemde de güçlü iktidarlar çıkıyor ama halk sandıkta oy verirse çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, sistemin doğal sonucu olarak yüzde 50 artı biri almayana iktidar yolu kapalı olduğu için doğrudan istikrar sistemin doğal sonucu olarak, güçlü iktidarda sistemin doğal sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Hızlı karar alma, alınan kararları hızlı uygulama Türkiye’nin zaman kaybetmesine enerjisini boşa harcanmasına engel olacak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılına giderken daha güçlü bir şekilde kararlı bir şekilde yol almasını sağlayacaktır. Sistemi halkımız 16 Nisan 2017’de değiştirmeyi kabul etmiştir. İnşallah 2019 seçimlerinde de sistemin ilk uygulamasına halkımız sandıkta seçeceği yeni cumhurbaşkanıyla izin verecektir ve sistem 2019’da yürürlüğe girecektir” dedi.

“CHP, AK PARTİ’Yİ ÖRNEK ALSIN”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin sistemin değiştiği halde hala sistem değişmemiş gibi davranmaya sistem değişmemiş gibi konuşmaya sistem değişmemiş gibi çalışmaya devam ettiğini söyleyen Bozdağ, “Benim onlara tavsiyem şu; kafanızı kuma gömmeyin sistem değişmiştir, parlamenter sistem artık geride kaldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var ve 2019 seçimleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin öngördüğü usülde yapılacaktır. Onun için siz de artık bunu kabul edin, içinize silindirin ve yeni sisteme göre seçimlere hazırlanın diye tavsiyede bulunuyorum. Aksi takdirde 2019 seçimlerinde daha büyük bir kayba uğrayabilirler. Tabii oturma eylemi yapmalarını da işin doğrusu yadırgıyorum. Çünkü bir yandan AK Parti’yi geçmek onlardan daha fazla halktan destek almak istiyorlar bir yandan oturuyorlar. Benim onlara tavsiyem şu; oturarak AK Partili yarış yapamazsınız hatta yürüyerek de AK Parti’yle yarışamaz bunlar. Koşarak da AK Partiyle yaşamaz. Çünkü AK Parti 16 yıldır iktidarda ve milletten aldığı enerji ile güçlü koşuyor. Hem de çok iyi koşuyor. Büyük bir maratoncu, şuurlu bir biçimde koşuyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi, koşarak yetişemeyeceği veya yürüyerek yetişemeyeceği AK Parti’yi oturarak koşmasını ve yürümesini engellemeyi düşünüyorsa boşuna uğraşıyor. AK Parti’ye oturarak engellemeleri mümkün değildir. AK Parti yoluna devam edecektir. Benim onlara tavsiyem oturma vakti değil ayağı kalksınlar AK Parti’yi örnek alsınlar. AK Parti nasıl çalışıyor, nasıl koşuyorsa onlar da aynı tempoyla devam etsinler. Cumhuriyet Halk Partisi uzunca bir zamandır meşru bir siyasi partinin mücadele yöntemlerini kullanmak yerine bazı terör örgütlerinin silahsız eylem yöntemlerini kullanıyor. İşte diyelim ki eylem kavramı siyasetin işi değildir. Siyaset fikir üretir, program üretir, proje üretir. Bunları halka anlatır halkın bunlara desteğini ister, kalkınma ile iktidara gelince; Bu fikir ve projelerini programlarını hayata geçirir. Kim eylemi yapıyor? Bakıyorsunuz işte eylem yapanlar başka kişiler. Siyasi partiler eylem yapmak için değil, o eylem yapmak isteyenlerin düşüncelerini benimsiyorlarsa o düşünceleri iktidara taşımak için vardırlar. Onun için örgütlenirler, onun için mücadele yaparlar. Ama belli ki Cumhuriyet Halk Partisi marjinal grupların bazı terör örgütlerinin silahsız eylem yönetimlerini kullanıyorlar. Bundan onlara hayır gelmez. Eylem kavramı bu millette kabul gören bir kavram değil. Vatandaş eylem kavramını duyunca rahatsız oluyor” diye konuştu.
