EĞİTİM - 27 Nisan 2018 Cuma 15:06

Türkiye’nin ilk “Tersine Mentorluk Zirvesi” gerçekleşti

A
A
A
Türkiye’nin ilk “Tersine Mentorluk Zirvesi” gerçekleşti

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve Unilever iş birliğiyle düzenlenen Türkiye’nin ilk “Tersine Mentorluk Zirvesi”ne üniversite öğrencileri ve iş dünyası katıldı.

İlk tohumları 2017 yılında Unilever ile atılan “Tersine Mentorluk” çalışmaları yıl boyu gelişerek Ata Holding, Denizbank, Doğuş Otomotiv ve Turkish Women’s International Network’ün (TurkishWIN) katkılarıyla devam etti. Projeler her firmada farklı boyutlarda gelişme gösterdi ve farklı modeller oluştu.

Y kuşağı dünya nüfusunun neredeyse yüzde 40'ını oluşturuyor

Her türlü yeniliğe ve teknolojik gelişmeye çok çabuk adapte olabilen bir nesil olan Y kuşağı yani Millenial’lar doğmuş olduğu çağ itibarıyla dünya nüfusunun neredeyse yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu nesil iş dünyasında da bayrağı yavaş yavaş X kuşağından devralmaya başlamış durumdadır.

Küreselleşen dünya düzeninde varlıklarını korumak ve geleceklerini daha iyi şekillendirmek isteyen firmalar da Y kuşağı gençlerin ne istediklerini, neye önem verdiklerini anlama yoluna gidiyor.

Tersine Mentorluk Projeleri sayesinde firmalar Y kuşağının mezuniyetlerini bile beklemeksizin onların fikirlerinden, düşünce ve yeteneklerinden yararlanma fırsatı bulabiliyor. Genç üniversite öğrencilerinin şirketlerin üst düzey yöneticilerine mentorluk yaptığı bu program, hem öğrencilerin iş dünyasında var olmalarını, hem de yöneticilerin genç kuşağı yarının iş dünyasının nasıl olacağını anlamalarını ve stratejilerini bu yeni düzene göre şekillendirmelerini sağlıyor.

Öğrenciler stratejik projelere katkı sağlıyor

Birçok şirketin Y kuşağı bakış açısına göre süreçlerini ve organizasyon yapılarını gözden geçirme eğiliminde olduğu bu dönemde,  üniversiteden sistemli ve kurumsal bir şekilde destek almak yoğun bir ilgi görüyor. Firma içinden Y kuşağı olup yeni işe başlayanlarla yürütülen benzer projelerde üniversite öğrencilerinin de programa dahil edilmeleri, Tersine Mentorluğun başarısında önemli bir rol oynuyor. Rahat bir şekilde fikirlerini ifade eden üniversite öğrencileri böyle bir fırsat verildiğinde vizyoner öneriler ve projeler üreterek üst düzey yöneticilere veya stratejik projelere katkı sağlıyor.

Bu projenin öğrencilere farklı deneyimler kazandırdığını söyleyen Unilever İnsan Kaynaklarından Sorumlu YK Üyesi Steven Gross'un Mentoru, Nil Sözen,” Expat Tersine Mentorluk” benim için gerçekten çok değerli ve bana çok şey katan bir deneyim oldu. Unilever gibi bir şirkette, Steven gibi üst düzey ve yabancı bir yöneticiyle tanışıp ona Y jenerasyonu hakkında mentorluk yapmak benim için büyük bir fırsattı. Bu proje sayesinde önemli bir network’um oldu” dedi.

Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Harm Goossens'ın Mentoru, İrem Bilgili  bu proje hakkında şunları ekledi: ” Unilever Tersine Mentorluk Projesi ve CO-OP sayesinde belki de büyük organizasyonlar dışında göremeyeceğim Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Harm Goossens ile tanışma, kendisine bire bir sunum yapma ve fikirlerini alma şansına sahip oldum.”

Zirvede temsil edilen Tersine Mentorluk Projeleri şu şekilde sıralanıyor:

"Unilever İnsana Değer Projesi"

Öğrencilerin, Türkiye’deki tüm sektörler arasında son iki yıldır, hızlı tüketim sektöründe ise son 7 yıldır ‘En Çok Tercih Edilen İşveren’ unvanına sahip Unilever’in insan kaynakları stratejisini belirleyecek ekipte görev aldı. Y kuşağı olarak adlandırılan neslin iş hayatından, iş ortamından, işe alım süreçlerinden beklentileri ve iş yaşamındaki memnuniyetleri, Unilever'in insan kaynakları stratejisinin bu bağlamda gelecek beş yıl içinde nasıl şekilleneceğini belirlemeye katkı sağladı.

