EKONOMİ - 23 Mayıs 2017 Salı 16:27

TÜRSAB Başkan Adayı Erdem: “Turizmi eski günlerine döndüreceğiz”

A
A
A
TÜRSAB Başkan Adayı Erdem: “Turizmi eski günlerine döndüreceğiz”

TÜRSAB başkanlığına adaylığını açıklayan Hasan Erdem, yönetime geldiği takdirde uygulamaya koyacağı projelerini anlattı. Erdem, “Dünya markası 20 festival yapacağız.Turizmi eski günlerine döndüreceğiz” dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin (TÜRSAB) Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri öncesi adaylığını açıklayan Hasan Erdem, yönetime geldiği takdirde uygulamaya koyacağı projeleri anlattı. TÜRSAB üyeleri ile buluşan, sektörle ilgili sivil toplum örgütleri ile temas kuran Erdem, “Türkiye’yi bütün dünyada yılda iki kere tanıtacağız, Çinli turist de getireceğiz, dünya markası 20 festival ile turizmi öne geçireceğiz” dedi. Türkiye’nin turizmsiz olamayacağı vurgusu ile yola çıkan Erdem, 30 yıllık birikimini yola çıktığı arkadaşları ile buluşturduğunu belirterek, “Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız. Başka çare yok. Sorunların büyüklüğü karşısında asla ümitsizliğe kapılmayacağız” diye konuştu.

"Başaramayan ile yola devam etmemeliyiz"
İşini seven, sektörünü seven kişinin doğruyu söylemekten çekinmemesi gerektiğini belirten Erdem, "Bir insan 18 yıl aynı yerde oturunca bazı şeyleri göremez hale geliyor. An itibari ile 'amacı dışında' bir çok şey yapan bir yapı ile karşı karşıyayız. TÜRSAB'ın 10 bin üyesi var, bu rakam bugün için çok. Üye olabilmek için 40 bin lira gerekiyor bu 40 bin liranın totali önemli bir meblağ. Sadece bu parayı almak için mi üye alınıyor? Alınsa ne olur büyüyen bir pasta yok. Ve şunu da belirtmek gerekir bu alınan paralar nereye gidiyor? Şeffaflık ve hesap verilebilirlik çok önemli. Sektörümüz başaramayan ile değil başaracak olanlarla yoluna devam etmeli" dedi.

“Dünyada en iyisini ben bilirim benim bildiğim en doğrudur devri kapandı”
TÜRSAB'ın 10 bin üyesi ile sektörün lider kuruluşu olduğunu belirten Erdem, “Bir kere şunun altını çiziyorum. Ben bu önemli kurumun bu dönemdeki ilk başkan adayı oldum. Henüz bir başka aday çıkmadı. Mevcut Başkan ise her zaman yaptığı gibi top çeviriyor. Binlerce TÜRSAB üyesinden ve sektörün ilgili isimlerinden görüş ve öneri toplayacağız. Toplayıp arşivlere atmayacağız. Bunları değerlendireceğiz. Bazılarını yol haritası yapacağız. Dünyada en iyisini ben bilirim benim bildiğim en doğrudur devri kapandı. Günümüzde her şeyi bilenlere iyi gözle bakılmıyor. Her şeyi birlikte düşünen ortak aklı harekete geçiren başarılı oluyor. Biz Türkiye’nin ortak aklını turizm için seferber edeceğiz. Bunun için sektörün 10 bine yakın üyesi ile en büyük örgütü TÜRSAB’ı önder yapacağız. Bütün kurumların biraraya gelmesine TÜRSAB önderlik edecek. Yılda iki defa turizm çalıştayı düzenleyeceğiz. Bununla ilgili tüm kurum ve kuruluşları davet