TEKNOLOJİ - 30 Eylül 2016 Cuma 16:10

Türkiye’nin geleceğini onlar yazacak!

A
A
A
Türkiye’nin geleceğini onlar yazacak!

Ekim ayında başlayacak eğitimlerle çocuklar en güncel teknolojiyi kullanarak eğitim alacaklar. Eğitim kapsamında çocuklar kendi 'drone’larını uçuracak, robotlarını tasarlayacak, uygulama geliştirecek ve kodlama yaparak ülkemizin dijital devrimine katkıda bulunacaklar!

Teknolojiye meraklı 7-17 yaş arasındaki çocuklar için PlayLab Türkiye tarafından özel olarak tasarlanan eğitim programlarıyla çocuklar teknolojinin son trendlerini bizzat deneyimleyecekler. Bunlar arasında; web sitesi tasarlamak, kod yazmak, programlama ve uygulama geliştirmek ,dijital müzik ve film yapımı, drone tasarımı ve profesyonel uçuş deneyimi, 3D yazıcılarla kendi oyuncaklarını yapmak, bilgisayar oyunlarının tasarımı ve kodlaması, blog yazmak ve blogger olmak ve Mine Craft ile hayallerindeki dünyayı yaratmak gibi son dönemin en çok takip edilen gelişmeleri yer alıyor.

Dünya kodlama eğitimleri konusunda seferber oldu

PlayLab Türkiye Kurucu Ortağı ve TBD (Türkiye Bilişim Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi Levent Karadağ, Gartner’ın raporuna göre 2025 yılında bir trilyon cihazın internete bağlanacağını ve bu bugünün çocuklarının dijital dönüşümü şekillendireceğini ifade ederek, özellikle gelişmiş ülkelerin ulusal ve uluslararası ölçekte çocuklara yönelik “kodlama hareketleri” başlattıklarına dikkat çekti. Karadağ; Steve Jobs, Bill Gates, Mark Zuckerberg ve bilgisayar alanında daha birçok ismin küçük yaşta programlama öğrendiğine dikkat çekerken, Mark Zuckerberg’in 9 yaşında kod yazmayı öğrendiğini, Bill Gates’in ilk programını 13 yaşında yazdığını ve 15 yaşında BASIC dilinin yeni bir versiyonunu tasarlayıp yazdığına vurgu yaptı.

Bilişim sektörü kendi bilişim elçilerini yetiştirecek

Levent Karadağ, PlayLab Türkiye olarak geliştirdikleri eğitim programı ve hedefleri ile ilgili ise şu şekilde konuştu: “Günümüzde çocukların teknolojiye adaptasyonu oldukça hızlı oluyor. 

Geleceği çocuğunuzun oynadığı oyuncaklar belirlediği için bizler bu süreçte teknoloji bağımlısı bir nesil değil, teknolojiyle üreten bir nesil yetiştirmek istiyoruz. PlayLab Türkiye olarak dünyada kabul görmüş ve uygulanan en son eğitim teknolojilerini eğitim programımıza dahil ettik. STEM (Science, Technology, Engineering and Mathematics) ve FeTeMM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitim programlarının birarada verildiği programlarımıza daha çok bilişim sektörünün ilgi gösterdiğini gözlemliyoruz. Teknolojiyle hayatını kazanan anne-babalar, çocuklarını teknolojinin sunduğu imkanlarla eğitmek istiyorlar. Bu kapsamda hedefimiz daha fazla kurumsal şirkete ulaşmak ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak, eğitim programlarımızı yaygınlaştırmak” dedi.

Geleceği ancak hayal edebilenler yazabilir

PlayLab Türkiye Kurucu Ortağı Nurhan Demirel ise çocuklardaki teknoloji kullanım düzeyini ancak eğitimle yükseltebileceklerini belirterek: “Dünyadaki eğitim metodlarını incelediğimizde tek başına teknolojiye dayalı eğitim sisteminin eksik kaldığını gördük. Teknolojik enstrümanları kullanarak eğitim metodlarının yanı sıra, çocuklarımıza, günümüz eğitim sistemiyle, hayal kurmaları için pek fırsat sunmuyoruz. Hayal eden çocuklar ise bugün dünyanın önde gelen gelişmelerine yön veren insanlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Bu gözlemlerden sonra, okulumuzda önceliği çocuklarımızın hayal kurmalarına fırsat vermek olarak belirledik. Eğitim programlarımızda çocuklara sanat, müzik ve fotoğraf gibi pek çok sanat dalı ile multidisipliner bir şekilde çalışabilecekleri bir program hazırladık. Düşündüğünü ifade edebilen, dijital teknolojileri kullanarak yeni ürünler ve gelişmeler ortaya koyabilen öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz.

