SPOR - 23 Haziran 2018 Cumartesi 12:39

Ulukan Ulun: 'Fenerbahçe’nin kuruluşunu 20 sene öncesi zanneden insanlar var'

A
A
A
Ulukan Ulun: 'Fenerbahçe’nin kuruluşunu 20 sene öncesi zanneden insanlar var'

Fenerbahçe eski yöneticisi ve kongre üyesi Ulukan Ulun, yeni Başkan Ali Koç ve ekibinin en doğru ve en iyi şekilde yöneteceklerine inandığını söyledi. Ulun, ayrıca Fenerbahçe camiası içinde kulübün kuruluşunu 20 sene öncesi olduğunu zanneden insanların olduğu yorumunda bulundu.

Fenerbahçe eski yöneticisi ve kongre üyesi Ulukan Ulun, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe’de yapılan seçimin şaşırtmayan bir sonucu olduğunu ifade eden Ulun, “Bunun iki tane sebebi var. Birincisi camiayı biraz tanıdığımız için insanların yaklaşımını biliyorduk. Tribünden gelen dalganın ne kadar güçlü ve kuvvetli olduğunu biliyorduk. Fenerbahçe taraftarındır ve taraftarın beklentisi doğrultusunda genel kurul karar aldı. 20 senenin getirmiş olduğu büyük başarısızlıklarında etkisi vardı ve artık bir değişim gerekiyordu. Bizde genel kurul üyeleri arasında bir kamuoyu araştırması yaptık. \%50-60’a yakın kararsız bir kitle vardı. İnsanlar neden kararlarını saklarlar diye baktık. Biz bu durumları orantısal olarak dağıttıktan sonra Ali Koç ciddi anlamda öne çıkıyordu. Mayıs ayının başında sosyal medyada 12 bine 4 bin diye rakam verdik. Aziz Yıldırım'ın hizmetlerini, yaptıklarını yadsıyamayız. Şu ana kadar gelmiş geçmiş en büyük başkanlardan bir tanesidir. 3 Temmuz'daki dik duruşu, camiayla bir oluşu, Fenerbahçe’nin haklarını koruyuşunu alkışlamak gerekir. İnsanların kendisine bir vefa borcu olmasını çok mantıklı buluyorum. 3 dönem önce ben Hulusi Belgü önderliğinde hazırlanırken Aziz başkan cezalı olanları affedeceğiz dedi. Ancak biz cezalı girdik. Aziz beyde affedilmeme yönünde oy kullanınca affedilmedik. Ama biz Mehmet Ali Aydınlar’a karşı Aziz Yıldırım’a oy verdik. Ama artık geldiğimiz gün bambaşka bir gün. Fenerbahçe’nin artık ayağa kalkması gerekiyordu. Borç sarmalı büyüyor ve hata üstüne hatalar vardı. Biz bunları görüyorduk ve tahminlerimiz doğrultusunda bir şey çıktı ve iyi oldu. Umarım daha da iyi olacak” şeklinde konuştuk.

“Ali Koç ve ekibi bu işi en çok doğru şekilde yapar” 

Yönetimde yer almayacaklarını en başından belli ettiklerini söyleyen Ulukan Ulun, “Bir beklentimiz yoktu ve istemediğimizi söyledik. Hayır gelmeniz lazım denilseydi o durum başkaydı. Ali Koç ve ekibinin bu işi çok iyi yapabileceğine inandığımız için hiçbir beklentimiz olmadığını belirttik. Böyle bir teklif gelmedi zaten. Mevki, makam, yönetim kurulu beklentimiz yoktu” diye konuştu.

“Fenerbahçe’nin kuruluşunu 20 sene öncesi zanneden insanlar var” 

Ekip olarak her zaman doğruya doğru, yanlışa yanlış dediklerini ifade eden Ulun, “Ama ufak ufak bu ekip koparıldı. Yanlış diyen adamlarla yürümemeye başladı. Maalesef Fenerbahçe’nin kuruluşunu 20 sene öncesi zanneden insanlar ortaya çıktı. Aziz Yıldırım’dan öncesi de vardı. Fenerbahçe tarihini bilmek bizim açımızdan değerliydi ama bunu Aziz beye anlatamadık. Doğruları söyleyince ters düşmeye başladık. Bu transferler yanlış böyle yapalım dedik. Ama onun etrafında da bir ekip vardı. Bir koltukta uzun kaldığınızda körlüğe sahip oluyorsunuz. Hep siz biliyorsunuz doğruyu diye sanıyorsunuz. Bizim en büyük ayrışmamız yanlışa yanlış demekten kaynaklandı. Biz sesimizi duyuracağımız günü bekliyorduk oda 3 Hazirandı” ifadelerini kullandı.

“Yenilginin getirdiği şokla tepki verdiler” 

Seçim sonrası Aziz Yıldırım ve ekibinin büyük bir şoka uğradığını vurgulayan eski yönetici, “Aziz Yıldırım da böyle bir sonuç beklemiyordu. Açıkçası yenilginin getirdiği şokla oldu bütün tepkiler. Biraz gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Alaattin Metin iyi bir Fenerbahçelidir ama Aziz Yıldırım ile gide gele ondada körlük olmaya başladı. Fenerbahçe’nin gerçeği Jorge Jesus değil ki. 6 milyonluk bir hoca Fenerbahçe’yi çalıştıramaz. Gelecek planlaması adına bir hoca olmalı. Biz Dinamo Kiev’e elenmeden önce Kezman, Lugano ve Edu’yu getirebilseydik o zaman Şampiyonlar Ligi’nde olurduk zaten. Hep yanlış planlamalarda bugünü kurtarma yapıldı. Bunlardan dolayı da mali tablo ve başarısızlık ortaya çıktı” şeklinde konuştu.

