SAĞLIK - 21 Eylül 2016 Çarşamba 11:30

Uzmanlar çocukların enfeksiyonlardan nasıl korunabileceğini anlattı

A
A
A
Uzmanlar çocukların enfeksiyonlardan nasıl korunabileceğini anlattı

Uzman Dr. Necdet Gencan, okula veya yuvaya giden çocukları ailelerin enfeksiyonlardan nasıl koruyabilecekleri ile ilgili bilgiler verdi. Gencan, “Sağlıklı beslenme ve sağlıklı uyku alışkanlığı, mikroplarla savaşın en çetin yaşanacağı okul döneminde çocuğun bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasını sağlar” dedi.

Edirne Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Basın ve İletişim Birimi aracılığıyla açıklamalarda bulunan Uzunköprü Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Necdet Gencan, okul ve yuva çocuklarının enfeksiyonlardan korunmasıyla ilgili bilgi verdi. Dr. Gencan, okul ortamında aynı sınıfta sürekli bir arada olan bir sürü çocuk, sınıf havalandırmalarının yetersiz yapılması, havaların soğuması ile birlikte özellikle viral enfeksiyonların artışı, el yıkamanın olması gerekenden daha az sıklıkta yapılmasının çocuklarda enfeksiyon değiş tokuşu için risk faktörlerini oluşturduğunu söyledi. Gencan, “Kuşkusuz aşılama programlarına uyulması en azından bilinen hastalıklardan çocuklarımızı koruyabilmemiz için gereklidir. Özellikle bulaşıcılığı çok yüksek olan Hepatit A ve suçiçeği hastalıklarına karşı henüz bağışıklığı yapılmamış olan çocuklar, bu hastalıklar açısından risk altındadır. Kuşkusuz aşı ile bağışıklık tercih edilir fakat adı henüz bilinmeyen ya da aşısı henüz bulunmamış bir sürü mikroorganizma olduğunu bilmemiz gerekir” dedi.

Nasıl korunalım?
Uzman Dr. Necdet Gencan, çocuklarda el yıkamanın alışkanlık haline dönüşmesini sağlayacak olanın ebeveynler olduğunu vurgulayarak, “Onlara sözlerden önce davranışlarımızla örnek olduğumuzu düşünürsek, bu konuya hassasiyetle eğilmek gerekir. Çocuğa kişisel hijyenin önemi ve bunu nasıl sağlayabileceği konusunda bilgi verilmeli, okulda kullanabileceği sıvı sabun, kâğıt havlu gibi malzemeler hazır bulundurulmalıdır. Sağlıklı beslenme ve sağlıklı uyku alışkanlığı, mikroplarla savaşın en çetin yaşanacağı okul döneminde, çocuğun bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasını sağlar” ifadelerini kullandı.

Çocuğum hasta, okula gitsin mi?
Çocuğun hastalandığında olanak dahilinde ise okula gitmemesini sağlamanın hem çocuğun hastalık sürecini hızlı geçirmesi hem de okuldaki diğer çocukların sağlıklarını korumak adına önemli olduğuna değinen Gencan, “Ancak çocuğun eğitim sürecinde aksamaya neden olmamak adına bu açıdan bir risk taşıyıp taşımadığına en iyi çocuk doktorunuz karar verecektir” dedi.

En sık sorunlar neler?
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Necdet Gencan, konu ile ilgili en çok sorulan soruları özetleyerek, “Solunum yolu enfeksiyonları; bir sağlık çalışanının en sık duyduğu kısaltmalardan biri olan ÜSYE, çocukların da okul dönemlerinde yakasını bırakmayan bir tanı haline geliyor. Üst solunum yolları enfeksiyonları çocuklarda öksürük sonrası havada asılı kalan damlacıkların nefes ile alınmasıyla ya da yakın temas sonrası gelişir. Genellikle viral, bazen de bakteri kaynaklı olabilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda; çocuk daha halsiz, keyifsiz olur, ateş daha yüksek derecelere ulaşabilir ve tedavide antibiyotiklerin de kullanılması gerekebilir. Viral enfeksiyonlarda daha çok semptomatik tedavi dediğimiz ateşi düşürme, tıkalı burunu açma gibi yöntemlere başvurulur. Bunun ayrımını yapacak olan çocuk hekimidir. Önemli olan hasta çocukta komplikasyonlar gelişmeden yani ilk enfeksiyon belirtilerine daha şiddetli başka belirtiler eklenmeden önce doktora başvurulmasıdır. Böylece tedavi süreci daha kısa ve kolay çözülebilir bir sorun olarak kalır. İshal; okul dönemlerinde sık karşılaştığımız bir diğer enfeksiyon çeşididir. Çocuklarda tetkik ile kanıtlanmış bir etken olmadıkça ishale yönelik ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Yine semptomatik tedavi, yani ateşi düşürme, bol sıvı takviyesi, yağlı ve şekerli gıdalardan kaçınılarak oluşturulacak bir diyet programı ishalin iyileşme sürecini hızlandırır. Gıda alerjileri; daha önce çocukta hiç gözlenmemişken, kantin ya da marketten alınan boyalı besinlerle okul çağında ortaya çıkabilir. Bu açıdan ürtiker dediğimiz cilt kızarıklığı, kaşıntısı, kabarması gibi belirtiler ortaya çıktığında çocuğa yediklerinin sorulması, tanı konmasını sağlayabilir” şeklinde konuştu.