edeceğiz. Çözüm yollarını hep birlikte arayıp, uygulamasını hep birlikte yapacağız. Bu çalıştaylarda o dönemin sloganını belirleyip bütün dünyada Türkiye tanıtımları yapacağız. Yani yılda iki defa Londra Metrosu’ndan Berlin sokaklarına bütün dünya Türkiye tanıtımı ile buluşacak.Bu tanıtım sayesinde turizmde kaybettiğimiz mesafeyi geri alıp, ileriye taşıyacağız. Yüksek teknolojiyi tanıtım ve pazarlama alanında kullanacağız. İlginç promosyonlar yapacağız. Geçtiğimiz günlerde Marmaris’te bir otelimiz 100 yaşını geçenlere ücretsiz tatil imkanı sağlamıştı. Biz bunu daha da geliştirebiliriz. Mesela Sayın Cumhurbaşkanımız önce dünyanın dört bir yanındaki Türklere düğünlerinizi Türkiye’de yapın çağrısı yaptı. Üstüne bir de Hindistan’da bu çağrıyı tekrarladı. Hintliler tek bir Türk de olsa düğünlerini Türkiye’de yaparlarsa biz bunu büyük bir kampanyaya dönüştürüp “Hint düğünü Türkiye’de yapılır” noktasına taşıyabiliriz.Hatta düğünü Türkiye’de yapana 10 yıl boyunca Türkiye’de yüzde 50 indirimli tatil diyerek bunu geliştirebiliriz” dedi.
“Yılda iki çalıştay, iki dünya çapında kampanya ve 20 dünya markası olmuş festival. Bunlar yeni adımlarımız”
“Türkiye’nin değişik bölgelerinde dünya markası olan 20 festival yapacağız” diyen Erdem, “Örneğin; Kapadokya peynir festivaline bütün dünyada konu ile ilgili çalışan uzmanlar katılacak. İstanbul gençlik festivalini marka yapacağız. Öyle bir festival yapacağız ki İstanbul’da dünya gençliğini buluşturacağız. Mardin’den Hatay’a. O illerin konseptlerine uygun festivaller geliştireceğiz. Bu festivallerin arkasında TÜRSAB olacak. Bu festivallere dünyanın dört bir yanından ilgili isimler gelecek. Çok uzun bir süredir TÜRSAB sektör için pek bir şey yapmıyor. İktidar yorgunu TÜRSAB şimdi Mevlana’nın dediği gibi 'Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağızım şimdi yeni şeyler söylemek lazım' Biz yeni şeyler söylemek için bu adaylığı gündeme getirdik. Yılda iki çalıştay, iki dünya çapında kampanya ve 20 dünya markası olmuş festival. Bunlar yeni adımlarımız” şeklinde konuştu.

Yeni dönemde sigorta meselesini çözmek için çalışacaklarını aktaran Erdem, “Bazı sigorta şirketleri Türkiye’ye gelmek isteyen turistleri sigorta yapmayarak adeta aba altında sopa gösteriyor.Ne yapıp edip bunu çözeceğiz. Türk turizmcilerini, Türkiye’yi kimsenin tehdit etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
TÜRSAB’ın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan önce kurulmuş bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Erdem, “Bu nedenle her yeri doğal müze olan Türkiye’nin bir Açıkhava müzesine dönüşmesini sağlayacağız. Her taşın başına ne olduğunu yazacağız. Türkiye’de adım atan herkes her attığı adımın altında binlerce yıllık tarih olduğunu bilecek. Turizmi yeniden eski günlerine döndüreceğiz. Bunu 9 bini aşkın acenta ile birlikte yapacağız” diye konuştu.