“Trabzonspor ile husumet hep vardı” 

Trabzonspor ile husumetin hep olduğunu söyleyen Ulukan Ulun, “Bu husumet son şampiyonlukla büyüdü. O kadar birleşmeye ve bir araya gelmeye ihtiyacımız olan bugünlerde bizim tribünlerde sevilen Sefa Kalya adına kütüphane yapılıyor. Bunu yakıp yıkmak nedir. Hadi tamam yıktın daha büyüğünü yap o zaman. Marifetmiş gibi bunları birde ortaya koyuyorlar. Bizim bir araya gelmemiz lazım. Trabzonspor bu kupanın peşine takıldı ve ligde patinaj çekiyor. Bu kupanın hakkının Fenerbahçe olduğu ortaya çıktı. Şike diye bir şey yoktu bu kumpastı. Bırakın Fenerbahçe’yi kendinizle ilgilenin. Trabzon büyük bir camia. Çocuktum hesap yapardım bir tek Fenerbahçe’nin Trabzon’a karşı galibiyeti azdı. Bu kitaplar çocuklara gidecek” diye belirtti.

“Aykut Kocaman bu dönemde gelmemeliydi” 

Teknik Direktör Aykut Kocaman'ın son dönemde takıma gelmesinin yanlış olduğunu söyleyen Ulun, “Gitmesi her iki taraf açısından iyi oldu. Gelmeseydi daha ileri ki dönemlerde daha farklı bir Aykut Kocaman ortaya çıkardı. Bugün geldiği noktada sosyal medyada enteresan bir ortam var. Aykut Kocaman’ı sevin sevmeyin bu camianın bir değeridir. Beklentileri karşılayamadı diye farklı davranıyorlar. Gitti ama daha sonra daha güçlü gelebilmek adına gitmesi doğru bir karar” dedi.

“Cocu doğru bir adam” 

Philip Cocu’nun doğru bir tercih olduğunu anlatan Ulun, “Bizim artık geleceği planlamamız gerekiyor. Bunu planlarken de çok net bir şey var ki yüksek bedelli oyuncular getiremeyeceğiz. O yüzden alttan Fenerbahçe kültürü oluşturmamız gerekiyor. Bunu yapacağınız ülkelerde belli. Alman, Avusturyalı ve Hollandalı bir hoca ile yapabilirsin. Orta Avrupa’nın disipline ve mantalitesine dayanan insanlarla yapabilirsin. Hollanda’ya odaklanmak çok mantıklı. PSV’nin geçmişine bakıyorduk arkadaşlarla. Bizim takımlarla karşılaştırdık ve daha genç bir kadro gördük. Gençler ne yapar diyorlar ama bakıyorsunuz yapıyorlar. Orta Avrupa mantalitesinde bir alt yapı kurulursa uzun yıllar bu işi domine ederiz. Ajax belki bir star alamaz ama yetiştirir. Sende alttan yetiştirip 2 star oyuncu takıma enjekte edersen bu elindeki büyük potansiyelle uçar gidersin” açıklamasında bulundu.

“Bizim ayağa kalkmamızdan rahatsız olacak insanlar olabilir” 

Fenerbahçe adına yeni bir sistem ve mantığa alışmak zorunda oldukları yorumunda bulunan Ulukan Ulun, sözlerine şöyle devam etti: 

"Akdeniz ülkeleri kulüpçülük ve dernekçilik mantığıyla yönetilen günlük başarılara ve heyecana odaklanmış durumda. Bizim bundan vazgeçmemiz lazım. Senin elinde bir tane hoca var ve daha iyisini arıyorsun. Aykut hocanın gelişmesi için bir imkan verilmedi. Belki Ali Koç ile verilebilirdi ama daha çok inandığı bir kişiyle yola çıktı. Bizim bu durumda sahiplenip güvenmemiz lazım. 2-3 sene oturup bekleyip takip etmemiz lazım. Star gelsin gelmesin önemli değil. Ortega geldi ne oldu. Daha sonra Ceyhun’la kavga etti. Biz bir tek Alex’in arkasından koştuk. Deivid veya Nobre geldiğinde star değildi ama katkıları çoktu. Star gelip de patlayan Robin van Persie var. Bugün alabileceğin star o kalibrede olur. 30 yaşını geçmiş Çin’den, Arabistan’dan önceki son durak olur. Artık bunları geçin. Böyle Nobre gibi öyle topçular var ki ufak ufak takıma entegre edilir ve takım bir bütün haline gelir. Gerekirse oraya bir isim eklersiniz ilerde. Mutlaka Ali Koç ve ekibi aklı başında ayağı yere basan fikirler üretiyorlardır. Onlara güvenmeye devam etmeliyiz. Kulübün son 10 senesi çok kahırlı geçti. Mühim olan başarıyı uzun süre hayatta tutabilmek. Sabretmemiz lazım. Bizim ayağa kalkmamızdan rahatsız olacak insanlar olabilir. Biz Fenerbahçeliyiz. Bu büyüklük kupa, şampiyonluk değil bambaşka bir şeydir. Buna inanalım. Seneye şampiyon olmayalım, Şampiyonlar Ligi’ne gitmeyelim yeter ki alt yapı sahibi olalım. Bizde potansiyel sonsuz. İnsanlar 3 Temmuz döneminde Feneriumlar da yalvarıyordu sök klimayı götürelim diye. Hoca açıklanmamış, topçu gelmemiş bunları boş verelim. Bekleyelim doğru zamanda doğru hareketi yapalım. Gelecek bizim” ifadelerini kullandı.  

Ozan Buğra Koşar - Oğuzhan Ort

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.