EKONOMİ - 30 Temmuz 2018 Pazartesi 15:11

TÜRSAB'ın denetim yetkileri artırıldı

A
A
A
TÜRSAB'ın denetim yetkileri artırıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizme zarar veren faaaliyetlere son vermek için Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) denetim yetkilerini artırdı.

Son günlerde turistlere yönelik uygulanan fahiş fiyat uygulamaları, Acenta belgelerinin kiraya verilmesi ve bazı acentalara ait TÜRSAB belgelerinin, UBER faaliyetlerinde kullanılması ile ilgili şikayetler üzerine, TÜRSAB'ın müracaatı ile harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı, 81 İl Valiliğine dağıtımlı olarak yayınladığı genelgeyle TÜRSAB'ın denetim yetkisinin sınırlarını genişletti. 

Cuma günü 27.07.2018 yayınlanan 14495848-321.99 -631240 numaralı/sayılı genelgeyle Kültür ve Turizm Bakanlığı, süreci hızlandırmak için tek başına denetim yapma ve savunma almayı, TÜRSAB'ın yapabilmesi için yetki verdi. Bürokratik sürecin kısaltılmasını amaçlayan genelgede bu tavır, "Ülke turizmine zarar verici faaliyetlerde bulunan acentalara yönelik denetimler ve denetimlere ilişkin idari işlemlerin hızlı ve etkin şekilde sonuçlandırılması önem arz etmektedir" denilerek ifade edildi.

TÜRSAB ‘doğrudan belge iptalini’ isteyebilecek 

Genelgeyle verilen yetki sayesinde TÜRSAB, müşteriyi aldatan ve ülke turizmine zarar veren seyahat acentalarını tek başına denetleyip, savunmasını alabilecek. Yasaya ve yönetmeliklere aykırı davranan acentelerin hakkında hazırladığı dosyaları ise ‘doğrudan belge iptali’ istemi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'na iletebilecek.

Benzeri isimle belge alınamayacak 

Yönetmeliğin TÜRSAB'a tanıdığı yetki ile müşteriyi aldatan, ülke turizmine zarar veren faaliyetlerde bulunan seyahat acentalarının, işletme belgesi iptal edildikten sonra benzeri veya andıran isimlerle belgenin başka bir kişi veya kurum tarafından yeniden alınması da mümkün olmayacak.  

Rıfat Fırat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.