EKONOMİ - 17 Ocak 2017 Salı 16:14

Türkiye'ye 'ilaç' gibi yatırım

A
A
A
Türkiye'ye 'ilaç' gibi yatırım

MENA bölgesinin en büyük biyoteknolojik ilaç üreticisi CinnaGen, yeni üretim ve ihracat üssü için Türkiye’yi seçti.

MENA bölgesinin en büyük biyoteknolojik ilaç firması CinnaGen, yerel ve bölgesel pazarlar için Türkiye’yi yeni üretim ve Ar-Ge üssü olarak belirledi. 2017 yılında Tekirdağ’da Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde temeli atılacak fabrika ile ilaç firması, Türkiye’nin ilaç endüstrisine adım atmaya hazırlanıyor. İran merkezli biyofarmasotik ilaç üreten firma, Türkiye’deki biyoteknolojik ilaç üretimi hacmini artırmakla kalmayacak yüksek teknoloji ve inovasyon kabiliyetini Türkiye’ye transfer edecek. Hastaların ilaçlara erişimi kolaylaşırken, ülkede üretilemeyen ilaçların üretimi ile kamu maliyesine olan yük hafifleyecek, aynı zamanda Avrupa başta olmak üzere diğer pazarlara yapılacak ihracat faaliyetiyle dış ticaret açığı azalacak ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlanacak.

İstanbul'da düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan CinnaGen İlaç Kurucu Ortağı ve CEO’su Dr. Ferhat Farşi, "Türkiye'de biyoteknolojiye yatırım yapıyoruz. Bu teknolojiyi Türkiye'ye getirmeye çalışıyoruz. Bu ilaçlar Türkiye'ye ithal ediliyor. Yüksek maliyetli, yüksek teknolojili ilaçlar ve 1 milyar dolar devlet bütçesinden para harcanıyor. Eğer bu şekilde devam ederse yakında 2 milyar dolara kadar yükselecek. Burada atmış olduğumuz adım, Türk ilaç sanayinin teknoloji ürünlerinin yerelleşmesi için çok önemli" dedi.

"16 milyar dolarlık ihracat potansiyeline sahip olabiliriz"
Biyoteknolojik ilacın ne olduğunu açıklayan Farşi, "Kimyasal ilaçlar kimyasal sentezlerle elde ediliyor. Biyoteknolojide canlı organizmalar kullanılır. Canlı organizmaların sizin istediğiniz proteinleri,peptitleri üretmesi için programlıyorsunuz. Onun için daha yüksek bir teknoloji gerekiyor. Bu teknolojiyi Türkiye'ye getirmek, ilaç sanayinin hem cari açığı açısından önemli bir katma değer sağlayacak hem de ihracat kapasitemizi ciddi şekilde arttıracak. Çünkü bu ilaçlar yüksek maliyetli ilaçlar. Türkiye'de kutu bazından kimyasal ilaçlarda ortalama fiyat 8 TL iken biyoteknolojik ilaçlarda çok daha fazla rakamlar söz konusu. Biz bunları Türkiye'de üretebildiğimiz takdirde özellikle MENA bölgesinde Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrupa başta olmak üzere ihracat potansiyeli bulduğumuzda 16 milyar dolarlık ihracat potansiyeline sahip olabiliriz" diye konuştu.

"İstihdam kaynağı oluşturacağız"
Biyoteknolojinin diğer yatırımlardan çok farklı olduğunu dile getiren Farşi, "Burada insan gücü yani beşeri sermaye ön planda. Türk ilaç sanayi, kimyasal ilaç sanayide gelişmiş olmasına rağmen bu konuda çok fazla adım atmış durumda değil. Atılan adımlar çok yeni. İnsan kaynağı açısından kendimizi şanslı hissediyoruz. İnsan kaynağımız var. Bu kaynağı Türkiye'ye getirmek istiyoruz. Teknisyen ve ilgili teknik personeli eğitmek istiyoruz. Bunu yaparken değişik üniversiteleri kullanacağız. Onlar ile işbirliği yapacağız" şeklinde konuştu.
Farşi, üretim sürecine geçiş ile birlikte istihdam kaynağı oluşturacaklarını belirterek ilk etapta 100 kişiye iş imkanı sağlayacaklarını ve bu sayının artarak süreceğini açıkladı.

