EĞİTİM - 02 Aralık 2017 Cumartesi 04:24

Türkiye’nin uluslararası öğrenci stratejisi olmalı

A
A
A
Türkiye’nin uluslararası öğrenci stratejisi olmalı

Türkiye’ye gelen uluslararası öğrenci sayısında son yıllarda ciddi bir artış var. Ancak uluslararası öğrencilere yönelik uzun vadeli bir strateji henüz belirlenmiş değil. Doğru politikalarla Türk üniversitelerinde uluslararasılaşmanın sağlanması gerekiyor. Uluslararası öğrenci çekebilen ülkeler hem kalkınıyor hem de dış politikada birçok avantaj elde ediyor. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumda Türkiye’nin uluslararası öğrenci politikası ele alındı.

Türkiye’de üniversitelerde uluslararası öğrencilerin sayısı her geçen gün artıyor. Buna rağmen Türkiye dünya çapında gerçekleşen uluslararası öğrenci hareketliliğinden çok az pay alıyor. Uluslararasılaşmayı başarmanın üniversiteye ve ülkeye sayısız katkısı var. Ancak nitelikli uluslararası öğrencileri ülkeye çekmek, onların entegrasyonunu sağlamak ve ihtiyaçlarını doğru şekilde giderebilmek de gerekiyor. Uzun vadeli politikalar belirlenmeli. ABD, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelenda gibi bütün dünyadan çok sayıda uluslararası öğrenciyi misafir eden birtakım ülkelerin bu amaca yönelik geliştirdikleri geniş kapsamlı stratejiler bulunuyor. Türkiye, uluslararası öğrenci potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda henüz yolun başında ve bu konuda kamu ve sivil toplum kuruluşları kendilerine politikalar belirlemeli. Bu amaçla, İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi (TARMER), Aydın Türkçe Öğretimi Araştırma Merkezi (TÖMER), Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) iş birliği içerisinde “Türkiye’de Uluslararası Öğrenci Olmak” başlıklı geniş kapsamlı bir sempozyum düzenledi. Sempozyumda, kamu ve sivil toplum yetkililerinin politikalarından üniversitelerin uluslararasılaşma vizyonuna, uluslararası öğrencilerin karşılaştıkları sıkıntılardan Türkçe öğrenimine kadar birçok konuya değinildi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Hakkı Aydın, bilimsel etkinliklerin somut bir sonuca dönüştürülmesinin önemine değinerek Türkiye’de uluslararası öğrenci olarak gelecekte bulunmak isteyenlere ya da hâlihazırda uluslararası öğrenci olarak öğrenimine devam edenlere bir katkı sağlanmasını umduğunu belirtti.

"İyi üniversite algısı çok önemli"

İstanbul Aydın Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumda konuşan Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı Mesut Kamiloğlu, uluslararası öğrencilerin birçok ülkede ülke ekonomisine çok büyük katkılar sağladığını belirterek, yurtdışından gelen öğrencilerin ülkeye katkısının yalnızca gelir ve kalkınma olmadığını ayrıca uluslararası öğrencilerin kamu diplomasisi ve dış politika için çok büyük önemi olduğunu ifade etti. Son yıllarda Türkiye’ye gelen uluslararası öğrencilerde ciddi bir artış olduğunu, özellikle de Mevlana ve Erasmus Plus gibi değişim programlarının da bu artışta katkısı olduğunu tespit ettiklerini söyleyen Kamiloğlu, “Erasmus Plus değişim programı ünüversitelerimizin uluslararasılaşmasını sağlamak ve yurtdışında tanınırlığı artırmak için ciddi bir katkı sağlıyor. Ancak ülkemizin potansiyelini düşünüldüğünde uluslararası öğrenciler için kat etmemiz gereken mesafe olduğu da bir gerçektir” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye Ulusal Ajansı olarak Türkiye’ye gelen uluslararası öğrenciler hakkında araştırmalar yaptıklarını değinen Başkan Mesut Kamiloğlu, öğrencilerin Türkiye’yi en çok eğitim kalitesi ve uluslararası öğrencilere özel olarak sunulan imkân ve hizmetlerden dolayı tercih ettiklerini belirterek, “Uluslararası öğrencilerin tercihinde esas olanın kaliteli eğitim algısı olduğunu tespit ettik. Konjontürel gelişmeler, terör saldırıları, şiddet olayları gibi durumlar uluslararası öğrencilerin tercihlerini etkiliyor. Fakat Londra’da bir patlama olması İngiliz üniversitelerinin tercih edilmesini engellemiyor. Çünkü çok kaliteli bir eğitim algısı var” dedi.

