Truva Yayınları'ndan çıkan Ülkem ve Ben adlı eserinde, Afganistan'ın son 15 yılını, Batı'nın bu ülkede neden başarısız olduğunu, intihar teröristlerinin nasıl eğitildiğini ve Ladin ile Amerikan özel timleri arasında uzun yıllardır süren kovalamacayı bizzat kendi gözlemleriyle anlatıyor.
11 Eylül 2001 olaylarından sonra Alman ordusuna danışman olarak giren Esedullah Oğuz, 3 yıl boyunca NATO danışmanı olarak görev yaptığı Afganistan'da birçok olaya bizzat şahit oldu. O yüzden Oğuz'un gözlemleri, diğer uzmanların değerlendirmelerinden daha fazla bir öneme sahip ve perde arkasında kalan birçok olaya da ışık tutuyor.
Esedullah Oğuz'un Ülkem ve Ben adlı eserinde anlattığı hikayesi şöyle: "Sovyet işgali yüzünden daha 12 yaşında bir çocukken ailesiyle bombalanmış köylerini terk ederek 5 milyonluk Afgan mülteci kervanına katılıyor. Aile önce Pakistan'a, oradan da 1982'de Kenan Evren zamanında Türkiye'ye gelip yerleşiyor. Lise yıllarında Almanya'ya giden ve üniversite eğitimini orada tamamlayan Oğuz, yıllarca Alman ve Amerikan medyasında çalışıyor ve 11 Eylül 2001 olaylarının ardından 25 yıl önce ayrıldığı ülkesine bu kez sırtında bir Alman üniformasıyla dönüyor. Orada uyuşturucu baronlarından kaçakçılara, Amerikan komandolarından CIA ajanlarına, intihar teröristlerinden aşiret reislerine kadar binbir çeşit insanla tanışıyor ve iki kez intihar saldırısından kıl payı kurtuluyor".