Yaklaşık olarak 2 ay süren projede Unilever Türkiye'nin üst düzey yöneticileri ve Bahçeşehir Üniversitesi öğrencileri takım olarak çalıştı. Öğrenciler Y kuşağı perspektifiyle yaptıkları çalışmalarını ve önerileri projeye dahil ettiler. İki ay sonunda proje Unilever Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya, İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Steven Gross öncülüğünde bizzat BAÜ’lü öğrenciler tarafından Unilever Türkiye yönetim ekibine sunuldu. Projenin sonuçları, Unilever’in 5 yıllık insan kaynakları yönetim stratejisinin belirlenmesine katkı sağladı.

"Unilever Expat Tersine Mentorluk Projesi"

Unilever ile bir yıldır sürdürülen ve  Türkiye’deki Expat yöneticilerini de kapsayan bu programda BAU’lu seçilen öğrenciler, Unilever Türkiye'de görev yapan aralarında Türkiye, Orta Asya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı Harm Goossens ve 33 ülkeden sorumlu İnsan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Steven Gross’un da olduğu başta 3 üst düzey  yöneticiye, sonrasında firmanın diğer expat yöneticilerine, önce Türkiye'de ve İstanbul'da yaşam, günlük yaşam ve iş dünyasına uyum gibi konularda mentorluk yaptılar. Devamında ise Y kuşağının iş dünyasından beklentileri, marka algısı gibi konular Tersine Mentorluk projesi kapsamında yer aldı. Ayrıca Unilever bünyesindeki bir çok yönetici ve eşleştikleri öğrenciler benzer programı yürütmeye devam ediyorlar. Bugüne kadar projelere 100’e yakın BAU öğrencisi dahil oldu ve dahil olmaya devam ediyor.

Denizbank "Bilakis" Tersine Mentorluk Programı

DenizBank tarafından başarıyla uygulanan, geçtiğimiz yıl birincisi düzenlenen ve 39 mentorun mezun olduğu Bilakis Tersine Mentorluk programında 1990 ve üzeri doğumlu Y kuşağı üyeleri, 1 mentee-3 mentor eşleşmesiyle belirlenen gündem başlıkları çerçevesinde DenizBank Üst Kurul üyelerine mentorluk yapıyor. 2017-2018 Akademik Yılı’nda 9 Bahçeşehir Üniversitesi öğrencisi de bu programda mentor olarak yer aldı.

"Doğuş Otomotiv Tersine Mentorluk Projesi"

Bahçeşehir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Kaan Özkorkmaz, Mart 2017 ayında o dönem Volkswagen Binek Araç Genel Müdürü olan Vedat Uygun ile Tersine Mentorluk projesi kapsamında çalışmaya başladı. Çocukluğundan beri tutkusu olan "otomotiv" sektöründe üst düzey bir yöneticiye tersine mentorluk yapan Kaan'ın bu özel program ile ilgili görüşleri şu şekilde:

"Tersine Mentorluk programı kapsamında, Vedat Bey ile her hafta VW Türkiye için "brand management" ve "customer experince" ile ilgili tespitlerimi ve fikirlerimi paylaştığım görüşmeler yaptık. Ayrıca bugüne kadar VW Türkiye yönetimi ile marketing toplantısına dahil oldum ve reklam ajanslarımızın katılımı ile gerçekleşen brainstorming buluşmasında açılış sunumunu ben gerçekleştirdim.”

Doğuş Otomotiv’in Mart 2018 ayında başlayan ikinci projesinde Bahçeşehir Mekatronik Müh. 3. Sınıf öğrencisi Arda Dizdaroğlu Dijital Dönüşüm ve Kurumsal İletişim Genel Müdürü Koray Bebekoğlu’na mentorluk yapmaya başladı.

