EKONOMİ - 05 Eylül 2017 Salı 15:56

Üretici üzümünü yola dökmeye hazırlanıyor

A
A
A
Üretici üzümünü yola dökmeye hazırlanıyor

Kurban Bayramı öncesinde fiyatı 5 lira 40 kuruşa kadar yükselen ancak bayram sonrasında 3 lira 70 kuruşa düşen kuru üzüm fiyatları üzüm üreticilerini tedirgin etti. Kuru üzümde taban alım fiyatlarının açıklanmamasına tepki gösteren üreticiler fiyatların 5 liranın altında kalması durumunda üzümlerini yola dökeceklerini belirtti.

Manisa’nın Şehzadeler Ziraat Odası Meclis Toplantısının ardından bir basın açıklaması düzenleyen oda başkanı Mustafa Kaçire, üzümde fiyatın hala belirlenmemesinin bir başıboşluk meydana getirdiğini ve hükümetin acilen tedbir alması gerektiğini söyledi. Üreticileri üzümlerini açığa dökmemeleri konusunda bir kez daha uyaran Kaçire, “2005 yılından beri yapmış olduğumuz kampanyayı bir türlü tutturamadık. Değerli çiftçilerimize her zaman söylediğim halde bir türlü tutturamadık. Biz bu işin neresindeyiz, neyiyiz ve çiftçimizin ne istediğini artık biz de şaşırır konuma düştük. 2005 yılından beri yapmış olduğumuz kampanyamızda çiftçimize açığa üzümünüzü dökmeyin diyoruz ama bakıyoruz işletmelerin önünde her sene yığınlarca tonlarca üzüm, sıraya girmişler boşaltıyorlar. Bununla beraber çiftçimiz de haklıdır. Ürettiği ürünü bir yere teslim etmesi ve satması lazım. Fakat tam bu anda satışa girdiğimiz anda üzüm 5 lira 40 kuruştan, 4 lira 50 kuruşa, 4 lira 20 kuruşa derken bugün piyasada 3 lira 70 kuruşa kadar indi. Biz bunu üretici olarak anlayamıyoruz. Bayramdan çıktığımız ilk mesai gününde sabahtan beri birçok çiftçimizden şikayetler geliyor. Çok büyük bir sıkıntı var. Bu sıkıntı işletmelerimizden. Tamamıyla kimisi gidip parasını alacak, üzümü götürüyor üzüm para etmiyor. Çünkü beklentisi bayramdan önce 5 lira 40 kuruşa çıkmış bir üzümün bugün 3 lira 70 kuruşa inmesi üreticimizi şoka uğratmıştır” dedi.

“Ok yaydan çıkıyor”
Hükümetin üzümdeki politikasını yanlış olarak nitelendiren Kaçire, “Üreticimiz yıllardır bekledi ama artık sabrı taşmak üzere, gerçekten taşmak üzere. Biz buradaki bütün meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte hepimiz çiftçiyiz. Bugün burada oturduk meclis toplantısı yapamıyoruz. İnanın ki sattığımızda üzüme yapmış olduğumuz masrafların içinden çıkmamız mümkün değil. Hatta size en büyük tehlikeyi arz edeyim burada hükümetimize de bunu duyuruyorum özellikle; artık ok yaydan çıkıyor ve birçok üreticimiz yollara üzüm dökelim diyorlar. Bu saatten sonra bizlerden oda başkanlarından ‘niye sahip çıkmadınız’ diye talepte bulunmasınlar çünkü artık biz de bu işi salıvermek zorundayız” şeklinde konuştu.
Bu sene okul üzümü projesinin yine uygulanacağını anlatan Kaçire, “Tarım kredi kooperatifleri işletmelerden sanki okul üzümü projesinin temin edicisi gibi işletmelerden üzüm alıyor. Geçen gün duydum bir işletmeden 3 bin ton üzüm almış. Niye okulun açılışına yetişmeyecekmiş. Biz tarım kredileri müdahil alım kurumu olarak devreye soktuk, okul üzümü projesini temin etsin diye değil. Burada sayın bakanımızın ve hükümetimizin bir yanlışlığı var veya bilgilendirme eksikliği var. Üzüm stratejik bir ürün. Manisa yöremize has bir üründür. Biz buradan milyon dolarlar devletimize katkı getiriyoruz. Çıkıyorlar, ‘şu kadar üzüm ihraç ettik, bu kadar döviz elde ettik, şu kadar para kazandırdık’ diyorlar. Devletimiz bundan bahsediyor. 500 milyon dolarlardan bahsediyoruz ama sahibine gelince kimse sahiplenmiyor. Karadeniz bölgesinde bir fındığın taban fiyatını hükümetimiz açıklıyorsa, fındıkta Karadeniz Bölgesine has bir ürünse bizim de Ege Bölgesine ait bir tane üzümümüz var. Bunda acilen devlet taban fiyat oluşturup açıklaması gerekiyor veya lisanslı depoculuğu bir an önce devreye geçirip bu çiftçimizi rahatlatması lazım. Bugün çiftçimiz kan ağlar durumda. Başıboş üç beş tane tüccarın eline kalmış, serbest piyasanın eline kalmış, akşam üzüm böyle sabah gel bak üzüm çoksa üzüm fiyatlarını indir. Böyle bir başı boşluk mümkün değil olmaz. Biz devletimizi uyarıyoruz, milletvekillerimizi uyarıyoruz; bu milletimiz bir huylandığı an bunu kimse durduramaz, kimse önüne geçemez. Biz üretmekle, memleketimize yetiştirmekle gurur duyuyoruz ama devletimiz, hükümetimiz demek ki üreticilerle gurur duyamıyor. Gerçekten çok acı bir durumdayız. Bu her tarafta böyle. Hele hele Manisa’da üzüm zamanında aynen böyle” ifadelerini kullandı.