"Türkiye biyoteknoloji bakımından dışa bağımlı"
Türkiye'nin özellikle biyoteknoloji bakımından dışa bağımlı olduğunun altını çizen Farşi, Türkiye’nin biyoteknolojik ilaçlara 1 milyar dolar ödediğini belirterek, ilaç firması olarak üretim sürecine geçişleriyle birlikte cari açığı azaltacaklarını vurguladı. Farşi, "Kimyasal ilaçlarla ilgili Türkiye'de son derece modern tesisler mevcut. Uluslararası regülasyonlara paralel üretim yapmaktalar. Şu anda biyoteknoloji ile ilgili ciddi şekilde eksiklik ve boşluk var. Bunu doldurmak için bu yola başvurduk" dedi.
Teknoloji transferinin çok önemli olduğunu belirten Farşi, "Sahip olduğumuz ürünlere pazar payı olarak baktığımız zaman aşağı-yukarı 1,8 milyar dolarlık Türkiye ilaç pazarına eş değer geliyor. Sahip olduğumuz portföye baktığımız zaman 500 milyon dolar. Bunu Türkiye'de üretebildiğimiz takdirde ithalat yükünden kurtulmuş olacağız" ifadelerini kullandı.

Hastaların ilaca erişimi kolaylaşacak
Canlı hücrelerden elde edilen biyolojik ürünleri içeren biyoteknolojik ilaçlar üreten firmanın ürün gamında; yüksek teknolojilerle hızlı ve aynı zamanda mevcut tedavi maliyetini düşürecek ürünler yer alıyor. Biyoteknolojik ürün gamı, kanser ve kan hastalıkları başta olmak üzere ciddi bağışıklık sistemi hastalıkları, MS gibi spesifik merkezi sinir sistemi nadir hastalıkları için ve kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçlardan oluşuyor. İlaç firmasının Türkiye’de üretim sürecine geçişiyle birlikte başta kanser olmak üzere hastaların ilaçlara erişimleri, hem iç pazarda satışı hem de tedavi maliyeti açısından kolaylaşmış olacak. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir İl Müftülüğünden üniversite öğrencilerine iftar yemeği Eskişehir İl Müftülüğü ve Osmangazi İlahiyat Fakültesi, Ramazan ayının bereketini ve manevi atmosferini üniversite öğrencileriyle paylaşmak için bir araya geldi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde düzenlenen iftar programına İl Müftüsü Bekir Gerek ve eşi Hatice Gerek, ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Adıgüzel, İl Müftü Yardımcıları Aytekin Akçin, Faruk Latifoğlu, İsrafil İğde, Tepebaşı İlçe Müftüsü Gafur Yıldırım, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Fatih Tok ve Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz Arı, İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörleri, Manevi Danışmanlar ve çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı. Programda konuşan İl Müftüsü Bekir Gerek, Ramazan ayının paylaşma ve dayanışma ayı olduğunu ifade ederek, "Her zaman olduğu gibi bu Ramazan ayında da öğrencilerimizin yanındayız. Onların manevi atmosferini paylaşmak ve bu bereketli sofrada bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyoruz." dedi. Gerek, ayrıca programın düzenlenmesinde emeği geçen ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Adıgüzel’e ve fakülte personeline teşekkür etti. ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Adıgüzel de yaptığı konuşmada, İl Müftülüğü ile birlikte düzenlenen bu programdan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "İl Müftülüğümüze bu anlamlı program için teşekkür ediyoruz. Bu tür programlar öğrencilerimiz için büyük önem taşıyor. Ramazan ayının manevi atmosferini birlikte yaşamak ve paylaşmak bizleri mutlu ediyor." dedi. Program, yapılan duanın ardından İl Müftüsü Bekir Gerek’in öğrencilerle hasbihali ile sona erdi.
