ASAYİŞ - 05 Ekim 2017 Perşembe 09:31

Üst mahkeme de pet şişeyi silah saydı

A
A
A
Üst mahkeme de pet şişeyi silah saydı

Diyarbakır'da geçtiğimiz yıl oğluna pet şişe attığı gerekçesiyle ceza alan babanın, üst mahkemeye yaptığı itiraz reddedildi. Oğluna attığı pet şişe silah ayılan baba, konuyu önce Anayasa Mahkemesine, buradan da sonuç alamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyacak.

Diyarbakırlı 4 çocuk babası İbrahim Kaçan, Sur ilçesinde çıkan olaylardan çocuklarını korumak için ilçeden göç etmek zorunda kaldı. Evini Bağlar ilçesine taşıyan İbrahim Kaçan, akşam saatlerinde eşini arayarak çocuklarını sormuş, oğlunun evde olmadığını öğrenen baba, telefonla aradığı oğluna eve gelmesini istemiş, daha sonra tartıştığı oğluna pet şişe fırlatmıştı. Daha sonra Umut’un şikayeti üzerine dava açılan Kaçan, oğluna attığı pet şişenin silah sayılması nedeni ile 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Konuya itiraz eden Kaçan’ın avukatı, geçtiğimiz gün çıkan kararın ardından ikinci kez şok yaşadı. Üst mahkeme yapılan itiraz reddedilerek, pet şişesinin silah sayılması gerekçeli karara da girdi. İşleri neden ile Almanya’da bulunan baba Kaçan, Türkiye’ye gelir gelmez tutuklanarak cezaevine gönderilecek.

"İstinaf Mahkemesinin verdiği karar bizce hukuka uygun değil’’

Konu ile ilgili İHA muhabirine bilgi veren Kaçan’ın avukatı Ferhat Kılınç, İstinaf Mahkemesinden beklentilerinin, cezanın kaldırılması yönünde olduğunu söyledi. Kılınç, ‘’Çünkü müvekkilimiz başından beri haksız bir yargılamaya tabi tutulmuş. Yani aile içerisinde bir babanın çocuğuna yönelik makul sayılabilecek bir tepkiyi, çocuklar farklı bir şekilde mahkemeye yansıtarak onu bu dosyada kasten yaralama suçlamasıyla karşı karşıya getirdiler. Bizim mahkemeden ilk aşamada beklentimiz atılı suçlamalardan beraat etmesi yönündeydi ancak, mahkemeden bir şokla karşı karşıya kaldık. Ve Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinden müvekkilimize 15 ay gibi bir mahkumiyet hükmü ile karşılaştık. İşin tuhaf yanı, bu mahkumiyet hükmü hiçbir indirim veya erteleme ya da paraya çevrilme taleplerimiz de reddedildi. Bu yönüyle bizim İstinaf Mahkemesinden beklentimiz bu dosyanın bozulması yönündeydi ancak, geçen ay itibariyle İstinaf Mahkemesi bu kararını onadı. Bu karar haksız ve hukuka aykırı bir karar, yani bu bozma daha doğrusu talebimizin reddine yönelik vermiş olduğu karar bizce hukuka uygun değil’’ dedi.

‘’AYM ve AİHM’e gerekli başvuruları yapacağız’’