“Built with technology” yani teknoloji ile inşa et sloganı ile hayata geçirilen PlayLab Türkiye eğitimleri, teknolojiyi merkeze alarak, ülkemizin geleceğini teknolojiyle inşa etmeyi hedefliyor. Kısa ve uzun dönemli eğitim programlarıyla “herkes için ulaşılabilir teknoloji eğitimi” fırsatları sunmayı hedefleyen PlayLab eğitimlerine bireysel ya da kurumsal olarak katılım mümkün olabilecek. “dedi.

Teknoloji üreten bir toplum olmamız şart

Demirel, ileri teknolojiye yönelik yeni bir dünya düzeni kurulduğuna dikkat çekerek; “Bu anlamda teknolojiyi tüketen değil, artık üreten konumunda olmamız gerekiyor. Bizler PlayLab için teknolojiyi sanat ve bilimle buluşturan programlar hazırladık. Çocukların özellikle dil, matematik ve tarih derslerini öğrenmelerini kolaylaştıracak, dijital çağın gerekliliklerine ve dünya standartlarına uygun, ilgi çekici bir eğitim programı kurguladık. Çocuklarımızın yanı sıra özellikle ailelerin bu programı çok seveceğine inanıyoruz. “ dedi.

Eğitimler Ekim ayında başlıyor!