“Ata Holding-BAU İş Birliği ve İK Projesi”

Bahçeşehir Üniversitesi ile ATA Holding arasında CO-OP iş birliği programı çerçevesinde oldukça etkin ve yoğun bir iş birliği hâlihazırda devam ediyor. ATA Holding’le sürdürülen stratejik iş birliği kapsamında, 3 öğrencinin katılımı ile “İnsan Kaynaklarında İnovasyon” projesine katkı sağlandı. Bu çalışma kapsamında 3 öğrenci, Y Kuşağı ekibi olarak ATA Holding Koordinatörü Tuncer Köklü ile birlikte çalıştı. İnovasyonun ATA Holding’in tüm şirketlerinin yapı taşların arasında yer aldığını belirten Köklü, gerçekleştirilen projeyle ilgili olarak; “ 1969 yılından beri var olan grubumuzda, her alanda uzun yıllardır yürüttüğümüz inovasyon çalışmalarının iş modelimize katkısını gördük. Farklı sektörlerde operasyonları olan bir yapıda, zamana ayak uydurmanın yanında, zamanın bir adım önünde yol alabilmenin önemine inanıyoruz. Bu yaklaşımla da Bahçeşehir Üniversitesi gençleri ile iş birliği içinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, yeni kuşakların bizden beklentilerini yorumlayabilmemiz için son derece faydalı oldu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gümüş balığının ihracat serüveni başladı İznik Gölü’nde gümüş balığı sezonu hızlandı. Yunanistan, Ukrayna ve Amerika’ya ihracatı yapılan ve bu ülkelerde işlendikten sonra cips olarak paketi 4 dolardan satışa çıkarılan gümüş balıkçılığı bu yıl bereketli başladı. İznik Gölü’nde son 25 yıldır yapılan gümüş balıkçılığında bu sezon sıcakların başlaması ile birlikte balıkçılar ağlarını İznik Gölü’ne bırakmaya başladı. 12 ay boyunca tutulması serbest olan ancak sıcak havaların başlaması ile tam anlamı ile sezonu açılan Gümüş balıkçılığı İznik Gölü’nde Orhangazi ve İznik’teki Su Ürünleri Kooperatiflerine bağlı balıkçılar tarafından yapılıyor. 5 kooperatif sezonu bereketli açtı Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifine bağlı su ürünleri kooperatifine bağlı balıkçıların İznik Gölü’ndeki Gümüş Balığı mesaileri de başlamış oldu. Sezonda toplam bin ton balığın tutulması hedeflenen bölgede bu yıl ki sezon da bereketli başlamış oldu. Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, gümüş balıkçılığı sezonunun tüm Orhangazi ve bölgeye hayırlı olmasını dileyerek, "Gümüş balığı ihraç ettiğimiz bir balık türü. Epey döviz getiren bir balık. Bu sene de bereketli, hamdolsun. Güzel bir başlangıç, inşallah sonu da iyi olacak" dedi. Zelkif Bektaş, şu anda İznik Gölü çevresinde faaliyet gösteren 5 ayrı kooperatifin yıllık bin ton gümüş balığı tutacağını belirterek, bu kooperatiflerin, Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini ifade etti. İznik yakasındaki kooperatiflerin Orhangazi kooperatiflerine oranla daha yüksek kapasiteli olduğunu da belirten Zelkif Bektaş, "Bu yıl çok bereketli bir sezon. İnşallah böyle devam eder" ifadelerini kullandı Zelkif Bektaş balığın Türkiye’de paketlenerek öncelikli olarak Yunanistan’a ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ukrayna hatta Amerika’ya gönderen firmalar var. Bu balıklar oralarda cips haline getirilip paketlenip satışa sunuluyor. Oralarda cipsin paketinin 4 dolara satıldığını öğrendik. Geçen yıl balığın kilogram fiyatını 11-12 TL’ye veriyorduk. Maalesef beklediğimiz fiyat bu yıl yok. Bu yıl 13 TL’ye satabiliyoruz. Bu sezon 5 kooperatifin İznik Gölü’nden ortalama bin ton gümüş balığı avlayarak ihracata göndereceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. "Kendimiz cipse dönüştürebiliriz ama tesis lazım" Zelkif Bektaş, gümüş balığının Türkiye’de de işlenip paketlenebileceğini anlatarak, "Bunun için bizdeki tesis yetersiz kalıyor. Bunda devlet büyüklerimizden tek istediğimiz İznik Gölü bölgesinde 600-700 tonluk bir soğuk hava depo yapması. O durumda biz bunları burada paketleriz. Böylece katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluruz. Daha önceleri çok söz verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi soğuk hava deposu yapılması için sözler verilmişti. İnşallah şimdi gelen yeni başkanlardan bunu bekliyoruz. Aynı projelerin devamı olarak İznik Gölü’nde böyle bir soğuk hava deposu yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."