EKONOMİ - 30 Ekim 2014 Perşembe 11:49

Türkiye’nin Orta Asya’ya açılan kapısı: Gürcistan

A
A
A
Türkiye’nin Orta Asya’ya açılan kapısı: Gürcistan

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, yeni Gürcistan’ın çok hızlı bir değişim ve gelişim içerisinde olduğunu, bunun Türkiye ve Türk iş adamları için de fırsatlar doğurduğunu söyledi.

2013 itibarıyla kişi başına düşen milli geliri 7 bin 150 USD olan Gürcistan ekonomisinin 2012 yılında yüzde 7,2’lik büyüme gerçekleştirdiğini belirten Kaldırım, "Komünizm döneminde SSCB ülkeleri içinde en güçlü ekonomiye sahip olan Gürcistan, birliğin dağılmasının ardından ekonomisinde ciddi sorunlar ve istikrarsızlıkla karşı karşıya kalmıştır. Komşuları ile bu nedenle arasında ciddi sorunları olan Gürcistan’ın en çok güvendiği ve değer verdiği komşusu Türkiye’dir. Bu nedenle yeni Gürcistan çok hızlı bir değişim içindedir. Bütün yollar yeniden yapılmakta, şehirlerde büyük inşaatlar ve eskileri yenileme çalışmaları büyük bir hızla devam etmektedir. Türkiye, Gürcistan’ın bu yeniden yapılanma sürecinde önemli roller üstlenmekte ve üstlenmeye de devam etmektedir” dedi.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte bağımsız bir devlet statüsü kazanan Gürcistan'ın tarihi ve kültürel yönlerden Türkiye’ye çok yakın bir ülke olduğunu kaydeden Kaldırım, “Rusya Federasyonu içinde yer alan Kafkasya ve diğer özerk Türk Cumhuriyetleri ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye arasında bir köprü konumunda olan Gürcistan bu jeostratejik özelliği sebebiyle Türkiye’nin dış politikasında önemli bir yer almaktadır. Gürcistan 2000 yılında dış ticaretini canlandırmak ve ticaret politikalarını belirgin hale getirmek için Dünya Ticaret Örgütü’ne (WTO) üye olmuştur. 2002 yılında IMF’nin de baskıları sonucu vergilerini yeniden düzenlemeye gitmiştir. Özellikle yasal, finansal ve enerji sektörü reformları ile özelleştirme, vergi sistemi, kamu harcamaları ile yolsuzluk ve kaçakçılıkla mücadele konuları üzerinde reformlar gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.

Gürcistan’da ihraç mallarına KDV uygulanmadığını ifade eden Kaldırım, “Vergi reformu çerçevesinde ilk olarak yüzde 20 olan KDV oranı, yüzde 18’e düşürülmüştür. İhraç mallarına KDV uygulanmamaktadır. Ayrıca gelir vergisi oranı yüzde 20’den yüzde 12’ye, sosyal sigorta vergisi oranı da yüzde 31’den yüzde 20’ye düşürülmüştür. Sovyetler Birliği’ne dahil olan diğer ülkelerin bağımsızlıklarını kazandıktan sonra yaşadıkları ekonomik sorunların benzerlerini yaşayan Gürcistan, bunlara ilave olarak ticaret yollarını bozan bir iç savaş yaşamış ve bu nedenle de bazı ilave sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Bağımsızlık sonrasında ekonomide yaşanan çöküş çok hızlı ve şiddetli olmuştur. Ekonomide yaşanan hızlı çöküşün nedenleri tarım ve sanayi sektörlerinde önemli miktarda üretim düşüşleri, Abazya’da yaşanan savaş nedeni ile Rusya’ya ulaşan ticari yolların kapanması olmuştur. Yaşanan ekonomik sorunlar pek çok firmanın kapanmasına neden olmuştur. Ülke, batıdan gelen insani yardımlarla ayakta kalabilmiştir. Ekonomik faaliyetlerin yaklaşık yarısı kayıt dışı hale gelmiştir. Hizmet sektörü yüzde 62 ile GSYİH’ya en fazla katkıda bulunan sektör olmuştur. Hizmet sektörünü yüzde 25,9 ile sanayi, yüzde 12,1 ile tarım sektörleri izlemektedir” şeklinde konuştu.

BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTI
Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattında devam eden inşaat faaliyetlerinin ülke ekonomisine olumlu etkileri nedeni ile son yıllarda güçlü büyüme eğilimi gözlendiğini vurgulayan Kaldırım, şunları söyledi:
“Rusya ve Gürcistan arasında 2008 yılının Ağustos ayında yaşanan çatışma ülkedeki inşaat ve finansal hizmet sektörlerinde ani bir küçülmeye ve aynı zamanda GSYİH’nin 2009 yılında yüzde 3,9 oranında gerilemesine neden olmuştur. 2010 yılında yüzde 6,4 büyüyen Gürcistan ekonomisinin, 2011 yılında yüzde 7,0 2012 yılında ise yüzde 6,6 oranında büyümüştür. 2013 yılına gelindiğinde ise Gürcistan ekonomisinde yüzde 3,6'lık bir büyüme gözlenmiştir. Bölgemiz açısından ise önemi Karadeniz'in güneydoğu sahilinde yer alan Acara Özerk Cumhuriyeti’nin (AÖC) başkenti, Karadeniz kıyısındaki Batum ile komşu olmasıdır. Elverişli plajları ve tabii güzellikleri ile bilinen Batum, Kafkaslar'daki en elverişli limana sahip kent, ülkenin en önemli deniz limanı ve tatil bölgesidir. Ayrıca, Batum Hava Limanı yöre insanı tarafından da kullanılmaktadır. Batum A.Ö.C ve Gürcistan’ın temel liman ve kıyı kenti konumundadır. Son dönemlerde Acara Özerk Cumhuriyeti merkezi hükümetin politikaları ve gerek ABD-AB gerek komşu ülkelerden gelen sermaye ile beraber özellikle Batum şehrinin odak merkezi olduğu turizm ve alt sektörlerine dayalı bir kalkınma yaşanmaktadır.”

BATUM TURİZM MERKEZİ
Yaz aylarında Batum ve Kobuleti nüfusları Tiflis ve diğer Gürcü şehirlerinden gelen yerli turistler ve yabancı turistler ile beraber yaz aylarında nüfusu yarım milyonun üzerine çıktığını söyleyen Kaldırım, “ Gürcistan’ın bölgesel kalkınma çabalarının da bir parçası olarak Gürcistan Anayasa Mahkemesi 2007 yılı itibariyle Batum’da bulunmaktadır. Orta Asya’dan gelen petrol Batum limanı üzerinden dağılmaktadır. Liman aynı zamanda Gürcistan genel kargo ve kuru yük taşımacılığı ve yolcu gemilerinin Gürcistan’da uğradığı tek liman konumundadır. Liman üzerinden elde edilen tahmini gelir yıllık 300 milyon dolara civarındadır. Önümüzdeki dönemler içerisinde Gürcistan ve Acara Özerk Cumhuriyetinde iktisadi ve sosyal kalkınmasında önem sıralamasına göre 3 öncelik alanı belirlenmiştir ki bunlar; turizm, tarım ve altyapıdır. Batum ekonomisi içerisinde en önemli ve öncelikli sektör son yıllarda özellikle yabancı sermayenin yaptığı önemli yatırımlar sonrasında Turizm haline gelmiş ve Batum, Kobuleti ile beraber 2011 yılı itibariyle yaklaşık 480 bin yabancı ve 840 bin yerli olmak üzere 1.3 milyon turist çekmiştir. Acara Özerk Cumhuriyeti başkenti Batum’da uluslararası otel zincirlerinden Sheraton 2010 yılında, Radisson Blu 2011 yılında açılarak faaliyete geçmiştir. İnşaatı tamamlanmak üzere olan Trump Tower, Kempinski, Hilton ve Holiday Inn Otelleri'nin de 2013-2014 yıllarında faaliyete geçmesi beklenmektedir. Uluslararası 5 yıldızlı otel zincirleri için bir önceki hükümet döneminde Batum şehir merkezinde 17 otel için ücretsiz yer tahsisi yapılarak gerekli izinler verilmiştir” diye konuştu. 