"İAÜ en çok uluslararası öğrenciye sahip vakıf üniversitesi"

 “Türkiye’de Uluslararası Öğrenci Olmak” sempozyumunda konuşan İAÜ Uluslararası İlişkiler Direktör Yardımcısı ve Aydın TÖMER Müdürü Selman Arslanbaş, Türkiye’de uluslararası öğrencilerde yıllık yüzde 11.9 artış hızı olduğunu ifade ederek, Suriyeli öğrencilerle birlikte son yıllarda suni bir artış olduğunu da göz ardı etmemek gerektiğini hatırlattı. Henüz Türkiye’nin uluslararası öğrenciler için bir stratejisi olmadığını belirten Selman Arslanbaş, "Çin’de ve Rusya’da, hatta Almanya, Fransa, Yeni Zelenda gibi ülkelerde uluslararasılaşma bir devlet politikası olarak uygulanıyor. Yeni Zelenda bir tarım ülkesi olmasına rağmen uluslararası öğrencilere yönelik uyguladığı politikayla çok büyük ihracat geliri elde ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’de en çok uluslarası öğrenciye sahip devlet üniversitesinin İstanbul Üniversitesi olduğunu belirten Arslanbaş, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde 4 bin uluslararası öğrencinin öğrenim gördüğü istatistiğini paylaşarak bu anlamda vakıf üniversiteleri arasında İAÜ’nün ilk sırada olduğunu belirtti.

Osman Akgül: "Gönüllerinde Türkiye kalmalı"

Sempozyuma katılan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Uluslararası Daire Başkanlığı’ndan Doç. Dr. Bilge Kağan Özdemir ise Türkiye’ye en çok Suriye, Azerbaycan, Türkmenistan ve İran’dan uluslararası öğrenci geldiğini söyleyerek Türkiye’de eğitim veren 3 bin 192 yabancı akademisyen bulunduğunu belirtti. Ayrıca, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) verdiği Türkiye Bursları'nın öğrencilere birçok avantaj sağladığını vurgulayan Bilge Kağan Özdemir, bu bursların uluslararası öğrencileri Türkiye’ye çekmekte çok ciddi katkı sağladığını ifade etti.

Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) Başkan Yardımcısı Osman Akgül ise Türkiye’de bütün uluslararası öğrencilerle ilgilenecek çatı bir kuruluşun olmadığı eleştirisinde bulunarak, YTB’nin iyi çalıştığını ancak yalnızca kendi burs verdiği öğrencilerle ilgilenebildiğini söyledi. Uluslararası öğrencilere yönelik ‘eğitimini alsınlar, gitsinler’ yaklaşımından kurtulmak gerektiğini belirten Akgül, “Uluslararası öğrenciler Türkiye’deki okullarını bitirdikten sonra gerek öğrencinin kendi ülkesinde gerekse de Türkiye’de kalmaları suretiyle bu öğrencilerle ilişkiyi sürdürmeli ve onlardan yararlanmalıyız. Kendi ülkelerine döndüklerinde de bu öğrencilerin gönüllerinde Türkiye’nin kalmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Erol; Kestel kirliliğin pençesinden kurtulacak Hava, su ve toprak kirliliğinin en yoğun yaşandığı ilçelerden Kestel’de yerel seçimlerin ardından seferberlik başlattığını açıklayan Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, “Boyahanelerden başlayarak, tüm kirletici sanayinin çevre dostu haline gelmesini sağlayacağız” dedi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde Kestel’de önümüzdeki 5 yıllık süreçte yapılması planlanan çalışmalara ilişkin bilgi veren Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, öncelikli gündemlerinin çevre kirliliğini önlemek olduğunu söyledi. Kestel’de doğduğunu ve doğduğu günden bu yana Kestel’de yaşadığını ifade eden Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, çevre kirliliğini önleme çalışmalarına seçimin hemen ardından başladıklarını ve kirletici sanayi kuruluşlarında tespit çalışmalarına hız verdiklerini anlattı. Çevre kirliliğini önlemek amacıyla Kestel Belediye Meclisi’nde komisyon kurulacağını ve komisyonun aktif görev yapacağını açıklayan Başkan Erol, “Seçim öncesinde olduğu gibi seçimden sonra da sürekli sahada, vatandaşımızla birlikteyiz. İlk aşamada çalışma stratejimizi belirliyoruz ve meclis üyesi, bürokrat arkadaşlarımızla yerinde incelemelerde bulunuyoruz. Halkla iç içe sorunları belirliyor, çözümler üretiyoruz. Hepimizin bildiği gibi öncelikle çözmemiz gereken sorunumuz hava, su ve toprak kirliği. Bu konuda Yıldırım Belediye Meclisinde komisyon kuracağız. Ardından konu ile ilgili sivil toplum kuruluşlarını da çalışmamıza dahil edeceğiz. Yaptığımız tespitlere göre sanayici arkadaşlarımızla bir araya gelerek ‘çevre dostu sürdürülebilir üretime’ geçilmesinin yollarını arayacağız" dedi. Çevre kirliliği ile mücadelede başarı sağlanabilmesi için çalışmaları bir adım öteye taşıyarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile iletişime geçildiğini de söyleyen Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan denetim yetkisi alarak, etkin bir şekilde kirlilikle mücadele etmeyi ana hedef olarak belirledik” diye konuştu. Çevre kirliliğini önleme konusunda yapılacak çalışmalara destek olmaya hazır olduklarını ifade eden Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı da, Bursa yararına yapılacak her çalışmada seve seve yer alacaklarını söyledi. Ziyarette Bursa Gazeteciler Cemiyeti’ne ve Bursa basınına ilişkin bilgi veren BGC Başkanı Nuri Kolaylı, köklü bir geçmişe sahip olan Bursa basının, özellikle yerel sorunları gündeme taşıdığını ifade etti. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra, Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Huriye Gül Kolaylı, Ersin Yıldıran, Mehmet Ali Ekmekçi ve Enhar Güneş ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.