Başından beri bu yargılamanın müvekkilinin aile birliğine, çocuklarıyla olan ilişkisine bir müdahale olduğunu ifade ettiklerini aktaran Kılınç, şöyle devam etti:
‘’Bu konudaki değerlendirmemiz de halen geçerli çünkü verilen bu karar halen babayla çocuk arasında, çocuğuyla ilişkisi arasında bir noktada duruyor. Olumsuz bir noktada duruyor. Netice itibariyle baba da bu durumdan rahatsız oğlu da bu durumdan rahatsız. Biz bu nedenlerle yani bu karara karşı gerek Anayasa Mahkemesine gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gerekli başvurularımızı gerçekleştireceğiz. Bizim dava konusu olayımızın içeriği esası değerlendirildiğinde bir pet şişenin silah sayılmasının mümkün olmadığı görülecektir. Bu yönüyle biz mahkemenin cezalandırma saikiyle hareket ettiğini düşünüyoruz. Esasen olayın aslını gerçek maddi gerçeğin ortaya çıkartılması hususunda bir irade göstermediğini düşünüyoruz. Hukuk sadece yeni yasalardan ve normlardan ibaret değildir. Esas olan şey toplumun gelenek ve göreneklerinin de dikkate alınmasıdır. Şu anda müvekkilimiz Almanya’da ikamet ediyor. Bu cezanın kesinleşmiş olması nedeniyle Almanya’dan Türkiye’ye gelemeyecek, geldiğinde tutuklanacak.’’ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Liseli genç kondisyon bisikletinde harcadığı enerjiyi elektriğe çevirdi Konya’da meslek lisesinde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi spor salonunda kondisyon bisikletinde harcadığı enerjinin boşa gitmemesi için fikrini paylaştığı öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptığı kondisyon bisikletinde elektrik üretti. Konya’da yaşayan ve Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, okul çıkışında spor salonuna gitti. Burada kondisyon bisikletine binen Abdullah Arda Efe, okuldaki öğretmenlerinden edindiği bilgi ile enerjisini boşa harcadığını düşünmeye başladı. Yahya, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmek için spor salonundan çıkıp gittiği evinde proje hazırlamak için kolları sıvadı ve uzun süren bir çalışmanın ardından kondisyon bisikleti pedalına bağlayacağı çamaşır makinası motorundan elde edeceği elektriği aküye aktaracağı bir çalışma hazırladı. Öğretmenlerine sunduğu bu çalışmayla yapım aşamasına geçen Abdullah Arda Efe, arkadaşlarının da desteği ile kondisyon bisikletinden elektrik üretmeyi başardı. “Spor salonunda hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim” Kondisyon bisikletinden elektrik üreten 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, “Spor salonuna günlük sporumu yapmaya gitmiştim. O sırada hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim. Okulda derslerde gördüğümüz üzere hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirebileceğimizi öğrenmiştik. Ben de böyle bir şey yapabileceğimi düşündüm. Hocalarıma sundum ve hocalarımızla böyle bir şey yapabileceğimize karar verdik. Çalışmalarımızla bu bisikletimizi ortaya çıkardık. Gayet de güzel çalışıyor. Hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek günlük hayatta kullanılabilmemize imkan sağlıyor. Mesela, en basit telefonumuzu şarj ederken, televizyonumuzu çalıştırırken veya başka bir işte hiç fark etmez elektrik enerjisini kullanabiliyoruz” dedi. “Hedefim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum” Bisiklet ile ürettikleri elektrik enerjisini depoladıklarını anlatan lise öğrencisi Abdullah Arda Efe, "Ürettiğimiz elektriği istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. İstersek ampul yakmakta, istersek makineleri çalıştırmak ve istersek telefonu şarj etmekte birçok şey de kullanabiliyoruz. En basit bir projemiz. Ülkemizde birçok spor salonunda böyle bisiklet var. Sadece spor salonlarında değil evlerde de var. Böyle bir şey hem insanlar için hem iş yeri sahipleri için hem de dünyamız için, çevre kirliliği açısından çok güzel sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum. Çalışmalarımıza gelecek olursak, ilerideki hedeflerim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum. Böyle makinelerle, insanlık yararına makineler yaparak hem ülkemize hem dünyaya hem kendime katkı sağlayacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte, 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmekte” Hazırladıkları projede birçok geri dönüşüm malzemesi kullandıklarını anlatan Abdullah Arda Efe’ye çalışmalarında destek veren sınıf arkadaşı Baki Yıldırım ise, “Çamaşır makinesinin motorunu kullandık. Normal 6 vitesli bisikletin vitesini kullandık. Onun dışında bisiklet kasasını onları söktük bu şekle getirdik. Böyle geri dönüşümü kullandık. Normal evlerde de bulabileceğimiz şeyleri aslında kullanmış olduk. 3 bin miliamper batarya kapasitesi olan bir telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte ve 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmektedir. Bununla beraber 1 saat hiç aralıksız pedal çevirirsek 640 kalori yakabiliriz. Tam dolu bataryamız ise 10 saat pedal çevirince tam dolu olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdiler” Öğrencilerin üretime katılması, özgüvenine kavuşmuş olmasının eğitim anlamında önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Teknik Alanı Öğretmeni Atölye Şefi Mehmet Ali Yılmaz, “Gerçekleştirebilir miyiz diye biraz bir literatür taraması yaptık. Fikrin güzelliği şöyleydi insanlar spor yaparken aynı zamanda açığa çıkan enerjinin değerlendirilmesi şeklindeydi. Biz bunun tabanını zaten derslerimizde işliyoruz. Çocuklara anlatıyoruz. Burada açığa çıkan hareket enerjisiyle elektrik üretilebileceğini, bunun depolanabileceğini, depolandıktan sonra da faydalı yerlerde kullanılabileceğini öngörerek bu projeye başladık. Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin katılması, öğrencilerin oradaki parametreleri bilmesi, oradaki elemanlar hakkında bilgi sahibi olması tabii ki bizi sevindiriyor. Çocukların bu konuda biraz üretime iştahlı olmaları veya üretim için bir fikir yürütmeleri bizler için sevindirici bir durum. En azından öğrencinin üretime katılması veya bir şeyler yapabileceği özgüvenine kavuşmuş olması bile eğitim anlamında bizim bir yerlere geldiğimizi gösteriyor. Bu da bizler açısından en azından öğrencilerimiz için bir geri dönüş olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.