EĞİTİM - 02 Haziran 2018 Cumartesi 19:29

Uğur Okulları bölüm başkanları Liseye Geçiş Sınavı’nı değerlendirdi

A
A
A
Uğur Okulları bölüm başkanları Liseye Geçiş Sınavı’nı değerlendirdi

Milli Eğitim Bakanlığı’nın uyguladığı, 8. sınıf öğrencilerinin girmiş olduğu Liseye Geçiş Sınavı (LGS) kapsamında Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Uğur Okulları Sınavlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt ve ortaokul bölüm başkanları soruları değerlendirdi.

Uğur Okulları Sınavlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, yaptığı değerlendirmede, “LGS’nin geneline bakıldığında, sorularda anlatımın uzun ve yoruma dayalı olduğu, bununla birlikte Matematik, Türkçe ve Fen derslerinde çeldiricileri güçlü sorular olduğu görülmektedir. Matematik dersinin daha seçici ve uzun anlatım, yorum, tablo içeren sorulardan oluştuğu gözlemlenmiş olup bu dersin eleyici olduğu düşünülmektedir. Matematik öğrencinin sıralamasını belirleyecektir. Fen dersi soruları geçen senelere göre daha zor sorulardan oluşmaktaydı. Ancak zor bir Matematik sınavından sonra Fen sorularının çözülmesi, soruları daha fazla zorlaştırdı. Tüm derslerin soruları, Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat ve kazanımlarına uygundur. Sınavın genelinde öğrencinin sadece bilgisini değil okuma becerisi, analiz etme, yorumlama ve muhakeme gücünü de sorgulayan sorulardan oluşmuştur. Liseye Geçiş Sınavı soruları okulun ilk günü itibarıyla düzenli olarak derslerini takip eden, sorgulayarak öğrenme biçimini benimseyen ve bol kitap okuyan öğrencilerin yapabileceği şekilde hazırlanmıştır” dedi.

Uğur Okulları Türkçe Ortaokul Bölüm Başkanı Handan Büke ise, şunları kaydetti:

“LGS Türkçe sınavındaki 20 soru MEB müfredatına ve kazanımlarına bağlı kalınarak sorulmuştur.
Türkçe dersinde dil bilgisi soruları genel bilgi düzeyini yoklayacak tarzdadır. Bilgi ve dikkat düzeyi yeterli olan öğrencilerin kolaylıkla yapabileceği tarzdadır. MEB’in örnek olarak hazırladığı Türkçe sınavındaki soruları ile benzer niteliktedir. Konu bakımından incelendiğinde anlam bilgisi soruları sınavın büyük bir kısmını oluşturmuştur. Metin üzerinden bağlantılı anlama ve dil bilgisi soruları sorulmuştur. Metinlerde açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Metinler, okuma becerisini ölçmeyi amaçladığı için metinlerin uzunluğu orta ve uzun düzeydedir. Genel olarak sorular pedagojik anlamda da ölçme değerlendirmeye uygun olmuştur.”
Uğur Okulları Sosyal Bilgiler Ortaokul Bölüm Başkanı Burcu Aksoy Sertkahya da, “TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi sınav soruları, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sene başında yayımlamış olduğu kazanımlarına ve müfredatına uygundur. Sorular, öğrencilerimizin sorumlu oldukları tüm ünitelerden sorulmuştur. Sorulardaki paragraflar genel olarak MEB’in daha önce yayınlamış olduğu örnek sorulardaki gibi uzundur. Ayrıca paragrafta yer alan cümleler açık ve net biçimde ifade edilmiştir. Sınavda konular arası ilişkilendirmeye dayalı soru da yer almaktadır. Ayrıca Halkçılık ilkesi kapsamında öğrencilerin karıştırdıkları “eşitlik, bağımsızlık, özgürlük ve egemenlik’’ gibi kavram bilgisini yoklayan soru sorulmuştur. Sınavda genel olarak öğrencilerin hem kavram bilgisi düzeyini yoklayıcı hem de bilgilerine dayanarak yorumlama gücünü ölçen sorular sorulmuştur. Zaman bilgisini ölçen kronolojiye dayalı soru sorulmamıştır. Sınav, yeterli bilgi düzeyine sahip, paragrafı sonuna kadar dikkatlice okuyup anahtar kelimeleri fark eden tüm öğrencilerimizin yapabileceği şekilde sorulmuştur” ifadelerini kullandı.

Uğur Okulları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ortaokul Bölüm Başkanı Mesut Özdemir ise,

“LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sınavındaki sorular MEB müfredatına ve kazanımlarına bağlı kalınarak sorulmuştur. Kavram ve bilgilerden ziyade yorumlama ağırlıklı sorular sorulmuştur. Soruların konu dağılımı eşit düzeyde olmuştur. Yorum ve bilgi içeren sorular çözen ve bunların üzerinde duran öğrencilerin zorlanmadan çözebilecekleri türden sorular sorulmuştur. Düzenli ders tekrarı yapan, anlamadan hiçbir konuyu geçmeyen, pekiştirmek için de sürekli soru çözen öğrencilerin başarılı olabileceği bir sınav olmuştur” dedi.

