SAĞLIK - 09 Ekim 2015 Cuma 11:33

Türkiye’nin ruh sağlığı karnesi nasıl?

A
A
A
Türkiye’nin ruh sağlığı karnesi nasıl?

Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün yaklaştığı şu günlerde Türkiye’de yaşanan belirsizlik ortamının insan psikolojisine etkileri üzerine değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Aylin Koçkar, belirsizliğin insanlar üzerinde olumsuz etkiler meydana getirdiğini ve güvensizlik ortamı oluşturduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin içinde bulunduğu belirsizlik ortamı insanların psikolojileri üzerinde olumsuz etkiler meydana getirirken bu durumun güven problemini de beraberinde getirdiğine işaret eden İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin Koçkar, Dünya Ruh Sağlığı Günü öncesinde Türk insanın içinde bulunduğu dönemde nasıl bir ruh haline sahip olduğunu değerlendirdi. Kişilerin çevresinde ne kadar bilinmezlik varsa o kadar rahatsız, huzursuz ve keyifsiz olduklarını vurgulayan Koçkar, bazı bireylerde ise kaygı, depresif durumlar ve öfke patlamaları görülebileceğini ifade etti. Öfke kontrolünün duygu durumunu ayarlamanın bir parçası olduğunu söyleyen Koçkar, ‘’Kişi ayarlama yapamıyorsa çok iniş çıkışları varsa öfke patlamaları oluşur. Yaşanan öfke patlamaları da hem kişiye hem de çevresine zarar verir’’ dedi.

KİŞİYİ DEPRESYONA İTEN SEBEPLER NELER?
Depresif duyguların başlaması için tetikleyici faktörlerin olduğunu belirten Doç. Dr. Aylin Koçkar, ‘’Yakın bir kişinin kaybı, bir ilişkinin bitmesi, travmatik bir deneyim, kişinin çocuğu veya aile hayatı ile ilgili yaşamış olduğu bir sıkıntı, iş, okul değiştirme gibi yaşam değişiklikleri depresif duygu durumunu tetikleyen faktörler olarak sayılabilir. Bu tetikleyiciler bireye ve onun yatkınlıklarına göre değişir’’ diye konuştu.

STRESTEN UZAKLAŞMAK İÇİN ALTERNATİF YOLLAR
Stresten uzaklaşmak için yapılabilecek çok fazla alternatif olduğunu ve bunların kişilere göre değişkenlik gösterebileceğini vurgulayan Koçkar, ‘’Biz buna terzilik diyoruz çünkü her bireye göre ayrı takım dikmek gerekiyor. O yüzden sosyal destek sistemleri adı verilen, bireye göre değişen kişinin yakın olduğu akrabalarından, arkadaşlarından destek alması onlarla bir arada olması depresif duygu durumlarıyla, kaygıyla ve öfkeyle başa çıkmalarına yardımcı olur’’ ifadelerinde bulundu. İnsanlarda, yataktan kalkmak istememe, işe gitmek istememe, eskiden keyif aldığı aktivitelerden keyif almama gibi depresif duyguların ortaya çıkmaya başladığından söz eden Koçkar, ‘’İki hafta geçtikten sonra üçüncü ve dördüncü hafta bu durum devam ediyorsa bir destek almak gerekiyor. Kişinin arkadaşıyla konuşması iyidir ancak teknik anlatma ve yöntem bildirme noktasında kişiye arkadaşı yardımcı olamaz. Arkadaşlar destek verir ama somut olarak bir ruh sağlığı uzmanından destek almak gerekir’’ dedi.

SAĞLIK MERKEZLERİNDEN DE DESTEK ALINABİLİR
İnsan ilişkilerinin iyileştirici faktörlerin başında geldiğine dikkat çeken Koçkar, bu nedenle bu ilişkilerin sağlıklı ve sağlam tutulması gerektiğini belirtti. Destek gereken kaygı bozukluğu ve depresyona yatkın bireylerin profesyonel destek alması gerektiğini ifade eden Koçkar, ‘’Kişiler, toplum sağlığı merkezlerinden, devlet hastanelerinin psikiyatri merkezlerinden, belediyelerin ilçeler ve iller bazındaki toplum sağlığı merkezlerinden destek alabilir’’ diyerek sözlerini noktaladı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.