CHP’nin proje, program üretseler onlar için daha avantajlı olacağını belirten Bozdağ, “Eylem yaparak, oturarak, durarak, yatarak AK Parti’yi yeneceğini düşünenler yani çok büyük bir yanılgı içindeler. Hani halkımız arasında bir söz var ya lafla peynir gemisi yürümediği gibi oturarak da bir gemiyi yürütme imkânı yok. Yazık diyorum onlara sadece CHP’yi çökerttiler, mecalsiz hale getirdiler artık şimdi oturttular yerine. Allah yardımcıları olsun” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Gaziantep’te başladı Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde Gaziantep’te başladı. Türkiye Minikler Karate Şampiyonası, Türkiye genelinde 1500 sporcu, sporcu ailesi, antrenör ve hakem ve federasyon görevlilerinin katılımıyla Gaziantep’te başladı. Karataş Şahinbey Spor Salonu’nda Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde 19 Nisan’da başlayan ve 21 Nisan tarihine kadar devam edecek olan şampiyonada, ilk gün müsabakaları dikkat çekti. Düzenlenen şampiyonaya Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz’un yanı sıra federasyon yöneticileri ve protokol üyeleri de katıldı. “Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım” Çocuklara okullarına devam ederken sporda da destek olunması gerektiğini belirten Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz, Gaziantep’i biz kültür mirası şehri, gastronomi şehri olarak biliyoruz ama burada olduğumuz 2 gün içerisinde çok değişik bir gözlem yapma fırsatı buldunuz. Öncelikle belediyecilik nasıl yapılır, bir insanın hayatına nasıl dokunur, bu hizmetler nasıl yapılır, halka hizmet nasıl yapılır bunları Şahinbey Belediyesinde gördük. Ben sadece bu şampiyonaya destek oldukları için değil, böyle güzel bir ortamı bize verdikleri için ve bu güzel hizmetleri Gaziantep’in dışından gelmiş olmamıza rağmen bizlere hissettirdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Çocuklarımız bu şampiyonaya katıldılar. Demek ki yeşil kuşaktalar en zor aşamayı geçtiler. Çünkü sarı kuşaktan sonrası çok önemlidir. Bundan sonra çocuklarımıza siz velilerimizin çok destek olması lazım. Bu çocuklarımız sadece sporumuzun değil geleceğimizin de teminatı. Bu çocuklarımızdan nasıl 4 tane olimpiyat madalyalı karate sporcusu çıkardıysak belki onların yerine gelecekler. Bizim 4 olimpiyat madalyalı sporcumuzun 1 tanesi mühendis, 3 tanesi öğretmen. Yani hem spor hem okul bir arada olabilir. Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım. Minik yavrularımızın heyecanına desteğimizi devam ettirelim. Herkese katılımları için teşekkür ediyorum” dedi. “Gençlerimizi spora teşvik ediyoruz” Yapılan spor salonları ve yapılan projelerle genç ve çocuk yaştaki tüm herkesi spora teşvik ettiklerini söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Yarışmaya katılan tüm gençlere başarılar diledi. Tahmazoğlu, “Türkiye Minikler Karate Şampiyonası’nın Gaziantep’te yapılmasından dolayı başta Karate Federasyonu Başkanımıza, yönetim kurulu üyelerine emeği geçen herkese teşekkür ederim. Aynı zamanda Gaziantep bir Spor kenti ve çok sayıda gencimiz var. Türkiye’deki en genç nüfusa sahip illerden ve ilçelerden biriyiz. Gençlerimizin eğitimlerinin yanı sıra bir kültür sanat alanıyla ilgilenmeleri çocuklarımızın geleceği açısından çok önemli. Hem vücudu zinde tuttuğu gibi hem disiplinli bir çalışma sağlayıp, gençlerimizin eğitim hayatında da, iş hayatında da her alanında başarılı olmayı sağlayan bir unsur. Çocuklarını spora teşvik ettikleri için velilerimize teşekkür ediyorum. İçerisinde bulunduğumuz Şahinbey Spor salonumuz, hemen 2 km ötede Şahinbey Akkent Spor Köyümüzü ve yaklaşık 3- 4 km ötede Türkiye Geleneksel Sporlar Merkezi yaptık. Bu projelerle tüm gençlerimizi spora teşvik ediyoruz. Yarışmaya katılan tüm gençlerimize tüm çocuklarımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gür ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.