Polonya’da düzenlenen 14-21 Mayıs tarihleri arasındaki Avrupa Şampiyonası’nda 60 kilogram sıkletinde yarışan 17 yaşındaki milli sporcu Hasan Karal 3'üncü olarak derece aldı. Birçok ülkenin katıldığı şampiyonaya 800’e yakın sporcu katıldı. Yarı final maçında, maç saatlerinin değiştirilip erkene alınması birçok sporcu gibi milli sporcu Hasan Karal’ı da mağdur etti.
Maç saatinde değişiklik yapıldığını ve bu yüzden maça geç kalıp, ısınamadığı için rakibine yenildiğini söyleyen milli sporcu Hasan Karal şöyle devam etti:
"3 yıl önce başladım. Çeşitli yarışmalara katıldım. Sevdiğim için devam ettim. Derece aldığı zaman insan gurur duyuyor. Ülkeni temsil etmek, daha iyi yerlere getirmek, bayrağı taşımak bu yüzden yapıyorum. Maç saatinde filan değişiklikler yapmışlar. Biraz maça geç kaldım. Isınamadım. İşte o yüzden final maçına çıkamadım. Yemek yemek için izin aldık hocalarımızdan onlarda izin verdi. Onların da haberi yoktu, maç saatinin değişeceğinden. Yemeğimizi yedik, bitirdik. Saat 14.00 falandı. Sonra hocam beni aradı. Maç saatini değiştirmişler. Çok da yakın değildi, maç olan yerle yemek yediğimiz yer. Koşarak yetişmeye çalıştım maça. Yetiştim ama ısınmamıştım. Koşarak geldim. O yüzden dolayı rakibim yendi beni. Öyle bir sıkıntı oldu. Eğer öyle olmasaydı final maçına çıkabilirdim. Maç, saat 16.00 ile 16.30 arasında demişlerdi. Biz de ona güvenerek çıktık yemek yemeğe. Ama maç saatini 14.00’e almışlar. Diğer sporcuyu bekletmişler masada. Isınamayınca sakatlıklar falanda çıkabiliyor. Tam maç yapamadım. Çocuk da yendi beni."
“İtirazları kabul etmediler”
Maç saatlerinde yapılan değişiklik sebebi ile bir çok sporcunun hükmen rakiplerine mağlup olduğunu vurgulayan Hasan Karal, "Birçok kişiye böyle oldu. Orada itirazları falan kabul etmediler. Masaya çıktım. Yorgundum. Her zamanki gibi komutlar aldık ama patlayıcı güç uygulayamadığım için o anda çocuk yendi beni. Asıl amacım orada 1’inci olmaktı. İstiklal marşını okutmaktı. Ama böyle bir sıkıntı olduğu için 3’üncü oldum. Final maçına çıkamadım. Hedefim Avrupa Şampiyonası’nda 1’inci olmaktı. Ülkemi en iyi şekilde temsil etmek, İstiklal Marşı’nı da okutmaktı ama nasip değilmiş. 2 Eylül’de Macaristan’da Dünya Şampiyonası var. İşte oraya hazırlıklarımıza başladık. Oradaki amacımda Avrupa Şampiyonu olmak gibi orada Dünya Şampiyonu olmak istiyorum. İstiklal Marşı’nı okutmak istiyorum. Türk Milli Takımı’nı, Türkiye’yi diğer ülkelere tanıtmak istiyorum. İlk maçım Rus bir çocuktu. Beni yarı finalde yenen çocuk. O maçta yenildim. Sonra Litvanyalı çocuk geldi. Onu yendim. Polonyalı çocuk geldi. Onunla maç yaptım. Onu yendim. Daha sonra Gürcistanlı bir çocuk geldi. Onu yendim. Türk bir rakibim geldi. Kardeşimiz. Beraber maç yaptığımız bir çocuk. O da yeneceğimi biliyordu. Bıraktı maçı. 3 yıl boyunca antrenmanlara gittim geldim. Ders çalışmaya çalıştım. Kilo aldık, kilo verdik turnuvalara hazırlanmak için. Zorlu bir süreçti ama insan isteyince, İstiklal Marşı’nı orada okutmak isteyince bunların hepsi yanında küçük kalıyor" ifadelerini kullandı.
Muhammed Emin Beytul - Çağatay Gür