"Hintli turistleri getirme konusunda atak yapacağız"
Hasan Erdem son olarak şunları belirtti: "Sektör yumurtaları aynı sepeti koymaktan vazgeçecek. Avrupa standartlarında yaşayan 400 milyon Çinlinin bir kısmını Türkiye'ye getirebilsek turizm sektörü patlama yapar. Hintli turistleri getirme konusunda atak yapacağız. Avrupa bizim için önemli. Rusya bizim önemli. Oraları da ihmal etmeyeceğiz tabi ki” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GSO meclisinde “enflasyon muhasebesi” vurgusu Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda, sanayicilerden gelen talepler doğrultusunda ana gündem maddesi enflasyon muhasebesi olurken, konuya ilişkin olarak ivedilikle 2024 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması hususunda Maliye Bakanlığı’nın yasadan gelen yetkisini kullanması gerektiği ortak görüş olarak dile getirildi. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu başkanlığında gerçekleştirildi. GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Yönetim Kurulu, Meclis Başkanlık Divanı, Meclis, Danışma Kurulu, Yeni Nesil Sanayici Platformu Üyeleri ve TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşen Ahi’nin katılımıyla gerçekleştirilen meclis toplantısında, yürütülen çalışmalar, projeler, güncel ekonomik gelişmeler ile firmaların talep ve beklentileri değerlendirildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Gaziantep’in küresel ölçekteki sıkıntılara ve gelgitlere rağmen sanayisi ve ihracatı ile ülkemize değer katmaya, ekonomiye katkı sağlamaya devam ettiğini söyledi. “Bunda emeği olan sanayicilerimize, ihracatçılarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” diyen Konukoğlu, “Ancak bu başarı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdürülebilir olmalı. Bu noktada firmalarımızın geleceğini ve ihracatımızı yakından ilgilendiren yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, e-ticaret konularına her zamankinden daha fazla ağırlık vermeli, her birimiz üzerimize düşenin fazlasını yapmalıyız. Unutmayalım, başarının en önemli anahtarı yenilikçi fikirler üretmek ve yenilikçi olmaktır. Bunu tüm zorluklara rağmen canla başla üretmeye, sanayinin çarklarını döndürmeye devam eden sanayicilerimiz ve iş dünyamız ile birlikte başarabileceğimize inanıyorum. Meclis toplantımızın hayırlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi de konuşmasında, ekonomi yönetiminin sıkılaştırma politikaları doğrultusunda her geçen gün tedbirlerin artırıldığını ifade ederek, “Ülke olarak adeta bir rampa çıkıyoruz ve bu süreç topyekûn bir mücadele ve fedakarlık gerektiriyor. Kamu tarafında da beklentimiz olan tasarruf tedbirlerinin artırılması yönündeki adımları olumlu buluyoruz. Gaziantep Sanayi Odamız da sanayicilerimizden gelen talepler doğrultusunda iş dünyamızın ve firmalarımızın sorunlarına ve beklentilerine yönelik kararların alınmasında etkin rol oynuyor” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in rekabetçiliğin ve üretkenliğin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, iklim değişikliği ile mücadele, yeşil ve dijital dönüşüm gibi alanlara yönelik kapsamlı bir yapısal reform programlarının olduğunu açıkladığını hatırlatan Ünverdi, “Biz de sürekli dijital ve yeşil dönüşümün altını çiziyor bu yönde somut çalışmalar yürütüyoruz. Bu dönüşümü birlikte başaracağımıza da yürekten inanıyoruz” ifadelerini kullandı. “Ayakkabı İhtisas OSB’de ikinci etap için olur geldi” Ayakkabı Terlik ve Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi hakkında da meclis üyelerine bilgiler veren GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, “Bölgemizin Cumhurbaşkanlığı kararı ile genişleme alanı olarak belirlenen yaklaşık 83 hektarlık ikinci