OZAN KÖSE
TRABZON

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya’da Turizm Haftası kutlanıyor Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası açılışı Mehmet Ali Aydınlar Fen Lisesinde yapıldı. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile aziz şehitlerimiz hatırasına bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okunarak açılış töreni başladı. İl Kültür ve Turizm Yardımcısı Ali Cengiz, 48. Turizm Haftasının Mehmet Ali Aydınlar Fen Lisesinde yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, Okul Müdürü Mehmet Ali Tunç ile Bilişim Teknolojileri Öğretmeni ve Müdür Yardımcısı Sümeyra Şahin’e katkı ve desteklerinden ötürü teşekkür etti. Cengiz, Malatya turizminin temel dayanağını oluşturan tarihi eserlerin 6 Şubat depremlerinde zarar gördüğünü hatırlatarak, Kültür ve Turizm Bakanlığının yıkılan veya hasar gören eserleri ayağa kaldırmak için büyük bir hız ve özveriyle çalışmaları sürdürdüğünü söyledi. Bakanlık ve Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle yapılan İl Halk Kütüphanesine değinen Cengiz, “Kütüphanemiz ülkemizin en güzel kütüphaneleri arasında yer alıyor. Öğrencilerimize hem kaynak hem çalışma alanları sunuyor. Sizleri sık sık kütüphanemizde görmek istiyoruz” dedi. Ardından Turizm Araştırmacısı Bülent Korkmaz Malatya Turizm Destinasyonları konulu bir sunum yaptı. Hafta Boyunca başka etkinlikler de gerçekleştirilecek. 17 Nisan 2024’te Darende ilçesinde Darende Destinasyonları Gezisi ve Sunumu, 19 Nisan’da Turgut Özal Üniversitesi Kale Turizm ve Otel İşletmeciliği Meslek Yüksek Okulunda Dünya Mutfakları Yemek Yarışması etkinlikleri yapılacak. 20 Nisan Cumartesi günü Malatya’ya uğrayacak olan Mezopotamya Treni karşılanıp misafirlerle gezi yapılacak.
Aksaray Aksaray’da 2 kişiyi bıçaklayan 3 yabancı uyruklu şahıs tutuklandı Aksaray’da iki grup arasında çıkan alacak verecek tartışmasının kavgaya dönüşmesi sonucu 2 genç bıçaklanarak yaralanırken, gözaltına alınan ve bugün adliyeye sevk edilen yabancı uyruklu 3 şahıs tutuklandı. Olay, dün gece Hamidiye Mahallesi Mehmet Altınsoy Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, aralarında alacak verecek meselesi olan Onur Ö. (25) ile Afganistan uyruklu Khan Agha S. (19) arkadaşları ile birlikte caddede karşılaştı. iki grup arasındaki alacak verecek tartışması kavgaya dönüştü. Kavgada Khan Agha S. ve arkadaşları M.U. (15) ve A.A. (17) yanlarında bulundurdukları bıçaklarla Can Y.’yi omzundan, Onur Ö.’yü bacağından bıçakla yaraladı. Şüpheliler daha sonra olay yerinden kaçtı. Olayı gören çevredeki vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırıldı. Burada müdahale edilen ve sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilen iki yaralı, gece yarısı taburcu edildi. Polis olay yerinden kaçan 3 yabancı uyruklu şahsın peşine düştü. Kısa süre sonra 3 yabancı uyruklu şahsın ikametini tespit eden polis, şahısları yakalayarak gözaltına aldı. İl Emniyet Müdürlüğünde sorgulanan 3 şahıs bugün öğleden sonra Aksaray Adliyesine sevk edilirken çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Dursun Özbek: "İmza kampanyasının gerekliliği kalmadığını