Ekim ayı itibarı ile eğitimlere başlayacaklarını belirten Demirel: “Eğitimler, Üniversite Kampüsleri başta olmak üzere Avrupa ve Anadolu yakalarında bulunan atölyelerimizde gerçekleşecek.Eğitimlerle ilgili detaylı bilgiye PlayLab-tr.com adresinden ulaşılabilir. “ şeklinde bilgi verdi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Özgür Özel: “Görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Görüşmenin içeriğine, devlet geleneklerine uygun, siyasi kültürümüze uygun bir şekilde belki kısa bir ön müzakere yapar arkadaşlar ardından görüşmeyi gerçekleştiririz. Benim görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur” dedi. CHP Genel Başkanı Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM’de düzenlenen resepsiyona katıldı. Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, anayasa değişikliği konusunda kapıları kapatmadıklarını ancak belirli şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile randevusuna yönelikte konuşan Özel, olumlu bir havada geçmesini ve sonuç almayı ümit ettiklerini söyledi. “Görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur” Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştireceği görüşme öncesinde CHP’nin önceki genel başkanları ile görüşeceğini söyleyen Özgür Özel, "Bu her iki tarafında önem atfettiği bir çalışma ziyareti diyebiliriz. Her ikimizin de gündemleri var, o gündemleri takip edeceğiz görüşmede. Randevuyu talep ettikten sonra netleşirken, görüşmenin içeriğine, devlet geleneklerine uygun, siyasi kültürümüze uygun bir şekilde belki kısa bir ön müzakere yapar arkadaşlar, ardından görüşmeyi gerçekleştiririz. Benim görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur” ifadelerine yer verdi. Anayasa değişikliğine kapılar açık Anayasa değişikliği hakkında da konuşan Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dinlemeden kesin bir şey söylemesinin yanlış olacağını dile getirdi. İktidarın anayasaya uyması konusunda gerekli ilerlemeleri görmeleri halinde kendilerinin de müzakere görüşmelerine katkı sağlayacağını söyleyen Özel, herhangi bir erken seçim talebinin seçmene saygısızlık olacağını, yerel seçimlerde bunun talep etmek için oy istemediklerini ve millet istemeden kendilerinin de erken seçim istemeyeceğini söyledi. İkinci görüşme olur mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştireceği görüşmenin ardından tekrar bir araya gelip gelmeyeceklerine yönelik sorulan soruyu cevaplayan Özel, "Bu ikili ilişkiler, o toplantıya kimin nasıl geldiğine ve nasıl ayrıldığına, o toplantıdan ayrıldığında o toplantıyı verimli bulup bulmadığına bağlı. Bu iki taraflı bir şey. Siyasette her iki tarafta memnunsa, toplum bundan memnunsa ve toplumun, insanların yüzü gülüyorsa yüz güldürmek siyasetçilerin işi. Ama beyhude bir çabaysa o zaman tekrarlanmaz. Ben tekrarlanacağı ve sonuç alabileceğimiz bir görüşmeyi ümit ediyorum” diye konuştu.
İzmir İzmir’de 3 kişiyi öldüresiye döven 6 şüpheli adli kontrolle serbest İzmir’in Karşıyaka ilçesinde 3 kişinin demir sopalarla öldürülesiye darp edildiği olayda 6 şüpheli adli kontrolle serbest kaldı. Olay, geçtiğimiz pazar günü akşamı Karşıyaka ilçesi Bostanlı Mahallesi 2018. Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, U.K. (23), O.S. (23) ve M.Y. (22) adlı kişiler, kafenin önünde oldukları esnada tanımadıkları 7 kişilik grubun demir sopalarla saldırısına uğradı. Saldırı anı kafede oturan bir vatandaş tarafından cep telefonu ile kaydedilirken, hastaneye sevk edilen gençlerden U.K.’nin aldığı darbelerle kafasından yaralandığı öğrenildi. Adli kontrolle serbest kaldılar İstihbarat Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından şüphelilerin tespiti ve yakalanmasına yönelik geniş kapsamlı başlatılan çalışmalarda, suça sürüklenen çocuklar E.Y., E.S, M.E.T. ve A.İ. ile şüpheliler A.B. ve S.A. dün yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerin tamamı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan dün, konuyla ilgili İzmir Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, “Karşıyaka ilçesi Bostanlı Mahallesi 2018. Sokak üzerinde 21 Nisan’da saat 22.30 sıralarında meydana gelen kavga olayı ile ilgili olarak İl Emniyet Müdürlüğümüze bağlı ekipler tarafından yapılan araştırmalarda 3 şahsın Bornova ilçesinde ikamet ettikleri ve gezmek amaçlı Bostanlı’ya geldikleri, daha sonra yaşanan tartışma sonucunda bir grup tarafından darp edildikleri anlaşılmıştır. İstihbarat Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından şüphelilerin tespiti ve yakalanmasına yönelik geniş kapsamlı bir çalışma başlatılmıştır. Yapılan saha ve kamera çalışmalarında olayın suça sürüklenen çocuklar E.Y., E.S, M.E.T. ve A.İ. ile şüpheliler A.B. ve S.A. tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiş, adı geçen şahıslar 22 Nisan 2024 günü yakalanmıştır. Olaya karışan diğer şüphelilerin tespiti ve yakalanmasına yönelik çalışmalar ile birlikte adli tahkikata devam edilmektedir” ifadelerine yer verilmişti.
Bursa Başkan Erdem: “Salça ihracatının önü açılmalı” Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, salçalık domateste uygulanmak istenen ihracat kotasının acilen kaldırılması gerektiğini belirtti. Başkan Erdem, kotanın kalkmaması halinde sanayici ve çiftçiyi zor bir durumun beklediğini ifade etti. Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, domates salçasına uygulanan kotanın kalkmaması halinde sanayici ve çiftçiyi çok vahim bir durumun beklediğini belirtti. Başkan Erdem, ”Türkiye’de 2022 yılında salçalık domates ekim alanlarımız 330 bin dekar iken 2023 yılında 480 bin dekarlara kadar çıktı. Bu artış hem ülke içindeki salça tüketimini fazlasıyla karşılıyorken hem de ihracat yolunu açıyor. Fakat ihracatta konulan kotalar başta salça sanayimizi sonra çiftçimizi ve diğer paydaşları inanılmaz şekilde yoruyor. Bununla birlikte ülke ekonomisine, istihdama büyük zararlar veriyor. Bu dönemde Türkiye’nin artan ihracat potansiyelini doğru bir matematik yapılarak iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Salça sanayicimizin önü şimdiden açılmalı. Salça üretimi zamanı geldiğinde sanayicimiz sıkıntıya girmemelidir. Sanayici sıkıntıya girdiğinde çiftçilerimiz, işçilerimiz, nakliyecilerimiz, esnafımız vs. tüm paydaşlarımız sıkıntıya giriyor. Bu büyük çarkın dönüşü görülmeli ve şimdiden önlem alınmalıdır. Köprüden sonraki son çıkıştayız. Bu kota ya tamamen kaldırılmalı veya sınırları genişletilmelidir” dedi.