etap kısmının da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından oluru gelmiştir. Burada bulunan parsellerin satın alınması için Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne başvurumuzu yaptık. Ayrıca tüm OSB alanında bulunan özel mülkiyete konu yaklaşık 62 bin metrekare alanın kamulaştırma süreci de devam etmektedir. Bölgemizdeki altyapı konusunda yolların açılması için inşaat çalışmalarına da başlamış durumdayız. Bu konuda Sayın Ali Özpolat’a, ekibine ve emeği olan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. “Enflasyon muhasebesinde yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var" Toplantının sön bölümünde enflasyon muhasebesi gündeme gelirken, meclis üyeleri enflasyon muhasebesinin işletmelere yönelik etkilerini, öneri ve görüşlerini paylaştı. Konuyla ilgili açıklama yapan GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, enflasyon muhasebesi ile ilgili yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini belirterek, “Yetersiz öz kaynakları nedeniyle geçmişte ve gelecekte yatırımlarını büyük oranda yabancı kaynaklar ile finanse eden yatırımcıların 2024 ve takip eden dönemlerde enflasyon endekslemesi sonucu pasiflerini değerlemeye tabi tutabileceği yeteri kadar özkaynaklara sahip olmamaları nedeniyle her hal ve takdirde vergi etkisi altında kalacakları açıktır. Enflasyon muhasebesi, öz kaynağı yetersiz olan işletmelerin büyük kısmı olduğu bizim gibi ülkelerde mükelleflerin aleyhine sonuç doğurmakta, faaliyet/kazanç olmadığı halde, mükelleflerin vergi ödemesine, yetersiz olan öz kaynaklarının daha da yetersiz hale gelmesine neden olmaktadır. Bu nedenlerle ivedilikle 2024 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması hususunda Maliye Bakanlığı’nın yasadan gelen yetkisini kullanması, buna bağlı olarak mükelleflerin enflasyon muhasebesinin gerektirdiği altyapıyı oluşturması, gerekiyorsa bu konuda yetişmiş personel istihdam edilmesi ya da mevcut personellerin eğitilmesi ve enflasyon muhasebesinin mükellefler üzerindeki etkilerinin tespit edilmesi sağlanacaktır. Odamızın bu konudaki görüş ve önerileri Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) sunulmuştur” diye konuştu.
İstanbul İmrahor İlyas Bey Camii’ne uzay kafes: 100 yıl sonra üstü kapatılacak Geçmişi Ayasofya Camii’nden 100 yıl eskiye dayanan İmrahor İlyas Bey Camii’nde 2023 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tarihte geçirdiği çeşitli badirelerden dolayı üst yapısı ve ahşap bölümleri yok olan İmrahor İlyas Bey Camii’nde kurulan Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı hakkında bilgi veren Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “Doğal çevreden etkilenmemesi adına geçici çatı kurma fikrimiz ortaya çıktı. 100 yılı aşkındır doğal çevreden etkileniyordu. Tabi bu sistem böyle bir açıklıktaki yapı için modüler ve hafif olması açısından bizim tercih sebebimiz oldu” dedi. Restorasyonu tamamlandıktan sonra ibadete açılacak olan tarihi camideki çalışmalar havadan görüntülendi. Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nden 100 yıl daha öncesine tarihlenen ve 5. yüzyılda inşa edilen İmrahor İlyas Bey Camii diğer adıyla Studios Manastırı, İstanbul’daki en eski dini yapı olarak biliniyor. Bizans döneminde kilise olarak kullanılan yapı, İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürüldü. 2. Beyazıt döneminde, İmrahor İlyas Bey tarafından camiye dönüştürülen yapı tarihte birçok badire atlattı. En büyük hasarı Latin istilasında gören tarihi cami, 1894 depreminden de etkilendi. Sultan 3. Selim döneminde onarılan İmrahor İlyas Bey Camii’nin, 1900’lü yılların başında önce yangın daha sonra da yağmurdan dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap bölümü çöktü. 