Muğla Aras, Şoförler ve Otomobilciler Odalarıyla mutabakat imzaladı CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras, Muğla Merkez ve İlçe Şoförler ve Otomobilciler Odaları başkanlarıyla mutabakat imzaladı. Muğla genelinde toplu taşıma hizmeti veren taşıma esnafının sorunlarına yönelik hazırlanan mutabakatın, Aras’ın Büyükşehir Belediye Başkanı olması halinde ilk UKOME toplantısında gündeme alınacağı belirtildi. Mutabakatta, Aras’ın seçim çalışmalarında sık sık dile getirdiği ücretsiz ulaşımda şoför esnafının mağdur edilmemesi, taksi bekleme yerlerinin belirlenmesi, ekonomik sebeplerle taşımacılık faaliyetlerini bırakmak zorunda kalan toplu taşıma esnafının yeniden faaliyetlerine başlaması için desteklenmesi maddeler arasında yer aldı. Mutabakat tutanağını Aras ve Muğla’nın 13 ilçesinin Şoförler Odası başkanları imzaladı. 7 maddeden oluşan mutabakat tutanağında 1- İlimizin nüfusunun her geçen yıl artması ve buna bağlı olarak Yolculuk taleplerinde artması nedeniyle, Özel Toplu Taşıma Aracı (ÖTTA) Dönüşüm Sisteminde 1/2, 1/3, 1/4 oranlarında dönüşen Toplu Taşıma Kooperatiflerinin talepleri doğrultusunda istedikleri oranda dönüşümlerinin revize edilmesi. 2- Büyükşehir Belediyemiz tarafından Özel Toplu Taşıma Araçlarına (ÖTTA) 2024 yılı Nisan ayı sonuna kadar devam edecek olan Ücretsiz Taşıma Desteği ödemesine güncellenerek devam edilmesi. (Meclis gündemine sunulacaktır. 3- İlçelerimizdeki taksi bekleme yerlerinin belirlenmesi. (Alt komisyona sevk edilerek esnaf odaları ile değerlendirilecektir) 4- Muğla il genelinde uygulanan Kademeli Taksimetrenin kaldırılması isteminin odalarla görüşülerek ücret tarifesini yeniden belirlenmesi. 5- İlçeler arası toplu taşıma güzergâhlarının revize edilmesi (Alt Komisyona sevk edilerek esnaf odaları ile değerlendirilecektir) 6- Özel Toplu Taşıma Araçlarının ÖTTA dönüşüm sistemine giriş yaşının 7’den 10 yaşa çıkarılması. 7- Ekonomik ve mücbir sebepler neticesinde taşımacılık faaliyetini bırakmak zorunda kalan Toplu Taşıma(servis, taksi, toplu taşıma) esnafımıza yeniden faaliyetlerine dönebilmeleri için çalışma başlatılması. (Alt Komisyona sevk edilerek esnaf odaları ile değerlendirilecektir)
Aydın Efeler Belediye Başkan Adayı Yetişkin, can dostlar için hazırladığı projeyi açıkladı CHP Efeler Belediye Başkan Adayı Anıl Yetişkin, bir projesini daha kamuoyu ile paylaştı. Yetişkin, Aydın halkına “Efeler Hayvan Rehabilitasyon Merkezi Geçici Bakım Evi ve Pet Otel” projesinin müjdesini verdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Efelere Belediye Başkan Adayı Anıl Yetişkin, bir yandan saha çalışmalarını sürdürürken bir yandan da projelerini açıklamaya devam ediyor. Son olarak ücretsiz wifi hizmetinin müjdesini paylaşan CHP’li Anıl Yetişkin, bu kez de hayvan severleri mutlu etti. CHP’li Yetişkin projesini şu sözlerle duyurdu: “Sadece Efeler ilçesinde yaşayan insanımız için değil, can dostlarımız için de yapılabilecek en iyi yaşam alanları ve rehabilitasyon merkezini de oluşturacağız. Proje kapsamında serbest yürüyüş güzergahları, hayvan oteli ve mezarlığı da bulunuyor. Bunun yanı sıra mama deposu, hayvan mutfağı, hayvan sahiplendirme ve sosyalleştirme alanı, kedi evi, pitbull ve ilk gelen hayvanlar ünitesi, müşahede ünitesi, küçük, orta, büyük boy ve evden atılanlar ünitesi, hamile ve yavrulu anne ünitesi, uyuz ünitesi, zoonoz ünitesi, çift tırnaklı hayvanlar ünitesi ve midilli atları gezi alanı, engelli hayvan ve serbest dolaşım alanı üniteleri yer alacak. Bunun yanında araç yıkama ve araç arınık ünitesi, hayvan oteli ve ilk gelen köpek kontrol ünitesi gibi onlarca ünite, sokak hayvanlarına hizmet verecek. Seçimden kısa bir süre sonrasında yapımına başlayacağımız bu proje yurt içinde ve yurt dışında gurur kaynağımız olacak” diye konuştu.