“Devlet müdahale etmeli”
Üzümün şu an fiyatının 5 liranın üzerinde olması gerektiğini anlatan Kaçire, “Üzüm 5 liranın üzerinde olmalı ki bizim çiftçimiz ancak girdiği kapıdan çıkabilmesi lazım ama 3-5 tane işletmecinin eline, kaderine terk edilirse artık biz üretmekten vazgeçeriz veya bizi sokağa yola dökerler. Artık biz de bu işin önünü alamayız. Biz devletimizi ve bakanlığımızı özellikle uyarıyoruz. Bir an önce müdahale etmeleri lazım. Çiftçimizin durumu hakikaten çok zor durumda. Bayramın ilk bittiği mesainin başladığı gün böyle. Önümüzdeki günlerde ne olacağını bilmiyorum. Meclis toplantısındaydık. Birçok arkadaşımız, dışarıdaki üretici arkadaşlarımız artık üzümleri götürüp yollara dökelim diyorlar. Biz bunu topladık hiç pahasına birkaç kişiye verip de bunlara rant sağlamaktansa yola dökelim geçelim diyorlar. Böyle bir şey olduğu zaman biz sorumlusu değiliz. Bir an önce devletimizin buna müdahale etmesi lazım” dedi.

“Müdahil alım kurumu devreye girsin”
Çiftçinin gerçekten mağdur durumda olduğunu aktaran Kaçire sözlerini şöyle tamamladı:
“Çiftçi, fiyatlardan mağdur, hava şartlarından mağdur, girdilerden mağdur, fiyatların tam oluşmamasından mağdur. İnanın ki yapılanmış bir tarım politikamız yok. Biz hükümetten çok şey bekledik. 14 senedir biz de bekliyoruz. 14 senedir acaba bir şeyler düzelir mi diye biz de bekliyoruz. Bakıyoruz ki her geçen gün biraz daha geri gidiyoruz. 2009 yılında biz bir kilo buğdayla 1 litre mazot alırken bugün 6,5 kilo buğdayla bir litre mazot alabiliyoruz. Üretmeyen ülkeler yok olmaya mahkumdur. Biz üretmek istiyoruz ama devletin de muhakkak elini atması lazım. Önümüzdeki günlerde bilhassa Manisa çiftçimiz baya sıkıntıda, neyin nerede duracağı belli değil. Freni kopmuş kamyon gibi gidersek, nereye toslarız nereye çarparız biz de bilmiyoruz. Bir an önce müdahale edilmesi lazım. Tarım krediler mi olacak, toprak mahsulleri mi olacak bir an önce üzümdeki müdahil alım kurumunun devreye sokulması lazım.”