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla beraber İmrahor İlyas Bey Camii kaderine terk edildi. 1934 yılında Ayasofya Camii, müzeye çevrilince tarihi yapı müzeye devredildi. 1954-1955 yıllarında bir onarım geçiren İmrahor İlyas Bey Camii, yaklaşık 100 yıl atıl kaldıktan sonra 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri gerçekleşti. İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyonu için hazırlanan projeler 2019 yılında Koruma Kurulu tarafından kabul edildi. Tarihi camide restorasyon devam ediyor Onaylanan projeler çerçevesinde 2023 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor. Tarihi camide çevre temizliği gerçekleştirildi. Çeşitli badirelerden dolayı 100 yıldır üstü açık olan İmrahor İlyas Bey Camii’ni korumak adına Uzay Kafes Sitem Geçici Çatı kurulumu devam ediyor. Çatının kurulumunda tarihi camide bulunan opus sectila döşemelerin zarar görmemesi için, döşemeler kum torbalarıyla korumaya alındı. Geçici çatının tamamlanmasından sonra tekke binasında itinalı söküm gerçekleştirilecek. Ayrıca tarihi camide, kuzey bölümdeki üst galeriyi taşıyan sütunlar bulunurken güney bölümündekiler yok oldu. Güney bölümündeki sütunlarda aslına uygun restore edilecek olan İmrahor İlyas Bey Camii, çalışmaların tamamlanmasının ardından ibadete açılacak. Öte yandan tarihi camide kurulan Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı havadan görüntülendi. “Ayasofya Camii’nden yaklaşık 100 yıl önce inşa edildiğini söyleyebiliriz” İmrahor İlyas Bey Camii’nin tarihi hakkında konuşan Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “İmrahor İlyas Bey Camii’nin inşasını Semavi Eyice ve Müller Wiener gibi uzmanlardan edindiğimiz bilgiye göre, 5. yüzyılda inşa edildi. Dolayısıyla Ayasofya Camii’nden yaklaşık 100 yıl önce inşa edildiğini söyleyebiliriz. İstanbul’daki en eski dini yapı olarak ifade edebiliriz. İlk inşa edildiğinde ‘Studios Manastırı’ yapılıyor. İstanbul’un fethine kadar da manastır olarak işlev görüyor. Fetihten sonra 2. Beyazıt döneminde Mirahor İlyas Bey tarafından camiye ve tekkeye çevriliyor. İmrahor İlyas Bey’den bahsetmek gerekirse, 2. Beyazıt devrinde sarayda ahırların, en başındaki kişi. İmrahor İlyas Bey Camii, cami ve tekkeye çevrildikten sonraki ilk şeyhi de burada metfun bulunuyor” ifadelerini kullandı. “Yangın ve doğal etkilerden dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap elemanları kayboldu” Tarihsel süreçte İmrahor İlyas Bey Camii’nin birçok badireler atlattığını ifade eden Feyyaz Fidan, “Depremler ve yangınlar görüyor. En büyük tahribatı ama Latin istilasında gördüğünü ifade edebiliriz. Ardından 1894 depreminde bir hasar görüyor. 3. Selim devrinde Hassa baş Mimarı tarafından onarıldığını biliyoruz. 1900’lü yılların başlarına geldiğinde ise önce yangın ve doğal etkilerden dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap elemanları kayboluyor. 1925’de tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunuyla kullanıma kapatılıyor. 1934 yılında ise Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesiyle, müzeye devrediliyor. 1954-55 yıllarında bir onarım geçiriyor. Daha sonra 2012 Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri gerçekleştiriliyor. Bu süreçte tabi biz projelendirme çalışmalarına başladık. Böyle bir yapının projelendirmesi de çok detaylı bir iş oluyor. İskeleler kuruyoruz, araştırma çukurları açıyoruz ve nihayetinde 2019 yılında restorasyon projelerini Koruma Kurulu tarafına onaylatıyoruz. 