Alınabilecek tüm tedbirlere rağmen çocukların hasta olabileceğini hatırlatan Dr. Gencan, “Alabileceğimiz tüm önlemleri almamıza, sağlıklı beslenme, el yıkama ve uyku alışkanlıklarını çocuğumuza vermeye çalışmamıza rağmen her çocuk hasta olur. Hiçbir çocuğun hasta olmadan büyüdüğü görülmemiştir. Aileler, çocuğun bağışıklık sisteminin mikroplarla savaş sırasında daha da tecrübelenip kuvvetleneceğini düşünerek kendilerini rahatlatmaya çalışmalıdırlar. Önemli olan sorunun büyümeden çözülmesidir” dedi. 

Koray Ustabaşı 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Kadınların çamurdan temizlediği yeşil soğan sofraları süslüyor Türkiye’de yeşil soğanın en çok üretildiği illerin başında gelen Bilecik’te son hasadına başlanan ürün, Türkiye’nin birçok iline gönderiliyor. Marmara Bölgesi’nin sebze üretim merkezlerinden Bilecik’in Söğüt ve İnhisar ilçesine bağlı köylerdeki seralarda yeşil soğanın son hasadı yapılırken temizlenip satış noktalarına gönderiliyor. İklim dolayısıyla mikro klima özelliği taşıyan bölgede ’Marmara’nın Küçük Antalya’sı diye de adlandırılırken, örtü altı tarımın yapıldığı köylerde Aralık ayı gibi başlayan yeşil soğan hasadının sonuna gelindi. Yeşil soğanın hasadında ve temizliğinde çalışanların çoğunluğunu oluşturan kadınlar, sabah ev işlerini tamamladıktan sonra tarlada toplanan ürünleri çamurundan temizleyerek deste haline getiriyor. Hasatta işin yükünü, zahmetini çeken kadınlar, taze soğanın dikim, söküm, toplama, temizleme, yıkama ve paketleme gibi aşamalarının her bölümünde çalışıyor. Temizlenen yeşil soğanlar Marmara Bölgesi olmak üzere Türkiye’nin birçok iline gönderiliyor. "İstanbul, Ankara, Bursa bu şekilde büyükşehirlere göndeririz" Bu yıl hasadı tamamlanan taze soğan hakkında bilgi veren Yakacık Köyü Muhtarı Hüseyin Yıldırım, "Marmara’nın küçük Antalya’sı olarak adlandırılan ovadayız. Marulla beraber taze soğan hasadımız da başladı. Belirli miktarda taze soğan yapıyoruz büyük şehirlere gönderiyoruz. Taze soğan bizim köyde 50 dönüm, 60 dönüm vardır. Biz bunun kurusunu alırız dikeriz onu taze yaparız. 50 dönüm aşağı yukarı 500 ton 600 ton kuru soğan alır ekeriz biz kendi köyümüz olarak. Tabi dışarılarda var daha fazla da üretim oluyor. Biz taze soğanı işleriz, işçiliğini yaparız İstanbul, Ankara, Bursa bu şekilde büyükşehirlere göndeririz" dedi. "Söküyoruz, ondan sonra içeride temizlik yapıyoruz, temizliyoruz güzelce paketleyip gönderiyoruz" Yıldırım açıklamanın devamında, "Söküyoruz, ondan sonra içeride temizlik yapıyoruz, temizliyoruz güzelce paketleyip gönderiyoruz. Geçen sene bu kadar değildi bu sene rekolte fazla. Mesela geçen seneden en az 100-150 ton fazla ekim var. Fiyat şu anda tam şey değil bizim burada 30-40 lira arası yeşili. Tabi halde değişiyor" diye konuştu. "Taze soğan işçiliği zor biraz" Taze soğan üreticisi Kamile Aktaş ise "Burada 8 dönüm oluyor. Taze soğanı yapıyoruz, dikiyoruz bu zamanda işte. Bu ayın sonunda da yapıyoruz yani. Soğan bittikten sonra domatese başlıyoruz, dikiyoruz. Şimdi fiyatlar düşük. Bir iniyor, bir çıkıyor. Yani soğan işçilik olunca biraz zor" dedi. Öte yandan İl genelinde bin 877 dekar alanda yılda 7 bin 600 tonu aşkın yeşil soğan üretiliyor.