Sadık Cangel 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sarıyer’de taksiciyi öldüren şüphelinin ifadesi ortaya çıktı: "Taksiciden para çalmak için araca binmiştim" Sarıyer’de aracına bindiği taksiciyi 5 yerinden bıçakladıktan sonra yol kenarına atarak ölümüne neden olan şüphelinin savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Şüphelinin ifadesinde, "Taksici ile aramda her ne kadar taksimetre ücreti ile ilgili tartışma çıkmış ise de ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim" dediği öğrenildi. Sarıyer Tarabya Mahallesi Pamuk Sokak’ta dün meydana gelen olayda iddiaya göre İran uyruklu şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh (43), taksici Yaşar Yanıkyürek’in (58) kullandığı ticari taksiye binmiş, ücret konusunda yaşanan tartışma sonucu ise şüpheli, Yanıkyürek’i 5 yerinden bıçakladıktan sonra araçtan atarak araçla birlikte kaçmıştı. Olayın hemen ardından şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh, olay yerinden 300 metre ileride yakalanarak gözaltına alınmıştı. Şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmiş, burada Savcılığa ifade veren şüpheli, daha sonra ‘canavarca hisle kasten öldürme’ ve ‘yağma’ suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. "Taksimetre açık değildi ama yaklaşık 1, 1 buçuk saat kadar gezmiştik" Şüphelinin Savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Kimlik tespitinde sabit ikametgahı olmadığını belirten ve muhasebecilik yaptığını ifade ettiği öğrenilen şüpheli tercüman eşliğinde verdiği ifadesinde, "Ben Türkiye’ye 11 Şubat 2024’de yasal yollarla 3 aylık vizeyle giriş yaparak geldim. Amacım çalışmak için iş araştırmaktı. Burada iş bulamazsam kaçak olarak Almanya’ya gidecektim. İran’da muhasebecilik yapardım. İstanbul’a buradan Almanya’ya kaçak gidebilmek için geldim. İstiklal Caddesi’nde ismen tanımadığım ve bilmediğim bir Türk ile tanıştım, ondan Almanya için haber bekliyordum. 17 Nisan tarihinde öğlen 12.00 gibi kaldığım otelden çıktım. Yaya olarak yarım saat gezdikten sonra orada gördüğüm ticari taksiye bindim. Taksi şoförüne beni gezdirmesini ve otele geri getirmesini söyledim. Niyetim bir müddet gezip geri dönmekti. Taksici Şişli taraflarını gezdirdi, deniz kenarından sahili gezdirdi. Birkaç yere daha götürdü. Bana 17.00’ye kadar gezdirebileceğini söyledi. Sarıyer’e geldiğimizde benden taksi ücreti olarak 200 dolar istedi. Taksimetre açık değildi ama yaklaşık 1-1 buçuk saat kadar gezmiştik’’ dedi. "Ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim" Şüpheli ifadesinin devamında, "Ben kendisine ‘dolarla anlaşmamıştık, benden neden dolar istiyorsun’ dedim. Bu esnada aracı durdurmuştu. Taksiye ilk binerken ben kendisine ‘500 lira param var beni o kadar ücretle gezdir’ demiştim. Bunu hatırlatıp 200 dolar vermeyeceğimi söyleyince tartışmaya başladık. Kendisi bana küfür etti, küfür etmeye devam edince de kendisini Taksiciler Odası’na şikayet edeceğimi söyledim. Küfürlere devam edince sinirlendim ve cebimde taşıdığım çakı bıçağını çıkardım ve çok kez kendisini bıçakladım. Ben onu bıçaklarken o da beni engellemeye çalışıyordu. Kendisini yaraladıktan sonra taksiden yere attım ve şoför koltuğuna geçtim. Taksinin kapı kolu içinde paralar vardı, onları da üzerime aldım. Oradan kaçmaya çalışırken bir müddet araçla devam ettim. Sonra polisler beni durdurup yakaladılar. Taksici ile aramda her ne kadar taksimetre ücreti ile ilgili tartışma çıkmış ise de ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim. Olay nedeniyle pişmanım. Suçlamaları da haliyle kabul ediyorum’’ dediği öğrenildi.
Çanakkale Hayır çeşmesi yapmak isterlerken hayatlarını kaybettiler Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde dün tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde saat 16.30 sıralarında su kuyusundan hayır çeşmesi oluşturmak için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi. 3 kişi toprak altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye jandarma, sağlık personeli, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Ekipleri tarafından toprak altından çıkarılan kepçeci Refik Bilgiç, sağlık ekiplerince Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesine kaldırıldı. İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, AKUT, UMKE ekipleri tarafından yarı beline kadar toprağa gömülü halde olan Tahir Ödemiş göçükten kurtarıldı. Ambulansa alınan Tahir Ödemiş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesine kaldırıldı. Tahir Ödemiş, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kurtarma çalışmaları kapsamında toprak kayması sonucu göçük altında kalan Sefer Arslan’ı da cansız bedenine ulaşıldı. Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri otopsinin ardından ailelerine teslim edildi. Kangırlı köyünde tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Cenaze törenine, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Lapseki Kaymakamı Emre Öztürk, Çanakkale Belediye Başkanvekili Av. Bülent Şarlan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.