2023 yılının başında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İstanbul Valiliği koordinasyonuyla restorasyon çalışmalarına başladık. Bu kapsamda, öncelikle çevre temizliği ve yüzeysel bitki temizliği yapıldı. Ardından buranın doğal çevreden etkilenmemesi adına çünkü 100 yılı aşkındır doğal koşullardan etkileniyordu, bir geçici çatı kurma fikrimiz oldu. Uzay kafes sistem geçici çatı yapılması bilim kurulumuzda onaylandı. Koruma Kurulu tarafından da onaylandı. Bu onaylardan sonra ancak bu sistemi kurmaya başladık. Tabi bu sistem böyle bir açıklıktaki yapı için modüler ve hafif olması açısından bizim tercih sebebimiz oldu” şeklinde konuştu. “Üst galeriyi tamamlayarak burayı ibadete açacağız” Restorasyonun tamamlanmasının ardından İmrahor İlyas Bey Camii’nin ibadete açılacağını belirten Fidan, “Şuna değinmek lazım; Harim de opus sectila denen döşemelere özellikle önem atfediliyor. Bu tabii yalnızca İstanbul’un, Türkiye’nin kültürel mirası değil, dünyanın kültürel mirası olarak görebiliriz. Opus sectila döşeme sistemi de yapıldığı dönemde birçok şehirden gelen taşların geometrik düzen içerisinde döşenmesi. Bunu Ayasofya Camii’nde de görüyoruz. Geçici çatı yapılırken, opus sectilanın kötü etkilenmemesi, herhangi bir düşmeye maruz kalmaması adına kum çuvallarıyla koruma yapıldı. Bunun dışında geçici çatı yapılmasından sonra restorasyon ve konservasyon çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tekke binasının itinalı sökümünü yapacağız. Yapıda muhtes olan önceki onarımlarda çimento harçlı sıvalar yapıdan uzaklaştırılacak. Bundan sonra da İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyon çalışmalarını tamamlayarak cami olarak ibadete açılmasını hedefliyoruz. İmrahor İlyas Bey Camii özgününde yan nefler ve galeri katı da bulunuyordu. Yan neflerden kuzeyde bulunan sütunlar, üst galeriyi taşıyan sütunlardı bunlar günümüze kadar ulaştı fakat güney yönündeki sütunlar günümüze ulaşamadı. Tabii restorasyon kapsamında bunlarında ihyası gündeme gelecek. Bunları da yapıp üst galeriyi tamamlayarak burayı ibadete açacağız” diye konuştu.
Bursa Marmarabirlik’ten ortaklarına 630 milyon liralık ödeme Marmarabirlik, 26 Nisan Cuma günü ortaklarına 630 milyon lira ödeme yapacak. Marmarabirlik, 2023-2024 iş yılı ürün alım kampanyasında ürün bedellerinin yüzde 50’sini kampanya içinde peşin olarak öderken, geri kalan ödemenin ise yüzde 50’sini 26 Ocak 2024 tarihinde ödemişti. Kampanya başında tüm kooperatif ortaklarına duyurulan ödeme planı çerçevesinde, Marmarabirlik 600 milyon TL tutarındaki son dilim ödemeyi 26 Nisan Cuma günü yapacak. Ortaklar Ziraat Bankası ATM’lerinden ödemelerini alabilecek. 30 milyon TL tutarındaki ana taahhüt aşımı ve beyan fazlası alacaklar ise 10 Mayıs tarihinde ödenecek. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “Zor şartlarda üreticisine sahip çıkan Marmarabirlik, bu kampanya döneminde de üzerine düşeni yapmıştır. Piyasa şartlarına göre ürün alım fiyatları açıklanırken, üreticimizin hakkı korunmuş, gübre ve zirai ilaç desteği ile de üretim maliyetleri aşağı çekilmiştir. Marmarabirlik kampanya başında açıkladığı ürün ödeme takvimi çerçevesinde ortaklarına günü gününe ürün bedellerini ödemiştir. Ürün alım döneminde son dilim ödeme tarihi Nisan sonu olarak açıklanmıştı. Ödemelerin 1 gün bile geçtiğinin örneği yoktur. İmkanlar ölçüsünde çoğu zamanda ödemeler öne çekilmiştir” diye konuştu. Ortaklara önemli mesaj veren Başkan Asa, “Önceliğimiz aldığımız ürünü piyasa şartlarında satıp, paraya çevirmektir. Aksi takdirde 2024/25 ürün alım kampanyasında sıkıntı yaşanır. Fedakarlık yalnızca Marmarabirlik’ten beklenmemelidir. 2024 yılında yüksek rekolte beklentisi sebebi ile zor bir yıl olacak, bu yüzden çok dikkatli olmamız gerekir. Marmarabirlik asla zarar etmemelidir. Zarar ederse üreticisini destekleyemez. Bir yılı değil, geleceği düşünelim” diyerek sözlerini tamamladı.