Siirt Siirt battaniyesi Avrupa’ya açılıyor Tiftik üretilen ve geçmişi eski dönemlere dayanan Siirt battaniyesi, usta eller tarafından dokunarak yurt dışına ihraç ediliyor. Gelişen teknolojiye rağmen orijinalliği bozulmadan ustaların eliyle dokunan tiftik battaniyesi Avrupa ülkelerinden rağbet görüyor. Yaklaşık 45 yıldır battaniye dokumacılığı yapan 54 yaşındaki Faraç İtil, çeşitli fuarlara katılarak kurduğu tezgahta dokumacılık yaparak mesleğini tanıtmaya çalışıyor ve el emeği göz nuru dokuma ürünlerini beğeniye sunuyor. Fuarlara katılarak Siirt battaniyesini tanıtan ve yoğun ilgi gördüğünü belirten battaniye ustası İtil, "45 yıldır Siirt battaniyesi dokumacılığı yapıyorum. Siirt battaniyesi çok özellikli bir battaniyedir. Keçi yününden yapılıyor. Özelliği ise romatizma, eklem ağrılarına iyi gelen ve sıcak tutmasıyla da ünlü bir battaniyedir. El dokuması olması hasebiyle çok rağbet görüyor. Yani bu kışın bayağı satış yaptık. Şimdi de İspanya ve İtalya’ya da ihracat ediyoruz. Yaklaşık 7-8 yıldır fuarlara katılıyoruz. Fuarlarda da tanıtıyoruz ve bayağı ilgi görüyor. Siirt battaniyesi gittiğimiz illerde çok beğeniliyor. Şimdi de İspanya’ya, İtalya’ya da gönderiyoruz. Şu aralar hem yastık olarak hem kırlent olarak da dokuyup gönderiyoruz. Yaz ayında ise Allah’ın izniyle kilime döneceğiz. Yazında kilim isteniyor bizden. Kilim olarak da bayağı sipariş verilmiş şu an İtalya’ndan da İspanya’dan siparişlerimiz var’’ dedi.
Hatay Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, İskenderun’da sahaya indi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Hatay’ın İskenderun ilçesinde sahaya inerek çalışmalara başlamıştı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de İskenderun’a ge gelerek İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’e destek mesajı verdi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İskenderun ziyaretleri çerçevesinde belediye başkanı Mehmet Dönmez’i makamında ziyaret etti. Şahin, Dönmez’e hayırlı olsun dileklerinde bulunarak görevinde başarılar diledi. Şahin, Başkan Dönmez’le birlikte İskenderun’da incelemelerde bulundu. Depremin yaralarının sarıldığı bölgeye destek amaçlı Gaziantep Büyükşehir Belediye ekipleri de geçtiğimiz günlerde İskenderun’da çalışmalara başlamıştı. “Eğer alt yapıya müdahale etmeseydik lağım ve pis koku nedeni ile salgın hastalıklar görülebilirdi” İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez kentte yaşanan kanalizasyon sorunlarının çözülmesi için Gaziantep, GASKİ’nin öncülüğünde Konya ve Kayseri Büyükşehir belediye ekiplerinin desteğiyle çalışma yürütüldüğünü söyledi. Başkan Dönmez, "Ekiplerin fedakarca çalışmaları sayesinde İskenderun alt yapısının kısa sürede belirli noktalarda rahatlama kaydedildi. Çalışmalar sonucunda ortaya konacak tespitle alt yapıda hangi bölgelerde yatırım gerekeceği veya gerekmeyeceği belli olacak. Geçmiş dönem Hatay Büyükşehir ekiplerinin kanalizasyon sisteminde periyodik bakım yapmadıkları üç büyükşehir uzmanlarınca tespit edildi. Fotoğraf ve videolarla kayıt altına alındı. Eğer alt yapıya müdahale etmeseydik lağım ve pis koku nedeni ile salgın hastalıklar görülebilirdi “ dedi. “Başkan Dönmez’in İskenderun için yeni bir başlangıç yeni bir umut olduğunu gösteriyor” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GASKİ ekiplerinin 10 günlük süreçte ortaya güzel çalışmalar çıkardıklarını belirterek “Komşumuz İskenderun ve Başkan Mehmet Dönmez’in yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Komşuluk kültürümüz ve inancımız bunu gerektiriyor. Ekiplerimizi gönderdik ve on günde güzel ilerleme oldu bu çalışmalar çok önemli ve bize şunu gösterdi. Doğru başkan belediye başkanımızın ne kadar doğru olduğunu bize gösteriyor ve doğru ekip ve birlikten kuvvet doğar anlayışının İskenderun için yeni bir başlangıç yeni bir umut olduğunu gösteriyor. Biz ekip olarak başkanımızın yanındayız yakınındayız. Bizden ne talep ediyor ise Gaziantep büyükşehrinin tüm imkan ve fırsatları yanındadır. Yeni dönem hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Osmaniye Osmaniye’de yer fıstığı tohumları toprakla buluştu Yer fıstığı üretiminde Türkiye’nin önde gelen merkezlerinden Osmaniye’de birincil ekim yer fıstığında ilk tohumlar toprakla buluştu. Bereketli topraklarında üretilen fıstığıyla Türkiye’de nam salan Osmaniye’de çiftçilerin fıstık mesaisi başladı. Merkeze bağlı Kırmacılı köyünde önceden ekilmek üzere ilaçlanan yer fıstığı, çiftçiler tarafından toprakla buluşturuldu. Üretimin ve pazarlamanın büyük bir kısmının Osmaniye’de yapıldığı yer fıstığında yaz döneminde yaşanması muhtemel kuraklık ve satış konusunda endişeli olan çiftçiler, yer fıstığına destek bekliyor. Fıstığın yetiştirilme sürecini anlatan çiftçi Mustafa Gül (52), "Bu topraklarda kendimi bildim bileli çiftçilikle, toprakla uğraşıyorum. Yaklaşık 2001 yılında tekrardan su pompası ile su geldi bu bölgeye, o günden bugüne daha geniş yapmaktayız. Fıstık ekiminde toprağın önce gübrelemesi yapılır, hazırlanır, daha sonra tohumlar kırılır. Tohumların hastalıksız olması lazım, tohumların ilaçlamasını yaparız. Biz yağmurdan önce hazırlığımızı yaptık, toprak kuruyunca ekime başladık. Havalı mibzerle ekim yapılıyor yaklaşık 10 santim, aralıkla ekim yapılır. Tohumun durumuna göre 13, 14, 15 kilo kadar dönüme tohum atılır. Tabii fazla atan da oluyor, tohumun sağlam olması önemli. Birinci ve ikinci ürün olmak üzere 120 dekar ekeceğim. Başladım ekmeye. Tabii hava şartları, iklim şartları bunda etkili. Söküm zamanı, yağış durumları, yağışın olması zarara uğratabiliyor. Yer fıstığının topraktan çıkıp tüccara verip, parasını cebine koyana kadar bir garantisi yok. Yani ekimle başlar sıkıntısı, söküp parasını cebine koyana kadar devam eder. Çereze giden fıstıklarda bir kalite var. Bu bölgenin lezzetini hiçbir yer vermiyor" dedi.
İstanbul İstanbul’da 50 milyon liralık kaçak ve sahte ilaç operasyonu: 16 gözaltı İstanbul’da ilaç kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 16 şüpheli yakalandı, piyasa değeri 50 milyon lirayı bulan yüklü miktarda sahte, kaçak ve bozuk ilaç ele geçirildi. Alerji testi, botoks, dolgu malzemesi, kanser ve diyabet hastalıklarında kullanılan ilaçlarının da aralarında bulunduğu tıbbi ürünler emniyette sergilenirken, yakalanan şüphelilerin 9’u tutuklandı.Alınan bilgilere göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ilaç sektöründeki sahtecilik faaliyetlerinin önlenmesi ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik 15 ve 25 Nisan tarihleri arasında bir dizi çalışma gerçekleştirdi. Teknik ve fiziki takibin devamında belirtilen tarihler arasında yetkisiz alanda depolanmış sahte, kaçak ve yasadışı ilaçların, tıbbi cihaz ve materyallerin bulunduğu tespit edilen 16 ikamet, 20 iş yeri olmak üzere toplam 36 adrese operasyon düzenleyen polis, baskınlarda 16 şüpheliyi gözaltına aldı. Operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 50 milyon lirayı bulan, soğuk zincire tabi olan ve bozulan, alerji testi, botoks ilacı, dolgu malzemesi, kanser, diyabet, enfeksiyon, tansiyon ve cinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan medikal malzeme ele geçirildi. Yakalanan şüpheliler İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesine götürülerek ifadeleri alındı. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan ilaç kaçakçısı 16 kişinin 7’si adli makamlarca serbest bırakıldı. Geri kalan 9 şüphelinin ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği açıklandı. Diğer yandan yapılan operasyonlarda ele geçirilen sahte, bozuk ve kaçak ilaçlar, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sergilendi.