Uğur Okulları Yabancı Dil Ortaokul Bölüm Başkanı Hüseyin Ala da, “LGS İngilizce sınavındaki sorular MEB müfredatına ve kazanımlarına bağlı kalınarak sorulmuştur. Daha önce sınav tarihi nedeniyle 9 ve 10. üniteler de sınav kapsamına dahil edilmiş olmasına rağmen, bu ünitelerden soru çıkmamıştır. İlk 8 ünite içerisinden çıkan sorularda, 3 soru 7. ünite olan “Tourism” ünitesinden sorulmuş, diğer ünitelerden birer soru sınava dahil edilmiştir. Bu dağılım yayınlanan örnek sorularla paraleldir. Soruların yayınlanan örnek sorulara göre daha kısa, anlaşılır, yorumlamaya daha az ihtiyaç duyulan sorular olduğu görülmektedir. Hatalı ya da çelişkili bir soruya yer verilmemiştir. Kelime soruları ve resimler açık ve anlaşılır şekildedir. Sınavın en seçici bölümü olan parça soruları hem uzunluk hem de içerik açısından kolay takip edilebilir şekilde hazırlanmıştır ve soruların tek ve açık bir cevabı vardır. Sınavdan çıkan öğrencilerimiz soruların çok kolay olduğunu, hiç zorlanmadan ve çelişkide kalmadan cevaplayabildiklerini ifade etmektedir” dedi.

Uğur Okulları Matematik Ortaokul Bölüm Başkanı Zuhal Namlısoy ise, “LGS Matematik sınavındaki sorular MEB müfredatına ve kazanımlarına bağlı kalınarak sorulmuştur. Günlük yaşam ile ilişkilendirilmiş sorulara yer verilmiştir. Geometri sorularında somut modeller kullanılmıştır. Problemlerin uzunluğu dikkatli okumayı, anlamlandırmayı ve odaklanmayı gerektirmektedir. Denklem problemleri tablolarla zenginleştirilmiş, çözümü daha zaman alıcı hale gelmiştir.

Tanımları ve işlemlerdeki özellikleri bilen öğrencilerin zorlanmadan çözebilecekleri türden sorular da sorulmuştur. Düzenli ders tekrarı yapan, anlamadan hiçbir konuyu geçmeyen, pekiştirmek için de sürekli soru çözen öğrencilerin başarılı olabileceği bir sınav olmuştur. Soruların konu dağılımı eşit düzeyde olmuştur. Bu sınavda matematik eleyici olmuştur” dedi.

Uğur Okulları Fen Bilimleri Ortaokul Bölüm Başkanı Filiz Polat da şunları kaydetti:

“LGS Fen Bilimleri testinde bulunan 20 soru, MEB müfredatına uygun olarak hazırlanmıştır. Müfredat dışı soru sorulmamıştır. Konu dağılımına bakıldığından tüm ünitelerden soru sorulduğunu görmekteyiz. Sınavda fen okur-yazarlığının öne çıktığı tespit edilmiştir.

Görsel açıdan zengin olan sorularda deney düzeneği, grafik ve tablolar yoğun olarak kullanılmıştır. Bazı sorularda seçeneklerin çeldirici özellikte olduğunu görmekteyiz. Bu tip sorularda öğrenciler yanlış cevaba yönelmiş olabilirler. Yine bazı sorularda öğrenciler, sorunun içindeki ipuçlarından faydalanarak doğru cevaba ulaşabilirler. Sorular bilimsel düşünmeye teşvik eden, olaylar arasında bağlantı kurulmasını isteyen, yoruma dayalı ve günlük hayatımızdan örnekler olacak şekilde hazırlanmıştır. Sınav sorularında paragrafların uzun olduğunu görmekteyiz. Sınavda konu bilgisi ile beraber öğrencilerin dikkati de ölçülmüştür. Sınav genel olarak orta zorlukta olup açık ve net sorulardan oluşmuştur.”

Uğur Okulları öğrencilerinin LGS yorumları

Uğur Okulları Gaziemir Kampüsü öğrencisi Artun Özsoy, LGS ile ilgili şu yorumda bulundu: “Sözel sorular kolaydı. Yıl içerisinde çözülen sorularla benzerdi. Ancak sayısalda zorlandım, her soruyu okuduğum halde emin olamadığım sorular vardı.”

Uğur Okulları Dragos Kampüsü öğrencisi Emir Kaan Genç, “Türkçe’de uzun paragraflar olmasına rağmen sorunun köküne inildiğinde rahatlıklar yapılabilir nitelikteydi. Inkilap dersinde ise beklediğimden daha kolay sorular vardı. İngilizce’de daha çok uzun paragraflı sorular bekliyorduk, ama beklediğimizden daha az geldi. Din Kültürü genel anlamda kolaydı. Fen’de tüm sayfayı kaplayan uzun paragraflar vardı. Matematik’te ise seçici ve çok zor sorular vardı” derken, Uğur Okulları Muratpaşa Kampüsü öğrencisi Asya Bal ise, “Sözel kısım genel anlamda kolaydı. Sayısal kısımda ise Fen Bilimleri dersi açık ve yoruma dayalı, Matematik dersi ise ayırt edici oldu” dedi.

Uğur Okulları Halkalı Kampüsü öğrencisi Burak Çağan Çakmak da, “Sözel çok kolaydı, soruları çözerken süre anlamında da sorun yaşamadım. Fen dersinde zorluk çekmedim, ancak Matematik’te hem soru hem süre anlamında çok zorladım. Yine de tüm soruları yanıtladım” diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.