düşünüyoruz" Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) 18 Temmuz olarak açıkladığı seçimli genel kurul toplantısının öne çekilmesi gerektiğini söyledi. Başkan Özbek, bu kapsamda Kulüpler Birliği’nin başlattığı imza kampanyasına ise artık gerek kalmadığını dile getirdi. Kulüpler Birliği Vakfı, TFF’nin 18 Temmuz olarak açıkladığı seçimli genel kurul toplantısının daha erken bir tarihe alınmasıyla ilgili vakfın Maslak’ta bulunan ofisinde bir araya geldi. Toplantı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, "Federasyonun bugünkü yönetimi itibarıyla Süper Lig kulüpleri içinde oluşan ortak görüş, başarılı bir yönetim olmadığı yönündeydi. Bunu ortak görüş olarak ortaya koyduk. Bir erken seçimle yönetimin yenilenmesi gerektiğini ben de defalarca ifade ettim. Yönetmelik gereği erken seçim çağrısı yapılabilmesi için belli sayıda delegenin imzası gerekiyordu. O gün itibarıyla Galatasaray da erken seçimden taraf olduğu için imza kampanyasına katılacağımızı ifade etmiştik. Sonrasında Mehmet Büyükekşi, erken seçime gidileceğini ve tarih açıklayacağını söylemişti. Bunun üzerine de imza kampanyasının bize göre gerekliliği kalmadığını düşünüyoruz. Erken seçim tarihini 18 Temmuz olarak açıkladılar. Tarih uygun mudur, değil midir, ayrı bir şey. Bizce de seçimin daha erken tarihte yapılması esastır fakat bunun diyalogla çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Burada önemsediğim husus Kulüpler Birliği içindeki bölünmeyi engellemek. Burada imza verenler olacak, vermeyenler olacak, bu da birlikteliği yaralayacaktır. Zaten Mehmet Büyükekşi erken seçime evet dediğine göre, seçimin de daha erken tarihe çekilmesi yönünde kapının açık olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da defalarca kendisiyle görüştüm. Türk futbolunun menfaati, bu seçimin daha erken yapılması. Bunun yolu da diyalog kapısını açık tutmak ve bu diyaloğu sürdürmek. İmza toplayarak bunun üzerine gitmektense bizim düşüncemiz görüşerek, mutabık kalarak erken seçimi yapmak. Buradaki en önemli husus imza veren, vermeyen diye bölünmenin önüne geçmektir" diye konuştu. "Uzlaşmanın sonuç vereceğini düşünüyorum" Başkan Özbek, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’yi ikna etmeye çalıştığını belirterek, "Görüşmelerimden aldığım intibaya göre uzlaşmanın sonuç vereceğini düşünüyorum. Uzlaşmanın sonucunu denemek gerekli. Bundan sonuç alınamazsa ne yapılacak konusu, uzlaşmanın sonucu beklemekten geçer. Mehmet Büyükekşi’yle konunun ehemmiyeti sebebiyle görüşüyoruz. Bu seçimin haziran ayında yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mehmet Büyükekşi’yi görüşerek ikna etme çabasındayım. Bunları denedikten sonra ne yapacağımızı o zaman düşünmek lazım" şeklinde konuştu. Birlik içerisinde olabilecekken bölünme riskini vurgulayan Dursun Özbek, "Aramızda geçen konuşmayı söylemem doğru olmaz. Galatasaray’ın görüşünün en önemli maddesi, Kulüpler Birliği’ndeki birlikteliği bozmamak. İmza verenler olacaktır, vermeyenler olacaktır. Bu bölünmenin önüne geçmemiz gerekiyor. Birbirimizi ikna etmeye çalışıp bunu denemekte fayda olduğunu düşünüyorum" cümlelerine yer verdi.